Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2023/360 E. 2023/498 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : … Esas,

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1-…
2-… – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil
DAVA TARİHİ : 03/11/2022
ARA KARAR TARİHİ : 10/01/2023
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/03/2023

KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin … Esas sayılı dosyasında 10/01/2023 tarihli kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize tevzi edilmekle yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
TALEP:Davacı vekili tarafından 03.11.2022 tevzi tarihli ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin dava konusu taşınmazın eski maliki olduğu, davalı şirketin ise yeni maliki olduğunu, diğer davalının ise, davalı şirketin ortağı ve imza yetkilisi olduğunu, taraflar arasında akrabalık ilişkisi olduğunu, davacı şirketin ortakları … ile … … baba oğul olduğunu, davalı şirketin ortakları … ile …’in ise kardeş olduğunu aynı zamanda davacı şirket ortaklarından …’ın kardeşi diğer ortak … … ise oğulları olduğunu, tarafların yakın akraba olmaları ve aralarındaki güven ilişkisi nedeniyle davacı şirketin davalılardan …’e Konya …Noterliğince 03.08.2012 gün … yevmiye nolu ile vermiş olduğu bir satış ve temsil vekaletnamesi bulunduğunu, davalı …’in bu vekaletnameye dayanarak 30.10.2018 tarihinde … Tapu Sicil Müdürlüğü’nün … yevmiye nolu işlemi ile davaya konu Konya İli … İlçesi … Mh. … ada … parsel sayılı taşınmazı 651.000,00 TL bedelle ortağı ve yetkilisi olduğu diğer şirkete satış yaparak devrettiğini, söz konusu bu tapu temlik ve devir işlemi vekalet akdinin kötüye kullanılmak suretiyle ve muvazaalı olarak yapıldığını, söz konusu satıştan davacıların yeni haberdar olduğunu, davalı …’in elindeki vekaletnameyi kötüye kullanarak ve davacıyı zarara uğratmak maksadıyla dava konusu taşınmazı, kendi ortak olduğu diğer şirkete aktardığını, yapılan devrin tarafların gerçek iradesinin satış değil, davacı şirketin içinin boşaltılarak müvekkillerinin hiçbir hakkının kalmamasının sağlanması ve ortaklardan mal kaçırılması olduğunu, davalıların kötü niyetle hareket ettiklerini, söz konusu taşınmazın devriyle davacı şirketin aktifinin azaldığını, davalı …’in özellikle 2017-2018 yılı başından itibaren aile arasında oluşan gerginlik ve husumetten faydalanarak bu taşınmazı kendi ortak olduğu şirkete kötüniyetli biçimde devrettiğini, dava konusu taşınmazın davacı şirketin ticari faaliyetlerinin devam etmesi için zorunlu bir yer olduğunu, ayrıca bu taşınmazın satışı için ortaklar kurulunda bir karar alınmadığını, ticari defter ve belgelere bu satışın işlenmediğini, aralarında bir para transferi yapılmadığını, taşınmazın gerçek değeri ile orantılı bir bedel gösterilmediğini, bu nedenlerle dava konusu taşınmaz olan Konya İli … İlçesi … Mh. … ada … parsel sayılı taşınmazın üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için HMK 389 vd. maddeleri gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İlk derece mahkemesinin 03.11.2022 tarihli ara kararı ile; Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin %20 teminat karşılığında KABULÜ ile; ihtiyati tedbire ilişkin bu kararın tedbir isteyene tefhim veya tebliği tarihinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde, dava değerinin(600.000,00-TL) takdiren % 20’si(120.000,00 TL) oranında nakdi teminat tutarını veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz kayıtsız ve şartsız (hiçbir ihtara, ihbara gerek kalmaksızın) nitelikteki teminat mektubunu Mahkemeye ibrazı halinde dava konusu Konya İli … İlçesi … Mahalle … ada … parsel sayılı taşınmazın davalılar …(T.C. Kimlik No:…) veya … (Vergi No:…, Mersis No:…) adına kayıtlı olması halinde, taşınmazın 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına,” karar verilmiştir.
Davalılar vekili Av…. tarafından UYAP sistemi üzerinden mahkeme dosyasına sunulan 28.11.2022 tarihli dilekçesi ile; Mahkemenin 03.11.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararına itiraz ederek, ihtiyati tedbir konusu taşınmazın “sermaye şirketi” adına kayıtlı olup, yolsuz tescil iddiasında bulunan tarafta bir “sermaye şirketi”olduğunu, davacının yaklaşık ispatında senet delillerini sunmadığını, davacının müvekkilinin tasarrufuna karşı iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın HMK.m.28’de ve TMK.m.2’de belirtilen dürüstlük kuralına açıkça aykırı olduğunu, ızrar kastı ile açılmış bir dava olduğunu, hukuken korunmasının mümkün olmadığından davacının talebi doğrultusunda konulan dava konusu taşınmaz tapu kaydı üzerindeki tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARAR ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir kararına itirazının ilerde telafisi güç muhtemel zararların önlenebilmesi için ve tarafların menfaat dengesi de gözetilerek teminat karşılığında mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesi ile davalılar vekilinin ihtiyati tedbire itirazının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin bu haksız dava ve tedbir nedeniyle telafisi güç zararlara uğradığını, ihtiyati tedbire karar verilebilmesi için davacı tarafın senet delilini dosyaya sunması gerektiğini, fakat dosyada herhangi bir senet delilinin olmadığını, ancak buna rağmen tedbirin devamına karar verildiğini, müvekkilinin ticari defterleri eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutuğunu, bu sebeple ticari defterlerin karşı tarafın davayı yaklaşık ispat edemediğine karine teşkil ettiğini, dava konusu taşınmazın usulüne uygun bir satışla satıldığını, faturasının kesildiğini, davacı tarafından yasal 8 günlük sürede faturaya itiraz edilmediğini, ticari defter ve kayıtlara işlendiğini, açılış ve kapanış tasdikleri yapıldığını ve iş bu işlemin üzerinden dahi neredeyse 4 yıl geçtiğini ve müvekkilinin satın aldığı parselin üzerine değerinin çok çok üstünde bir şowroom inşa ettiğini, kesin delilleri ışığı altında karşı tarafın yani davacının müvekkilinin tasarrufuna karşı iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalıların istinaf taleplerinin yasal dayanağı olmadığından davalıların istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.
Söz konusu tedbir kararına davalı tarafın itiraz olması üzerine mahkemece itiraz duruşmada değerlendirilerek ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir. Söz konusu ara kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
6100 sayılı HMK’ nın 389/1. maddesinde “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmü öngörülmüştür.
Taşınmazın aynına ilişkin olan bu davada davacının iddiasında davalının da savunmasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm deliller toplandıktan ve incelendikten sonra ortaya çıkacaktır. İhtiyati tedbir davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu şey üzerinde yeni bir takım ihtilafların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumadır. Dava, taşınmazın aynına ilişkin olup, tedbire konu taşınmaz ile uyuşmazlık konusu taşınmaz aynı taşınmazdır. Dosya kapsamı dikkate alınarak taşınmazın yargılama sırasında el değiştirmesi halinde hakkın elde edilmesinin zorlaşacağı gözetilerek, bu durum ileride telafisi güç yada imkansız durumlar ortaya çıkarabilecektir. Bu nedenle ilk derece mahkemesince taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulması yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Bu nedenle; ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararı yerinde olup tedbire itirazın reddedilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir durum görülmediğinden istinaf eden davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin … Esas sayılı dosyasında 10/01/2023 tarihli ara kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı tarafın istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalı tarafından istinaf karar harcı peşin yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar leh ve aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 13/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

¸
Üye

¸
Üye

¸
Katip

¸

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/03/2023
“Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.”