Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/527 E. 2023/630 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava üzerine Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/07/2023 tarih … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı ve HMK nun 20. maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde başvuruda bulunulması üzerine dava dosyası kararda görevli gösterilen mahkememize gönderilmekle, dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
{}DAVACI TARAFIN İDDİASI: DAVACI TARAF VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; müvekkili ile davalı arasında 24.02.2022 tarihinde noter onayı olmaksızın hisse devir vaadi sözleşmesi gerçekleştiğini, daha önce davalının babası müteveffa … ile gerçekleştirmiş olduğu ticari ilişkiler dolayısı ile davalı …’a devir vaadi hususunda güvenerek söz konusu protokolü imzaladığını, fakat davalının daha sonra çeşitli bahaneler ile sözleşmeyi noterden onaylamaktan kaçındığını, müvekkilinin protokolde üzerine düşen edimleri gerçekleştirmesine rağmen vaat edilen devir sözleşmesinde yer alan imzaların notere onaylatılmadığını, hisse devri gerçekleşmediğini, davalı tarafından müvekkiline 01.01.2023 tarihinde ihtar çekilmek sureti ile protokolde yer alan edimlerinin gerçekleştirilmesini veya meydana gelen zararın giderilmesinin ihtar edildiğini, davalının dava dışı … Tic. Ltd.Şti.’ nin kurucusu, %51 hissedarı ve münferiden temsile yetkili müdürü ve ayrıca şirket müdürler başkanı olduğunu, … müvekkiline kızının ortak arayışına girme nedeninin İpart’tan destek kredisi alarak çiftlik kurduğunu, süt ineği yetiştirmek için … Bankasına başvurduğunu, başvuruda 120 inek alma isteğini bildirdiğini ama bankanın bu krediyi vermesi için inek bedelinin 1/4 ‘ini döviz olarak yatırması gerektiğini, bunu ekonomik olarak tek başına gerçekleştiremediği için bir ortak arayışına girdiğini söylediğini, protokol içeriğinde müvekkilinin 68.100,00 Euro ödemenin gerçekleşmesi halinde %50 hissenin müvekkiline temini içerdiğini, müvekkilinin 23.02.2022 tarihinde çekmiş olduğu 68.100,00 Euro’yu davalıya teslim ettiğini, bu parayı …’in 24.02.2022 tarihinde bankaya yatırıldığını, bunun üzerine teminat çeki alındığını, bu paranın davalının babası tarafından …. Tic. Ltd. Şti. hesabına yatırıldığını, inekler için ödeme yapılana kadar bu paraya dokunulmayacağının müvekkiline söylendiğini, davalının 24.02.2022 tarihinden itibaren kendi şahsına ait hesap dökümlerinin ve sözü edilen şirketin hesap dökümlerinin araştırılmasını talep ettiklerini, müvekkilinin oğlunun inek seçimi için yurt dışına kendisinin gitmek zorunda kaldığını, 130 adet inek seçiminin yapıldığını, 120 tanesinin seçilip bildirilecek olmasına rağmen Ziraat Bankası tarafından tamamlanan ünitelere göre ancak 85 inek getirilebileceğinin bildirildiğini, 120 inek için yatırılan 1/4 lik ödemenin 85 inek için kullanıldığını, davalının babası bu yanlışlığın kendinden kaynaklı olduğunu ve bu nedenle ortaklık yapısının aynen devam edeceğini beyan ettiğini, ünitelerin tamamlanıp ipart onayının alınabilmesi için müvekkilinin ödemeler yapmaya devam ettiğini, müvekkilinin bütün harcamaları ortaklığın resmiyet kazanabilmesi umuduyla yaptığını, müvekkilinin bu süreçte devir yapılmasını talep ettiğinde protokol yapılmadan önce şirket unvanının değişmedikçe ortaklık yapısının değişmesinde sorun olmayacağının söylenmesine rağmen ipartın onayı bitmeden devir yapılamayacağının davalı tarafından bildirildiğini, şirkete eşit taksit ödemeli olarak 2.000.000,00 TL kredi kullandırıldığını, müvekkilinin protokolden kaynaklı ödemelerini devam olarak yaptığını, müvekkilinin ortaklık vaadiyle devamlı kendisinden para istendiğini bilmeden kendisine ait … plakalı aracı davalının yetkilisi ve müdürü olduğu şirkete tahsis ettiğini, araca yazılan trafik cezalarının bile müvekkili tarafından karşılandığını, davalı tarafın bir miktar daha para istemesi üzerine şirket kullanımda olan müvekkiline ait aracın satılarak bu paranın ipartın onaylanması için gerekli işler için kullandığını, bu işlerin yapımına devam ederken …’ in vefat ettiğini, kalan işlerin imalatlarının yapımına müvekkilli tarafından devam edildiğini, müvekkilinin ipart için müşavir Metin Bey ile görüştüğünü, müvekkiline başlangıçta 650.000,00 TL işler bittiğinde alınacağının söylense de daha önce … tarafından iparttan avans çekildiği için bu tuturın 60-70 bin TL’ yi geçmeyeceğinin müvekkiline bildirildiğini, müvekkilinin kendisine kar payının ödenmediğini hisse devri vaadinin yerine getirilmediğini bunlar için sürekli oyalandığını düşünmeye başladığını, müvekkilinin dolandırıldığını anladığının son noktanın Konya 16. Noterliği aracılığı ile gönderilen ihtarname olduğunu, müvekkilinin protokol edimlerini yerine getirmesine rağmen müvekkilinden sözleşme edimlerinin yerine getirilmesini aksi halde protokolün hükümsüz kalacağının ve uğranılan zararların talep edileceğinin ihtar edildiğini, protokol uyarınca verilen ve 68.100,00 EURO nun sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edildiğini ve takibe konulduğunu, davalının süreci uzatmak için itiraz ettiğinden bahisle davanın kabulüne, davalının kurucusu ve %51 hissedarı olduğu …. Tic. Ltd. Şti.’ nin taşınmazlarına, banka veya diğer malî kurumlardaki her türlü hesaplarına, gerçek veya tüzel kişiler nezdindeki her türlü hak ve alacaklarına, kıymetli evraklarına, ortağı bulunduğu şirketteki ortaklık paylarına, kiralık kasa mevcutlarına, diğer mal varlığı değerlerine tedbir konulmasına, davalı …’a sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca Konya . İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosya ile sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca başlatılan icra takibi itirazının iptaline, davalı yanın itirazının kötü niyetli olduğu tespit edildikten sonra İİK hükümlerine göre %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
{}DAVALI SAVUNMALARININ ÖZETİ: DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; huzurdaki davanın limited şirketin pay devrinden kaynaklanan davaların ticari dava niteliğinde olduğundan görevli ve yetkili mahkemenin Konya Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle görev itirazlarının olduğunu, ayrıca TTK ya göre ticari dava niteliğindeki itirazın iptali davalarının açılmadan önce arabuluculuk zorunlu dava şartı olduğunu, öncelikle işbu davanın anlatılan nedenlerle usulden reddedilmesi gerektiğini, taraflar arasında imzalanan 24/02/2022 tarihli protokole göre davacı yanın müvekkiline 68.100,00 EURO peşin olmak üzere toplam 272.400,00 EURO ödeyeceğini, ödeme karşılığında müvekkilinin sahibi olduğu …. Tic. Ltd. Şti.’ nin %50 hissesini davacıya devredeceğini, peşinat olan 68.100,00 EURO nun müvekkiline hiç ödenmediğini, davacı tarafın kendisinin yetkilisi olduğu … Sistemleri A.Ş.’ nin banka hesabından çektiğini ve elden müvekkilinin babasına ödendiğini iddia ettiğini, davacı tarafın buna ilişkin açıklamalı dekont sunmadığını, ortada tek bir dekont olduğunu, bu dekontun da müvekkilinin babası tarafından şirket hesabına yatırılan miktara ilişkin olduğunu, sözü geçen dekontta açıklama olarak hayvan alımı için yatırılan öz kaynak bedeli yazıldığını, söz konusu dekontun göndereninin davacı olmadığını, davacı tarafından müvekkiline gönderilen bir tutarın bulunmadığını, bu nedenle davada incelenecek başka bir hususun olmadığını, davacı yanın talebinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandığını, bu hükme dayanabilmesi için müvekkilinin sebepsiz zenginleştiğini ispat etmesi gerektiğini, ispat yükünü üzerlerine almadıklarını, ispat yükünün halen davacının üzerinde bulunduğunu, davacı tarafın davasını ispat edemediğini ve bu nedenle davanın esastan reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunduğu çeki müvekkilinin hiçbir zaman keşide etmediğini, çek üzerindeki bilgilerin de müvekkili tarafından doldurulmadığını, bu hususla ilgili olarak resmi belgede sahtecilik suçundan şikayette bulunacaklarını, davacı tarafın fotokopi olarak sunulan bu belgenin aslının mahkemeye sunulması gerektiğini, davacı tarafın talebinin takip talebinde belirtilen alacak kalemleri kadar alacaklı olup olmadığı