Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1162 E. 2019/1208 K. 09.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …
DAVALI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …, Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : …

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili mahkememize tevzi edilen 14/09/2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle, 15/07/2017 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın Konya ili Meram İlçesi’nde müvekkili … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı minibüse çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını ve aracında hasar meydana geldiğini; söz konusu kazada müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını; kusuruyla kazaya sebebiyet veren davalı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın kaza tarihinde diğer davalı … Sigorta Şirketi tarafından sigortalı olduğunu; bu nedenle müvekkilinin maruz aldığı zararlardan davalı … şirketinin de sorumlu olduğunu beyanla, kaza nedeniyle müvekkilinin uğradığı geçici işgöremezlik nedeniyle şimdilik 25,00 TL., sürekli işgöremezlik nedeniyle şimdilik 25,00 TL., SGK tarafından karşılanmayan zorunlu tedavi giderleri için şimdilik 25,00 TL. ve bakıcı giderleri için şimdilik 25,00 TL., şimdilik toplam 100,00 TL., aracında meydana gelen hasar ve değer kaybı nedeniyle şimdilik 100,00 TL. ve yapmak zorunda kaldığı çekici giderleri için 750,00 TL. olmak üzere şimdilik toplam 950,00 TL. maddi tazminatın davalı … yönünden başvuru tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; ayrıca kazada yaralanan ve hayati tehlike geçiren müvekkilinin uğradığı manevi zarara karşılık 30.000,00 TL. manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’den tahsiline; yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı … vekili mahkememize vermiş olduğu 06/11/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin 20 yıldır aktif olarak araç kullanan ve bugüne kadar herhangi bir trafik cezası almamış bir sürücü olduğunu; kazanın gerçekleştiği yolun olay günü yol bakım ve onarım çalışmaları nedeniyle çift yönlü olarak trafiğe açık olduğunu ve herhangi bir ışıklandırma da yapılmamış olduğunu; çok karanlık olan yolda davacının uzun farları açık olarak seyretmesi nedeniyle müvekkilinin önünü göremediğini ve davacının aracı ile çarpıştığını; müvekkilinin kaza öncesinde 60-70 km olan aracının hızını 40-50 km.’ye kadar düşürdüğünü, ancak hiçbir şey görememesi neticesinde kazanın meydana geldiğini; kaza sonucunda müvekkili ile birlikte araçta bulunan kızı, oğlu ve torunlarının da ağır şekilde yaralandığını; kaza nedeniyle Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nca … sayılı soruşturma dosyasının açıldığını; kazanın ne şekilde meydana geldiğinin ve tarafların kusur oranlarının ortaya çıkması bakımından söz konusu soruşturmanın sonucunun beklenmesi gerektiğini beyanla dava dilekçesindeki haksız taleplerin reddine; argılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekiline usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak duruşmalara katılmadığı ve davaya cevap da vermediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen 26/03/2019 tarihli gerekçeli kararı ile; “Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda; 15/07/2017 tarihinde Konya İli Meram İlçesi Çomaklı Mahallesi Konya – Karaman karayolu üzerinde davalı …’ye ait kendi sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın şerit ihlali yaparak karşı yönden gelmekte olan davacı …’a ait kendi sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca çarpması sonucunda yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği; kaza sonucunda davacı …’ın 3 ay süreyle iş ve gücünden kalacak şekilde vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandığı; davalı …’nin şerit ihlali yapmak suretiyle kazaya sebebiyet vermiş olması nedeniyle meydana gelen kazada %100 kusurlu olduğu; söz konusu aracın kaza tarihi itibariyle 22/10/2016 başlangıç – 22/10/2017 bitiş tarihli … sayılı ZMSS poliçesi ile davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalanmış olduğu; davacı vekilinin 16/08/2017 tarihli başvuru dilekçesinin davalı … şirketine 24/08/2017 tarihinde PTT aracılığıyla teslim edildiği; ancak davalı … şirketince 15 günlük yasal süresi içerisinde davacının zararlarının karşılanmadığı; davacının aracında meydana