Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/5 E. 2018/11 K. 21.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : ….
KARAR NO : ….
KARAR TARİHİ : …..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/09/2018
NUMARASI : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …

DAVALI : GÜNEŞ SİGORTA A.Ş.

VEKİLLERİ : …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 21/11/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 21/11/2018

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 29/03/2018 tarihli dilekçesinde özetle; davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu ve davalı sigorta şirketi tarafından Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi tanzim edilen … plakalı aracın 23/09/2015 tarihinde tek taraflı kaza yapması sonucu davacının yaralandığını ve malul kaldığını, bu aracın ZMMS poliçesini tanzim eden dava dışı Axa Sigorta A.Ş.ye karşı, geçici ve sürekli iş gücü kaybı tazminatı ile SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri ve bakıcı gideri zararından dolayı açılan dava sonunda Konya …. . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/12/2016 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verildiğini, ilgili dosyada alınan kusur raporunda … plakalı aracın sürücüsü olan dava dışı …. %100 kusurlu olduğunun belirlendiğini, dava konusu Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi’nin teminatları içerisinde yer alan ferdi kaza teminatı kapsamında daimi maluliyet halinde koltuk başına 5.000 TL. tazminat ödenmesinin gerektiğini, davalı sigorta şirketinin dava öncesi yapılan başvuruya rağmen ödeme yapmadığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi’nin teminatları içerisinde yer alan ferdi kaza teminatı kapsamında daimi maluliyet nedeniyle 5.000 TL. tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı Güneş Sigorta A.Ş.den tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili 09/05/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya konu talep dayanağı olan kazanın 23/09/2015 tarihinde gerçekleştiğinin iddia edildiğini, dava konusu taleplerin huzurda açıldığı dava tarihi olan 29/03/2018 tarihi itibariyle zaman aşımına uğradığını bu nedenle öncelikle davanın zaman aşımı yönünden esastan reddinin gerektiğini, sürekli sakatlık tazminatına ilişkin davacıya daha önce herhangi bir ödeme yapılmış olması halinde bu tutarın hesaplanacak tazminattan indirilmesi gerektiğini, sigortalı araçta yolcu konumunda bulunan davacı ile sigortalı arasında hatır taşıması mevcut olduğunu ve bu durumun da tazminattan indirim yapılmasının gerektiğini, ayrıca davacının yasal faiz oranını aşan her türlü talebinin de reddinin gerektiğini beyan ederek haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi tarafından 06/09/2018 tarihli kararı ile; “Davalının zamanaşımı itirazı yönünden yapılan incelemede ;
6102 s. TTK.nin 1420. maddesine göre, “(1) Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
(2) Diğer kanunlardaki hükümler saklıdır.”
6102 s. TTK.nin 1482. maddesine göre de, “(1) Sigortacıya yöneltilecek tazminat istemleri, sigorta konusu olaydan itibaren on yılda zamanaşımına uğrar.”
6102 s. TTK.nin 1446/1. maddesine göre, “(1) Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleştiğini öğrenince durumu gecikmeksizin sigortacıya bildirir.”
6102 s. TTK.nin 1427/2. maddesine göre ise, “(2) Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olur. Can sigortaları için bu süre onbeş gündür. Sigortacıya yüklenemeyen bir kusurdan dolayı inceleme gecikmiş ise süre işlemez.”
01/07/2006 tarihli Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’nın 20. maddesine göre, “Sigorta mukavelesinden doğan bütün mutalebeler iki yılda mürürü zamana uğrar.”
Yargıtay 17. HD.nin 19.12.2017 gün ve 2015/3119 E. 2017/11862 K. sayılı emsal içtihadına göre de, “Dava ferdi kaza sigortasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 6762 Sayılı TTK’nın 1268. maddesi (6102 Sayılı TTK 1420. md.), genel kural olarak, sigorta sözleşmelerinden doğan bütün taleplerin iki yılda zamanaşımına uğrayacağı hükmünü getirmiştir. Bu düzenleme Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’nın 20. maddesinde de açıkça ve aynen yer almaktadır. 6762 Sayılı TTK’nın 1292. ve 1299. maddeleri hükmü uyarınca zamanaşımı süresinin başlangıcı sigortalının rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği günden itibaren başlayan 5 günlük ihbar tarihinin son günüdür.
Somut olayda davaya konu kaza (ölüm) 1.8.2010 tarihinde meydana gelmiştir. Davacı mirasçıların davalı sigorta şirketine ne zaman başvurduğu dosya kapsamından anlaşılamasa da, davalı taraf 4.10.2010 tarihinde zararın teminat dışı olduğundan bahisle ödeme yapılamayacağını bildirmiştir. İşbu dava ise 31.1.2014 tarihinde açılmış olup, davalı taraf süresi içerisinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olmasına göre, dava zamanaşımına uğramış olmaktadır. O halde mahkemece davalı vekilinin zamanaşımı itirazının kabulü ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.”
Dava konusu kazanın 23/09/2015 tarihinde meydana geldiği, 6102 s. TTK.nin 1446. maddesi gereğince, davacı zarar görenin sigorta şirketine derhal kazayı ihbar etme mecburiyetinin bulunduğu, can sigortalarından olan ferdi kaza sigortalarında 6102 s. TTK.nin 1427. maddesi gereğince de alacağın (tazminatın) ihbardan itibaren 15 gün içerisinde muaccel hale geleceği, 6102 s. TTK.nin 1420. ve Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’nın 20. maddesi gereğince, tazminatın 2 yılda zamanaşımına uğrayacağı, alacağın muaccel olduğu tarihten (kaza tarihi olan 23/09/2015 + 1 haftalık makul ve derhal başvuru süresi = 30/09/2015) dava tarihi olan 23/03/2018 tarihine kadar 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği belirlenmiştir.
Davada uygulanması gereken Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi Genel Şartlarında, Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarında olduğu gibi uzamış ceza zamanaşımının uygulanacağına dair bir hüküm ve yasal bir zorunluluk da bulunmadığından davada uzamış ceza zamanaşımı süresinin de uygulanamayacağı anlaşılmıştır.
Davalı tarafın süresinde zamanaşımı itirazında bulunması ve 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçmesi nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde davacının davasının 2 yıllık azaman aşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle reddine dair karar kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili 24/09/2018 havale tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
Davaya konu alacak uzamış ceza süresinin olayda uygulanması gerektiği, buna göre davasının süresinde açılmış olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının istinaf yolu ile kaldırılmasını talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Taraflar arasındaki uyuşmazlık zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı, uzamış ceza zamanaşımının uygulanıp uygulanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Konya …. .Asliye Ticaret Mahkemesi …. Esas – …. Karar sayılı dosyası aslı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, davacının tarafı bulunmadığı Genişletilmiş Kasko Poliçesi teminatları içerisinde yer alan FERDİ KAZA TEMİNATI kapsamında sigortalı araç içerisinde yolcu olarak geçirdiği kaza sebebiyle daimi maluliyet nedenli”ferdi kaza koltuk teminatı” olarak talep ettiği tazminata ilişkindir.
Genişletilmiş Kasko Sigorta poliçelerde “Kasko”nun (sigorta ettirenin kendisine gelen zararların yanı sıra), zarar vermesi olası üçüncü kişilerin de başvurabileceği “Ferdi Kaza Sigortası- İsteğe Bağlı Sorumluluk Sigortası” gibi sigorta türlerine yer verilebilmektedir. Can sigortası türlerinden olan ve sigorta yaptıran kişilerin “kendilerini, sürücüyü ve belli bir sayıda araçta taşınan kişileri” koruyan Ferdi Kaza Sigortası, trafik kazalarının da yer aldığı her türlü can zararlarını karşılayan bir sigorta sözleşmesidir. Sigorta genel şartlarına göre bu sigorta türü ile verilen güvenceler “ölüm, sürekli işgöremezlik, geçici işgöremezlik ve tedavi giderleri”dir.
Kasko sigortası, Ferdi Kaza Sigortası ve bütün özel sigortalarda zamanaşımı süresi:
6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 1420.maddesine göre:
a) “Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Diğer kanunlardaki hükümler saklıdır.”
b) 1482.maddesine göre:
“Sigortacıya yöneltilecek tazminat istemleri, sigorta konusu olaydan itibaren on yılda zamanaşımına uğrar.” Kanuni düzenlemesi ve Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları”nın 20. Maddesinde sigorta mukavelesinden doğan bütün taleplerin iki yılda mürürü zamana uğrayacağı düzenlemesi karşısında;
Somut dosyamızda kazanın meydana geldiği 23/09/2015 tarihininden davanın açıldığı 29/03/2018 tarihine kadar ilk derece mahkeme kararında belirtildiği şekilde iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu ve ceza zamanaşımının uygulanması gerektiğine dair bir hüküm ya da atfın Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarında ve kanuni düzenlemede yer almamasına, bu sebeple uzamış ceza zamanaşımının olayda uygulanmamasının mümkün bulunmamasına göre kararın usul ve yasaya uygun bulunmasına, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Kararın usul ve yasaya uygun bulunmasına, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri kırk yedi bin beş yüz otuz (47.530,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 21/11/2018

Başkan Üye Üye Katip
….. ….. ….. …..