ile ilgili olduğunu, davacının diğer iddialarının bu davanın konusu olmadığını, davacı tarafın sözleşmeden kaynaklı edimini gereği gibi yerine getirmemesinden kaynaklı olarak müvekkilinin zarara uğradığını, esasen müvekkilinin davacı taraftan alacaklı olduğunu, mahkeme aksi kanaatte olursa müvekkilinin zararının hesap edilerek mahsup edilmesi gerektiğinden bahisle öncelikle davacı tarafın ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz talebinin reddine, görevli mahkemenin Konya Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine, ispatlanamayan davanın reddine, reddolunan miktarın %20′ sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava; sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline yönelik itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf vekillerince verilen diğer dilekçe ve belgeler, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası örneği, icra dosyasına yapılan itiraz dilekçesi, görevsizlik kararı ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
HMK gereğince öncelikle dava şartlarının incelenmesi gerekmektedir.
HMK nun DAVA ŞARTLARI başlıklı 114. maddesi; “(1)Dava şartları şunlardır: a)Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması. b)Yargı yolunun caiz olması. c)Mahkemenin görevli olması. ç)Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması. d)Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması. e)Dava takip yetkisine sahip olunması. f)Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması. g)Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması. ğ)Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi. h)Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması. ı)Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması. i)Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması. (2)Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmünü amirdir.
HMK nun DAVA ŞARTLARININ İNCELENMESİ başlıklı 115. maddesi; “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2)Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3)Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” hükmünü amirdir.
19/12/2018 tarih ve 7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Talebin Başlatılması Usulü Hakkındaki Kanunun 20. maddesi; “13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.” hükmünü amirdir.
19/12/2018 tarih ve 7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Talebin Başlatılması Usulü Hakkındaki Kanunun 20. maddesi ile eklenen TTK. nun 5/A maddesi;”(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü amirdir.
Davamızda durum; davacı taraf dava açmadan önce arabulucuya başvurmadığından ve dava şartlarından olan bu hususun sonradan giderilmesi mümkün olmadığından davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir. (Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26.09.2023 Tarih, … Esas, … Karar, Konya BAM . Hukuk Dairesinin 13.03.2023 Tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamları)
-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
DAVACININ DAVASININ 6102 SAYILI TTK’ NIN 5/A MADDESİ NAZARA ALINARAK ARABULUCULUK DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE.
Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 29.789,21 TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 29.519,36 TL harcın talep halinde davacıya iadesine.
Davacının yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
İşbu hükümden sonra gerekli olan 20,00 TL karar tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davacının kendi üzerinde bırakılmasına.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7/1. maddesi gereğince takdir ve hesaplanmış olan 17.900,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa davacının yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
Mahkememiz kasasında bulunan ve davacı tarafından sunulan protokol aslı ve çek aslını karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
İşbu gerekçeli kararın 22/11/2023 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/11/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …