Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1051 E. 2019/1064 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 07/11/2019

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : ….
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2019
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALILAR : …
VEKİLLERİ : …
:…
VEKİLİ :
DAVA : Trafik Kazası Sonucu Cismani Zarar Nedeniyle Kaçınılmaz Tedavi Gideri ve Bakıcı Gideri Maddi Tazminatı
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 07/11/2019
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 08/11/2019
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara ilişkin davalı … vekilinin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; 03/11/2013 günü saat 12:30 sıralarında müvekkili yönetimindeki bisiklet ile… Mah. … Caddesi üzerinde bulunan … Petrol adlı işyerini 20 metre kadar geçip No:.. önüne geldiğinde plakası belirlenemeyen bir otomobilin bisiklet yolu üzerine parkedilmiş olması nedeniyle zarureten bisiklet yolundan sola manevra yapıp seyrine devam ettiği sırada sürücü… idaresindeki … plaka sayılı kamyonetinin sağ yan kısmı ile müvekkiline çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını ve malul kaldığını, bisiklet yolu üzerine park eden aracın plakası belirlenemediğinden … ve … plaka sayılı kamyonetin sigortacısı …Sigorta A.Ş’nin sorumluluğuna gidilerek müvekkilinin geçici iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararı ile çalışma gücünün azalmasından doğan maddi zararın tazmini için Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, dosyada SGK tarafından karşılanmayan ve fatura edilmeyen kaçınılmaz tedavi giderleri yönünden bir değerlendirme ve tespitin yapılmadığını, davalıların bakıcı gideri ararı ile kaçınılmaz tedavi giderleri yönünden sorumluluklarının bulunduğunu ve açıkladığı nedenlerle tedavi ve iyileşme sürecindeki bakıcı giderinden doğan 10,00 TL ile belgelenemeyen kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan 10,00 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesiyle özetle; dava açılmadan önce gerekli evraklarla başvuru yapılmadığından davanın usulden reddinin gerektiğini, tedavi giderleri ve bakıcı giderlerinin SGK tarafından karşılanması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili kurumun maluliyet teminatı limitleri ve kazaya karışan aracın kusur oranı ile sınırlı sorumlu buluduğunu, maluliyetin niteliği itibariyle davacının bakıma muhtaç olmadığını ve açıkladığı nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesiyle özetle; davacının önceki davada alınan 6 aylık iş göremezlik süresinde bakıcı ihtiyacı oluşmuştur şeklindeki varsayımının genel ispat kurallarına aykırı olduğunu, 6 aylık geçici iş göremezliğe maruz kaldığı tespit edilen şahsın iyileşme süresi içerisinde bakıcıya muhtaç olup olmadığı hususunun ayrı bir değerlendirme konusu olduğunu, bakıcı gideri zararının tedavi gideri teminatı kapsamında SGK’nın sorumluluğunda bulunduğunu, müvekkili şirketin sigortalı araç sürücüsü …’in kusuru oranında sorumlu olduğunu ve açıkladığı nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin 20/06/2019 tarihli gerekçeli kararı ile; “Dava konusu tazminat talebine dayanak trafik kazası ile Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Sayılı dosyasında yargılaması yapılan tazminat davasına dayanak trafik kazasının ve her iki dava dosyasının taraflarının aynı olduğu, anılan mahkeme ilamının henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Dava konusu olaya ilişkin Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazılan talimat sonucu bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 27/04/2015 tarihli kusur raporu ile plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %60 oranında, davacı bisiklet sürücüsü …’ın %30 oranında, dava dışı sürücü …’in %10 oranında kusurlu bulunduğu belirtilmiştir.
Dava konusu olaya ilişkin Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasına sunulan Adli Tıp Kurumu 31/08/2016 tarih ve … karar nolu rapor ile davacının %43 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, geçici iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 6 aya karar uzayabileceği belirtilmiştir.
Usul ekonomisi gereğince anılan raporlar taraflara tebliğ edilerek hükme esas alınabileceği ihtar edilmiş ve taraflarca anılan raporlara yasal süresi içinde bir itirazda bulunulmamıştır.
Dosyanın tevdi edildiği Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. … 31/01/2019 tarihli raporuyla kişiye verilerecek toplam tedavi masraflarının 3.000,00 TL olduğunu, mevcut arızanın iyileşme süresinin 6 ayı bulacağını, bu miktara 6 ay boyunca kazanç kaybının ve bakıcı giderlerinin eklenmesinin uygun olacağını bildirmiştir.
Tazminat hesap bilirkişisi Av. … tarafından sunulan 23/05/2019 tarihli rapor ile davacı …’ın tedavi ve bakım giderlerinden kaynaklı toplamda 6.532,36 TL maddi tazminat alacağının bulunduğu hesaplanmıştır.