gelen hasar bedelinin 13.500,00 TL. olduğu, davacının ayrıca aracını kaza mahallinden Konya’ya getirmek için 750,00 TL. çekici masrafı yaptığı; söz konusu zararlardan tüm davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu; davacının aracının tamir edilmesi mümkün olmakla birlikte bunun ekonomik olmadığı, tamir edilmeksizin satılmasının ekonomik olan yol olduğu ve davacının da ancak ekonomik olan seçenekteki zararlarının tazminini talep edebileceği; aracın tamir edilmeksizin satılması halinde araçta değer kaybı oluşmayacağı, bu nedenle davacının araçtaki değer kaybına yönelik 50,00 TL.’lık maddi tazminat talebinin reddi gerektiği; davacının kaza nedeniyle kalıcı sakatlığa maruz kalmadığı, bu nedenle 25.00 TL.’lık sürekli işgöremezlik tazminatı talebinin de reddi gerektiği; geçici işgöremezlik zararının 4.212,18 TL., SGK tarafından karşılanmayan zorunlu tedavi giderlerinin 1.500,00 TL., bakıcı giderinin 1.404,06 TL. olduğu; davacının söz konusu zararlarından kaza tarihi itibariyle geçerli olan poliçe genel şartları uyarınca davalı … şirketinin sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla davacının maddi tazminat taleplerinin aşağıda belirtilen şekilde kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacının kendi kusuru olmaksızın meydana gelen trafik kazası sonucunda 3 ay süreyle iş ve gücünden kalacak şekilde çeşitli yerlerinden yaralanması nedeniyle maruz kaldığı iddia edilen manevi zarara karşılık talep ettiği 30.000,00 TL. manevi tazminatın da haksız fiilin gerçekleşme şekli, tarafların kusur oranları ile sosyal ve ekonomik durumları göz önüne alınarak kısmen kabulü ile 5.000,00 TL. manevi tazminatın olay tarihinden itibaren hesabedilecek yasal faiziyle birlikte davalı …’den tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 13.500,00 TL. hasar bedeli ile 750,00 TL. çekici gideri olmak üzere toplam 14.250,00 TL. maddi tazminatın, davalı … yönünden poliçe teminat tutarı ile sınırlı olmak üzere, temerrüt tarihi olan 07/09/2017’den itibaren hesabedilecek yasal faiziyle birlikte; davalı … yönünden haksız fiil tarihi olan 15/07/2017’den itibaren hesabedilecek yasal faiziyle birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 4.212,18 TL. geçici iş göremezlik tazminatı, 1.500,00 TL. belgelenemeyen zorunlu tedavi giderleri ve 1.404,06 TL. bakıcı gideri ile olmak üzere toplam 7.116,24 TL. maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 15/07/2017’den itibaren hesabedilecek yasal faiziyle birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine, bu talepler yönünden davalı … şirketine karşı açılan davanın reddine, Davacının ispatlanamayan sürekli işgöremezlik tazminatı ve aracındaki değer kaybına ilişkin fazlaya dair maddi tazminat taleplerinin tüm davalılar yönünden reddine, davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 5.000,00 TL. manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 15/07/2017’den itibaren hesabedilecek yasal faiziyle birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararda hasar bedeli ve çekici giderleri hususunda davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduğunu ancak geçici iş göremezlik tazminatı, belgelenemeyen zorunlu tedavi gideri ve bakıcı giderleri açısından davalı …’yi sorumlu tuttuğunu, davalı … şirketinin sorumlu tutulmadığını ve sigorta şirketi açısından davanın reddine karar verildiğini, davalı … ile … arasında bir sigorta sözleşmesi olduğunu, bu sözleşme neticesinde davalı … şirketinin müvekkillinin kaza nedeniyle uğradığı zararlardan davalı … ile birlikte sorumlu olduğunun kesin olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatı, belgelenemeyen zorunlu tedavi giderleri ve bakıcı giderlerinin de maddi zarar kapsamında olduğunu ve sigorta şirketinin bu zararlardan sorumlu olduğunu, ayrıca müvekkilinin kaza tarihinden ve tedavi sürecinden bu yana geçirdiği evreler ile beden gücündeki eksilme nedeni ile hayatı boyunca çekeceği sıkıntılar için talepleri doğrultusunda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini, yaşanılan tüm olumsuzlukların göz önüne alındığında hükmedilen manevi tazminatın düşük olduğunu beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile istinaf talepleri doğrultusunda kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın 14/09/2017 tarihinde açıldığını, davacıya 19/12/2017 tarihinde 15.000,00 TL ödeme