Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1050 E. 2019/1242 K. 13.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACILAR : 1- … – T.C NO:…
2- … – T.C NO: …- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … SİGORTA AŞ
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Trafik Kazası Sonucu Destekten Yoksun Kalma Maddi Tazminatı

İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : …
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece davanın kabul dair verilen karara ilişkin davalı vekilinin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle;11/01/2012 günü saat 18:00 sıralarında dava dışı sürücü …’in idaresindeki … plaka sayılı kamyonet ile Turunçova istikametinden Finike istikametine seyir halinde iken sola manevra yaptığı sırada sol arkasından aynı yöne seyreden sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı motosiklet ile kamyonetin sol yan kısmına çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında sürücü …’in vefat ettiğini, …’in annesi …’nin ve babası …’in …’in desteğinden yoksun kaldıklarını, sigorta şirketine başvuru yapılmasına rağmen ancak 15 günlük yasal süre içerisinde yazılı olarak cevap verilmediğini, kazaya karışan … plakalı kamyonetin davalı … tarafından sigortalı bulunduğunu, bu nedenle sigorta şirketinin sorumluluğuna gidildiğini ve açıkladığı nedenlerle müvekkili … için şimdilik 10,00 TL, müvekkili … için şimdilik 10,00 TL olmak üzere toplam 20,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesiyle özetle; yetkili mahkemenin Beykoz Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla tarafların kusur oranının tespiti açısından dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında sorumlu bulunduğunu, müteveffanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması aksi halde asgari ücretin baz alınması gerektiğini, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerekli olduğunu, müvekkili şirketin poliçe limitleri dahilinde müteveffanın eşi ve çocukları için 47.057,00 TL ödediğini ve açıkladığı nedenlerle davanın esastan ve usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen … tarihli gerekçeli kararı ile; “Dava, trafik kazası sonucu destekten yoksun kalma maddi tazminatı istemine ilişkindir.
11/01/2012 günü saat 18:00 sıralarında dava dışı sürücü …’in idaresindeki … plaka sayılı kamyonet ile Turunçova istikametinden Finike istikametine seyir halinde iken, yolun solundaki 105. Sokak istikametine ilerlemek üzere sola manevra yaptığı sırada, sol arkasından aynı yöne seyreden sürücü …’in, yönetimindeki … plaka sayılı motosiklet ile kamyonetin sol yan kısmına çarpması sonucu ölümlü trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 19/12/2017 tarihli raporunda kamyonet sürücüsü …, yönetimindeki araç ile seyrederken olay yerine gelip iki yönlü yolun solundaki 105. Sokak istikametine dönüş yapmak istediğinde, sol arkasından gelen trafik etkin biçimde kontrol etmesi gerekirken aksine hareketle kurallara aykırı biçimde doğrultu değiştirerek, sol arkasından gelen ve doğru seyreden sürücü Necati yönetimindeki motosikletin önünü kapatıp aracının sol yan kısmına çarpmasına sebebiyet verdiği olayda: dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketleri nedeniyle kamyonet sürücüsü …’in %75 oranında kusurlu, Motoksiklet sürücüsü …, olay yeri kavşak yaklaşımında aracının hızını azaltarak daha dikkatli seyretmesi gerekirken, aksine hareketle seyir hızıyla geldiği mahalde, ön ilerisindeki kamyonetin kontrolsüz biçimde sola manevra yapması sonucu bu aracın sol yan kısmına çarptığı olayda motosiklet sürücüsü …’in %25 oranında kusurlu olduğunu bildirilmiştir.
Davacıların tazminat talebine ilişkin resen seçilen aktüerya hesap bilirkişisi …’nın 26/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda davacı anne … bakımından yapılan hesaplamalar neticesinde 66.382,37 TL, davacı baba … bakımından yapılan hesaplamalar neticesinde 62.842,15 TL destekten yoksun kalma tazminat tutarı hesaplamıştır.
Taraf vekillerinin itirazları da göz önünde bulundurularak 2019 yılı verileri esas alınarak aktürerya hesap bilirkişisi … tarafından düzenlenen 20/03/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda davacı anne … bakımından 75.438,24 TL, daacı baba … bakımından yapılan hesaplamalar neticesinde 70.083,68 TL destekten yoksun kalma tazminat hesaplanmıştır.
Davacı vekili 18/04/2019 tarihli dilekçesi ile müvekkili … için istediği 10.00 TL maddi tazminat davasını 75.428,24 TL artırarak 75.438,24 TL ye, müvekkili … için istediği 10,00 TL maddi tazminat davasını 70.073,68 TL artırarak 70.083,68 TL’ye ıslah etmiştir.
Somut olayda ; 2918 s. KTK.nun 90. maddesinde yapılan ve 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren değişikliğe göre, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/01/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları’nın 02/02/2016 tarihinde yürürlüğe giren C.11 maddesine göre, “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.”
Davalı tarafa ait aracın ZMMS poliçesinin 15/11/2011 tarihinde düzenlenmesi kazanın da 11/01/2012 tarihinde meydana gelmesi nedeniyle, ihtilafın 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları’na değil, 15/08/2003 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları’na tabi olduğu anlaşılmıştır.
15/08/2003 tarihli ZMMS Genel Şartları’nın A.1/1. maddesine göre, “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.”