Davacı vekili 11/06/2019 tarihli dilekçesiyle 20,00 TL olarak açmış olduğu davasını 6.522,36 TL artırarak 6.532,36 TL’ ye ıslah etmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; 03/11/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı, trafik kazasının oluşumunda davacının %30 oranında kusurlu olduğu, davacının iyileşme süresinin 6 ay ve kaçınılmaz tedavi giderlerinin 3.000,00 TL olduğu, 23/05/2019 tarihli hesap raporu ile davacının kaçınılmaz tedavi gideri ve bakıcı gideri toplamının 9.331,95 TL olduğu, kusur tenzili sonucu davacının 6.532,36 TL maddi tazminat alacağı bulunduğu tespit edilmekle; ıslah dilekçesi uyarınca davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde davanın kabulü ile 2.100,00 TL kaçınılmaz tedavi gideri tazminatı ve 4.432,36 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 6.532,36 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olay tarihi itibariyle geçerli yaralanma klozu teminat limitiyle sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece kabul edilen bakıcı gideri tazminat hesabının brüt ücret üzerinden değerlendirilebilmesi için fiilen bakıcı tutulduğunun ispat edilmesi gerektiğini, aksi halde davacıya aile içinde bakıldığının kabul edilmesi ve net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, kararın bu yönüyle eksik incelemeye dayandığını, ayrıca kararda fatura edilmeyen otel masrafları, yol masrafları, yemek masrafları gibi maddi zararların müvekkili kurum tarafından karşılanması gerektiğine karar verildiğini, ancak müvekkili kurumun ortaya çıkan maddi zarar kalemlerinden sorumlu olmadığını, müvekkili kurumun cismani zararları karşılamak amacıyla kurulduğunu, bunun yanı sıra ayrıntılı bir şekilde tutarların belirtilerek hüküm kurulması ve müvekkili kurumun sorumluluğunun açıklanması gerekirken farazi olarak yapılan tespite dayanarak kurulan hükmün bu yönüyle de hatalı olduğunu, kaza tarihi itibariyle geçerli olan 6111 sayılı torba yasanın 59. Maddesine göre her türlü sağlık hizmetine ilişkin taleplerin SGK tarafından karşılanması gerektiğini, bu yasa kapsamında fatura edilen ve fatura edilemeyen şeklinde bir ayrım yapılmadan tüm tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu tutulduğunu, bu nedenle tedavi giderlerinden müvekkili kurumun sorumluluğunun bulunmadığını beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, Yerel Mahkemece verilen kısmen kabul kısmen red kararına karşı davacı vekilinin istinaf itirazları doğrultusunda kararın ortadan kaldırılmasına ilişkindir.
DELİLLER :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Bakıcı giderlerinin istenemeyeceğine ilişkin istinaf itirazları yönünden;
Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen BK’nın 46. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücü kaybı da bu zarar türleri arasında yer almaktadır.
Davalı vekili bakıcı giderine hükmedilebilmesi için maluliyetin gerektiğini belirtmiş ise de bu durumun hakkaniyet kurallarına aykırı niteliktedir. Şöyle ki kaza sonucu davacıda alınan raporda iyileşme sürecinin 9 ay ve bu süre içerisinde davacının bir başkasının bakımına muhtaç olduğu ve kişiye bu süre zarfında bakıcı gideri oluşması açıktır.
İDM tarafından maluliyetin belirlenmesi için rapor alınmış olup,sunulan 01/02/2019 tarihli raporda davacının kaza nedeniyle 6 aylık geçici iş göremezlik süresinde %100 malul kabul edilerek bakıcı giderine hükmedilmesinde bu süre içerisinde davacının bir başkasının bakımına muhtaç olduğu ve kişiye bu süre zarfında bakıcı gideri oluşmasının açık olmasına ve raporunun dosya kapsamına uygun olunmasına göre
Davalı sigorta vekilinin buna ilişkin istinafı yerinde görülmemiştir.
Keza Kaza tarihinin 03/11/2013 olmasına göre, 6098 sayılı TBK md. 54 gereğince vücut bütünlüğünün ihlali sonucu ortaya çıkan zararlardan olan geçici iş göremezlik zararı, bakıcı gideri ve SGK tarafından karşılanmayan faturasız tedavi giderleri ihlâlin doğrudan bir sonucu olarak ortaya çıktığından zorunlu mali sorumluluk sigortası teminat kapsamında olmasına, 6111 sayılı kanunla Karayolları Trafik Kanunun 98. Maddesinde değişiklik yapan düzenlemenin faturalı SGK tarafından karşılanan tedavi giderlerine ilişkin olmasına, olayda bakıcı giderinin diğer ‘iyileşme giderleri’ kapsamında bulunmasına, bu zararlardan da davalı ZMMS’nın ve dolayısıyla …’nın sorumlu olmasına göre bu itirazın yerinde olmadığı görülmüştür.
Öte yandan Yargıtay 17 HD uygulamasına göre, bu tür hesaplamalarda, aile bireylerine böyle bir yükümlülük yüklenemeyeceği gibi, dışarıdan bir bakıcı tutulmuş olsa idi ne kadar zararının olduğu belirlenerek hüküm verilmesi gerektiğine yönelik içtihatlarının kökleşmiş olduğu, Buna göre; olayda BK.’nun 43. maddesi (6098 sayılı TBK md. 52) gereğince hakkaniyet indirimi şartları bulunmamasına göre, davacının gerçek zararından, varsayıma dayalı hakkaniyet indirimi yapılmadan karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmasına göre buna yönelen itirazlar da yersizdir
Davalı vekilinin Faturalandırılmayan Tedavi giderlerinin istenemeyeceğine ilişkin yapılan istinaf incelemesinde:
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu, 6111 sayılı Yasa ile değiştirilen 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında tüm tedavi giderlerinden değil ancak söz konusu madde kapsamında kalan belgeli tedavi giderlerinden sorumludur. Kanunun 98. maddesi kapsamında olmayan tedavi giderleri yönünden ise işleten ve işleten hukuki sorumluluğunu yüklenen sigortacının sorumluluğu devam etmektedir.
TBK 50 maddesi gereğince zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Sağlık kuruluşunda yapılan sağlık hizmeti harcamaları rahatlıkla fatura ve benzeri belgeler ile ispatlanabilir. Ancak bazı giderler var ki her zaman belge temin edilmesi mümkün değildir. Bu gibi durumlardaTBK 50/2 maddesi gereği uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hakim, olayların akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirleyecektir.(Trafik kazalarından doğan cismani zararlar ve tazmini- Konya barosu yayınları. Shf 11, Yargıtay üyesi: Hüseyin TUZTAŞ)
Bu nedenle kişinin haksız eylemden zarar gördüğünün ve bedensel zarara uğradığının ispatlanması yeterli olup ayrıca iyileşme harcamaları için fatura ve makbuz gibi belgeler bulunup getirilmesi şart değildir. Hiç bir belge sunulmasa bile ,hakim ,görevlendireceği uzman bilirkişilere tedavi ve tüm iyileşme giderlerini hesaplatmakla ve hüküm altına almakla yükümlüdür. (HGK .26/04/1995 ,1995/11-122 E 1995/430 K)
Davaya konu kazadaki yaralanması nedeniyle, davacının İstanbul ATK nın 31/08/2016 tarihli raporuna göre % 43 oranında kalıcı maluliyetinin bulunduğu , iyileşme süresinin 6 ay olduğu;saptanmış olup, bu tedavi sürecinde yapılan tüm giderlerin belgeye bağlanması mümkün olmadığı gibi, hayatın olağan akışına göre de davacı taraftan bu yönde bir belgelemenin beklenmesi hakkaniyetle bağdaşmayacaktır. Tedavi sürecinde yapılması muhtemel yol ve ulaşım giderleri, belgeye bağlanamamış tıbbi malzeme, ilaç vs. giderleri olması kaçınılmazdır.
Bu nedenle davalı vekilinin bu hususa yönelik itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davalı vekilinin faturasız tedavi giderlerine ilişkin taleplerin sigorta teminatı dışı olduğuna yönelik istinafı açısından;
2918 sayılı Kanun’un 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesinde, “Trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, kanunun geçici 1.maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59’uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve …nın yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür.
Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün kanundan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçtiğinin kabulü gerekir. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
Davalı taraf 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri teminatı” başlıklı (b) maddesinde ” Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve ….nın sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.”hükmü gereği söz konusu zarardan sorumlu olmadığını iddia etmekteyse de bu düzenlemenin 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girdiği, somut olaydaki kazanın ise 27/05/2014 tarihinde gerçekleştiği ve poliçe düzenlenme tarihlerinin de 21/04/2014 ile 21/05/2015 tarihleri olduğu gözetildiğinde kazanın yeni genel şartların yürürlük tarihinden önce meydana geldiği, Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sorumlulukları devam etmektedir.
Trafik kazası neticesi yaralanan ve geçici yada sürekli iş göremez hale gelen kişinin giderleri sadece bir sağlık kuruluşunda yapılan tedavi harcamalarından ibaret değildir. Trafik kazası sonucu beden bütünlüğü zarara uğrayan kişi tedavi gördüğü süre ile iyileşeceği süre içinde işlerini göremeyeceği ve bu süre içinde normal hayatını sürdüremeyeceğinden bu dönem içinde tam iş göremez olarak kabul edilip buna göre tazminat hesabı yapılacaktır. Geçici işgöremezlik nedeniyle hükmedilecek tazminatın kusurlu sürücü ve işletenin yanında ZMSS poliçesini düzenleyen şirketin de sorumluluğu kapsamı içerisinde bulunduğu ve bu itibarla davalı sigorta şirketinin buna yönelik istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu halde, Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/06/2019 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararın usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davalı … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 446,22 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 111,55 TL harcın mahsubu ile kalan 334,67 TL eksik harcın davalı …’ndan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri elli sekiz bin sekiz yüz (58.800,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 07/11/2019

Başkan

Üye

Üye

Katip