yapıldığını ve davacının tüm zararının karşılanmış olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerekirken müvekkili şirket aleyhine karar verilmesinin kabul edilebilir olmadığını, davacının almış olduğu bu ödemeye binaen aynı zamanda ibraname imzaladığını ve tüm zararının karşılandığını taahhüt edecek şekilde beyanda bulunduğunu, ayrıca çekici giderlerinin sigorta teminatı kapsamı içerisinde kalan zararlardan sayılmadığını, bu zarardan dolayı müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili sigorta şirketinin hasara ilişkin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını beyan ederek Yerel mahkemece verilen kararın kaldırılması ile davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Uyuşmazlık, Yerel Mahkemece verilen kısmen kabul kısmen red kararına karşı davacı vekili ile davalı … şirketinin ayrı ayrı istinaf itirazları doğrultusunda kararın ortadan kaldırılmasına ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Davacı vekilinin davalı … yönünden reddedilen Bakıcı gideri,kaçınılmaz tedavi gideri ve Geçici iş göremezliğin teminat kapsamı içinde olduğuna ve bu nedenle bu alacak kalemlerinin sigorta açısından reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin yapılan istinaf incelemesinde;
2918 sayılı Kanun’un 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesinde, “Trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, kanunun geçici 1.maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59’uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür.
Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün kanundan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçtiğinin kabulü gerekir. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
Genel olarak sağlık hizmeti giderleri, fatura ile ispat edilmelidir. Ancak bazı giderlerin belge ile ispatlanması zordur. Biz bunlara faturalandırılmayan giderler olarak adlandırıyoruz. Örneğin yol giderleri gibi. Bu gibi giderler için hakimin belgelendirilmediği gerekçesi ile reddedilmesi doğru değildir. Çünkü TBK 50/2 maddesi gereği uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirleyecektir. Bu nedenle kişinin haksız eylemden zarar gördüğünün ve bedensel zarara uğradığının ispatlaması yeterli olup, ayrıca iyileşme harcamaları için fatura ve makbuz gibi belgeler bulup getirmesi şart değildir. Hiçbir belge sunulmasa bile, hakim, görevlendireceği uzman bilirkişilere tedavi ve tüm iyileşme giderlerini hesaplatmakla ve hüküm altına almakla yükümlüdür. (HGK.26.04.1995, E. 1995/11-122 K.1995/430)
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri teminatı” başlıklı (b) maddesinde ” Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesi ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkanı bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında saymıştır. Bir başka ifade ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar,
1-Tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri,
2-Tedaviyle ilgili diğer giderler,
3-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler,
Sağlık giderleri kapsamında sayılarak Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiştir.
Oysa 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır.
Bu düzenleme gereği ZMSS Genel Şartlar A.5 (b) maddesi ile yaralının tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alınıncaya kadarki süre içindeki;
1-Bakıcı giderleri
2-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler (geçici iş göremezlik kayıpları)
3-Sağlık hizmeti giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı torba Kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletmiştir.
Bu nedenle bir kanun maddesinin kapsamı idarenin bir düzenlemesi olan genel şartlar ile genişletmesi ve daraltması düşünülemez.
Böyle bir durum varsa kanuna aykırı genel şart maddesi, tebliğ vs uygulanması kanunun ilgili maddesine aykırılık teşkil eder.(Trafik kazalarından doğan cismani zararlar ve tazmini- Konya barosu yayınları. Shf 7-8 ,Yargıtay üyesi: Hüseyin TUZTAŞ)
Yine taraflar arasında düzenlenmiş olan 22/11/2016 başlangıç tarihli Zorunlu Sigorta Mali/Sorumluluk Sigortası poliçesinin bir anlamda mütemmim cüzü olan eki niteliğindeki genel şartların, hazırlanma ve bağıtlanmada taraf olmayan Sosyal Güvenlik Kurumu’na İdari bir düzenleme ile kanuni düzenlemesinin aksine bir sorumluluk yüklenmesi de düşünülemez.
Bu halde davacı vekilinin geçici iş görmezlik, kaçınılmaz tedavi gideri ve bakıcı giderlerinin sigorta teminatı kapsamında olduğuna ve bu nedenle sigorta şirketinin de bu tazminattan sorumlu tutulması gerektiğine yönelik istinaf itirazları yerindedir
Davacı vekilinin Manevi tazminatın az taktir edildiği istinafı yönünden;
İlk derece mahkemesinin alınan raporda davacının maluliyetinin olmadığı, 3 aylık geçici iş göremezliğe uğradığı,olayda davalının tam kusurlu oldukları anlaşılmaktadır.
Hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir.
O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen manevi tazminat kriterleri,davacının tespit edilen sosyal ve ekonomik durumuna, davacının kaza nedeniyle iyileşmesinin 3 ay olduğu gözetilip olayın oluş şekli dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun oldugu bu itibarla davacı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı … vekilinin çekici giderinin teminat kapsamı dışında olduğuna yönelik istinafı açısından;
ZMSS genel şartlarının teminat dışı kalan hallen kapsamımda düzenlemesine göre;
A.6. TEMİNAT DIŞINDA KALAN HALLER
” Aşağıdaki haller sigorta teminatı dışındadır:
a) İşletilme halinde olmayan araçların sebep olacağı zararlar,
b) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
c) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
ç) Sigortalının, eşinin, sigortalının usul ve fürunun, sigortalıya evlat edinme ilişkisiyle bağlı olanların, sigortalının birlikte yaşadığı kardeşlerinin, mallarına gelen zararlar sebebiyle ileri sürebilecekleri talepler,
d) Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri,
e) Zarar görenlerin beraberinde bulunan bagaj ve benzeri eşya dışında sigortalı araçta veya bu araç vasıtasıyla çekilen römorkta/yarı römorkta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlardan dolayı sigortalıya karşı ileri sürülecek talepler,
f) Manevi tazminat talepleri,
g) Sigortalının, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
ğ) Sigortalının aracına veya bu araç vasıtasıyla çekilen römorklara ve yarı römorklara veya çekilen araçlara gelecek zararlar nedeniyle ileri sürülecek talepler,
h) Çalınan veya gasp edilen araçların sebep oldukları ve Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalının sorumlu olmadığı zararlar, aracın çalındığını veya gasp edildiğini bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürülecek talepler ile çalan ve gasp eden kişilerin talepleri,
ı) Motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararlar,
i) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda belirtilen terör eylemlerinde ve bu eylemlerden doğan sabotajda kullanılan araçların neden olduğu ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalının sorumlu olmadığı zararlar ile aracın terör eylemlerinde kullanıldığını veya kullanılacağını bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürecekleri talepler, aracı terör ve buna bağlı sabotaj eylemlerinde kullanan kişilerin talepleri,
j) Motorlu araç kazalarından dolayı toprak, yeraltı suları, iç sular, deniz ve havanın kirlenmesi ya da kirlenme tehlikesi nedeniyle temizleme, toplanan atıkların taşınması ve bertarafı masrafları ile biyolojik çeşitlilik, canlı kaynaklar ve doğal yaşama verilen zararlar nedeniyle bozulan çevrenin yeniden oluşturulması ile ilgili çevresel zararlardan ileri gelen talepler,
k) Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri,
l) İlgili mevzuatla genel hükümlere tâbi kılınan talepler,
m) 2918 sayılı Kanunun 104 üncü ve 105 inci maddelerinde düzenlenen sorumluluklar (Bu maddeler kapsamına dahil durumlar bu amaçla yaptırılan zorunlu mali sorumluluk sigortasına tâbidir.),
n) Cezai kovuşturmadan doğan tüm giderler ile idari ve adli para cezaları,
o) Bu Genel Şart ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.
(Ek :RG-2/2/2016-29612)(1) Sigortacının bu maddenin birinci paragrafının (d) bendi kapsamında olmasına rağmen ilgililere yaptığı tazminat ödemeleri için sigortalının terekesine ve tereke borçlusu olan mirasçılarına sigortalının kusuru oranında ve ilgili mevzuat dahilinde müracaat hakkı saklıdır.”
Düzenlemesine göre çekici giderinin teminat dışı hal kapsamında bulunan ve “k” bendinde düzenlenen zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talebi niteliğinde olmadığı,kaza nedeniyle uğranılan doğrudan zarar niteliğinde olup sigortanın da sorumluluğunda bulunduğu,çekici giderinin de teminat kapsamı içinde olduğu anlaşılmakla davalı sigortanın istinaf itirazları yersizdir
Davalı … vekilinin davaya konu araç maddi hasarın ödendiği,hasara ilişkin sorumluluklarının kalmadığı istinafı yönünden;
Zorunlu mali sorumluluk sigortası; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesine göre, işletenler motorlu taşıtların kullanılmasından doğan, üçüncü kişilere verdikleri zararları karşılamak üzere zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırmak zorundadırlar. Sigorta şirketi, araç sahibinin, gerek müstahdeminin kusurundan ve gerekse, bizzat kendi kusurundan doğacak mali mesuliyetini temin etmektedir. Bu yönden sigorta şirketleri işletenin yada şoförlerinin, kusurları ile neden oldukları olaydan dolayı doğan mali sorumluluklarının belirli limit dahilinde kefili durumundadır. Karayolları Trafik Kanuna göre zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırmak zorunlu bulunmakla beraber, bu tür sigorta sözleşmesi de diğer sözleşmeler gibi sigorta ettiren ile sigortacı arasında karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklaması ile sigorta sözleşmesi poliçeye bağlanmak suretiyle kurulur. Sigorta şirketleri, sigortaladığı aracın sürücüsü ile şayet tespit edilmişse araç malikinin kusurlarıyla ve poliçe limitleriyle sınırlı biçimde zarardan sorumlu tutulabilirler
İlk derece mahkemesince verilen kararda davacının aracında oluşan zarardan kaynaklı olarak 14.250 TL maddi tazminatının davalıların sorumlu tutularak tahsiline, davalı … şirketinin poliçe limiti dahilinde sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde davacının maddi hasarın ödendiğini, davanın kendileri açısından reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türüdür. Bu sebepledir ki, sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır. Yine, 2918 sayılı yasanın 93. maddesine göre, davalı … şirketinin sorumluluğu sigorta poliçesinde belirtilen limiti ile sınırlıdır.
Somut olayda, davalı … zarar veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olup, dosyada mevcut ZMMS poliçesine göre kaza tarihi itibariyle araç başına 31.000,00 TL poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere tazminattan sorumludur. Davalı bu bedeli ödediğini iddia etmektedir.
Davanın hukuksal niteliği ve somut olayın özelliği gereği davalı, istinaf aşamasında dava konusu borcu söndüren nitelikte bir belge vermişse, bu belge üzerinde gerekli inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekir. Diğer bir anlatımla, yargılama aşaması henüz tamamlanmamış ise böyle durumda, borcu itfa eden belge değerlendirmeye alınmalıdır. Gerçekten de, yargılamada davayı inkâr eden davalının savunması, borcun bulunmadığı savunmasını da kapsar. O nedenle, davalının borcun ne sebeple bulunmadığını açıklama ve iddianın aksine delillerini ikame etme hakkının ortadan kalktığından söz edilemez. Belirtilen nedenlerle, istinaf aşamasında sunulan ve borcu söndüren bir belgenin varlığı karşısında savunmanın genişletilmesi yasağından söz edilemeyeceğinin kabulü de zorunludur.
Nitekim aynı hususlar HGK’nın 2017/7-2097 esas 2017/894 sayılı ilamında vurgulanmıştır.
Dosya kapsamından ve davalı sigortaca sunulan makbuz, ibraname ve ödeme belgelerinden Davalı … şirketinin davacının araçtaki maddi hasarlı kaza nedeniyle uğranılan 15.000 TL yi işbu davanın açılmasından sonra yargılama esnasında 19/12/2017 tarihinde davacıya ödediği,bu halde araç hasarına yönelik maddi tazminat yönünden dosya içinde mevcut belgeden davacının araçtaki hasara ilişkin maddi tazminat kalemlerinin davalı … tarafından ödenmesi nedeniyle davacının araçtaki maddi hasara yönelik maddi tazminat davasının konusu kalmadığının anlaşıldığı,bu halde “Davacının araçtaki maddi hasara yönelik maddi tazminat davasının konusu kalmadığından bu konuda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,” karar verilmesi, davalı sigortanın ödemeyi davadan sonra yapması, dava açılmasına sebep vermesi ve haklılık durumu dikkate alınarak davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekirken ödeme olgusu dikkate alınmadan davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup davalı sigortanın istinaf itirazları yerindedir.
HMK’nin 355. maddesinde, “ İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.” 353. maddesinde, “ (1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; … b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak; 1)…, 2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, … duruşma yapılmadan karar verilir.” düzenlemelerini içermektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, ilk derece mahkemesinin kararında yukarıda belirtilenler dışında HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden herhangi bir yanlışlığın da bulunmadığı, geçici, bakıcı ve faturasız tedavi giderlerinden davalı … şirketini de sorumlu olduğu, araç maddi hasarına yönelik talebin de konusuz kaldığı gözetilerek davacı vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda kabulü ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere kaldırılması ve yeniden hüküm tesis edilmesine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekili ile davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda kabulü ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere KALDIRILMASI VE DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMAK suretiyle;
Davacının MADDİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABULÜ ile;
a)Davacının araçtaki maddi hasara yönelik maddi tazminat davasının konusu kalmadığından bu konuda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
b)4.212,18 TL. geçici iş göremezlik tazminatı, 1.500,00 TL. belgelenemeyen zorunlu tedavi giderleri ve 1.404,06 TL. bakıcı gideri ile olmak üzere toplam 7.116,24 TL. maddi tazminatın davalı … yönünden poliçe teminat tutarı ile sınırlı olmak üzere, temerrüt tarihi olan 07/09/2017’den itibaren hesap edilecek yasal faiziyle birlikte; davalı … yönünden haksız fiil tarihi olan 15/07/2017’den itibaren hesabedilecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
c)Davacının ispatlanamayan sürekli işgöremezlik tazminatı ve aracındaki değer kaybına ilişkin fazlaya dair maddi tazminat taleplerinin tüm davalılar yönünden REDDİNE,
2-Davacının MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABULÜ ile 5.000,00 TL. manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 15/07/2017’den itibaren hesabedilecek yasal faiziyle birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
İlk Derece Yargılaması Yönünden;
3-Alınması gereken 827,66 TL harçtan 105,71 TL harç ile 70,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 175,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 651,95 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, (Davalı … şirketinin 382,69 TL’sinden diğer davalılarla birlikte sorumlu tutulmasına)
4-Davacı tarafından yapılan 141,71 TL harç ile 70,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 211,71 TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, (Davalı … şirketinin 124,27 TL’sinden diğer davalılarla birlikte sorumlu tutulmasına)
5-Davacı tarafından yapılan 821,90 TL. tebligat ve yazışma gideri, 600,00 TL. bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.421,90 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 729,43 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, (Davalı … şirketinin 428,17 TL’sinden diğer davalılarla birlikte sorumlu tutulmasına)
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından maddi tazminat yönünden davacı yararına yürürlükteki AAÜT hükümleri uyarınca belirlenen ve takdir edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından manevi tazminat yönünden davacı yararına yürürlükteki AAÜT hükümleri uyarınca belirlenen ve takdir edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalı …’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından manevi tazminat yönünden davalı yararına yürürlükteki AAÜT hükümleri uyarınca belirlenen ve takdir edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı …’ye ödenmesine,
9-Reddedilen sürekli işgöremezlik tazminatı ve araçtaki değer kaybına yönelik maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi’nin 13/2 maddesi uyarınca 75,00 TL. ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
11-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan harcın talep halinde davacıya iadesine,
12-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan harcın talep halinde davalı … Sigorta A.Ş.ne iadesine,
13-Davacı tarafından yapılan 27,00 TL tebligat gideri ile 121,30 TL istinaf başvurma gideri olmak üzere toplam 148,30 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
14-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 121,30 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
15-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
16-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri elli sekiz bin sekiz yüz (58.800,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. …


Başkan


Üye


Üye


Katip