Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2021/594 E. 2021/646 K. 17.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM …. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :…
KARAR NO :…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2021
NUMARASI : 2021/16 …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …- ….
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …- […] UETS
DAVANIN KONUSU : Elatmanın Önlenmesi ve Ecrimisil
DAVA TARİHİ : 15/01/2021
KARAR TARİHİ : 21/01/2021
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/05/2021

KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin… Esas, … Karar sayılı dosyasında 21/01/2021 tarihli kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize tevzi edilmekle yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; Konya ili, Karatay ilçesi, … Mahallesi Medcezir Caddesi, … Sokak No :… Konya… Plaza … Blok Bodrum Kat, No: … Karatay / Konya adresinde bulunan Konya Karatay… ada, … parselde kayıtlı taşınmaza davalının yaptığı müdahalenin önlenmesi, taşınmazın boş olarak müvekkili Banka’ya teslimi ile davalının zilyetliğinde kaldığı 30/04/2018 tarihinden dava açılış tarihine kadar toplam aylık 3.250,00 TL. üzerinden 32.500,00 TL. ve ayrıca taşınmazın boş olarak müvekkili Banka’ya teslim edileceği tarihi kadar geçecek süre için aylık 3.250,000 TL. ecrimislin davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ;
İlk derece mahkemesince 20/01/2021 tarihinde ihtarname düzenlenerek, davacı vekiline arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini mahkememize sunmak üzere bir haftalık kesin süre verildiği, bu kesin süre içerisinde arabuluculuk son tutanağı aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin mahkememize sunulmaması halinde davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verileceği hususunun ihtar edildiği, kesin süreleri içerir 20/01/2021 tarihli ihtarın davacı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı vekili 20/01/2021 tarihli dilekçesiyle dava açılmadan önce arabuluculuk şartını yerine getirmediğine dair beyan dilekçesi ibraz ettiği gerekçesi ile davanın HMK’nun 115. ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2. maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesi kararının kabul etmediklerini, mezkur davanın mahiyeti ve içeriğinin ticari olmadığını, bu sebeple de genel mahkemeler olan Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığını ve haliyle arabuluculuk başvurusunun yapılmadığını, mevcut dava için de böyle bir dava şartın bulunmadığını, beyanları ve emsal Konya Bölge Adliye Mahkemesi ..Hukuk Dairesi …E-…K sayılı 13/06/2019 tarihli kararı uyarınca istinaf talebinin kabulü gerektiğinden bahisle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın Konya … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Bilindiği üzere; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı yasanın 5/3.maddesinde “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde olduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının, TTK’da ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 6335 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise; tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların, Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği kuşkusuzdur.
Somut olaya gelince; eldeki davanın 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunun (TMK) Eşya Hukuku başlıklı 4. kitabında düzenlenmiş gayrimenkul mülkiyetine ilişkin 683. maddesine dayalı mülkiyet hakkının korunmasına yönelik dava olduğu, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesiyle ilgisinin olmadığı, davanın bu özelliği itibariyle mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği, Asliye Ticaret Mahkemelerinin uzmanlık gerektiren ticari davalara bakmakla görevli özel nitelikli mahkemeler olduğu, eldeki davada ise uyuşmazlığın TMK’nun 683. ve devamı maddeler uygulanmak suretiyle çözüme kavuşturulacağı, taraflar arasında Türk Ticaret Kanunu hükümleri veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlık bulunmadığı hususları bir bütün halinde değerlendirildiğinde davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Aksi düşünce, Asliye Ticaret Mahkemelerinin kuruluş amacına ve niteliğine aykırı olacaktır. O halde Mahkemece karşı görevsilik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmemesi doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-a-3 fıkrası uyarınca kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin… Esas, … Karar sayılı dosyasında 21/01/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
4-İstinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşma açılmadan sonuçlandırıldığından taraflar leh ve aleyhine ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
6-Kararın HMK’nun 27.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dair,dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK 353/1-a maddesi uyarınca 17/05/2021 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

Başkan

¸
Üye

¸
Üye

¸
Katip

¸

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/05/2021
“Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.”