Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/543 E. 2023/637 K. 24.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLLERİ :
DAVALI : … – …
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş 19.09.2023 tarihli olduğu dava dilekçesinde özetle; 20/07/2016 tarihli ve … sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan Kanun Hükmünde Kararnamelerle Mevlana Üniversitesi’nin kapatılarak tüm malvarlığının Hazineye devredildiğini, 2016/1 sayılı Genelge ve 371 sayılı Tebliğ hükümleri uyarınca Mevlana Üniversitesi için oluşturulan İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu tarafından 27.03.2017 tarih ve … sayılı İnceleme ve Değerlendirme Raporunun tanzim edildiğini, kapatılan Mevlana Üniversitesinin malvarlığının, hakları, alacakları ile borç ve yükümlüklerinin tespit edildiğini, borçlu vekili tarafından verilen dilekçe ile yetkiye itiraz edildiğini ancak … Limited Şirketi ve … Üniversitesi arasında yapılan protokollerde uyuşmazlıkların çözümü bölümünde bu sözleşmenin uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümünde Konya İcra Dairelerinin ve Mahkemelerinin yetkili olduğunun açıkça belirtildiğini, ayrıca taşınmazlar Konya ilinde olduğundan işin görülebilmesi için davalı şirketin Konya Sosyal Güvenlik Kurumu’nda dosya açtırdığı ortada olduğundan, taşınmazın bulunduğu ve işin görüldüğü yer de Konya olduğu için yetkili mahkemelerin Konya Mahkemeleri olduğunu, 52.528,55 TL alacağın tahsili amacıyla kapatılan Mevlana Üniversitesi tarafından, Konya .İcra … (… ) icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından 52.528,55 TL ödeme yapıldığını ancak 15/02/2023 tarihinde yapılan dosya hesabında belirlenen bakiye 33.173,29 TL (15/02/2023 tarihli güncel dosya hesabında 44.821,37 TL) alacaklarıyla ilgili olarak herhangi bir ödemede bulunulmadığının anlaşıldığını, Konya . İcra Dairesi … (… ) Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine borçlu vekili tarafından, yapılan takibe, yetkiye, borca, faize ve faizin başlangıç tarihine itiraz edildiğini, yapılan itirazın haksız olduğundan itirazın iptaline karar verilmesi gerektiğini, anılan alacağa ilişkin yapılan 52.528,55 TL ödenmiş olduğundan borçlunun borcunu kabul ettiğinin ispatı olduğunu, bu sebeple borçlu vekili tarafından yapılan itirazın haksız olduğunun açıkça ortada olduğunu, borçlu tarafından icra dosyasında asıl alacaklarının faizine de itiraz edildiğini, faiz başlangıç tarihi doğru olduğundan faize yapılan itiraz hukuki dayanaktan yoksun olduğundan bu yöndeki itirazın iptali de gerektiğini beyanla: Konya . İcra Dairesinin … (… ) Esas sayılı dosyasına yaptığı yetkiye, borca, faize ve tüm ferilere yönelik itirazının iptaline ve takibin devamına, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, … Üniversitesi için tanzim olunan 27.03.2017 tarih ve … sayılı İnceleme ve Değerlendirme Raporunun ilgili kısımları, ekleri ve dayanak bilgi belgelerinin, Konya Defterdarlığı KHK İşlemleri İl Bürosunca, borçlu … Limited Şirketi ile yapılan yazışmaların ve kapatılan kurumun, … Limited Şirketi’ne ilişkin bilgi, belge ve ticari defter kayıtlarının ve ilgili protokolün Konya Defterdarlığı KHK İşlemleri İl Bürosundan istenilmesini, vekâlet ücreti, arabuluculuk ücreti ve diğer yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiğini beyan etmiştir.
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 13.10.2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Mahkeme huzurundaki itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, müvekkili şirket tarafından takibe 12.04.2016 tarihinde itiraz edildiğini, davacı alacaklı itirazın iptali davası dilekçesinde müvekkili şirketin 30.06.2020 tarihinde ödeme yaptığını ve haricen tahsilat bildirimi yapıldığını ileri sürdüğünü, davacının en kötü ihtimalle 30.06.2020 tarihi itibariyle müvekkilinin itirazından haberdar olduğunun kesin olduğunu, bu nedenle davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketin Mevlana Üniversitesi ile akdi ilişkisi olduğunu, müvekkili şirketin … Üniversitesine bir borcunun olmadığını,… Üniversitesi müvekkili şirketin SGK’ya olan borcunu ödediğinden bahisle müvekkili şirkete borç çıkardığını, müvekkili … Ltd Şti. … üniversitesi hastanesi yapımında alt taşeronu olarak değil,  geçici olarak işyeri açtığını, müvekkili şirketin personeli diğer hastanelerde de iş yaptığını, oluşan SGK borcu sadece … Hastanesi ile ilgili olmadığını, … Üniversitesi, yükümlülüğü ve yetkisi olmadığı halde  müvekkili şirketi ilgilendiren duruma müdahil olarak borcu ödemesinin yasaya uygun olmadığını, sözleşmeye de aykırı olduğunu, müvekkili şirketin, Mevlana Üniversitesine olan tüm işlerini 12.08.2015 itibariyle teslim ettiğini ve akdi ilişkisini bu tarih itibariyle sonlandırdığını, bu tarihten sonra Mevlana Üniversitesi ile hiçbir ticari ilişkisi kalmadığını, müvekkili şirketin, ihracaat yaptığı için devletten vergi iadesi alacağı olduğunu, vergi iadesi alacağının mahsubu yoluyla SGK prim borçlarını ödediğini, böylece SGK borçları ile ilgili vergi iadesi talebi tarihi itibarı ile faiz ödememekte olduğunu, müvekkili şirketin bu borçlarının devlette karşılığı olmasına rağmen, Mevlana üniversitesinin , müvekili ile ticari ilişkisinin sona erdikten sonra SGK borçlarını üstelik faiz de ödeyerek yetkisiz olarak SGK’ya ödemesi nedeni ile esasında müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu olmadığını, müvekkilinin borcu olmayan bir tutarı ödemesi nedeniyle ödeme yaptıktan sonra Defterdarlığa gönderdiği 30.06.2020 tarihli yazıda belirtilen tarih itibariyle, şirketlerine Mevlana Üniv. tarafından gönderilmiş hiçbir sipariş avansı veya para girişinin bulunmaması nedeniyle, sözü geçen meblağın hangi işlem ve kimlere gönderildiği hakkında taraflarına bilgi verilmesini talep ettikleri şeklinde dilekçe vermişlerse de müvekkili şirketlerine cevap verilmediğini beyanla; davanın reddine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının uyap sistemi üzerinden gönderildiği anlaşıldı.
Konya Defterdarlığı KHK İşlemleri İl Bürosuna yazılan müzekkereye yanıt verildiği anlaşıldı.
DAVANIN VE GÖREVLİ MAHKEMENİN TESPİTİ VE GEREKÇE:
Mahkemenin görevli olması, HMK 114/1-c maddeye göre dava şartıdır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir (HMK 1. md.). “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”(HMK115.md.).
Türk Ticaret Kanununun Ticari davalar, çekişmesiz yargı işleri ve delilleri başlıklı 4. Maddesi “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.
Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükmünü içerir.
Yine Türk Ticaret Kanununun ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler başlıklı 5. Maddesi “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmünü içerir.
Ticari davalar kendi aralarında, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılır. Mutlak ticari davalarda tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken Kanun o davayı ticari dava olarak tanımladığı için ticari dava sayılır. Mutlak ticari davalar, TTK nın 4/1/a-f bentleri arasında sayıldığı gibi, Kooperatifler Kanunu (md.99), İcra ve İflas Kanunu (md.154), Finansal Kiralama Kanunu (md.31) gibi bazı özel kanunlarda da belirlenmiştir.
Buna karşılık tarafları tacir olan ve her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olan davalara ise nispi ticari dava denir. Yani bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de tarafların tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Uyuşmazlık konusunun taraflar arasındaki Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davası olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda eldeki somut davaya bakıldığında; gelen müzekkere cevapları ve dava dilekçesi incelendiğinde, davacının tacir olmadığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin yukarıda belirtilen mutlak ticari davalar kapsamına girmediği gibi davacının tacir olmaması sebebiyle eldeki davanın nispi ticari dava kapsamında da kalmadığı açıktır.
Nitekim Emsal İstanbul bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 12.07.2023 tarihli … Esas ve … Sayılı kararında “Somut olayda davalının … Üniversitesi olması ve tacir konumunda olmadığı dikkate alındığında, huzurdaki davanın ticari işletme ile ilgili bir husustan doğmadığı ve 6102 sayılı TTK’nın 4. madd”Somut olayda davalının … Üniversitesi olması ve tacir konumunda olmadığı dikkate alındığında, huzurdaki davanın ticari işletme ile ilgili bir husustan doğmadığı ve 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde sayılan mutlak ticari dava olarak sayılan işlerden de olmadığı anlaşıldığından uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” Değerlendirmelerine yer verildiği görülmektedir.
Bu hali ile bu davalara bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Hüküm: Gerekçesi Yukarıda açıklandığı Üzere:
1-Dava dilekçesinin GÖREV YÖNÜNDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davaya bakmaya Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
3-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulduğu takdirde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmek üzere tevzii bürosuna tevdiine, H.M.K.’nun 331/2. maddesi gereğince yargılama, harç, masraf ve giderlerinin görevsizlik kararından sonra dosyanın gönderildiği mahkemede davaya devam edilmesi halinde gönderildiği mahkemece karar verilmesine,
4-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulmadığı takdirde, mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesine, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti, gider avansı vd hususların talep halinde, 6100 Sayılı HMK’nın 331/2. ve 331/2. maddesi gereğince mahkememizce hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca gerekçeli taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/11/2023

Katip … Hakim …