2918 s. KTK.’nun 90. maddesinin 26/04/2016 tarihinden önceki (08/05/2009 kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan) hükmüne göre, “maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 s. BK.nin 45. maddesine göre, “Bir adam öldüğü takdirde zarar ve ziyan, bilhassa defin masraflarını da ihtiva eder. Ölüm, derhal vukubulmamış ise zarar ve ziyan tedavi masraflarını ve çalışmağa muktedir olamamaktan mütevellit zararı ihtiva eder. Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazımgelir.”
Yukarıda yazılı yasal düzenlemelere istinaden, 15/08/2003 tarihli ZMMS Genel Şartları’nın ve 818 s. BK.nin uygulandığı dönemde meydana gelen kazalar yönünden, sigortacının/davalının 2918 s. KTK. ve 818 s. BK. hükümleri gereğince, zarar görenlerin uğradığı destek zararından sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunan davacıların destek …’in anne ve babası oldukları, bu bakımdan aralarında desteklik ilişkisinin karine olarak kabul edilmesi gerektiği, bu karinenin aksinin davalılar tarafından ispatlanamadığı, meydana gelen trafik kazasında … plakalı araç sürücüsünün % 75 oranında kusurlu olduğu, bu durumun ceza yargılaması kapsamında alınan kusur raporu ile de desteklenmesi nedeniyle Mahkememizce de araç sürücüsünün % 75 oranında kusurlu olduğunun kabul edildiği, davalı … tarafından 47.057,00 TL tutarında yapılan tazminat ödemesinin eldeki davanın davacılarına yapılmaması nedeniyle tazminattan tenzilinin gerekmediği anlaşılmakla usul ve yasaya uygun kabul edilen 20/03/2019 tarihli bilirkişi ek raporu doğrultusunda davacıların destekten yoksun kalma maddi tazminat davalarının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde davacı …’in davasının kabulü ile 75.438,24 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 15/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, olay tarihi itibariyle geçerli ZMSS ölüm klozu teminat limiti ile sınırlı kalmak kaydıyla, davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine, davacı …’in davasının kabulü ile 70.083,68 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 15/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, olay tarihi itibariyle geçerli ZMSS ölüm klozu teminat limiti ile sınırlı kalmak kaydıyla, davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararın kabulünün mümkün olmadığını, Yerel Mahkemece hükme esas alınan ek raporda Yargıtay içtihatlarına aykırı olarak destekten çıkan çocuğun payının davacı anne ve babaya da dağıtıldığını, kök rapordaki gibi gelirden fazla pay ayrıldığını, bu nedenle de fahiş tazminat hesaplandığını, hesap raporuna ilişki yaptıkları iki itirazda da bu hususun vurgulandığını, Yerel Mahkemece bu duruma ilişkin herhangi bir inceleme yapılmaksızın Yargıtay esaslarına aykırı biçimde hatalı hazırlanmış rapora dayalı olarak hatalı karar verildiğini beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, Yerel Mahkemece verilen kabul kararına karşı davalı vekili vekilinin istinaf itirazları doğrultusunda kararın ortadan kaldırılmasına ilişkindir.
DELİLLER :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Aktüerya raporuna itiraz yönünden;
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin kabul görmüş pay esasına göre; çocuksuz durumda destek, desteğin gelirini eşi ile ortak paylaşacağı varsayımına dayalı olarak, gelirden desteğin %50 ve eşin %50 pay alacağı kabul edilmektedir. Çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumda ise destek gelirden eşi ile birlikte 2’şer pay alırken çocuklara birer pay verileceği, yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocukların her birine 1’er pay, ana ve babaya 1’er pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır. Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay, hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak paylar düşecektir. Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak, anne ve babaya verilmeyecektir. Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Bu pay esası Türk aile sistemine çok uygun düşmektedir. Çünkü Türk aile sisteminde desteğin geliri aile bireyleri tarafından birlikte paylaşılmakta, aile bireyleri arttıkça gelirden alınacak pay düşmekte, aile bireyi azaldıkça da gelirden alınacak pay yükselecektir. Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacak, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay, eşe 2 pay esasına göre %50 pay desteğe, %50 pay eşe verilerek varsayımsal olarak gelir paylaştırılarak tazminat bu ilkelere göre hesaplanmalıdır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/16921 Esas, 2018/11076 Karar sayılı ilamı)
Dosya kapsamından, destek … ‘in anne ve babasının ,eş ve bir çocuğunun hayatta olduğu anlaşılmış olup, Davalı istinaf eden Sigorta şirketi nin belirttiğinin aksine dava dışı eş … ın 23/08/2014 tarihinde … isimli kişiden olma …’ı dünyaya getirdiği nufüs kayıtlarının tetkikinden anlaşılmakla sağ eşin destek tarihinin doğumun 1 yıl öncesine denk gelen 23/08/2013 tarihi olarak hükme esas alınan aktüer raporunda belirlenmiştir.Yine raporda Yukarıda belirtilen Yargıtay uygulanmasındaki oranlamaya göre hesaplama yapıldığı anlaşılmakla davalı … vekilinin istinafının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bu halde, dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
3-Kararın mahiyeti gereği alınması gereken 9.940,60 -TL harçtan istinaf dilekçesi ile yatırılan 2.490,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.450,60-TL eksik harcın istinaf eden davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 361 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren İKİ HAFTA içinde temyiz yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi. …


Başkan


Üye


Üye


Katip