Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/415 E. 2023/627 K. 14.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
BEYANLAR:
Davacı vekilinin İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesi’ne vermiş olduğu 13.09.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı banka ile …. Tic. Ltd. Şti arasında … akdedilen kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcu temin için üçüncü kişi sıfatıyla davalı banka lehine “Konya, …, … Mah. … Ada, … Parsel, … Nolu Bağımsız Bölüm” olarak kain taşınmaz üzerinde 16/08/2012 tarih ve … yevmiye ile 150.000,00 TL miktarlı ve “Konya, …, … Mah. … Ada, … Parsel, … Nolu Bağımsız Bölüm” olarak kain taşınmaz üzerinde 17/08/2012 tarih ve … yevmiye ile 150.000,00 TL miktarlı ipotek tesis edildiğini, Gaziosmanpaşa . Noterliği’nin 17/…/2015 tarih ve … yevmiye numaralı evrakı üzerinden davalı bankaya yönelik olarak keşide ettiği ihtarname ile; yukarıda tesis edilen ipotekler nedeniyle kredi kullandırılıp kullandırılmadığı, kullandırılmış ise borç bakiyesinin ve ödeme planının bildirilmesi, ipoteklerin kaldırılması, anılan ipoteklerden dolayı yeni kredi kullandırılmaması, ayrıca kredi sözleşmesi nedeniyle şahsi kefil sıfatıyla imza atmış ise kefaletinin geçersiz olduğu ve şahsi kefaleti bakımından herhangi bir işlem yapılmaması hususlarını ihtar ettiğini ve ayrıca Gaziosmanpaşa . Noterliği’nin 17/…/2015 tarih ve … yevmiye numaralı evrakı üzerinden kredi borçlusu …. Tic. Ltd. Şti’ye yönelik olarak keşide ettiği ihtarname ile ipotekleri kapsamında olan borcun bankaya ödenmesi, ipoteklerin kaldırılması hususlarının ihtar edildiğini, üçüncü kişi … … Ltd. Şti’nin cevaben Bakırköy . Noterliği’nin 27/…/2015 tarih ve … yevmiye numaralı evrakı üzerinden keşide ettiği ihtarname ile ödemelerin düzenli şekilde yapıldığını, yeni krediler kullanılmaya devam edileceğini, bu işlemler nedeniyle herhangi bir zararların olmayacağının kendilerine bildirildiğini, akdedilen ipoteklerin tesisinde 6098 sayılı TBK’nın 583 vd. Maddelerinde öngörülen şekil şartları ile eş rızasının olmaması nedeniyle ipotek sözleşmesinin şahsi kefaletinin geçerli olmadığını, tüm bu nedenlerden bankaya yönelik olarak keşide edilen Gaziosmanpaşa . Noterliği’nin 17/…/2015 tarih ve … yevmiye numaralı evrak üzerinden düzenlenen ihtarnamenin bankaya tebliğ edildiği 19/…/2015 tarihi itibariyle kredi borçlusu … … Ltd. Şti tarafından yapılan ödemeler nazara alınmak suretiyle bankaya borçlarının bulunup bulunmadığı, varsa miktarının tespiti ile ihtarnamenin tebliğinden sonra kullandırılan krediler nedeniyle sorumluluklarının olup olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesi’ne vermiş olduğu 24.10.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; … Bankası … Şubesi ile dava dışı … Ltd. Şti arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeden kaynaklanan borca … ve … kefil olduğunu, ancak davacı …’in bu kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borca yönelik olarak şahsi kefaleti olmadığını, ancak davacı …’in 17/08/2012 tarih ve … yevmiye ve 16/08/2012 tarih ve … yevmiye numaralı ipotek belgeleri ekindeki resmi senet ile ipotek limiti ile sorumlu olmak dışında senet akit tablolarının 5 maddesi ile tesis edilen ipoteğe ilaveten ipotek tutarı kadar müteselsil kefil sıfatıyla da ayrıca sorumlu olmayı kabul ettiğinden kendileri ile … … Ltd. Şti arasında akdedilen kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan dolayı ipotek nedeniyle ve şahsi kefaleti nedeniyle 600,00 TL sorumlu bulunduğunu, üçüncü kişi … … Ltd. Şti’nin 24/10/2017 tarihi itibariyle teminatlı şirket kredi kartı kredisi, gayrinakdi çek kredisi, teminatlı BCH kredisi nedeniyle 560.562,85 TL riski/ borcu bulunduğunu, ancak bu miktar alacağın herhangi bir takibe konu edilmediğini, Yargıtay HGK 28/02/2001 tarih, … Esas ve … Karar sayılı kararı ile ipotek resmi senedi ile ayrıca borçlunun şahsi kefaletinin öngörülmesinin geçerli olduğunun içtihat edildiğini, bu nedenle davacının borçtan sorumlu olduğunu ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonunda verilen İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/05/2019 tarih … Esas ve … Sayılı kararı içeriğinde:
“Dava, İİK m.72/2 gereği açılmış olan menfi tespit ve ipoteğin fekki davasıdır.
İhtilaf, müteselsil kefalet ve tesis edilen ipotekler nedeniyle davacının, davalı bankaya, 19/…/2015 tarihi itibariyle borcu olup olmadığının tespiti ile sorumlulğun sonlandırılmasına yönelik itharnamenin 19/…/2015 tarihinde tebliğinden sonra bankaca kullandırılan kredilerden kaynaklanan borcun şahsi kefalet ve ipotek kapsamında kalıp kalmadığının tespiti noktalarında toplanmaktadır.
Borç, davalı banka ile dava dışı … … Ltd. Şti arasındaki kredi ilişkisinden doğduğundan ve davacı bu ilişkide üçüncü kişi konumunda olduğundan, borcun mevcut olup olmadığı ve miktarını ispat yükü davalı tarafa düşmektedir. Ancak her iki taraf delil olarak Genel Kredi Sözleşmesi, ipotek resmi senedi, keşide edilen ihtarnameler ve cevabi ihtarnameler, banka kayıtları ve bilirkişi incelemesi deliline dayandığından ve de GKS ve banka kayıtlarının incelenmesi 6100 sayılı HMK m.266 gereği özel ve teknik bankacılık bilgisini gerektirdiğinden, dosya ve banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bankacı bilirkişi Ahmet Varol’dan alınan 10/04/2018 tarihli bilirkişi raporu ile; dosya kapsamı ve davalı banka kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 16/08/2012 tarih ve … yevmiye numaralı ve 17/08/2012 tarih ve … yevmiye numaralı resmi senetler ile Konya, …, … Mah. … Ada, … Parsel, 1 ve 2 Nolu Bağımsız Bölümler üzerinde her bir 150.000,00 TL olmak üzere toplam 300.000,00 TL üst sınır teminat ipoteği tesis edildiği ayrıca akit tablosunun 5. maddesi ile de davacının ipotek limiti ile paralel olmak suretiyle şahsi kefaletinin kabul edildiği, davacı tarafından bankaya yönelik olarak Gaziosmanpaşa . Noterliği’nin 17/…/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edildiği tarih itibariyle davalı bankanın kredi kartı borç bakiyesi olarak 10.000,00 TL, … numaralı BCH kredisinden dolayı borç bakiyesinin 437.310,51 TL olduğu, dava tarihi olan 13/09/2017 tarihi itibariyle kullanılan kredilerden kaynaklanan borç bakiyesinin 508.801,43 TL olduğu, kefalet sözleşmesinde, kefaletin tarihi, müteselsil kefillik ibaresi ve kefil olunan azami miktarın el yazısı ile yazılı olmadığı, aynı zamanda eş muvafakatinin de alınmadığı tespit edilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazları neticesinde bankacı bilirkişi … alınan 02/07/2018 tarihli bilirkişi ek raporu ile; 16/08/2012 tarih ve … yevmiye numaralı ve 17/08/2012 tarih ve … yevmiye numaralı ipotek resmi senetleri akit tablosunun 5. maddesi ile davacı …’in ipotek miktarı kadar ayrıca şahsi kefaletinin alındığı, bu şekilde alınan şahsi kefaletin geçerli olup olmadığının mahkemenin takdirinde olduğu davacı tarafından bankaya yönelik olarak keşide edilen ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 19/…/2015 tarihinde hesap bakiyesinin 437.310,51 TL olduğu, bu tarihten sonra davalı bankanın kredi kullandırmaya devam ettiği, ancak ihtarnamenin tebliğ edildiği tarihteki bakiye kredi borcu ile bu arada kullandırılan kredilerden kaynaklanan borcun 31/12/2016 tarihinde sıfırlandığı (ek 10 hesap ekstresi) ancak daha sonra bankanın 16/01/2017 tarihinde tekrar 148.000,00 TL kredi kullandırıldığı tespit edilmiştir.
Dava dosyasına celp edilen 16/08/2012 tarih ve … yevmiye numaralı ve 17/08/2012 tarih ve … yevmiye numaralı ipotek işleminin dayanağı resmi senetler incelendiğinde; davacının üçüncü kişi … … Ltd. Şti ile davalı banka arasında akdedilen kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borç nedeniyle Konya, …, … Mah. … Ada, … Parsel, 1 ve 2 Nolu Bağımsız Bölümler üzerinde her biri için 150.000,00 TL olmak üzere toplam 300.000,00 TL üst sınır teminat ipoteği tesis edildiği ayrıca akit tablosunun 5. maddesi ile de davacının ipotek limiti ile paralel olmak suretiyle şahsi kefalet verdiği görülmektedir.
16/08/2012 ve 17/08/2012 tarihlerinde akdedilen İpotek – Kefalet Sözleşmesi, kefalet ilişkisi yönü ile 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK hükümlerine tabii olup, şahsi kefalet ilişkisinin sıhhati kanunun 583. maddesinin “Kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır” şeklindeki hükmüne tabi ise de somut olay itibariyle memur önünde resmi şekilde yapılan kefelat sözleşmesi bakımından bu şartların aranmasına gerek yoktur. Ancak aynı kanunun 584. maddesi ile borca kefalet sözleşmesinin geçerli olması için eşin rızası hem adi şekilde hemde resmi şekilde yapılan sözleşmelerde mevcut olması sözleşmenin geçerlilik şartıdır. Bu kapsamda somut olaya bakıldığında akdedilen sözleşmede eş rızasının mevcut olmadığı anlaşıldığından şahsi kefaletin geçerli olmadığı görülmektedir.
Bir an için şahsi kefalet sözleşmesinin geçerli olduğu kabul edilecek olsa bile 6098 sayılı TBK’nın 599. maddesi ile borçlunun maddi durumunun kefalet sözleşmesinin yapılmasından sonra bozulması halinde kefilin alacaklıya yazılı bildirimde bulunarak doğmayan borçlar bakımından kefaletten dönebileceği açıkça öngörülmüş olduğundan ve somut olayımız itibariyle de davacının şahsi kefil olmak suretiyle sorumlu olmayı kabul ettiği borcun sorumluluğun sonlandırılmasına yönelik ihtarnamenin davalı bankaya 19/…/2015 tarihinde tebliğinden önce doğmuş olan borçların 31/12/2016 tarihinde sıfırlandığı ve mevcut borcun 19/…/2015 tarihinden sonra davacının bildirimine aykırı olarak kullanılan kredi ilişkisinden kaynaklandığı, bu nedenle davacının bildirimden sonra kullandırılan kredilerden kaynaklanan borçtan sorumlu tutulamayacağı görülmektedir.
Aynı şekilde davacının ipoteğin tesisinden sonra borçlu maddi durumunun bozulması nedeniyle ipotek sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluğunun da sona erdirilmesi amacıyla davalı bankaya yönelik olarak keşide ettiği ihtarnamenin davalı bankaya 19/…/2015 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğden önce kullanılan krediler nedeniyle doğmuş olan borçların 31/12/2016 tarihinde sıfırlandığı ve mevcut borcun 19/…/2015 tarihinden sonra davacının bildirimine aykırı olarak kullanılan kredi ilişkisinden kaynaklandığı, bu nedenle davacının bildirimden sonra kullandırılan kredilerden kaynaklanan borçtan sorumlu tutulamayacağı görülmektedir.
Aksi düşünce ipotek sözleşmesinden üçüncü kişi lehine ipotek veren ipotek borçlusunun sözleşmeden dönme hakkının elinden alınması olur ki bu da Borçlar Hukuku’nda temel ilke olan sözleşme serbestisi ilkesine aykırı bir durum olur. Her sözleşmede olduğu gibi aksi kanun tarafından açıkça öngörülmediği sürece sözleşmenin tarafları sözleşme serbestisi çerçevesinde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Bu kapsamda üçüncü kişi lehine ipotek veren kişide ipotek sözleşmesinden geri dönme hakkını kullandığı andan sonra kullandırılan kredilerden sorumlu tutulamaz.
Dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporu ve ek raporu denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan davanın kabulü ile davacının şahsi kefaleti nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, Konya ili, … ilçesi, … Mah. … ada, … parsel, 1 nolu bağımsız bölüm üzerinde 16/08/2012 tarih ve … yevmiye no ile tesis edilmiş ve Konya ili, … ilçesi, … Mah. … ada, … parsel, 2 nolu bağımsız bölüm üzerine 17/08/2012 tarih … yevmiye no ile tesis edilmiş olan ipoteklerin fekkine karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki gerekçe ile ipoteğin fekkine karar verilmiştir.
Anılan karar istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 20/10/2022 tarih, … Esas ve … Sayılı kararı kapsamında “Dava konusunun 300.000 TL bedelli kefalet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile birlikte ayrıca toplam 300.000 TL değerinde ipoteğin fekki istemine ilişkin olduğu, bu durumda dava değerinin 600.000 TL’ye olduğu ancak ilk derece mahkemesince dava değeri 300.000 TLkabul edilerek yapılan hesaplamaya göre peşin karar ve ilam harcının tahsil edildiği anlaşılmaktadır.
Davaya konu toplam alacağa yönelik olan davada mahkemece işin esasına girilmeden önce 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28/a ve 32. maddeleri uyarınca eksik peşin harç tamamlanmadan yargılamaya devam edilemeyecek olup, davanın harçlandırılmamış kısmı yönünden usulen açılmış bir davanın varlığından söz edilemeyeceği ve harçlandırılmayan kısım yönünden kurulan hükmün; hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve fazlasına karar veremeyeceği düzenlemesini içeren HMK.’nun 26. maddesine aykırı olacağı; bu nedenle, öncelikle dava değeri üzerinden eksik peşin harcın tamamlatılması gerektiği hususu gözetilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verimesi doğru bulunmamıştır.” şeklindeki gerekçe ile İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılmıştır.
Kaldırma kararı sonrasında dosya İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sırasına kaydedilmiş ancak ipoteğin fekki talebi bakımından dosya tefrik edilmiş, bu kez aynı mahkemenin … esas sırasına kaydı yapılmıştır. İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/04/2023 tarihli … esas ve … sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın bulunduğu gayrimenkullerin Konya ilinde bulunduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Davacı vekilinin 14…..2023 tarihli duruşma esnasında “Dava açtığımız dava konusu ipotek mevcuttu biz ipoteğin kaldırılması için birçok kez talepte bulunduk ancak dava açıldıktan sonra ipotek kaldırılmıştır dava şu an için konusuz kalmıştır fakat yargılama gideri ve vekalet ücreti bakımından karşı tarafın kusuru göz önüne alınmalıdır” şeklinde beyanda bulunduğu, davalarının konusuz kaldığını yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunduğunu bildirmiştir.
Davalı vekilinin 14…..2023 tarihli duruşma esnasında “Dava konusuz kalmıştır, konusuz davanın açılmasına banka sebebiyet vermemiştir bu nedenle müvekkilimiz aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayacaktır bu yönde karar verilmesini talep ederiz” şeklinde beyanda bulunduğu, davanın konusuz kaldığını, davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda; tarafların beyanları uyarınca ve getirtilen tapu kayıtlarından davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Yargılama giderleri ve vekalet ücreti bakımından İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/05/2019 tarih … Esas ve … Sayılı kararı gerekçesinde dayanılan bilirkişi raporları mahkememizce benimsenmiş olup tesis edilen ipoteğin yasal koşulları bulunmaması nedeni ile davalının sorumluluğu yönünde hüküm kurmak gerekmiştir.
Hüküm: Gerekçesi Yukarıda açıklandığı Üzere:
1-Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken maktu 269,85 TL karar harcından peşin olarak alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭238,45 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacının ödediği 30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı kararı içeriğinden dava değerinin 600.000,00 TL olması nazara alınarak ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 90.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca gerekçeli taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/…/2023

Katip Hakim