Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/166 E. 2023/343 K. 05.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İstirdat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İstirdat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin … esas sayılı dosyası üzerinden verilen … karar sayılı kararı ile geçersiz sayılan kefaletin teminatı olarak verilen ipoteğin de geçersiz olduğunun tespiti ile geçersiz sayılan kefalete ilişkin yapılan Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından müvekkilinin tahsil edilen bedellerin iadesine, satış tarihi ile geri iade tarihi arasında oluşan fiyat farkı nedeniyle, aynen iade halinde müvekkilinin araç ve taşınmazına yeniden sahip olabilme imkanı olamayacağından yapılacak bilirkişi incelemeleri ile güncel değer üzerinden taleplerinin kabulüne, müvekkilinin taşınmazının ve aracının satılması sebebi ile tahsil edilen bedellerin 108.552,00 TL si taşınmaz 1.000,00 TL si araçtan olmak üzere 109.552,00 TL sinin fazlaya ilişkin haklar saklı olmak kaydı ile araç için yediemine muhafaza altına alındığı tarihten ev için ise satış tarihinden itibaren yürütülecek faizi ile birlikte ödenmesine, tahsile edilen bedeller ile araç ve taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedelleri arasındaki fark olarak oluşan 2.000,00 TL maddi tazminata araç için yediemine muhafaza altına alındığı tarihten ev için ise satış tarihinden itibaren yürütülecek faizi ile birlikte hükmedilmesine, bu icra takibi sebebi ile oluşan ve ileride oluşacak ve bugüne kadar karşılanmayan zararlarının şimdilik kaydı ile ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 7.000,00 TL sinin dava tarihinden itibaren yürütülecek faizi ile birlikte tahsiline (zarar olarak beyan ettiğimiz taşınmaz ve aracın işbu dava tarihindeki rayiç değerleri ile satıştan elde edilen gelir arasındaki bedel, geçen süre içerisindeki ödenen kira, taşınma giderleri, araç yoksunluğu, davalı vekiline elden ödenen bedeller, varsa icra dosyasına müvekkili adına yapılan tahsilatlar yargılama sırasında ortaya çıkacağından bu konularda davanın açıklama, dava değerini açıklama, gerekirse dava değerini artırma, davanın kısmen veya tamamen ıslah etme haklarını saklı tutarak, müvekkilinin vasıta ve evinin satılması ve hakkında yapılan takip sebebi ile bankalardaki krebilitesinin bozulması, çevresinde borçlu bilinmesi vs bu olay nedeni eşinin hastalanması ve buna bağlı nedenlerle vefat etmesi, kendisinde oluşan elem ve ızdıraplar nedeni ile manen ve bedenen büyük yıkıma uğrayan müvekkilinin acılarını bir nebze olsun gidermek için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte ve bedelini artırma hakları saklı kalmak üzere şimdilik kaydı ile 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, bu olay sebebi ile doğmuş ve doğacak diğer hak ve alacakları ile fazlaya ilişkin ve sair tüm hak ve taleplerinin saklı tutulmasına, hiç alacağı olmadığı halde kesinleşmeyen mahkeme kararına rağmen takibe ve satışa devam eden banka aleyhine icra dosyasının tamamı üzerinden bulunacak ve %20 den az olmayacak kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; 04.09.2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinden anlaşılacağı üzere kredi müşterileri ile müvekkili arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, davacı … … bahse konu genel kredi sözleşmesine müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imza attığını, Kredi sözleşmesi borçluları krediye ilişkin ödemelerini gerçekleştirmediği için müvekkili tarafından hesabı kat edilerek 31.10.2016 tarihli kat ihtarnamesi keşide edildiğini, Kredi borçluları buna rağmen müvekkiline olan borçlarını ödememeleri sebebiyle banka alacağının yasal tahsili cihetinde kendilerince Konya . İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davacı-borçlu ilamsız icra takibi kapsamında kendisine tebliğ edilen ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra icra takip dosyasına sunduğu 23.11.2016 tarihli itiraz dilekçesi ile borca tüm ferileri ile birlikte itiraz ettiğini, işbu itiraz üzerine müvekkilinin Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından itirazın iptali davası açıldığını, bahsi geçen davada 21.12.2018 tarih, … Esas ve … karar sayılı ilamı ile faiz oranında değişiklik yapılmak suretiyle haksız itirazın iptaline karar verildiğini, bu yolla icra takibi devam ettiğini ve davacıya ait olan … plaka sayılı araç ile Konya ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada, … parsel ve … numaralı bağımsız bölüme kayıtlı malları üzerine haciz konulduğu ve neticeten satış kararı alınarak satışa çıkarıldığını, Konya . İcra Müdürlüğü tarafından yapılan 20.02.2020 tarihli ihale ile davacıya ait araç 25.000,00 TL bedel ile satıldığını, bu bedelden harç ve masraflar düşüldükten sonra kalan 19.971,60 TL’sinin tarafımıza tahsilat kapsamında reddiyatı yapıldığını, Konya . İcra Müdürlüğü tarafından yapılan 05.09.2019 tarihli ihale ile davacıya ait gayrimenkul ise 135.100,00 TL bedel ile danışıklı olarak davacının kızı …(…)’e ihale edildiğini, ancak söz konusu gayrimenkulün üzerinde ipotek kaydı bulunması sebebiyle rüçhan hakkı dolayısıyla harç ve masraflar düşüldükten sonra kalan satıştan elde edilen 108.552,00 TL’nin tamamı ipotek alacaklısına verildiğini, bu kapsamda önemle belirtmek gerekir ki davacıya ait gayrimenkulün ipotek alacaklısı da müvekkilinin davacının müteveffa eşi henüz hayatta iken ipoteğin fekkine ilişkin dava ikame etmiş ise de dava devam ederken vefat ettiğinden davanın “konusuz kalması sebebiyle” reddine karar verilmiş ve ipotek geçerliliğini korumaya devam ettiğini, TBK m. 131 ile TMK m. 883 hükümleri birlikte değerlendirildiğinde ise alacağın sona ermesi ile ipoteğin de sona ermesinin ancak alacaklı tarafından, terkin talebinde bulunulması ile mümkün olacağı sonucuna ulaşıldığını, ancak davacı tarafından bu yönde bir terkin talebi olmadığını, sonuç itibariyle taşınmazın satışından elde edilen para icra dosyası alacaklısına ödenmediğini, davacıların davasının öncelikle belirsiz alacak davası açılamayacağından hukuki yarar yokluğu sebebiyle usulden reddine, bu mümkün değil ise haksız davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin de davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE GÖREVLİ MAHKEMENİN TESPİTİ VE GEREKÇE:
Mahkemenin görevli olması, HMK 114/1-c maddeye göre dava şartıdır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir (HMK 1. md.). “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”(HMK115.md.).
Dava; davacının gerçeksiz kefaletine karşı Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında davacıya ait taşınmaz ve aracın satılması ve bedelin tahsili nedeniyle taşınmaz ve aracın rayiç bedelleri arasındaki fark bedelin tahsili, taşınmaz ve araçların satış bedellerinin tahsili, munzam zarar tahsili ve manevi tazminata ilişkindir.
Türk Ticaret Kanununun Ticari davalar, çekişmesiz yargı işleri ve delilleri başlıklı 4. Maddesi “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.
Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükmünü içerir.
Yine Türk Ticaret Kanununun Ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler başlıklı 5. Maddesi “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmünü içerir.
Ticari davalar kendi aralarında, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılır. Mutlak ticari davalarda tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken Kanun o davayı ticari dava olarak tanımladığı için ticari dava sayılır. Mutlak ticari davalar, TTK nın 4/1/a-f bentleri arasında sayıldığı gibi, Kooperatifler Kanunu (md.99), İcra ve İflas Kanunu (md.154), Finansal Kiralama Kanunu (md.31) gibi bazı özel kanunlarda da belirlenmiştir.
Buna karşılık tarafları tacir olan ve her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olan davalara ise nispi ticari dava denir. Yani bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de tarafların tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davacının kefillik ihtilaf durumu davalı ile dava dışı … … Ltd. Şti. arasında düzenlenen kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta ise de; dava dilekçesindeki taleplere göre işbu davanın konusu davalı ile dava dışı şirket arasındaki genel kredi sözleşmesinden değil davalının gerçekleştirdiği haksız haciz işlemlerinden kaynaklanmakta olduğundan ve davacının tacir olduğuna dair dosya muhtevası itibariyle herhangi bir delile erişilemediğinden işbu davanın nispi ticari dava kapsamında olmadığı açık olup, talepler itibariyle bu davalara bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin GÖREV YÖNÜNDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davaya bakmaya Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
3-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulduğu takdirde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmek üzere tevzii bürosuna tevdiine, H.M.K.’nun 331/2. maddesi gereğince yargılama, harç, masraf ve giderlerinin görevsizlik kararından sonra dosyanın gönderildiği mahkemede davaya devam edilmesi halinde gönderildiği mahkemece karar verilmesine,
4-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulmadığı takdirde, mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesine, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti, gider avansı vd hususların talep halinde, 6100 Sayılı HMK’nın 331/2. ve 331/2. maddesi gereğince mahkememizce hüküm altına alınmasına,
Dair, tarafa vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde içerisinde Konya Bölge Adliye İlgili Hukuk Dairesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 05/06/2023

Katip Hakim