Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı aleyhine Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası ile ilamsız icra takibi yaptığını, davalının haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini, müvekkilinin, davalıya 18/09/2020 420.000 TL (FBT: 01/12/2022) 1 adet asıl alacak olan, … Bankası A.Ş.’ye ait 18/09/2020 tarihli, … Sıra nolu, … … fiş sıra nosu ile … Bankası T.A.O. … şubesine ait … nolu hesabına gönderilen 420.000 TL’nin tahsili için icra takibi yapıldığını ve borçlu icra takibine itiraz ettiğini, davalının, müvekkiline taşınmaz satışı yapacağını beyan ettiğini ve buna karşılık bu parayı aldığını, ancak yapılan havale sonrasında taşınmazın tapuda devrini yapmadığını, taraflar arasında gerçekleşmiş bir hukuki ilişki olmadığını, davalının sebepsiz yere parayı uhdesine geçirmesi ve istenmesine rağmen müvekkiline ödenmediğini, bu nedenlerle; davanın kabulünü, davalının yapmış olduğu itirazın iptalini ve takibin devamını, borçlunun takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, davalının adına kayıtlı tapu, araç, banka ve SGK kayıtlarına HMK 389.maddesi uyarınca ihtiyati tedbir konulmasını, ihtiyati tedbirin İİK 257 maddesi doğrultusunda ihtiyati haciz nevinden konulmasını, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVANIN VE GÖREVLİ MAHKEMENİN TESPİTİ VE GEREKÇE:
Mahkemenin görevli olması, HMK 114/1-c maddeye göre dava şartıdır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir (HMK 1. md.). “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”(HMK115.md.).
Dava; icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Türk Ticaret Kanununun Ticari davalar, çekişmesiz yargı işleri ve delilleri başlıklı 4. Maddesi “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.
Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükmünü içerir.
Yine Türk Ticaret Kanununun Ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler başlıklı 5. Maddesi “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmünü içerir.
Ticari davalar kendi aralarında, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılır. Mutlak ticari davalarda tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken Kanun o davayı ticari dava olarak tanımladığı için ticari dava sayılır. Mutlak ticari davalar, TTK nın 4/1/a-f bentleri arasında sayıldığı gibi, Kooperatifler Kanunu (md.99), İcra ve İflas Kanunu (md.154), Finansal Kiralama Kanunu (md.31) gibi bazı özel kanunlarda da belirlenmiştir.
Buna karşılık tarafları tacir olan ve her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olan davalara ise nispi ticari dava denir. Yani bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de tarafların tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Bu haliyle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin yukarıda belirtilen mutlak ticari davalar kapsamına girmediği gibi Mevlana Vergi Dairesinin cevabi yazısına göre; davalı …’ın 13/02/2013 tarihinden itibaren mükellef kaydının olduğu ve bilanço esasına göre defter tuttuğu, Selçuk Vergi Dairesinin cevabi yazısına göre; davacı …’ın 01/01/2014 – 31/12/2019 tarihleri arasında Gayri Menkul Sermaye İradı yönünden faal mükellef olduğu ve 213 sayılı VUK’na tabi defterlerden herhangi birini tutma mecburiyetinin bulunmadığı, 2014-2015 takvim yılı GMSİ beyannameleri ile sicil bilgi formunun mahkememize gönderildiği, Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinin cevabi yazısına göre; davacı …’ın kaydının olmadığı, davalı …’ın 27/03/2013 tarihinde Bakkal meslek dalında kayıt yaptırdığı, Konya Ticaret Sicili Müdürlüğü cevabi yazısına göre; davacı …’ın ve davalı …’ın ticari işletme kaydına ve şahıs şirket ortaklığına rastlanılmadığı bildirildiği tespit edildiğinden eldeki davanın nispi ticari dava kapsamında da kalmadığı açıktır.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; bu davalara bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-H.M.K.114/1-C, H.M.K. 115/1-2 maddesine göre mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, görevli mahkemenin KONYA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
2- HMK 20/1 maddesine göre kararın kesinleştiği tarihten itibaren kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, aksi halde HMK 20/2 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK 331/2 Maddesine göre harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin görevli mahkemede dikkate alınmasına,
Dair; Davalı vekilinin yüzüne karşı ve davacı vekilinin yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/05/2023
Katip … Hakim …