Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2021/446 E. 2021/447 K. 05.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 1. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … / …

DAVACI : MÜFLİS … KATILIM BANKASI ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …-
Av. …, Av. …

DAVALILAR : 1 -…- …
: 2 -… -Konya … Sarayı (eski: … yeni; … İflas Sayılı Dosya) …
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/04/2021

KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin … Esas, … Karar sayılı dosyasında … tarihli kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize tevzi edilmekle yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde;davacı bankanın Konya … ASLİYE Ticaret Mahkemesi’nin 16/11/2017 gün ve … E. sayılı kararı ile iflasına karar verildiğini, bankanın tasfiyesinin TMSF tarafından yerine getirildiğini, tasfiye işlemleri için yapılan çalışmalar sırasında mülkiyeti davacıya ait olan, Konya, Karatay İlçesi, Büyüksinan Mah., … ada, … parsel sayılı taşınmazda bulunan … ve … nolu bağımsız bölümlerin davalı şirketin işgalinde olduğunun belirlendiğini beyan ederek, davacı bankanın taşınmazına davalı tarafından yapılan müdahalenin men’i ile davalı şirketin bu taşınmazlardan tahliyesine ve ayrıca davalı tarafın haksız kullanımı nedeniyle şimdilik 1.000 TL. ecrimisilin muaccel olduğu tarihten itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte, davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı şirketi temsilen iflas idaresi memuru, dava konusu taşınmazların davalı şirket tarafından davacı bankaya devredildiğini, taraflar arasında bu taşınmazlar için vefa sözleşmesi yapıldığını, davalı şirketin haksız işgalci olmadığını, söz konusu taşınmazları davalı şirketin kullanmadığını, davalı şirketin taraf sıfatının da kabul edilemeyeceğini beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; davalı şirketin, dava konusu taşınmazlarla davacı bankaya devredilmesinden önce mülkiyet ilişkisi bulunmadığı, devirden sonra da bu taşınmazların şirket adına kullanıldığı veya işgal edildiğine dair her hangi bir delil sunulamadığı gerekçesi ile davacının davasının, davalı tarafın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğunu, davalı şirketin husumet ehliyetinin bulunduğunu, müvekkilinin davalı şirket borcuna karşılık ipotek verilen taşınmazları müvekkiline teslim etmediğini, müvekkilinin taşınmazın kullanılması ve teslim edilmemesi sebebi ile dava açmakta haklı olduğunu, sözleşmeyi imzalayan kişilerin şirket yetkilisi olduğunu, taşınmazların tapu kayıtlarının müvekkiline geçtikten sonra, davalı şirket yetkilileri, müvekkili banka ile imzaladıkları vefa sözleşmeleri ile taşınmazları kullanmaya devam etmek ve süre sonunda tekrar satın almayı taahhüt ettiklerini, ancak; sözleşme gereğini yerine getirmediklerini, sözleşmeyi imzalayanların şirket yetkilileri … ve … … olduğunu, sözleşme altındaki imzaların da şirketi temsile yetkili olan bu şahıslara ait olduğunu, Ticaret Sicil Gazete’sinde de aynı kişilerin, şirket yetkilisi olduğunun açıkça görüldüğünü, davalı şirketin kullanımının ispatı için sözleşme altında şirket kaşesinin aranmasının doğru olmadığını, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, ecrimisil, tahliye, meni müdahale taleplerimize ilişkin davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava çaplı taşınmaza elatamanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Davanın belirtilen niteliğine göre harca tabi olduğu tartışmasızdır. Bu tür harca tabi davanın açıldığının kabul edilebilmesi için Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 178. maddesi (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 118 ve 120. maddeleri) gereğince başvurma harcı ile nisbi karar ve ilam harcının peşin alınması yanı sıra, davaya devam edilip, karara bağlanarak çekişmenin giderilebilmesi açısından 6100 sayılı HMK’nin 120. maddesi (HUMK’nin 413. maddesi) ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 26, 27, 28, 30 ve 32. maddelerinin öngördüğü işlemin yerine getirilmesi ve harcın alınması zorunludur.
Hemen belirtilmelidir ki, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış, değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (res’en) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 Sayılı Kanunun 32. maddesinde de yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe takip eden işlemlerin yapılamayacağı ifade edilmiştir.
5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 140/1. maddesi ile fon, harçtan muaf tutulmuş ancak, tasfiyesi fon eliyle yürütülen bankalar ile fon bankaları hakkında da bu madde hükmünde bazı mali istisnalar getirilmiştir. Fon tarafından bu bankaların borçlarının ve taahhütlerinin üstlenilmesi veya alacaklarının devralınması halinde Fon’un bu borçlar, alacaklar ve taahhütlerle ilgili işlem, dava ve takipleri anılan Yasa’nın 140/2. maddesi ile harçtan muaf olup, mülga 4389 sayılı Yasa’nın, 5411 sayılı Kanun’un geçici 11. maddesinde uygulanmasına devam edileceği öngörülen 14/5. maddesiyle değişik “c” bendinin birinci cümlesinde yer alan benzer düzenlemede öngörülen istisna faaliyet izni kaldırılan bankaların, tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen bankaların, hisseleri tamamen veya kısmen Fon’a intikal eden bankaların işlemlerine ilişkin değil, bu bankaların borçlarının ve taahhütlerinin Fon tarafından yüklenilmesi veya alacaklarının devralınması halinde Fon’un bu borçlar, taahhütler ve alacaklarıyla ilgili işlemlerine ilişkindir.
Somut olaya gelince; çekişme davacıya ait taşınmazın haksız işgal edildiği iddiasına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Böylesi bir isteğin Harçlar Kanunu’nun 59. ve 123/son fıkrası kapsamında değerlendirilemeyeceği gibi, 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun geçici 13. maddesi ve bu maddenin yollama yaptığı 140. maddesinde belirtilen işlemlere ilişkin olmadığı da açıktır. Dolayısıyla davacı idarenin eldeki dava bakımından yargı harcından muaf olmadığı tartışmasız olup, bu husus Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 15.05.2014 tarih 2014/4824 esas, 2014/10082 sayılı kararı ile de belirtilmiştir.
O halde, davacının harç yatırmaksızın dava açtığı halde, yargılamaya devam edilerek işin esası hakkında karar verilmiş olmasının doğru olduğu söylenemez.
Hal böyle olunca, dava açılırken alınması gereken başvuru harcı ile nispi harcın davacıdan tahsil edilmesi, harç yatırıldığı takdirde işin esasına girilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken değinilen hususun gözardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf itirazlarının kamu düzenine ilişkin nedenlerden dolayı kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-a-4 fıkrası uyarınca kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kamu düzenine ilişkin nedenlerden dolayı kabulü ile, HMK 353/1-a-4 maddesi gereğince KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin … Esas, … Karar sayılı dosyasında … tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
4-İstinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşma açılmadan sonuçlandırıldığından taraflar leh ve aleyhine ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
6-Kararın HMK’nun 27.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dair,dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK 353/1-a maddesi uyarınca 05/04/2021 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

Başkan

¸
Üye

¸
Üye

¸
Katip

¸

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/04/2021
“Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.”