Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/98 E. 2022/302 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ : Av. … – [16392-93980-98281] UETS
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin katılmış olduğu enerji fuarında bir görüşme gerçekleştirdikten sonra çek koçanında eksiklik olduğunu fark ettiğini, müvekkilinin görüşme gerçekleştirdiği şirket yetkililerinden şüphe duysa da o an inceleme yapamadığını, fuar sonrası yaptığı incelemeler neticesinde … Bankasına ait … -… -… -… seri numaralı çek yapraklarının çalındığını tespit ettiğini, bunun üzerine bankaya bildirimde bulunarak çeklerin çalındığını ve ödeme yapılmamasını talep ettiğini, çeklerden ikisinin bankaya ibraz edildiğinin banka yetkilisi tarafından müvekkiline bildirildiğini, bankaya ibraz edilen çekte yaptıkları inceleme neticesinde müvekkilinin imzasının taklit edilerek çeklerin düzenlenip cirolandığının tespit edildiğini, müvekkiline Whatsaap üzerinden çeklerin elinde olduğunu beyan eden ve çek bedellerinin kendine ödenmesini talep eden birinin ulaştığını, müvekkilinin çekleri ciranta eden şirket/şahıs ve ciranta ve diğer hamillerle arasında hiç bir ticari alışverişi olmadığını, çeklerde yer alan el yazısı, bedel ve imzanın müvekkiline ait olmadığını, çeklerin müvekkilinin elinden rızası dışında çıktığını ve imzasının taklit edildiğini, gerekli bilirkişi incelemesi yaptırıldığında imzanın ve dahi el yazısının bile müvekkiline ait olmadığının tespit edileceğini, şekil olarak geçerli görünen dava konusu çeklerin takibe konulması konusunda haklı endişelerinin olduğunu, haklarında herhangi bir takip açılmadan önce işbu menfi tespit davasını açmak zorunda kaldıklarını, söz konusu çek bedellerinin %15 ine tekabül eden 99.635,40 TL nin teminat olarak göstermeleri karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesine, borçlu olmadıklarının tespitine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkilinin iyi niyetli üçüncün kişi olduğunu, müvekkilinin ciranta olduğundan çekteki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığını bilecek durumda olmadığını, davacının illetten mücerretlik ilkesine göre iyi niyetli üçüncü kişiye karşı sürülebilecek bir iddia olmadığını, müvekkilinin haricen yaptığı araştırma sonucunda dava konusu çekin panel satış sözleşmesi nedeniyle davacı tarafından lehtara verildiğinin öğrenildiğini, davacı aleyhine taraflarınca resmi belgede sahtecilik suçundan suç duyurusunda bulunacağını ve ilgili dosya numarasını mahkememize bildireceklerini, davacının tek amacının dava konusu çekleri ödememek olduğunu, davacının yalan beyanları nazara alınarak verilen tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiklerinden bahisle mahkememizce verilen tedbir kararının kaldırılmasına, mahkememizin aksi kanaatte olması halinde icra dosyası kapak hesabı dikkate alınarak davacıdan alınacak teminat miktarının alacaklarını karşılayacak şekilde tamamlattırılmasına, davacı aleyhine alacak miktarının %20′ sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava; sahte olduğu iddia edilen çeklerden dolayı davacının bir borcu olup olmadığına yönelik menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, dava konusu çeklerin örnekleri, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya örneği ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
İşbu davanın yargılaması sırasında henüz duruşma aşamasından önce davacı vekili UYAP sisteminden elektronik imzalı olarak mahkememize gönderdiği 18/04/2022 tarihli dilekçesi ile vekâletnamesindeki davadan feragat özel yetkisine dayalı olarak işbu davadan feragat ettiklerini mahkememize bildirmiştir.
HMK nun 307. maddesi “(1)Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 308. maddesi “(1)Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. (2)Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.” hükmünü amirdir.
HMK nun 309. maddesi “(1)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2)Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3)Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” hükmünü amirdir.
HMK nun 310. maddesi “(1)Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 311. maddesi “(1)Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 312. maddesi “(1)Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. (2)Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.” hükmünü amirdir.
HMK nun 313. maddesi “(1)Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. (2)Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. (3)Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. (4)Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 314. maddesi “(1)Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 315. maddesi “(1)Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. (2)İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir.” hükmünü amirdir.
Davadan feragat, kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olup, davalının kabulüne dâhi bağlı değildir. Bu durumlar karşısında davacının davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
{HÜKÜM}: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
İşbu davanın feragat nedeniyle REDDİNE.
Harçlar Kanununun 22. maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 25.01.1984 tarih ve 1981/4-57 Esas ve 1984/29 Karar sayılı kararı gereğince alınması gereken harç miktarı, maktu karar ve ilam harcı üzerinden hesaplanması ve alınması gerektiğinden, işbu davadan feragat dilekçeler aşamasından sonra ama henüz duruşma aşamasından önce olduğundan maktu karar ve ilam harcının 1/3 oranına isabet eden 26,90 TL harcın davacının yatırdığı 11.343,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 11.316,60 TL harcın talep halinde davacıya iadesine.
Mahkememizce davanın tensibinde davaya konu edilen iki adet çekten dolayı icra takibine geçilmesi halinde icra takibinin durdurulması konusunda verilmiş olan ihtiyati tedbirin tamamen kaldırılmasına ve Konya 12. İcra Müdürlüğüne tedbirin kaldırıldığına ilişkin mahkememiz yazı işleri müdürlüğünce MÜZEKKERE YAZILMASINA.
İşbu menfi tespit davası feragat nedeniyle reddedildiğinden İİK nun 72/4. maddesi ve HMK nun 392. maddesi gereğince ihtiyati tedbirin kaldırıldığı tarihten itibaren bir ay içinde İHTİYATİ TEDBİR TEMİNATININ TALEP HALİNDE YATIRANA/VERENE İADESİNE.
Davacının yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Davalı tarafın dava dosyasına ilişkin yaptığı her hangi bir yargılama gideri olmadığından bu konu hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret başlıklı 6. maddesindeki “(1)Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz.” açık hüküm gereğince tarife hükümlerine göre belirlenen ücretin YARISI olan 25.130,91 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
İşbu hükümden sonra gerekli olan karar tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davacının kendi üzerinde bırakılmasına.
HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
İşbu karar duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda verildiğinden ve talep olmadan gerekçeli karar tebliğe çıkarılamayacağından varsa gider avansından gerekli harcama yapılarak; davanın karara bağlandığı ve talep halinde gerekçeli kararın tebliğe çıkarılabileceği hususlarının taraflara tebliğine.
İşbu gerekçeli kararın 25/04/2022 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.
20/04/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …