Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1392 E. 2020/164 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

ANA DAVADA;
DAVACILAR : 1-… – T.C.No: … , (Kendisine asaleten küçük … T.C.kimlik numaralı …’a velayeten) – …
2-… – T.C.No: … (Kendisine asaleten küçük … T.C.kimlik numaralı …’a velayeten) – …
3-… – T.C.No: … …
4-… – T.C.No: … , …
5-… – T.C.No: … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALILAR : 1-… Sigorta Anonim Şirketi – …
VEKİLİ : Av. … – …
2-… Dağıtım Tekstil Petrol Ürünleri Gıda Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi – …
3-… – T.C.No: … …
VEKİLİ : Av. … – …
BİRLEŞEN KONYA ..ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN …-… E.-K.SAYILI
DOSYA
DAVACILAR : 1-… -T.C.No: … …
2-… – T.C.No: … …
3-… – T.C.No:… …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALILAR : 1-… Sigorta Anonim Şirketi – …
VEKİLİ : Av. … – …
2-… Dağıtım Tekstil Petrol Ürünleri Gıda Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi – …
3-… – T.C.No: … …
VEKİLİ : Av…. – …
DAVA : Maddi – Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : …
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara ilişkin davacı vekilinin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacılar vekili ana dava dosyasında dava dilekçesinde özet olarak; Müvekkillerinden … ve …’ın oğlu, diğer müvekkillerin kardeşi …’in davalılardan … Dağıtım Tekstil Petrol Ürünleri Gıda Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne ait olan davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halindeyken, 12/04/2016 günü Selçuk Mah. Beyşehir Caddesi No:… önünde trafik kazası yaptığını, müvekkillerin murisinin gerçekleşen bu kazada olay yerinde vefat ettiğini, kaza mahalline gelen trafik ekibi tarafından tutulan 12/04/2016 tarihli trafik kazası tespit tutanağında, kazanın davalı …’ın Karayolları Trafik Kanunu’nun 67.maddesini ihlal etmesi sonucu meydana geldiğinin tespit edildiğini ve … plakalı araç sürücüsünın tam kusurlu olarak belirlendiğini, iki taraflı maddi hasarlı trafik kazasına karışan … plakalı araç davalı … Sigorta A.Ş.’nden … poliçe numaralı Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sigortalı olduğundan bahisle; Her bir müvekkili için 10.000’er TL destekten yoksun kalma (müvekkillerinin maddi zararının kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik) maddi tazminat taleplerinin kabulü ile kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile her üç davalıdan müşterek ve müteselsilen tahsiline(davalı Sigorta Şirketinin limitleri dahilinde diğer davalılar yönünden ise tüm zarardan sorumlu olacak şekilde), müvekkillerinden … ve … yönünden ayrı ayrı 150.000,00’er TL, diğer müvekkiller …, …, … ve … için ayrı ayrı 75.000,00’er TL manevi tazminat taleplerininn kabulü ile kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan … ve … Dağıtım Tekstil Petrol Ürünleri Gıda Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili birleşen dosyada sunduğu dava dilekçesinde özet olarak; Müteveffa …’nin … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın arka koltuğunda seyahat etmekteyken ölümlü yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasında hayatını kaybettiğini, aynı araç içerisinde … haricinde bulunan … ve …’dan …’in de hayatını kaybettiğini,araç sürücüsünün yara almadığını kullandığı aracın … Dağıtım Tekstil Petrol Ürünleri Gıda Taşımacılık San ve Tic Ltd Şti ye ait olduğunu, KTK madde 85 gereği sürücü ile birlikte araç malikinin de kaza nedeniyle doğan zarardan sorumlu olduğunu, kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihinde … Sigorta AŞ tarafından ZMMS ile sigortalı olduğunu, müteveffa …’nin Tıp Fakültesi öğrencisi olduğunu, geleceğinin parlak olduğunu ancak vefat nedeniyle ailesinin müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını, tüm bu nedenlerle öncelikle davalıların kazada asli kusurlu olmaları nedeniyle alacağı teminat altına almak için davalılar adına kayıtlı araçlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … için 50.000,00TL, … için 50.000,00TL, … için 30.000,00TL manevi tazminatın davalı … ve … Dağıtım Tekstil Petrol Ürünleri Gıda Taşımacılık San ve Tic Ltd Şti den 12/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla … için 1.000,00TL , … için 1.000,00TL, … için 1.000,00 TL maddi tazminatın 12/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … Dağıtım Tekstil Petrol Ürünleri Gıda Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve … ana dava ve birleşen dava dosyasında sunduğu cevap dilekçelerinde özetle; Davacı tarafın müvekkilleri aleyhine açmış olduğu davalarının usul ve yasalara aykırı olup reddinin gerektiğini, davacı tarafın kazaya ilişin anlatımlarının kazanın oluş biçimi ile uzaktan yakından ilgisi olmadığını, müvekkili …’ın bu kazada kusursuz olduğundan müvekkillerinin maddi ve manevi tazminattan sorumluluklarının bulunmadığını, müvekkiline kusur atfedilmiş olduğu varsayımı ile hareketle davalı tarafın gerek maddi gerekse manevi tazminat taleplerinin usul ve yasalara aykırı olup reddinin gerektiğini, müvekkilinin kullanmış olduğu aracın … Sigorta bünyesinde trafik sigortası ile bağlı olduğundan KTK 97.maddesi uyarınca ilk olarak davalı kuruma uzlaşma talebi ile müracaat şartı gerçekleştirilmeksizin dava açıldığından davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, kusuru kabul etmemekle beraber bir an kusur atfedilse bile olayda hatır taşıması söz konusu olduğu için mahkemenin indirim yapmasının gerektiğini, davayı kabul ettikleri anlamına gelmemek kaydıyla olay nedeniyle, davalıların talep etmiş oldukları manevi tazminat miktarlarının da oldukça fahiş olduğunu ve tamamen zenginleşme amacını taşıdığını, ayrıca talep edilen miktarın karşı tarafın zenginleşmesine matuf olduğundan bahisle davacıların haksız ve yersiz davasının reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili ana dava ve birleşen dava dosyasında sunduğu cevap dilekçelerinde özetle; Davaya konu mezkur olayın gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia olunan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket tarafından … numaralı Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalandığını, ancak aracın söz konusu poliçe teminatı altına alınmış olmasının, teminatın tamamen ve otomatik olarak ödeneceği anlamına gelmediğini, müvekkili şirketin 2918 sayılı kanuna göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitleri dahilinde teminle mükellef olup, işletenin sorumluluğunun bulunmadığı hallerde, müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedilmesinin mümkün olmadığını, yargılamaya konu olaya ilişkin olan mevcut cezai tahkikat dosyasının Konya C.Başsavcılığı’nın … Sor.sayılı dosyasının, kusur durumunun tespiti açısından bekletici mesele yapılmasının gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, mezkur olayda müvekkili şirketin sorumluluğunun varlığı kanaatine varılmış olsa dahi davacı tarafın vefat eden …’in desteğinden yoksun kalıp kalmadığını, desteğinden yoksun kalmış ise bunun miktarının ne kadar olduğunu ispat etmek zorunda olduğunu, yargılamaya konu olayda hatır taşımacılığı olduğunun açık ve net bir şekilde ortada olduğunu, bu nedenle ileride hükmedilmesi muhtemel tazminat kalemleri olacak olur ise hatır taşımacılığına dayalı indirimlerin mahkemenin takdirinde olmak üzere yapılmasından bahisle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin 09/07/2019 tarihli gerekçeli kararı ile; “Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizin bu dosyasında davacıların, davacılardan … ve …’ın oğlu, diğer davacılar …, …, … ve …’in kardeşi muris …’in davalılardan … Dağıtım Tekstil Petrol Ürünleri Gıda Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne ait olan davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halindeyken, 12/04/2016 günü Selçuk Mah. Beyşehir Caddesi No:… önünde trafik kazası yaptığı ve davacıların murisinin gerçekleşen bu kazada olay yerinde vefat ettiğinden bahisle; 10.000’er TL destekten yoksun kalma (maddi zararının kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik) maddi tazminat taleplerinin kabulü ile kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile her üç davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline(davalı Sigorta Şirketinin limitleri dahilinde diğer davalılar yönünden ise tüm zarardan sorumlu olacak şekilde), davacılardan baba … ve anne … yönünden ayrı ayrı 150.000,00’er TL, diğer davacı kardeşler …, …, … ve … için ayrı ayrı 75.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan … ve … Dağıtım Tekstil Petrol Ürünleri Gıda Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’den tahsiline karar verilmesini talep ettiği, Mahkememiz dosyası birleşen Konya ..ASLİYE Ticaret Mahkemesi’nin …-… E.-K.sayılı dosyasında davacıların, Müteveffa …’nin … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın arka koltuğunda seyahat etmekteyken ölümlü yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasında hayatını kaybettiğinden bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla anne … için 50.000,00TL, davacı … için 50.000,00TL, … için 30.000,00TL manevi tazminatın davalı … ve … Dağıtım Tekstil Petrol Ürünleri Gıda Taşımacılık San ve Tic Ltd Şti den 12/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla … için 1.000,00TL, baba … için 1.000,00TL ve kardeş … için 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi 12/04/2016’dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ettiği, mahkememiz dosyası davacılar vekili ile mahkememiz dosyası ile birleşen Konya ..ASLİYE Ticaret Mahkemesi’nin …-… E.-K.sayılı dosyası davacılar vekilinin; davayı ıslah ettikleri ve ıslah harçlarını mahkemeler veznesine yatırdıkları, mahkememiz dosyası ve mahkememiz dosyası ile birleşen Konya ..ASLİYE Ticaret Mahkemesi’nin …-… E.-K.sayılı dosyasında davalıların davanın davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri, esas dava yönünden kaza ve dava tarihi itibariyle 2918 sayılı KTK’nunun da 6704 Sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin yürürlükte bulunmadığı, bu nedenle yapılan yasal değişiklik öncesi ve 12/8/2003 tarih ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları hükümlerinin uygulanması gerektiği, birleşen dava yönünden kaza tarihi itibariyle 2918 sayılı KTK’nunun da 6704 Sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin yürürlükte bulunmadığı, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunduğu, bu nedenle KTK’nun 97. maddesindeki başvuru şartı dışındaki hükümler yönünden, yapılan yasal değişiklik öncesi ve 12/8/2003 tarih ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları hükümlerinin uygulanması gerektiği, konunun 6098 sayılı TBK.nun 49.ve devam eden maddelerinde ve KTK.85. vd.eden maddelerinde düzenlendiği, TBK’nun 49/1.maddesinde;”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK’nun 51/1. maddesinde;”Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” şeklinde, TBK. 53.maddesinde;”Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır:1. Cenaze giderleri.2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.” şeklinde, TBK.55/1.maddesinde;”Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklinde,TBK.56.maddesinde;”Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı, KTK.85/1.maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde, KTK. 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK.91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK’nun 92.maddesinde(6704 S.K. 4. Mad. İle değişiklik öncesi);”Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik sonrası); “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi);” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceğinin düzenlendiği, 12/04/2016 tarihinde bu dosya ve mahkememiz dosyası birleşen Konya ..ASLİYE Ticaret Mahkemesi’nin …-… E.-K.sayılı dosyasında davalı sigorta şirketine 20/12/2015 başlangıç – 20/12/2016 bitim tarihleri arasında geçerli olmak üzere … poliçe nolu ZMMS ile sigortalı olan … plakalı aracın karıştığı Selçuk Mah. Beyşehir Caddesi No:… önünde meydana gelen trafik kazası neticesinde mahkememiz dosyası muris … ve mahkememiz dosyası ile birleşen Konya ..ASLİYE Ticaret Mahkemesi’nin …-… E.-K.sayılı dosyasında muris …’nin vefat ettikleri, mahkememiz dosyası ile birleşen Konya ..ASLİYE Ticaret Mahkemesi’nin …-… E.-K.sayılı dosyasının tarafların kusur oranlarının tespiti bakımından Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığına gönderildiği, Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 11/05/2017 tarih ve … nolu kusur raporunda; sürücü …’ın %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, sürücü …’ın kusursuz olduğunun bildirildiği, Tazminat Hesap bilirkişisi Av…. tarafından bu dosyamız için düzenlenen 16/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacı anne …’ın müteveffanın ölümü nedeniyle yoksun kaldığı destek tutarının toplam 188.411,29 TL olduğu, davacı baba …’ın müteveffanın ölümü nedeniyle yoksun kaldığı destek tutarının 174.245,10 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin kaza tarihi itibariyle kaza başına 1.550.000,00 TL, kişi başına 310.000,00 TL teminat limitleri ile sınırlı sorumlu bulunduğunun bildirildiği, Tazminat Hesap bilirkişisi Av…. tarafından mahkememiz dosyası ile birleşen Konya ..ASLİYE Ticaret Mahkemesi’nin …-… E.-K.sayılı dosyası için düzenlenen 16/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacı anne …’nin müteveffanın ölümü nedeniyle yoksun kaldığı destek tutarının toplam 279.080,24 TL olduğu, davacı baba …’in müteveffanın ölümü nedeniyle yoksun kaldığı destek tutarının 212.111,42 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin kaza tarihi itibariyle kaza başına 1.550.000,00 TL, kişi başına 310.000,00 TL teminat limitleri ile sınırlı sorumlu bulunduğunun bildirildiği, mahkememiz dosyasının ve mahkememiz dosyası ile birleşen Konya ..ASLİYE Ticaret Mahkemesi’nin …-… E.-K.sayılı dosyasının tazminat hesap bilirkişisi Av….’e tevdii edilerek; Davalı tarafın itirazları doğrultusunda ek rapor düzenlenmesinin istenildiği, tazminat hesap bilirkişisi Av…. tarafından bu dosyamız için düzenlenen 16/04/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda; davacı anne …’ın müteveffanın ölümü nedeniyle yoksun kaldığı destek tutarının toplam 232.983,00 TL olduğu, davacı baba …’ın müteveffanın ölümü nedeniyle yoksun kaldığı destek tutarının 215.191,54 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin kaza tarihi itibariyle kaza başına 1.550.000,00 TL, kişi başına 310.000,00 TL teminat limitleri ile sınırlı sorumlu bulunduğunun bildirildiği, tazminat hesap bilirkişisi Av…. tarafından mahkememiz dosyası ile birleşen Konya ..ASLİYE Ticaret Mahkemesi’nin …-… E.