Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/11 E. 2018/9 K. 14.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/09/2018
NUMARASI :

DAVACILAR : 1- … – … –
: 2- … – … –
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : 1 -… – … – …
DAVALI : 2 -… – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 14/11/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/11/2018
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece ihtiyati tedbir talebin reddine dair verilen karara ilişkin davacılar vekilinin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacılar vekili 18/09/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 05/12/2017 tarihinde …. Plakalı araç sürücüsü ve işleteni davalı … in kırmızı ışık ihlali sonucu meydana gelen trafik kazasında bedensel zarar uğradığını,trafik kazasında düzenlenen kaza tespit tutanağında davalı …’in %100 kusurlu olduğunu, müvekkillerinin tamamen kusursuz olduğunu, kaza nedeniyle müvekkilerinden …’ün basit yaralandığını, …’ün ise hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını,bir süre koma halinde kaldığını, verilen geçici raporda %81 oranında malül olduğunun tespit edildiğini, tedavisinin halen devam ettiğini, tek başına hayatını idame ettiremeyeceğini ve hayatı boyunca bakıma muhtaç yaşayacağını, maddi zorluklar çektiğini, müvekkilinin ekonomik durmunun iyi olmadığını, evini geçindiremediğni, müvekkilinin kaza tarihinden önce Konya Yurtkur Bölge Müdürlüğünde Alt İşverenler Otluk İnş.Ltd.Şti.İş ortaklığına bağlı olarak çalıştığını, aylık gelirinin net …. TL olduğunu, eğer çalışmaya devam edebilseydi bu ücreti en az asgari ücrete yapılan zam oranında artış göreceğini, kaza sonucu iş gücü kaybına uğrayan müvekkili …’ün maddi zararının tazmini için yapmış olduğu yazılı başvuruya sigorta şirketinden yazılı cevap verilmediğini, telefon görüşmesinde kesin tıbbi rapor olmaması nedeniyle ödeme yapamayacaklarını ifade ettiklerini beyan ederek öncelikle maddi tazminat tutarının tespitine, şimdilik …. TL maddi tazminatın davalı … açısından olay tarihinden, davalı … şirketi açısından poliçe miktarını aşmamak üzere temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı … için … TL, davacı … için …. TL manevi tazminatın davalı …’den olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacılara ödenmesine, davalı sürücü …’in kayıtlı araç ve gayrimenkullerinin kayıtlarına ihtiyati tedbir konulması ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi tarafından 21/09/2018 tarihli kararı ile; “tedbir talep edilen araç ve gayrimenkuller dava konusu olmadığından HMK 389 ve devamı maddeleri nazara alınarak şartları bulunmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine” şeklinde karar kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili 17/10/2018 havale tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 21/09/2018 tarihli dava dilekçeleri ile davalı … aleyhine dava konusu ettikleri alacaklarının semeresiz kalmaması için gayrimenkul ve araçlarına iyi niyetli 3. kişilere devrin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir talep ettiklerini ve Mahkemece ihtiyati tedbir talep edilen araç ve gayrimenkullerin dava konusu olmadığı gerekçesiyle tedbir taleplerinin reddedildiğini ancak verilen bu kararın yasaya aykırı olduğunu, davanın kaynağının trafik kazası olduğunu ve davaya konu açılan Konya C.Başsavcılığının …. hazırlık nolu soruşturma dosyasında kazanın davalının kırmızı ışık ihlali nedeniyle tam kusuru nedeniyle meydana geldiğini, müvekkilinin geçici rapora göre %81 oranında malul kaldığını ve halen tedavisinin devam ettiğini, bu haliyle müvekkillerinin maddi zararlarının bulunduğunu ve manevi yönden de zarara uğradıklarının sabit olduğunu, aldıkları duyumlara göre de davalının kaza tarihinden sonra üzerindeki kayıtlı araçları ve gayrimenkulleri devrettiğini, ihtiyati tedbir için yasanın aradığı şartların mevcut olduğunu beyan ederek Konya Tapu Sicil Müdürlüğü ile Trafik Tescil Müdürlüğüne ayrı ayrı müzekkere yazılarak davalı … adına kayıtlı olup kaza tarihi 05/12/2017 tarihinden 15/10/2018 tarihine kadar üçüncü kişilere devredilen arça ve taşınmazların dökümünün istenmesini, ayrıca bu davalı adına kayıtlı olan taşınmaz ve araç kayıtlarının istenmesini, ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile davalı …’in adına kayıtlı gayrimenkul ve araç kayıtlarına iyi niyetli 3. Kişilere devrinin önlenmesi amacıyla hükmün kesinleşmesine kadar devam etmek üzere ihtiyati tedbir konulmasına ve bu konuda tapu sicil müdürlüğü ve trafik tescil müdürlüklerine ayrı ayrı müzekkere yazılmasına, davacının maluliyet oranının yüksek olması ve hiçbir gelirinin bulunmaması sebebiyle ihtiyati tedbirin teminatsız olarak takdir edilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, maluliyet nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebi istemine ilişkin açılan davada, yerel mahkemenin vermiş olduğu ihtiyati tedbir talebinin red kararına karşı davacı lehine kararın kaldırılmasına ilişkin istinaf başvurusunda bulunulmasına ilişkindir.
DELİLLER :
Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas sayılı dosyası ve ekleri.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
İhtiyati tedbir hukukumuzda geçici hukuki koruma olarak düzenlenmiştir.
HMK’nın 389.maddesinde; ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır” hükmünü taşımaktadır.
Davanın açılması ile hüküm arasında geçen zaman içinde dava konusunun çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir müessesesi kabul edilmiştir.(Pekcanıtez H.; Atalay O.; Özekes M., Medeni Usul Hukuku, Yetkin Yayınları, 13. Basım, Ankara 2012, S. 873)
HMK’ nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, genel bir ihtiyatî tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyatî tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır.
İhtiyatî tedbirde asıl olan ihtiyatî tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyatî tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyatî tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyatî tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyatî tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir.
Bu bakımdan İhtiyati tedbire esas olan hakkın iyi belirlenmesi gerekir. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacaktır. Kanun, “uyuşmazlık konusu hakkında” diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (m. 389/1). Ancak, özellikle dikkat edilmesi gereken husus, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesidir.
Bu bakımdan ; ihtiyati tedbir, aynı uyuşmazlık konusu olan taşınır veya taşınmaz malların,hak ve uyuşmazlıkların devrinin önlenmesi, dava sonuna kadar aynen muhafaza edilmesi veya bir tehlike yahut zararın önlenmesi amacıyla 6100 sayılı HMK’nun 389 vd. maddelerinde öngörülen durumlarda başvurulan bir yol olup ihtiyati tedbirde, hakkında tedbir kararı alınan şey, esasen asıl davanın konusudur.
Somut olayda, davacılar vekili ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştur. Yukarıdaki açıklamalara göre davalı … adına kayıtlı olan araç ve gayrimenkullerin HMK 389. maddesi kapsamında dava konusu uyuşmazlığı oluşturduğunun kabulü mümkün değildir.
Dava konusu uyuşmazlıktan kasıt davalı adına kayıtlı aracın veya gayrimenkullerin mülkiyetinin taraflar arasında çekişmeli olmasıdır. Davacının amacı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat alacağını güvence altına almaktır.
Öte yandan 2918 sayılı yasanın 85/2. maddesinde; “Motorlu araç ölüme veya yaralanmaya sebebiyet vermiş ise, kazaya karışan aracın başkalarına devir ve temliki veya üzerinde bir hak tesisini önlemek amacıyla olaya el koyan Cumhuriyet Savcılıklarınca, aracın tescilli olduğu tescil kuruluşuna trafik kaydı üzerine şerh düşülmesi için talimat verilir. Kaza anı ile Cumhuriyet Savcılığınca trafik kaydı üzerine şerh düşülmesi arasında geçen süreler içinde kötü niyetle yapılan araç tescilleri hükümsüz sayılır. Şerhin konulduğu tarihten itibaren bir ay içerisinde, şerhin kaldırıldığına veya devamına ilişkin mahkeme kararı ibraz edilmediği takdirde bu şerh hükümsüz sayılır.” hükmü yer almaktadır.
Madde hükmünden anlaşılacağı üzere; Ölümlü ve yaralanmalı kazalarda, aracın satılmasını veya üzerinde hak tesisini önlemek amacıyla, C.Savcılıklarınca trafik kaydı üzerine “şerh” düşürülmesi talimatı verilir.Şerhin konulduğu tarihten itibaren bir ay içinde, şerhin kaldırıldığına veya devamına ilişkin mahkeme kararı ibraz edilmediği takdirde bu şerh hükümsüz sayılır.2918 sayılı yasanın 85/2.maddesi Cumhuriyet Savcılığına bir yükümlülük getirmekte olup, hukuk davalarında ihtiyati tedbir konusu HMK’nun 389 vd. maddelerine göre değerlendirilmelidir.
Ayrıca kamu düzeni kavramı içerisinde bulunan tedbirle ilgili olarak ayrıca harç alınması gerekip gerekmediği yönünden yapılan değerlendirmede ; Hukukumuzda hem dava açılmadan hem de dava açımı ve devamında ihtiyati tedbir istenebilecektir.
Dava açılmadan önce ihtiyati tedbir talebinde bulunulmuşsa, verilecek ihtiyati tedbir dilekçesi başvurma harcı ve karar ve ilam harcı alınacaktır.
Dava dilekçesiyle birlikte ihtiyati tedbir talebinde bulunulursa talep sahibinden bir tek dava açarken ödemesi gereken başvurma harcı ile karar ve ilam harcı (duruma göre maktu ve/veya nispi) alınacaktır. İhtiyati tedbir talebi göz önünde bulundurularak ayrı bir başvurma ile karar ve ilam harcı alınmaz. (Korkmaz, a.g.e., s.72; Kuru, C.IV, s.4325; Yılmaz E., Tedbir C.I. s.873)
Dava devam ederken ihtiyati tedbir talebinde bulunulması halinde de aynı dava dilekçesiyle birlikte ihtiyati tedbir talebinde olduğu gibi ayrı bir başvurma ile karar ve ilam harcı alınmayacaktır. Yani Bu durumda tedbir için ayrıca harç ödenmeyecektir. Korkmaz, a.g.e., s.72, )
Yukarıdaki açıklamalar göz önünde bulundurulduğunda ilk derece mahkemesince üzerine devrinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir konulması talep edilen araç ve gayrimenkuller taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmadığından tedbir talebinin reddi kararına yönelik davacı vekilinin itirazın yerinde olmadığı anlaşılmakla, Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına,vakıa mahkemesi hakiminin dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davacılar vekilin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esastan reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen … Esas sayılı 21/09/2018 tarihli ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Yatırılan …. TL istinaf karar harcının mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği işlemlerinin İlk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1 (f) maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/11/2018


Başkan


Üye


Üye


Katip