Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/422 E. 2023/587 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Karapınar Hukuk Mahkemesinin … Esas 2023/105 Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmekle, dava dosyası mahkememizin yukarıdaki … Esas sırasına kaydedilerek yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın 23/02/2022 tarihinde Konya Karapınar ilinde bulunan 2002 model … Dizel tırı sahibinden.com internet sitesi üzerinden satılık olarak gördüğünü, davalıdan Karapınar Noterliği’nin 23/02/2022 tarihli araç satış sözleşmesi ile aracı satın aldığını, müvekkilinin aracı satın aldıktan yaklaşık 10 gün sonra aracın arıza verdiğini, aracın büyük bir tamire sokulmak durumunda kaldığını, müvekkilin aracı alırken karşı tarafça bildirilmeyen büyük arızaları çıktığını ve müvekkilin yüklü bir masraf altına girmiş olması bu zararların davalı tarafından karşılanmasını gerektirdiğini, müvekkilin alacak ticari nitelikte olduğundan dava açma yoluna gitmeden önce 29/07/2022 tarihinde arabulucuya gitme ön şartını yerine getirdiğini ancak anlaşmaya varılamadığını,müvekkil ile karşı tarafın aracının durumu ile ilgili mesajlaşmaların bulunduğunu, davalı tarafın aracını övdüğünü ve 2 hafta içinde çıkan büyük arızalara mahal veren aksamlarından hiç söz etmediğini, müvekkilinin 10 Mart tarihinde söz konusu aksaklıkları karşı tarafa bildirir whatsapp mesajı da gönderdiğini , geri dönüş alamadığını,müvekkilin 8 ve 9 mart tarihlerinde çektiği sanayide ustanın satışa konu tırın aksamlarını anlattığı videoların olduğunu ve bu videoların ayrıca mahkememize delil olarak sunulacağını, bu videoda aracın toz emdiği bu sebeple yağ senkronlarının kırık ve bitik olduğunu, egzosun kötü durumda olduğunu, araçtan çıkan pistonların farklı ve uyumsuz modellerde olduğunu, balatanın tamamen bittiğini ve çıkma takıldığı gibi birtakım teknik arızaların aracın şase no ve plakasının da çekilerek anlatıldığını, müvekkilin ilgili aksamların tamir edilmediği takdirde bu tırla yürüttüğü işlerini devam ettiremeyeceğini ve mecburen kendi bütçesinden tırı tamir ettirdiğini, 84.300,00 TL tırın tamiratı için harcama yapmak zorunda kaldığını, söz konusu aracın davalıdan alındıktan kısa bir süre sonra kendi ağabeyine devredilmişse de tüm zararları müvekkilin ödemek zorunda kaldığını,TBK 227. Maddeye göre satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcı seçimlik haklarından birini kullanabilir maddesinden hareketle müvekkilinin satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme hakkını kullanmak talebiyle iş bu davayı açma gereğinin hasıl olduğunu,söz konusu araçla ticari gelir elde edildiğini, parçaların temini ve tamirini kapsayan 30 günlük süreçte çalışamamasının ekonomik olarak kayba yol açtığını, bu zararın müvekkil tarafından karşılandığnı, müvekkiline ait araç ile aynı nitelikteki benzer araçların ortalama gelirinin ilgili sendikalardan, kiralama ilanlarının bulunduğu sitelerden ya da bilirkişi vasıtasıyla sorularak tespit edilebilirliğini, kazanç kaybına ilişkin alacak değerinin tam ve kesin olarak belirlenememesi sebebiyle bu hususta yapılacak tespit sonucu artırılmak üzere kazanç kaybı talep ettiklerini, bütün bu sayılan sebeplerle davanın kabulünü, aracın bedelinin ayıp miktarınca indirilmesi ve buna ilişkin uğranılan sonradan arttırılmak üzere 1.000 tl zararın tahsilini, aracın çalışmadığı 30 günlük kazanç kaybına ilişkin sonradan arttırılmak üzere 100 TL zararın tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı tarafından 29/11/2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; iş bu davada görevli mahkemenin Konya Ticaret Mahkemesi olduğunu ve Karapınar Asliye Hukuk Mahkemesinde Ticaret Mahkemesi sıfatıyla açılan dava da Karapınar mahkemelerinin görevsiz olduğunu ve mahkememizin bu konuda görevsiz olduğunu, davacı tarafın iddialarını ve davayı kabul etmediğini, 23/02/2022 tarihinde yapılan araç satışından önce aynı gün içinda davaya konu araç alıcı ve satıcı tarafın rızası ile belirlenen … isimli ustanın yaptığı kontroller neticesinde satış işleminin gerçekleştiğini, ilgili kontrollerde aracın bilgisayara bağlanarak motor ve motor değerleri, enjektör, pompa ve diğer tüm teknik incelemelerinin yapıldığını,detaylı incelemeler sonucunda araçta en ufak bir problem dahi çıkmadığını ve araç satışının gerçekleştirildiğini, inceleme esnasında davacının da bulunduğunu ve konuşa ilişkin mevcut tanıkların olduğunu, aracın davacıya hiçbir arızası ya da ayıbı olmadan teslim edildiğini, davacı tarafın bu konudaki beyanlarını kabul etmediğini, araçta meydana gelen arızaların satılırken var olan arızalar olmayıp sonradan davacı tarafın kullanımı sonrasında oluştuğunu,aksi durum olması halinde satma işlemi öncesinde yapılan teknik incelemede durumun tespit edilememesinin mümkün olmadığını,davacı tarafın aracın arızalanması dolayısıyla 30 gün aracı çalıştıramadığı iddiasının yalan olduğunu ve araçta bulunan HGS kartında bakiye olması sebebiyle davacının aracı satın aldıktan sonra HGS ödemelerinin kendisine ait karttan yapıldığını,davacının aracın çalışmadığını iddia ettiği bu süreçte kendisine HGS ödeme bildirimi geldiğini, davacı tarafın iddia ettiği arızaların satış anında mevcut olmuş olsaydı aracın Konya Karapınar’dan İstanbul’a kadar gitmesinin mümkün olmayacağını, davacı tarafın aracı sahibinden.com internet sitesi üzerinden satılık olarak gördüğünü söylemişse de bu beyanının doğru olmadığını, araca ait hiçbir satış ilanını hiçbir surette sahibinden.com veya başka internet sitesinde paylaşmadığını, dava konusu aracın 2002 model olduğunu ve davacının bunu bilerek satın aldığını, yani aracın yıpranma payının farkında olarak satın aldığını, aracın 22 yaşında olduğunu ve yıllardın kullanılmasıyla olağan bir yıpranmanın olduğunun kaçınılmaz olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın usulden reddini, mahkeme aksi kanaatteyse esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DAVANIN VE GÖREVLİ MAHKEMENİN TESPİTİ VE GEREKÇE:
Mahkemenin görevli olması, HMK 114/1-c maddeye göre dava şartıdır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir (HMK 1. md.). “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”(HMK115.md.).
Dava, ayıplı araç satımı nedeniyle ayıp oranında bedel indirimi yapılması ve aracın çalışamadığı dönem için kazanç kaybının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Türk Ticaret Kanununun Ticari davalar, çekişmesiz yargı işleri ve delilleri başlıklı 4. Maddesi “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.
Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükmünü içerir.
Yine Türk Ticaret Kanununun Ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler başlıklı 5. Maddesi “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmünü içerir.
Ticari davalar kendi aralarında, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılır. Mutlak ticari davalarda tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken Kanun o davayı ticari dava olarak tanımladığı için ticari dava sayılır. Mutlak ticari davalar, TTK nın 4/1/a-f bentleri arasında sayıldığı gibi, Kooperatifler Kanunu (md.99), İcra ve İflas Kanunu (md.154), Finansal Kiralama Kanunu (md.31) gibi bazı özel kanunlarda da belirlenmiştir.
Buna karşılık tarafları tacir olan ve her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olan davalara ise nispi ticari dava denir. Yani bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de tarafların tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Bu haliyle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin yukarıda belirtilen mutlak ticari davalar kapsamına girmediği gibi davalı …’un Karapınar Vergi Dairesinin cevabi yazısına göre işletme hesabına göre defter tuttuğu ve ikinci sınıf tüccar olduğunun, Konya Ticaret Sicili Müdürlüğünün cevabi yazısına göre; ticari işletme kaydına ve şahıs şirket ortaklığına rastlanılmadığının, Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinin cevabi yazısına göre; nakliyeci meslek dalında kayıtlı olduğunun, davacı …’ın İzmir Ticaret Sicili Müdürlüğünün cevabi yazısına göre; herhangi bir kaydının bulunmadığının, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinin cevabı yazısına göre; pazarda sebze, meyve ticareti yaptığının, Gaziemir Vergi Dairesi Müdürlüğünün cevabi yazısına göre; ikinci sınıf tacir kapsamına girdiğinin bildirildiği anlaşılmakla, bu nedenle eldeki davanın nispi ticari dava kapsamında da kalmadığı açıktır.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; davacı ve davalının tacir olduğuna dair herhangi bir emare de bulunmadığından, bu husus TTK kapsamında düzenlenmediğinden, bu tür davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan ve taraflar arasındaki davanın ticari dava niteliğinde de olmadığı anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine ilişkin ve davaya Asliye Hukuk Mahkemesince bakılması gerektiği yönünde karşı görevsizlik kararına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK.m.114/1-c ve m.115/2 uyarınca davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle USÛLDEN REDDİNE, davaya bakmakla GÖREVLİ MAHKEMENİN KARAPINAR ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Karapınar Asliye Hukuk Mahkemesi ile Mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan 6100 sayılı HMK.m.22/2 gereğince Mahkememizce verilen kararın yasal süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde görevli mahkemenin belirlenmesi yönünden dosyanın ilgili Konya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/10/2023

Katip … Hakim …