Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1355 E. 2020/31 K. 13.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 13/01/2020

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 08/10/2019
NUMARASI : …Esas… Karar

DAVACI : … (TCKN: …)- T…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … SİGORTA A.Ş – …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVANIN KONUSU : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 13/01/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 14/01/2020

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 21/02/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; 14/11/2011 günü sigortalı araç sürücüsü … idaresindeki … plakalı araç ile sürücü …. yönetimindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada müvekkil …’ün ağır şekilde yaralanmasına ve çalışma gücünün azalmasına neden olduğunu, kazaya karışan ve … adına kayıtlı … plakalı kamyonetin … Sigorta A.Ş. tarafından trafik sigorta poliçesi ile sigortalandığını, sigortacı sıfatı ile davalının sorumluluğuna gidilerek sakatlanma teminatı klozundan doğan sorumluluğa bağlı olarak geçici iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararı ile çalışma gücünün azalmasından doğan maddi zararının tazmini için Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyasında hükme esas alınmış olan adli tıp kurumu raporunda sigortalı araç sürücüsü …’ın %100 kusurlu olduğu, … Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliğinin … sayılı raporunda toplam bakıcı gideri zararının 4.796,55 TL, SGK tarafından karşılanmayan ve fatura edilemeyen kaçınılmaz tedavi giderlerinin 3.000,00 TL olarak değerlendirildiği, davalı sigortacının sorumluluğunun bulunduğunu, davalı sigorta şirketine yazılı olarak başvuru yapıldığını ve herhangi bir ödemenin yapılmadığını, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla tedavi ve iyileşme sürecindenki bakıcı giderinden doğan 4.796,55 TL, belgelenemeyen kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan 3.000,00 TL olmak üzere toplam 7.796,55 TL maddi tazminatın kaza tarihinde geçerli tedavi masrafı teminatı kişi başı poliçe limiti ile sınırlı olarak dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkile verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili 15/03/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlık konusu kaza nedeniyle davalı sigorta şirketine yöneltilecek tazminat taleplerinin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, sigortalı araç sürücüsü kusurlu olduğu kabul edilse dahi davacının sigortalı araç sürücüsünün arkadaşı olduğu, hatır taşımacılığı ile seyahat eden davacının tazminat hesaplamasında hatır taşımasının dikkate alınmasını, dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek taleplerin trafik sigorta poliçesi teminatı dışında olduğunu, davalı şirketin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini temerrüde düşmediğini, hukuki ve tıbbi açıdan eksik ve hatalı değerlendirmeler içeren engelli sağlık kurulu raporuna dayanarak açılan davanın reddine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
Konya …Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/10/2019 tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı sigorta şirketinin zamanaşımı itirazı yasal süreler dolmadığından reddedilmiştir. Konya… Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından alınan hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık bilirkişi raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, … Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliğinin 08/02/2018 tarihli rapor içeriğinden toplam bakıcı giderinin 4.796,55 TL, fatura edilemeyen kaçınılmaz giderlerin 3.000,00 TL olduğu anlaşılmakla, usulüne uygun ve denetime elverişli alınan bilirkişi raporunun yukarıda değinilen Yargıtay ilamı doğrultusunda yeni bir hekim ve bilirkişi raporu alınmasına gerek kalmadığı değerlendirilerek davanın kabulüne ilişkin DAVANIN KABULÜ İLE,1- 4.796,55 TL tedavi ve iyileşme sürecindeki bakıcı gideri ve 3.000,00 TL belgelenemeyen kaçınılmaz tedavi gideri zararına dayalı toplam 7.796,55 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (14.01.2011 kaza tarihinde geçerli olan tedavi giderleri teminatı poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, ” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili 13/11/2019 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükme esas alınan hesap raporunun bulunduğu dava dosyasının derdest olduğunu ve kesinleşmediğini, hükme esas alınan maluliyet raporunun hatalı verilerle düzenlenmiş olduğunu ve rasyonel olmadığını, yargılama aşamasında bir çok kez ısrarla belirttikleri üzere davacının maluliyetine ilişkin adli tıp kurumundan rapor alınarak tespit edilmesi gerektiğini, dosyada alınan rapor ile dosyaya sundukları tıbbi mütalaa raporu arasında çelişki olduğundan bu çelişkinin giderilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesi gerektiğini, müvekkili şirket aleyhine tedavi gideri adı altında farazi bir şekilde 3.000,00 TL ye hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının tedavi giderleri noktasında müvekkili şirketin herhangi bir tazmin sorumluluğu bulunmadığını, geçici iş göremezlik tazminatı, geçici bakıcı giderleri ile tedavi masraflarının müvekkili sigorta şirketi teminatı kapsamında olmadığını, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, itirazları doğrultusunda yeniden hüküm kurulmasına ve davanın reddine, icranın tehirine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, trafik kazası nedeniyle faturasız tedavi giderlerine ve bakıcı giderlerine ilişkin maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece verilen kabul kararı, davalı sigorta vekilince asıl dava dosyasının henüz kesinleşmediği sebebiyle istinaf edilmiştir.
Her dava, kural olarak iki kısımdan; tespit ve eda kısımlarından oluşur. Davanın kısmi nitelikte olması halinde önceden açılan davada kesinleşen ilamın tespit kısmı, kalan kısım hakkında açılan ikinci davanın tespit kısmı için kesin hüküm oluşturur ve kuşkusuz bağlayıcıdır.
Öğreti ve yargısal uygulamada; kısmi davanın redle sonuçlanması halinde tüm alacak hakkında kesin hüküm oluşacağı kısmi dava kısmen kabul kısmen redle sonuçlanırsa her iki bölüm yönünden de kesin hüküm oluşacağı, kısmi dava tümüyle kabul edilirse de kararın tespit bölümünün açılan ek dava için kesin hüküm oluşturacağı kabul edilmiştir.
Eş söyleyişle; kısmi dava sonunda davalının borcu ödemeye mahkum edilmesi veya kısmi davanın tamamen veya kısmen reddine karar verilmiş olması halinde taraflar arasındaki borç ilişkisinin varlığı ya da yokluğu da tespit edilmiş olur ki bu tespit zorunlu olarak borç ilişkisinin tümünü kapsar. Bu nedenle kısmi dava sonunda verilen ve kesinleşen kararın tespite ilişkin bölümü sonradan açılan ek dava için kesin hüküm oluşturur.
Kısacası ikinci davaya bakan mahkeme, kısmi davanın davalının sorumluluğuna ilişkin bu tespit bölümüyle bağlıdır. Burada davalının haksızlığı olgusu artık tartışılamaz hale gelmiştir. Zira, kesin hüküm bulunan bir konuda mahkemenin bu yönün doğruluğunu yeniden araştırma ve inceleme konusu yapmasına hukuken olanak bulunmamaktadır. Bu yön kamu düzenine ilişkin olup mahkemeler ve Yargıtayca doğrudan doğruya (resen) göz önünde tutulmalıdır.
Kısmi dava sürerken ek davanın açılmış olması halinde davalı ilk itirazda bulunarak birleştirme istememişse kısmi dava ile ek dava birleştirilemez. Ancak, ek davaya bakan mahkeme kısmi davanın sonuçlanmasını bekletici sorun yapmalıdır. Çünkü, kısmi dava tamamen veya kısmen reddedilecek olursa bu karar ek dava için kesin hüküm teşkil edecek, kısmi dava tamamen kabul edilirse de kararın tespite ilişkin bölümü ek dava için kesin hüküm teşkil edecektir.
Açıklanan hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.02.1980 gün ve 1980/9-73 E. 1980/186 K., 02.06.1982 gün ve 1981/11-1130 Esas 1982/549 Karar ve 09.11.1988 gün ve 1988/15-572 Esas 1988/898 K. Sayılı; 2013/7-1728 E. 2015/1036 K. Sayılı kararlarında da açıkça vurgulanmıştır.
Somut olaya gelince, davacı tarafından aynı trafik kazasına ilişkin sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin Konya… Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyasında davacı lehine hüküm tesis edilmiş, verilen kararın istinaf sonucunda Dairemizin 28/02/2019 tarih, … Esas… KARAR sayılı ilamı ile davalı sigortanın istinafının esastan reddine temyiz yolu açık tutularak neticelendirildiği, davalı tarafça Dairemizin bu kararı da temyiz edilmiş olup netice itibariyle kesinleşmiş bulunmadığı, bu sebeple kısmi davaya ilişkin verilen kararın eldeki, açılan faturasız tedavi ve bakıcı giderine yönelik ek maddi tazminat talebi yönünden kesin delil teşkil edebileceğinden kesinleşmesinin ve sonucunun beklenilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı gerekçeye dayalı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Yerel Mahkeme kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde değerlendirme ve işlem yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalının sair itirazlarının, kaldırma sebep ve şekline göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafça, başvuru harcı dışında kalan, peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalı tarafa iadesine,
5-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, HMK. m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.13/01/2020


Başkan


Üye


Üye


Katip