Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/92 E. 2023/238 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
{}DAVACI TARAFIN İDDİASI: DAVACI TARAF VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; davalı şirketin 2019-2020-2021 yıllarına ait genel kurul toplantılarını 16/09/2022 tarihinde yaptığını, hisse sahibi olan müvekkilini iş bu olağan genel kurul toplantısına usule uygun çağrılmadığını, yapılan genel kurul ve alınan kararlar hukuka ve yasaya aykırı olduğundan iptali gerektiğini, olağan genel kurul toplantısında yönetim kurulunun ibrasına ilişkin alınan kararların kanunda belirtilen usule uygun olmadığını, genel kurul gündeminin 8. maddesi çerçevesinde şirketin tek taşınmazı olan … ili, … ilçesi, … köyü … ada … parsel ve … ada … parselde bulunan taşınmazların tevhid ve ifrazına ilişkin alınan yönetim kurulu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, iş bu davada pay sahibi olan müvekkilinin başta oy hakkı, mülkiyet hakkı gibi birçok hususta hak kaybı olduğundan bahisle öncelikle genel kurul toplantısında alınan kararların uygulanmasının karar kesinleşinceye kadar geri bırakılması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, neticeten davalı şirketin 16/09/2022 tarihinde yaptığı genel kurul toplantısının kanun, ana sözleşme ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğunun tespiti ile kanun ve esas sözleşmeye aykırı olarak yapılan genel kurul toplantısının butlan ile batıl olduğuna, mahkeme aksi kanaatte olursa iptaline, yine davalı şirketin 16/09/2022 tarihinde yaptığı genel kurul toplantısında yönetim kurulunun ibrasına ilişkin alınan kararların usulüne uygun olmadığı nedeniyle ilgili maddelerin kanun, ana sözleşme ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğunun tespiti ile kanun ve esas sözleşmeye aykırı olarak yapılan genel kurul toplantısının veyahut ilgili maddeyi içeren ortaklar kurulu kararının butlan ile batıl olduğuna, mahkeme aksi kanaatte olursa iptaline, davetsiz olarak gerçekleştirilen olağan genel kurul toplantısında taşınmazların tevhid ve ifraz işlemlerinin tamamlanmasına ilişkin yönetime yetki verilmesi yönünde alınan kararın yeterli çoğunluk şartı sağlanmadan usulüne uygun olarak yapılmaması nedeniyle genel kurul toplantısının veyahut ilgili maddeyi içeren ortaklar kurulu kararının butlan ile batıl olduğuna, mahkeme aksi kanaatte olursa iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
{}DAVALI SAVUNMALARININ ÖZETİ: DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; davanın üç aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davanın dava şartı yokluğundan ve usulden reddi gerektiğini, müvekkili şirketin çağrılı toplantı için ortakların şirkete verdikleri adrese genel kurula çağrı davetiyesi gönderdiğini, genel kurul toplantısının yasaya, genel hükümler ve ana sözleşme kurallarına riayet edilerek yapıldığını, tedbir kararı verilmesi halinde müvekkili şirketin ciddi manada zarara uğrayacağını, davacı taraf yaklaşık haklılığını da ispat edemediğinden öncelikle tedbir talebinin reddine, neticeten ise davanın hak düşürücü süre ve zamanaşımı nedeniyle dava şartı yokluğundan ve usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte olursa davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava; genel kurul toplantısında alınan kararların yoklukla batıl olduğunun tespiti veya iptali davasıdır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen cevabi yazı ve ekleri, Karatay Tapu Müdürlüğünden gelen cevabi yazı örnekleri, genel kurul toplantı tutanağı örneği, taraf vekillerinin verdikleri dilekçeler ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
İşbu davanın yargılaması sırasında henüz duruşma aşamasından önce davacı vekili UYAP sisteminden elektronik imzalı olarak mahkememize gönderdiği 12/04/2023 havale tarihli dilekçesi ile vekâletnamesindeki davadan feragat özel yetkisine dayalı olarak işbu davadan feragat ettiklerini mahkememize bildirmiştir.
Davalı vekili de UYAP sisteminden elektronik imzalı olarak mahkememize gönderdiği 12/04/2022 havale tarihli dilekçesi ile feragat nedeniyle karar verilen işbu dosyada yargılama giderleri ve vekalet ücreti istemediklerini mahkememize bildirmiştir.
HMK nun 307. maddesi “(1)Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 308. maddesi “(1)Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. (2)Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.” hükmünü amirdir.
HMK nun 309. maddesi “(1)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2)Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3)Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” hükmünü amirdir.
HMK nun 310. maddesi “(1)Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 311. maddesi “(1)Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 312. maddesi “(1)Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. (2)Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.” hükmünü amirdir.
Davadan feragat, kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olup, davalının kabulüne dâhi bağlı değildir. Kaldı ki davalı taraf feragati kabul etmiştir. Bu durumlar karşısında davacının davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
{HÜKÜM}: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
İşbu davanın feragat nedeniyle REDDİNE.
Harçlar Kanununun 22. maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 25.01.1984 tarih ve … Esas ve … Karar sayılı kararı gereğince alınması gereken harç miktarı, maktu karar ve ilam harcı üzerinden hesaplanması ve alınması gerektiğinden, işbu davadan feragat dilekçeler aşamasından sonra ama henüz duruşma aşamasından önce olduğundan maktu karar ve ilam harcının 1/3 oranına isabet eden 59,97 TL harcın davacının yatırdığı 179,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 119,93 TL harcın talep halinde davacıya iadesine.
Davacının yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Davalı tarafın dava dosyasına ilişkin yaptığı her hangi bir yargılama gideri olmadığından bu konu hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına.
Davalı taraf vekalet ücreti ve masraflar yönünden tüm haklarından feragat ettiklerini bildirdiğinden davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına.
İşbu hükümden sonra gerekli olan karar tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davacının kendi üzerinde bırakılmasına.
HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
İşbu karar duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda verildiğinden ve talep olmadan gerekçeli karar tebliğe çıkarılamayacağından varsa gider avansından gerekli harcama yapılarak; davanın karara bağlandığı ve talep halinde gerekçeli kararın tebliğe çıkarılabileceği hususlarının taraflara tebliğine.
İşbu gerekçeli kararın 17/04/2023 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.14/04/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …