Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava dışı … Bankasından Araç Kredisi ve Çek Bedelini ödeyemediğinden dolayı dava dışı İş bankası Konya . İcra Dairesi’nin … E. Sayılı takibi ile taşınır Rehnin Paraya Çevrilmesi yolu ile takip başlattığını, takip talebinde yıllık % 54 sabit faiz talep edildiğini, dava dışı İş Bankası alacağını … A.Ş.’ye temlik ettiğini, müvekkilinin dava dosyasına 230.000,00 TL civarında taşınmaz mallarının satışı süreti ile ödeme yapıldığını, dava Tarihi itibari ile 353.711,86 TL borçlu bulunduğunu, öncelikle Taşıt kredisi ödeme palnında görüleceği üzere Temerrüt faizi konusunda anlaşma yapılmadığını, müvekkilinin taşıt kredisinde uygulanan faizin % 50 fazlası Temerrüt faizi uygulanacağı Ek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Antalya Bölge Adliye Mahkeme kararında da açıkça belirtildiği gibi ” Ticari Kredilerde her kredi yönünden kredi ödeme planı ve kredi sözleşmesindeki Akdi ve Temerrüt Faizleri yazılı ise bu miktar üzerinden Temerrüt faizi konusunda anlaşma yapılmamış ise müşterinin kullanmış olduğu kredi akdi faiz oranın % 50 fazlası baz alınarak Temerrüt faizi uygulanması gerekeceği ” açık olduğunu, yine çek bedelinde uygulanacak faiz oranı TCMB’sının çek ve senetlerde uygulanacak avans faizini geçemeyeceği açıkken davalı şirket sabit % 54 faiz uygulayarak hala müvekkilinin 353.711,86 TL borçlu olduğunun açık olduğunu, Yüksek Yargı Kararları, Mahkeme Kararları, ve Taşıt Kredisi Ödeme Planıda dikkate alınarak konusunda uzman bir Bilirkişiden rapor alınarak dava Tarihi itibari ile icra dosyasından kapak hesabı alınarak müvekkilimin borçlu olup olmadığı miktarın tespitine,
yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu alacaklarının ve bu alacağa bağlı tüm dava ve alacağın tahsiline yönelik her türlü resmi merciye ve yasal yollara başvurma hakları da dahil olmak üzere, temlik veren … Bankası A.Ş. ile … A.Ş. arasında akdedilen İstanbul . Noterliği’nin 25.03.2015 tarih … yevmiye numaralı Alacak Temlik Sözleşmesi hükümleri uyarınca … Yönetim A.Ş.’ye devir ve temlik edildiğini, … Yönetim A.Ş. ile … Yönetim A.Ş.’nin T.T.K. Hükümleri doğrultusunda birleşmesi neticesinde … Yönetim A.Ş. Tüm aktif ve pasifleri ile … Yönetim A.Ş.’ne devrolmuş, birleşme işlemi 21.09.2018 tarihinde İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünce tescil edilerek 27.09.2018 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, işbu menfi tespit davasının usule aykırı olarak 20.000,00 TL üzerinden kısmi dava şeklinde ikame edildiğini, ancak borcunun bulunmadığını iddia eden davacı yan nezdinde harca esas değerin düşük olarak gösterilmesi suretiyle kısmı dava ikame edilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, Türk Ticaret Kanununun 8’inci maddesinin birinci fıkrasında, tarafların ticari işlerde faiz oranını serbestçe belirleyebileceği hükme bağlandığını, Ayrıca 8’nci maddenin gerekçesinde de ticari işlerde faiz oranlarının serbestçe kararlaştırılabileceğine ilişkin düzenlemenin Türk Ticaret Kanununun temel bir ilkesi olduğu açıkça belirtildiğini, davacı ile temlik eden banka arasında sözleşme serbestliği ilkesi uyarınca takibe konu borçlunun imzası bulunan sözleşme kurulmuş ve faiz oranı serbestçe belirlendiğini, sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan hükümlere göre söz konusu faiz oranı, risk alan olan banka açısından olması gerektiği düzeyde olup, davacının da özgür iradesi ürünü olduğunu, dolayısıyla söz konusu faizin yüksek olduğu iddiası hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, faize ilişkin dava dilekçesinde öne sürülen iddialar gerçeği yansıtmadığını, temlik eden … Bankası A.Ş. tarafından başlatılan ve huzurdaki davaya konu olan Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasında, takip talebi incelendiğinde talep edilen faiz oranının taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğunun anlaşıldığını, kaldı ki faiz oranına davacı tarafça itiraz edilmediğini, itiraz edilmeyerek kesinleşen oran üzerinden hesaplama yapılması gerekiği açık olup bu durum yargıtay içtihatları ile de sabit olduğunu, hakkında yapılan tüm ihtarlara rağmen borcuna duyarsız kalan ve hakkında yasal takip işlemleri sürdürülmek zorunda kalan davacı yan, her ne koşulda olursa olsun borcunu zamanında ödeyenlere nazaran çok daha imtiyazlı bir konumda olduğunu, hakkın kötüye kullanımı yaratan bu halin hakkaniyete aykırı olduğu ortada olduğunu, hal böyle iken, icra takip hukuku anlamında takibin kesinleşmesinden dava tarihine değin sessiz kalan davacı/borçlu yanın dürüstlük kuralına aykırı hareket ettiği izahtan vareste olduğunu, bu nedenle davanın usulden ve esastan reddini, müvekkili şirketin aleyhine herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesini talep ve dava etmiştir.
İşbu dava; bankalarca kullandırılan ticari kredilerden ve ticari kredili mevduatlardan kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
İşbu davanın yargılaması sırasında davacı vekili Av. … mahkememize sunmuş olduğu 20/03/2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini, davaya ilişkin ek portokole istinaden tarafların birbirleri ile anlaşmış ve birbirlerinden vekalet ücreti talebi olmadığı yönünde anlaşma sağladıklarını mahkememize bildirmiştir.
Davalı vekili Av. … mahkememize sunmuş olduğu 21/03/2023 tarihli dilekçesi ile; davacı tarafından feragat edilmesi halinde vekalet ücreti ve yargılama gider taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
HMK nun 307. maddesi “(1)Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 308. maddesi “(1)Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. (2)Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.” hükmünü amirdir.
HMK nun 309. maddesi “(1)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2)Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3)Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” hükmünü amirdir.
HMK nun 310. maddesi “(1)Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 311. maddesi “(1)Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 312. maddesi “(1)Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. (2)Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.” hükmünü amirdir.
Davadan feragat, kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olup, davalının kabulüne dâhi bağlı değildir. Bu durumlar karşısında davacının davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Peşin alınan 341,55 TL harçtan alınması gereken 179,90 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 161,65 TL karar ve ilam harcının Harçlar Kanunun 31. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekilinin vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinden feragat ettiğinden, davalı vekiline vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.07/04/2023
Katip Hakim