Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/26 E. 2018/26 K. 07.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 07/12/2018

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : … Esas … Karar
KARAR TARİHİ : 11/09/2018
DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 1- … – …
VEKİLİ : Av. … –
: 2- … – … …
3- … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat
KARAR TARİHİ : 07/12/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/12/2018

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/06/2017 tarihinde sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı minübüsü ile seyir halinde iken yaya olarak yolda seyir halinde olan müvekkili …. çarptığını,trafik kazası sonucu müvekkilinin yaralandığını bu sebeple … TL geçici iş göremezlik tazminatı, … TL’si sürekli iş göremezlik tazminatı, .. TL’si SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri ve … TL’si bakıcılık gideri olmak üzere asgari toplam …. TL maddi tazminatın davalı … şirketine başvuru tarihinden, diğer davalılar için olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini ve müvekkilin yaşadığı manevi çöküntüyü dindirebilmek adına …. TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Safir İş Makineleri Eğitim ve Öğretim Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. ve …’den tahsilini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanını tekrar etmiştir.
Davalı …Ş. cevap dilekçesinde özetle; …. plakalı aracın müvekkil şirket tarafından sigortalandığını, davaya konu talebin zamanaşımına uğradığını, yetki yönünden İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması bu sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar Safir İş Makineleri Eğitim ve Öğretim Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. Ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin bahse konu kaza ile ilgili olarak herhangi bir kusuru bulunmadığını, davacı tarafın talep ettiği maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuka aykırı olduğunu haksız ve mesnetsiz davanın reddi ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi tarafından 01/10/2018 tarihli kararı ile; “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;davacının yaya olarak yürümekte iken davalılardan …’in sevk ve idaresindeki diğer davalıların Safir İş Makineleri Eğitim ve Öğretim Hiz. San. Tic. Ltd. Şti’ne ait diğer davalı tarafından sigortalanan aracın çarpması sonucu yaralandığını beyan ederek geçici ve sürekli işgöremezlik, bakıcı gideri, tedavi gideri ve manevi tazminat talebinde bulunduğu 6100 sayılı HMK’nın 16. maddesi gereğince davalı … şirketinin yetki itirazının yerinde olmadığı, alınan Ankara Adli Tıp Kurumu raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalı …’in %100 kusurlu olduğu alınan Selçuk Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başhekimliği raporuna göre davacının %13 oranında malul kalacak ve 6 ay iş ve güçten kalacak şekilde yaralandığı, davacının maddi tazminata ilişkin taleplerinden feragat ettiği anlaşıldığından davacının maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş davacının manevi tazminat talebinin incelenmesinde, olayın oluş biçimi, kusur durumları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, manevi tazminatın ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanması amacı da olmadığı gözönüne alınarak takdiren …. TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve Safir İş Makineleri Eğitim Öğretim Hizmet Sanayi Ltd. Şti’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. ” denilerek “davacının maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine , davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabül kısmen reddi ile, …. TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve Safir İş Makineleri Eğitim Öğretim Hizmet Sanayi Ltd. Şti’ne müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat yönünden fazlaya ilişkin talebinin reddine” dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Davalı sürücü …’in yüzde yüz kusurlu olup davacının % 13 oranında daimi, 6 ay geçici maluliyetinin bulunduğunu buna göre mahkemece takdir edilen manevi tazminatın yetersizliği yönünden;
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Meydana gelen kazada müvekkilin önüne aniden çıkan ve plakası tespit edilemeyen dava dışı Mercedes marka aracın sürücüsünün ve 72 yaşında olan davacının kusurlu olduğu, davalı yanın kusurunun bulunmadığı belirtilerek manevi tazminatın reddi gerektiği yönünden istinaf talebinde bulunulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Meydana gelen kazada kusurun kimde ve ne oranda olduğu, manevi tazminatın varlığı ve miktarına yöneliktir.
DELİLLER :
Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup dava sırasında maddi tazminat talebinden feragat edilmesi üzerine uyuşmazlık, manevi tazminatın ve miktarının yerinde olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.
Davacı tarafça takdir edilen manevi tazminat miktarının yeterli olmadığı, davalı tarafça ise kusurun bulunmadığı savunularak manevi tazminat talebinin reddedilmesi gerektiği belirtilmektedir.
Davalı tarafın kusurun bulunulmadığı iddiası konusunda; trafik tespit tutanağında, davalının kendi beyanı da nazara alınarak, önüne çıkan dava dışı bir araca çarpmamak için sola doğru kaçındığı sırada 23 metre fren izi ile duramayıp aracın ön kısmı ile davacıya çarptığı belirtilerek 2918 Sayılı Kanunun 52/B maddesini (aracın hızını teknik özelliği ile hava, yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak) maddesini ihlal ettiği, davacının ise bir kusurunun bulunmadığı; ceza dosyasında alınan bilirkişi raporunda da aynı şekilde davalının, 23 metre fren izinin bulunduğu, süratli seyir ettiği, davalının beyanında ifade ettiği başka bir aracın etkisi kabul edilmiş olsa bile 2918 Sayılı Kanunun 84/1-g (şeride tecavüz etme) ve 56//1-a (şerit izleme ve değiştime kurallarına riayet etmemek), 52/1-b (hızlarını kullandıklrı aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun getirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar) hükmünün ihlal edildiği açıklanarak tamamen kusurlu olduğu, davacı yayanın ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı; mahkemece alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin raporunda ise birinci halde, davalının başka bir aracın sıkıştırma iddiası kabul edilmesi halinde kendi yol bölümünde güvenli bir şekilde önlem alabilme becerisi gösteremeyip karşı yol bölümüne girmesi soncu bu yol bölümünde seyyar el arabası iteklemekte olan davacı yaya …’ya çarpmasıyla neticelenen olaydaki dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı davarnışıyla % 25 oranında, davacının ise olayda bir kusurunun bulunmadığı, ikinci halde ise davalının beyanının, olay anını gösteren herhangi bir kamera görüntüsü ya da olayı dışarıdan gören bir tanık ifadesi mevcut olmadığından olayın sürücü …’in ifadesinde belirttiği şekilde mi yoksa bu şahsın sevk ve idare hatası göstermesi sonucu mu meydana geldiği hususunda kesin bir kanaat oluşturulamadığından takdir mahkemeye ait olmak üzere davalının % 100 kusurunun bulunduğu ifade edilmiştir.
Karayolları Trafik Kanunun 85 maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Aynı yasanın 88. Maddesinde ise “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” düzenlemesi ile motorlu araçların işletilmesi neticesi üçüncü kişinin zarar görmesi durumunda o aracın işleteni, aracın sürücüsü ve varsa teşebbüs sahibinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu ayrıca birden fazla kişinin zararı tazminat ile yükümlü olması durumunda zarar görene karşı müteselsil sorumlu oldukları belirtmiştir. Bu haliyle Karayolları Trafik Kanunu, trafik kazaları neticesi doğacak zarar sorumluluğunda müteselsillik esasını benimsemiştir.
Yine TBK 61. Maddesinde “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” demekle birden çok kişi aynı zarardan aynı sebeple yada çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olabileceği vurgulanmıştır. Bu durum iki veya daha çok kişinin şahsında sorumluluğun ya da herhangi bir tazminat yükümlülüğün şartlarının gerçekleşmesi halinde söz konusu olur. İşte bu tür durumlarda sorumlular hakkında müteselsil sorumluluk hükümleri uygulanacaktır.
Müteselsil sorumluluk kanundan doğan bir sorumluluk türüdür. Müteselsil sorumluluk ilkesi gereği, davacı kusursuz olduğuna göre zararın tamamını isterse sorumluların tamamından isterse bir kısmından isteyebilir. Davacı vekili açıkça davalının kusuru oranında sorumlu tutulmasını istemediğine göre davada dava dışı kişinin de kusurunun bulunması davalıların müteselsil sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/11886 Esas, 2017/6732 Sayılı Kararı)
Manevi tazminat,6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükme göre,Manevi zarar; mutlak hak olan ve dolayısıyla herkese karşı korunmuş bulunan kişilik haklarının kapsamına giren değerlerden birisinin ihlali ile doğar. Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namı ile bir miktar para ödenmesini talep edebilir. Şahsi menfaatleri ihlal edilen kimseye ihlalin ve kusurun özel ağırlığının haklı kılması halinde hakimin manevi tazminat olarak verilmesine hükmedeceği para miktarının belirlenmesinde hakkaniyet gözetilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nisfetle hüküm vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde belirtilmiştir. Ödettirilecek para miktarı ise aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusunu doğurmaktır. Aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hâkimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Somut davaya gelince, yaya olan davacıya davalıların sürücü, işleteni olduğu aracın kusuru ile neden olduğu kazada davacı % 13 oranında malul kalmıştır. İyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği,davacının yaralanmasına neden olan kazanın meydana gelmesinde davacının KUSURSUZ, davalı araç sürücüsü TAMAMEN kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla manevi tazminatın takdirinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tarafların kusur durumları, davacının maluliyet oranı ve tıbbi şifa süresi ve yukarıda ilkeler gözönünde tutularak, davacı vekilinin davacı için manevi tazminat talebine ilişkin olarak ileri sürdüğü istinaf sebebin açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile dosya kapsamı itibariyle davacı için … TL manevi tazminatın hakkaniyete daha uygun düşeceği, yukarıda anlatılan nedenlerle ve başka bir aracın da olaya etki ettiğine dair davalı beyanı dışında başkaca bir delil de bulunmadığından davalının yerinde görülmeyen tüm istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekeceği ve sonuç olarak, Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/09/2018 tarih ve …. Esas, …. Karar sayılı yerel mahkeme kararının HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılarak, yeniden esas hakkında karar verilmesi kanaati ile aşağıdaki hükme karar verilmiştir
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinaf talebinde bulunan davalılar vekilinin istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi geriği ESASTAN REDDİNE,
2-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/09/2018 tarih ve …….. Esas, ……… Karar sayılı yerel mahkeme kararının HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA, bu nedenle (İnfazda tereddüte yol açmamak için hükmün değiştirilmeyen kısımlarına kararda yer verilmiştir);
a-Davacının maddi tazminat talebinin FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE ,
b-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABÜL KISMEN REDDİ ile,
…. TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek YASAL faizi ile birlikte davalılar … ve Safir İş Makineleri Eğitim Öğretim Hizmet Sanayi Ltd. Şti’ne müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacının manevi tazminat yönünden fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
c-Alınması gereken …. TL harçtan taraflardan peşin olarak alınan toplam …. TL (…-TL olan kısmı davalı tarafça istinaf karar ilam harcı olarak yatırılan) harcın mahsubu ile bakiye …. TL harcın davalılar … ve Safir İş Makineleri Eğitim Öğretim Hizmet Sanayi Ltd. Şti’nden alınarak hazineye gelir kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan …. TL’nin davalılar … ve Safir İş Makineleri Eğitim Öğretim Hizmet Sanayi Ltd. Şti’nden müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacıya verilmesine,
d-Davalı …Ş kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen maddi tazminat üzerinden belirlenen …. TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
e-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hükmedilen manevi tazminat üzerinden belirlenen …. TL vekalet ücretinin davalılar … ve Safir İş Makineleri Eğitim Öğretim Hizmet Sanayi Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacıya verilmesine,
f-Davalılar … ve Safir İş Makineleri Eğitim Öğretim Hizmet Sanayi Ltd. Şti kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10/2 maddesine göre reddedilen manevi tazminat üzerinden belirlenen …. TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
g-Davalı … şirketi için yapılan yargılama giderleri düşüldükten sonra kabul ve red oranına göre davacı tarafından yapılan …. TL ilk masraf, …. adli tıp gideri,ve …. TL yazışma ve tebligat gideri olmak üzere toplam …. TL yargılama giderininden kabul red durumu da gözetilerek takdiren …. TL’sinin davalılar … ve Safir İş Makineleri Eğitim Öğretim Hizmet Sanayi Ltd. Şti’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
h-Davalıların yaptığı yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
ı-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye fazla kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak davacı taraftan alınan …. TL peşin ve karar ilam harcının istek halinde davacıya iadesine, (davalı taraftan yatırılan istinaf peşin harcı, ödeyeceği karar ve ilam harcına mahsup edildiğinden iadesine yer olmadığına)
4-İstinaf başvurusu nedeniyle taraflarca yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Karar tebliği ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri … (….) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.07/12/2018


Başkan


Üye


Üye


Katip