Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1352 E. 2019/1256 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACILAR : 1-… ‘e (T.C NO:…) ve …’e – (T.C NO:…) velayeten kendi adına asaleten … – (T.C NO: …)
2- … – T.C NO:…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … SİGORTA A.Ş
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA : Destekten Yoksun Kalma Maddi Tazminatı
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : …
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece davanın karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karara ilişkin davacılar vekilinin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacılar vekili dava dilekçesiyle özetle; 10/06/2015 günü saat 20:15 sıralarında Büyükkumköprü Caddesi üzerinde dava dışı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı …’ne ait otobüsün, elektrikli bisiklet kullanan …’e çarpması sonucu, …’in kaldırıldığı hastanede vefat ettiğini, müvekkillerinin müteveffanın ölümüyle destekten yoksun kaldıklarını, kazaya karışan …’ne ait otobüsün sigorta şirketi davalının destekten yoksun kalma maddi zararından sorumlu bulunduğunu, bu hususta davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu ancak herhangi bir dönüş yapılmadığını ve açıkladığı nedenlerle, ileride artırılmak üzere müvekkili … için 12.000 TL, müvekkili … için 1.000 TL, müvekkili … için 1.000 TL ve müvekkili … için 1.000 TL olmak üzere toplam 15.000 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının haksız fiilin gerçekleştiği 10/06/2015 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın 28/06/2014-28/06/2015 tarihleri arasında ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, poliçede teminat limitinin kişi başı 290.000,00 TL olduğunu, müvekkili şirketin üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu bulunduğunu, …’in ölümü nedeniyle 15/08/2016 tarihinde toplam 51.635,21 TL ödeme yapıldığını, hesap raporuna esas alınan kusur oranının %25 olduğunu ve açıkladığı nedenlerle gerekli hesaplamaların yapılmasını, destekten yoksunluk durumunun tespitini, yapılan ödemenin mahsubunu talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin … tarihli gerekçeli kararı ile; “Somut olayda ; 2918 s. KTK.nun 90. maddesinde yapılan ve 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren değişikliğe göre, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/01/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları’nın C.11 maddesine göre, “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.”
Davalı tarafça sigortalanan aracın ZMMS poliçesinin 28/06/2014 tarihinde tanzim edilmesi nedeniyle, taraflar arasındaki ihtilafın 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları’na değil, 15/08/2003 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları’na tabi olduğu anlaşılmıştır.
15/08/2003 tarihli ZMMS Genel Şartları’nın A.1/1. maddesine göre, “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.”
Yukarıda yazılı yasal düzenlemelere istinaden, 15/08/2003 tarihli ZMMS Genel Şartları’nın ve 6098 s. TBK’nın uygulandığı dönemde meydana gelen kazalar yönünden, sigortacıların 2918 s. KTK. ve 6098 s. TBK. hükümleri gereğince, zarar görenlerin uğradığı destek zararından sorumlu oldukları sonucuna varılmıştır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 23/03/2017 tarihli rapor ile 20/08/2018 tarihli ek rapor ile meydana gelen trafik kazasında desteğin % 75 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Kusur raporundaki veriler dikkate alınarak düzenlenen 21/06/2019 tarihli tazminat raporu ile ödeme tarihindeki veriler dikkate alındığında davacı …’in bakiye 23,73 TL, davacı …’in bakiye 380,15 TL alacağının bulunuduğu diğer davacıların bakiye alacaklarının bulunmadığı rapor edilmiştir.
Somut olayda, dava tarihinden sonra 15/08/2016 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından 51.635,21 TL ödeme yapıldığı, ödeme tarihindeki veriler dikkate alındığında davacı …’in bakiye 23,73 TL, davacı …’in bakiye 380,15 TL alacağının kaldığı, bu miktarların fahiş nitelikte olmadığı, diğer davacıların zararının ise tamamının karşılandığı, bu bakımdan dava devam ederken yapılan ödeme neticesinde davacıların zararının karşınması nedeniyle davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca her ne kadar dava konusuz kalmış ise de mevcut dosya kapsamında dava tarihi itibariyle davalının dava açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle her bir davacı yönünden dava değeri dikkate alınarak davacılar lehine vekalet ücretine hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde davacının davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece aldırılan 23/03/2017 tarihli kusur raporunda muris …’in %75 kusurlu olduğunun, araç sürücüsünün ise %25 kusurlu olduğunun tespit edildiğini ve bu tespite itiraz ettiklerini, başkaca gelirleri bulunmayan müvekkillerinin mağduriyetlerinin daha fazla uzamaması için aktüerya raporu alınmasını talep ettiklerini bu aşamada davalı sigorta şirketi için müvekkillerine ödeme yapıldığını ve alınan ödemeye ilişkin de dosyaya beyanda bulunduklarını, sonrasında alınan aktüerya raporlarında kusura ilişkin oran indirimi yapıldığını ve müvekkiline yapılan ödemelerin de mahsup edilerek hesap yapıldığını, Yerel Mahkeme kararında müvekkillerinin zararının giderildiğinin ileri sürüldüğünü ancak bildirdikleri miktarın mahsubu sonucunda dahi müvekkillerinin 21/06/2019 tarihli rapora göre … yönünden 20.648,57 TL, … yönünden 1.859,37 TL, … yönünden 233,27 TL ve … için de 562.52 TL bakiye tazminat alacağı bulunduğunu, raporda bu hususun belirtilmiş olduğunu ancak Yerel Mahkemece göz önünde bulundurulmadığını, bu durumun da hukuka uygun olmadığını beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile davanın müvekkillerinin bakiye alacakları yönünden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, Yerel Mahkemece verilen davada karar verilmesine yer olmadığı kararına karşı davacılar vekilinin istinaf itirazları doğrultusunda kararın ortadan kaldırılmasına ilişkindir.
DELİLLER :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Mahkemenin ve tarafların da kabulü olduğu üzere dava 10/08/2016 tarihinde açılmış,yargılama devam ederken 15/08/2016 tarihinde 4 davacı için toplam 51.635,21 TL ödeme yapıldığı hususu ihtilafsızdır.
Bu halde ortada KTK 111. Madde gereğince güncellenecek bir alacak yoktur.
Zira KTK’nın 111. maddesinde belirtildiği şekilde fahiş bir fark olup olmadığı değerlendirilirken Şayet ödenmesi gereken maluliyet tazminatı ile ödenmiş olan miktar arasında fahiş fark olduğu saptanırsa, davacı tarafından daha önce verilen ibranamenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilerek, rapor tarihindeki verilere göre hesaplanan tazminat tutarından, davalı tarafından yapılan ödemelerin güncellenerek düşülmesi gerekmektedir.
Ancak somut olayda ödeme davadan önce değil yargılama esnasında yapılmıştır. Bu halde yapılan ödemenin güncellenmesi değil mahsubu sözkonusu olacaktır.
Bu bakımdan Davacılara yapılan bu ödemenin güncelleme yapılmadan hesaplanan tazminattan mahsubu yoluyla tazminata hükmedilmesi gerekmektedir.
Somut olayda 21/06/2019 tarihli 2. ek bilirkişi raporuna göre sigorta şirketince yapılan ödemelerin mahsubu neticesi davacı eş …’nin 20.648,57 TL ,davacı …’nın 1.859,37 TL, davacı … ‘nin 233,27 TL ve davacı …’nın 562,52 TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatı alacakları olduğu ve bu alacaklar üzerinden davanın kısmen kabulünün gerektiği halde karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykıdır.
Nitekim Yargıtay 17 HD nin 2016/18105 esas 2019/7673 karar sayılı ilamı
HMK’nin 355. maddesinde, “ İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.” 353. maddesinde, “ (1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; … b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak; 1)…, 2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, … duruşma yapılmadan karar verilir.” düzenlemelerini içermektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, ilk derece mahkemesinin kararında yukarıda belirtilenler dışında HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden herhangi bir yanlışlığın da bulunmadığı gözetilerek
davacı eş …’nin 20.648,57 TL, davacı … …’ın 1.859,37 TL, davacı … …’nın 233,27 TL ve davacı …’nın 562,52 TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatı alacaklarının hüküm altına alınarak ıslah dilekçesi de göz önüne alınıp davaların ayrı ayrı kısmen kabulüne ve alacaklara temerrüt tarihi olan 29/06/2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi suretiyle karar tesisi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda kabulü ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere kaldırılması ve yeniden hüküm tesis edilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda kabulü ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere KALDIRILMASI VE DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMAK suretiyle;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
1-Davacı … için 20.648,57 TL, … için 1.859,37 TL, … için 233,27 TL ve … için 562,52 TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 29/06/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ayrı ayrı reddine,
İlk Derece Yargılaması Yönünden;
2-Alınması gereken 1.591,87 TL harçtan alınan 51,24 TL harç ile 60,66 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 111,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.479,97 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 84,74 TL harç ile 60,66 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 145,40 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 430,00 TL bilirkişi ücreti gideri, 1.425,70 TL talimat ve bilirkişi ücreti gideri ile 270,10 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.125,80 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 1.511,44 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
5-Davacı … kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı … kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.859,37 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı … kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 233,27 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı … kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 562,52 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacı … yönünden red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalıya verilmesine,
10-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacı … yönünden red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.157,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalıya verilmesine,
11-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacı … yönünden red edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.506,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalıya verilmesine,
12-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacı … yönünden red edilen miktar üzerinden hesaplanan 501,00 TL vekalet ücretinin davacı … …’den alınarak davalıya verilmesine,
13-Artan gider avansı olması halinde HMK 333. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
14-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan istinaf karar harcının talep halinde davacılara iadesine,
15-Davacı tarafından yapılan 485,20 TL istinaf başvuru gideri, 22,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 507,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
16-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
17-Harç ve tebliğ işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri elli sekiz bin sekiz yüz (58.800,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. …


Başkan


Üye


Üye


Katip