-K.sayılı dosyası için düzenlenen 18/02/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda; davacı anne …’nin müteveffanın ölümü nedeniyle yoksun kaldığı destek tutarının toplam 332.727,00 TL olduğu, davacı baba …’in müteveffanın ölümü nedeniyle yoksun kaldığı destek tutarının 231.702,62 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin kaza tarihi itibariyle kaza başına 1.550.000,00 TL, kişi başına 310.000,00 TL teminat limitleri ile sınırlı sorumlu bulunduğunun bildirildiği, mahkemece alınan raporların ayrıntılı ve denetime açık olması, özellikle kaza tarihinde 6704 sayılı Kanun’un 3. Maddesi ile değiştirilen KTK’nun 90.maddesi hükmü yürürlükte bulunmadığından yapılan yasal değişiklik öncesi ve 12/8/2003 tarih ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu nedenle PMF yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplamanın yapılması gerektiğinden bilirkişinin her iki dosya yönünden 16/04/2018 tarihinde düzenlediği ek raporun hükme esas alındığı, mahkememiz dosyası davacılar vekili ile mahkememiz dosyası ile birleşen Konya ..ASLİYE Ticaret Mahkemesi’nin …-… E.-K.sayılı dosyası davacılar vekilinin; davayı ıslah ettikleri, her iki dosyada davacıların ıslah edilmek suretiyle talep ettikleri destekten yoksun kalma nedenli maddi zararlarından davalı sigorta şirketinin ZMMS sigortası kapsamında sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olarak sorumluluğunun bulunduğu, her iki dosya davalılarından …’ın kazaya karışan … plakalı aracın sürücüsü, diğer davalı … Dağıtım Tekstil Petrol Ürünleri Gıda Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin araç işleteni olması nedeniyle oluşan zararlardan sorumluluklarının bulunduğu,
Mahkememiz ana dosyasında davacıların dava açmadan önce davalı sigorta şirketine herhangi bir başvurularının bulunmadığı, dava dilekçesinin davalı sigorta şirketine tebliğ edilmesinden sonra davalı sigorta şirketi tarafından … sayılı hasar dosyasının açıldığı, davacılara yapılmış herhangi bir ödemenin bulunmadığı, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinde temerrüdün gerçekleştiği, mahkememiz dosyası ile birleşen Konya ..ASLİYE Ticaret Mahkemesi’nin … – … Esas – Karar sayılı dosyasında davacıların KTK.97.maddesi gereğince dava açmadan önce davalı sigorta şirketine 10.06.2016 tarihinde başvurdukları, davalı sigorta şirketince … nolu hasar dosyasının açıldığı, davacılara herhangi bir ödemenin yapılmadığı, KTK 97. maddesinde düzenlenen başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirildiği ve sigorta şirketi yönünden 25.06.2016 tarihinde temerrüdün gerçekleştiği,
Dava konusu 12.04.2016 tarihli kazaya karışan sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araçta mahkememiz ana dosyasında muris …’in ve mahkememiz dosyası ile birleşen Konya ..ASLİYE Ticaret Mahkemesi’nin …-… E.-K.sayılı dosyasında muris …’nin arkadaşı olduğu ve yolcu olarak bulundukları sırada dava konusu kazanın meydana geldiği, davalı … Sigorta A.Ş. ve … Dağıtım Tekstil Petrol Ürünleri Gıda Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin mahkememizin ana dosyasındaki ve davalı … Sigorta A.Ş.’nin mahkememiz dosyası ile birleşen Konya ..ASLİYE Ticaret Mahkemesi’nin …-… E.-K.sayılı dosyasındaki hatır taşıması savunmalarının yerinde olduğundan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği,
Mahkememiz dosyası ile birleşen Konya ..ASLİYE Ticaret Mahkemesi’nin …-… E.-K.sayılı dosyasındaki davalılar … ve … Dağıtım Tekstil Petrol Ürünleri Gıda Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin hatır taşıması indirimi yönündeki taleplerinin; hatır taşımacılığının hukuki niteliğinin bir def’i olup, itiraz olmadığı, hâkimin bunu kendiliğinden göz önünde tutamayacağı, cevap dilekçesi ile süresi içerisinde ileri sürülmesi gerektiği, birleşen Konya ..ASLİYE Ticaret Mahkemesi’nin …-… E.-K.sayılı dosyasında dava dilekçesinin davalı …’a 12.10.2016 tarihinde diğer davalı … Dağıtım Tekstil Petrol Ürünleri Gıda Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne ise 14.10.2016 tarihinde tebliğ edildiği, mahkememiz dosyası ile birleşen Konya ..ASLİYE Ticaret Mahkemesi’nin …-… E.-K.sayılı dosyasındaki davalılar … ve … Dağıtım Tekstil Petrol Ürünleri Gıda Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin süresi geçtikten 19.04.2017 tarihinde hatır taşıması savunmasında bulunduğu, bu davalıların hatır taşımasına ilişkin savunmasına itibar edilmediği, birleşen dosya davacıları … ve …’nin destekten yoksun kalma zararlarına bağlı maddi tazminat taleplerinde davalılardan … ve davalı … Dağıtım Tekstil Petrol Ürünleri Gıda Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin tamamından sorumluluğunun bulunduğu,
Davalı sigorta şirketinin her iki dosyadan sorumlu olduğu miktar kaza tarihi itibariyle kişi başına 310.000,00 TL ile sınırlı olduğundan ana dosyadan davacı …’in 172.153,23 TL, davacı …’in 186.386,40 TL destekten yoksun kalma zararı toplamı olan 358.539,63 TL’nin poliçe limitini geçmesi nedeniyle KTK’nun 96/1. Maddesi gereğince garameten yapılan paylaşım sonucu davacı …’ın 148.846,87 TL, davacı …’ın 161.153,13 TL destekten yoksun kalma zararından sorumluluğunun bulunduğu, birleşen dosyadan davacı … …nin 169.689,14 TL, davacı … …nin 223.264,19 TL destekten yoksun kalma zararlarının toplamı olan 392.953,33 TL’nin poliçe limitini geçmesi nedeniyle KTK’nun 96/1.maddesi gereğince garameten yapılan paylaşım sonucu davacı …’in 133.867,38 TL, davacı …’nin 176.132,62 TL destekten yoksun kalma zararından sorumluluğunun bulunduğu,
Mahkememiz ana dosyasında davaya konu 12.04.2016 tarihli kazada vefat eden muris …’in davacılardan … ve …’ın oğlu, diğer davacılar …, …, … ve …’in kardeşi olduğu, mahkememiz dosyası ile birleşen Konya ..ASLİYE Ticaret Mahkemesi’nin …-… E.-K.sayılı dosyasında davaya konu 12.04.2016 tarihli kazada vefat eden muris …’nin davacılardan … ve …’in oğlu, diğer davacı …’ın kardeşi olduğu, her iki dosyada da davacıların desteklerinin vefatı nedeniyle, acı çektikleri ve sağlık bütünlüklerinin bozulduğu, bu nedenle manevi zarara uğradıkları anlaşılmakla mahkememiz ana dosyasında davacılar … ve … ile birleşen dosyada davacılar … ve …’nin maddi tazminat taleplerinin kısmen kabul ve kısmen reddine, mahkememiz ana dosyasındaki davacılar …, …, …, …’in maddi tazminat taleplerinin ve birleşen dosyada …’nin maddi tazminat taleplerinin reddine, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, haksız eylemin ağırlığı, kusur oranları, hakkaniyet ilkesi ve diğer hususlar dikkate alınarak mahkememiz ana dosyasında davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne kısmen reddine, mahkememiz dosyası ile birleşen Konya ..ASLİYE Ticaret Mahkemesi’nin …-… E.-K.sayılı dosyasında davacıların manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. ” şeklinde davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; davacı … için 215.191,54 TL, davacı … için 232.983,00 TL destekten yoksun kalma zararına bağlı maddi tazminatın (davalılardan …’ın tamamından sorumlu olmak suretiyle, diğer davalılar … Dağ. Teks.Petr.Ür.Gıda Taş.San.ve Tic.Ltd.Şti. Ve … Sigorta AŞ ‘nin 6098 sayılı TBK.’nun 51. maddesi gereğince takdiren % 20’si oranında hatır taşıması indirimi yapılmak suretiyle davacı … için hesaplanan 172.153,23 TL, davacı … için hesaplanan 186.386,40 TL maddi tazminatın) davalılar … ve … Dağ. Teks.Petr.Ür.Gıda Taş.San.ve Tic.Ltd.Şti yönünden olay tarihi olan 12/04/2016 tarihinden, davalı … Sigorta Aş yönünden dava tarihi olan 20/04/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli poliçe limiti olan 310.000,00 TL’lik miktardan davacı … için poliçe limitinin 148.846,87 TL’si, davacı … için 161.153,13 TL’si ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacılar … ve …’in fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, Davacılardan …, …, …, …’in destekten yoksun kalma zararına bağlı maddi tazminat taleplerinin reddine, Davacı … için 50,000,00 TL, davacı … için 50.000,00 TL, davacı … için 30.000,00 TL, davacı … için 30.000,00 TL, davacı … için 30.000,00 TL, davacı … için 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 12/04/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Dağ. Teks.Petr.Ür.Gıda Taş.San.ve Tic.Ltd.Şti.nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, Konya … ASLİYE Ticaret Mahkemesinin Birleşen … Esas … Karar Sayılı Dosyasından açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; Davacı … için 212.111,42 TL, davacı … için 279.080,24 TL destekten yoksun kalma zararına bağlı maddi tazminatın (davalılardan … ve davalı … Dağ. Teks.Petr.Ür.Gıda Taş.San.ve Tic.Ltd.Şti.’nin tamamından sorumlu olmak suretiyle, diğer davalı … Sigorta AŞ ‘nin 6098 sayılı TBK.’nun 51. maddesi gereğince takdiren % 20’si oranında hatır taşıması indirimi yapılmak suretiyle davacı … için hesaplanan 169.689,14 TL, davacı … için hesaplanan 223.264,19 TL maddi tazminatın) davalılar … ve … Dağ. Teks.Petr.Ür.Gıda Taş.San.ve Tic.Ltd.Şti yönünden olay tarihi olan 12/04/2016 tarihinden, davalı … Sigorta Aş yönünden temerrüt tarihi olan 25/06/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli poliçe limiti olan 310.000,00 TL’lik miktardan davacı … için poliçe limitinin 133.867,38 TL’si, davacı … için 176.132,62 TL’si ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, Davacılar … ve …’nin fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, Davacılardan …’nin destekten yoksun kalma zararına bağlı maddi tazminat talebinin reddine, Davacı … için 50,000,00 TL, davacı … için 50.000,00 TL, davacı … için 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 12/04/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Dağ. Teks.Petr.Ür.Gıda Taş.San.ve Tic.Ltd.Şti.nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen manevi tazminatın kardeşler yönünden reddedilen destekten yoksun kalma tazminatı ve hatır taşımacılığı indirimi yönünden istinaf ettiğini, Yerel mahkemece yeterli inceleme yapılmadan kendi gerekçesi ile çelişir vaziyette ve eksik inceleme sonucu hüküm tesis edildiğini, kazada uzman bilirkişi raporlarına göre müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını, buna rağmen manevi tazminatın amacına ters düşecek şekilde çok düşük miktara hükmedildiğini, söz konusu manevi tazminatın müvekkilinin duyduğu elem ve ızdırabı dindirecek miktarlarda olmadığını, Ayrıca Yerel Mahkemece maddi tazminata hükmedilirken … ve … Sigorta yönünden hatır taşımacılığı indirimi yapılmasının da yerinde olmadığını, hatır taşımacılığının kanuni şartlarının oluşmadığını, müteveffanın kardeşleri yönünden talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatının da reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını, Yerel Mahkemece bu konuda da yeterli araştırma yapılmadığını ve redde ilişkin gerekçenin dahi ortaya konulmadığını beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ile davanın tamamı ile kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, Yerel Mahkemece verilen davanın kısmen kabul kısmen red kararına davacı vekilinin istinaf itirazları doğrultusunda kararın ortadan kaldırılmasına ilişkindir.
DELİLLER :
Konya … ASLİYE Ticaret Mahkemesi … Esas … Karar sayılı dosyası, Konya … ASLİYE Ticaret Mahkemesi … Esas … Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Asıl dosya Davacı vekilinin hatır indirimi yapılmasının hatalı olduğu istinafı ;
6098 sayılı Türk Borçlar Yasasının, “Tazminatın belirlenmesi” üst başlıklı 51/1 maddesi hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır.
Tazminattan indirim sebeplerini düzenleyen, Türk Borçlar Yasasının 52.maddesinde öngörülen sebepler, daha çok zarar görenle ilgilidir. “Hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı” yönündeki genel hukuk ilkesinin etkisiyle, maddede sayılan belirli hal ve durumlarda tazminattan indirim yapılması mümkün bulunmaktadır.
Anılan madde kapsamında yer alan indirim sebeplerinden bir kısmı; zarar verici fiile rıza, ortak veya kişisel kusurdur. Zarar gören, zararlandırıcı olayın sebep olacağı zarara önceden razı olabilir. Zarar gören, zarara açık veya örtülü bir irade beyanıyla razı olabileceği gibi, rızanın, diğer bir takım olgulardan da çıkarılması mümkündür. Makul bir insanın aynı şartlarda kendi yararı gereğince yapmaması gereken harekette bulunması da, zarar görenin ortak kusurunu ifade etmektedir. Zarar görenin bu kusuru, illiyet bağını kesmeyecek yoğunlukta ise tazminattan bir indirim sebebidir. Burada da hâkim, somut olayın özelliklerini dikkate alarak, hakkaniyet düşüncesiyle indirim yapabilecektir.
Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır.
Müterafik kusur ise; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582)
Buna göre, hatır taşıması indirimi için kural olarak hatır taşıması şartlarının varlığı yeterli iken, müterafik kusur indirimi için zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olmasını ifade etmektedir.(Yargıtay 17 HD. 2014/21879 E- 2016/11087 K.)
Somut olayda müteveffa ile davalının arkadaş oldukları ,kazaya karışan araçla okula gelip gittikleri,yine bu şekilde birlikte seyahat esnasında kazanın meydana geldiği,bu halde müteveffanın ,hatır için taşındığı anlaşılmakla % 20 oranında indirim yapılması doğru olup itirazlar yerinde değildir
Asıl dosya davacı vekilinin maddi tazminat talebi reddolan kardeşler yönünden destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin kabul edilmesi gerektiğine yönelik istinafı
Dava, 6098 sayılı TBK’nun 53. (818 sayılı BK’nun 45/2) maddesi gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK.’nun 45/2. maddesine (6098 sayılı TBK. md. 53/1-3) dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir.
Borçlar Kanunu’nun 45. maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa, ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır.
O halde, destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.
Bununla birlikte, destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.04.1982 gün, 979/4-1528 E., 1982/412 K. sayılı kararı).
Ayrıca kardeşlerin birbirine karşı kural olarak bakım görevi yoktur. Ancak, bir kardeşin diğer kardeşe eylemli ve düzenli olarak yardım etmesi halinde, bu kardeş diğerinin desteği sayılır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 364/1. maddesinde “Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.” düzenlemesine; aynı maddenin 2. fıkrasında ise “Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda muris … olay tarihinde 25 yaşında olup; tüm dosya kapsamından murisin kardeşlerine düzenli ve eylemli maddi anlamda bir katkısı bulunduğu, murisin yardım etmediği takdirde kardeşi olan davacıların yoksulluğa düşeceği, adı geçen davacıların murisin desteğine ihtiyaç halinde olduğu ispatlanamadığından, davacı vekilinin istinafının yerinde olmadığı anlaşılmıştır
Manevi tazminatın azlığına yönelik istinaf incelemesi
Asıl dosya Davacılar vekili mahkeme tarafından hükmedilen manevi tazminat miktarlarının düşük olduğunu belirterek daha yüksek oranda manevi tazminata hükmedilmesi iddiasına dayalı olarak istinaf ettikleri anlaşılmaktadır.
Manevi tazminat, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükme göre,Manevi zarar; mutlak hak olan ve dolayısıyla herkese karşı korunmuş bulunan kişilik haklarının kapsamına giren değerlerden birisinin ihlali ile doğar. Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namı ile bir miktar para ödenmesini talep edebilir. Şahsi menfaatleri ihlal edilen kimseye ihlalin ve kusurun özel ağırlığının haklı kılması halinde hakimin manevi tazminat olarak verilmesine hükmedeceği para miktarının belirlenmesinde hakkaniyet gözetilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nisfetle hüküm vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde belirtilmiştir. Ödettirilecek para miktarı ise aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusunu doğurmaktır. Aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hâkimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Somut olaya gelince,
Yukarıda belirtilen manevi tazminat kriterleri,davalının tespit edilen sosyal ve ekonomik durumu,davalının olaydaki kusur durumu , olayın oluş şekli dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olduğu, bu itibarla davacı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bu halde, Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Kararın usul ve yasaya uygun bulunmasına, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 361 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren İKİ HAFTA içinde temyiz yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi. …


Başkan …


Üye …


Üye …


Katip …