Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2021/668 E. 2021/724 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 1. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO :…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …] UETS
DAVALI : … –

VEKİLLERİ : Av. … – […] UETS
Av. … – …
DAVANIN KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 20/02/2020
KARAR TARİHİ : 17/02/2021
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/05/2021

KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin … Esas, … Karar sayılı dosyasında 17/02/2021 tarihli kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize tevzi edilmekle yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin davalı şirketten 2 adet daireyi satın aldığını, bu dairelerin bedelleri karşılığında davacının vergi dairesindeki alacaklarından 580.000 TL.’ye kadar olan kısmı davalıya temlik edildiğini, davalının temlik gereğince temlik edilen bedelleri tahsil etmesine rağmen davalı şirketin bu dairelerin tapuda davalı adına tescilini sağlamadığı gibi, tahsil ettiği bedeli de iade etmediğini beyan ederek, dava konusu Konya, Selçuklu, … Mah, … ada … parsel sayılı taşınmazdaki … Blok … nolu bağımsız bölüm ile aynı yerdeki… Blok… nolu bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, bu taleplerin kabul edilmemesi halinde 2 dairenin satış ve fatura bedelleri toplamı olan 455.000 TL.’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki Konya…. Noterliği’nin 23/01/2018 gün ve … yevmiye nolu temliknamesinin daire satış bedeli karşılığında değil, davalı şirketin davacı ile aralarındaki 20/05/2014 tarihli sözleşmeden ve bu sözleşme gereğince davalı tarafın davacıya yaptığı ancak hizmetini alamadığı işler nedeniyle yapıldığını, taraflar arasında 03/03/2018 tarihli protokol de düzenlenmiş olduğunu, harici satış sözleşmesi ve davacıya satılmak istenilen dairelerin bedellerinin davacı tarafından ödenmediğini beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ:
“…Davacının ödeme konusunda sadece 23/01/2018 tarihli alacağın devri sözleşmesine dayanması ve davacı şirket yönünden de bağlayıcı olan 03/03/2018 tarihli protokolde, alacağın devri sözleşmesinin daire satışından dolayı değil, davacının davalı ile aralarındaki diğer ticari ilişki ve borçlarından dolayı düzenlendiğinin açıklanmış olması nedeniyle, davacı tarafın ödeme hususunu ispat edemediği görülmüştür. Davacı taraf, her ne kadar yemin deliline de dayanmış ise de, ödeme hususunun sadece alacağın temliki (devri) sözleşmesine dayandırılması ve bu alacağın devrinin daire satışından dolayı değil, başka borçlardan dolayı yapıldığının, davacı şirketi de bağlayan 03/03/2018 tarihli protokol içeriğinden açıkça anlaşılması nedeniyle, davacı tarafa davalı şirkete yemin teklif edip etmeyecekleri sorulmamış ve yine aynı gerekçelerle tarafların ticari defterlerinde de bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek görülmemiştir. Terditli ilk talep tapu iptali ve tescil talebi olduğundan, terditli 2. talep olan alacak talebi yönünden davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığı sonucuna varılmıştır. Davacının ödemeyi ispat edemediği..” gerekçesi ile terditli 2. talep olan alacak talebi yönünden de davacının alacak davasının REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirket ile davacı müvekkili şirket arasında 580.000 TL miktarında alacağın devir anlaşması yapıldığını, bu temlik ilişkisinde davacı müvekkilinin, Konya Vergi Dairesi Selçuklu Mal Müdürlüğünde bulunan ve temlik tarihinden itibaren doğacak tüm alacak haklarının 580.000 TL’lik kısmını, davalı Komyapı’ya temlik ettiğini, davalı şirket tarafından müvekkili şirkete 2 adet daire satıldığını, bu dairelerin satış bedellerinin davacı müvekkili şirket tarafından davalı Komyapı’ya ödendiğini, davacı müvekkili şirketin davalıdan almış olduğu iki adet daireyi şirket ortaklarının ikamet etmeleri, oturup mesken olarak kullanmaları amacıyla satın aldığını, temlik sözleşmesinde davalının Komyapı’ya temlik edilen alacağın, davalının banka hesabına aktarıldığını, davalı Komyapı’nın dairelerin satış bedeli olan parayı almasına rağmen, resmi satış işlemi gerçekleştirmediğini davacı müvekkilinin ödediği 580.000 TL yi iade etmediğini, Davalı Komyapı’nın mahkemeye sunduğu “protokol” başlıklı belgede müvekkili şirketin bir dönem yetkilisi olan …’a ait olduğu ileri sürelen imzanın … tarafından şirket yetkilisi olmadan önce atıldığını, söz konusu belgenin mahkemece yapı ve yazı yaşı tespiti yaptırılmadan esasa ilişkin hüküm kurmak için yeterli gördüğünü, tarafların ticari defterlerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karara çıkarıldığını bunun usul ve yasaya uygun olmadığını tüm bu nedenlerden dolayı yerel mahkeme kararının kaldırılmasını davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava harici satın almaya dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddesinin 1. ve 4. fıkralarında “Değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerler esastır. Müdahelenin men’i tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taallük eden davalarda gayrimenkulün değeri nazara alınır…Noksan tespit edilen değerler hakkında 30’uncu madde hükmü uygulanır.” düzenlemesine, 30. maddesinde; “Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409 uncu maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” düzenlemesine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150. maddesinin 4. ve 5. fıkralarında (HUMK’nun 409. maddesi); “Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir…İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Harçlar Kanununun uygulaması kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle hakim tarafından re’sen gözetilmesi gereken bir husustur.
Eldeki davada, davacı taraf eldeki davanın Tüketici Mahkemesince görevsizlik kararı ile Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi sonrası terditli talepleri olan tazminat istemi için 455.000 TL üzerinden nispi harç yatırmış, taşınmazın aynına ilişkin tapu iptal ve tescil istemin yönünden mahkemece keşfen taşınmazın değeri belirlenmemiştir.
Hâl böyle olunca; öncelikle dava konusu taşınmazın keşfen saptanan dava tarihindeki değeri üzerinden Harçlar Kanununun 30. ve 32. maddeleri uyarınca harcın tamamlattırılması, harç tamamlandığı takdirde davaya devam edilmesi gerekirken davanın esası hakkında karar verilmesi yerinde olmamıştır.( benzer olaya ilişkin Yargıtay 1.HD 2020/740 2021/1621 EK sayılı ilamı)
Kararın bu nedenle kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin… Esas,… Karar sayılı dosyasında 17/02/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
4-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşma açılmadan sonuçlandırıldığından taraflar leh ve aleyhine ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
6-Kararın HMK’nun 27.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dair,dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK 353/1-a maddesi uyarınca 31/05/2021 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/05/2021
“Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.”