Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/97 E. 2023/261 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davaya konu trafik kazasının meydana geldiği 01/08/2021 tarihinde saat 09.25 sıralarında müvekkili …’in kayın pederi …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile … Caddesi üzerinde seyir halindeyken kırmızı ışıkta durmuş ve kendisi için yeşil ışık yandığında ise trafik kurallarına uygun bir şekilde … Mahallesi … Alt geçidinde (kipa alt geçidi) anayoldaki trafiği kontrol etmiş ve yolun güvenli olduğunu görerek harekete geçtiğini, … Caddesi üzerinde aşırı hızla ilerleyen davalı …, sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobiliyle kendi güzergâhındaki kırmızı ışık kurallarına uymayarak ve güzergâh üzerindeki hız sınırını ihlal ederek müvekkilinin aracına çarpmış ve bunun sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu trafik kazasınında tamamen davalı tarafın tam kusurlu eylemleri sonucunda meydana geldiğini, davaya konu kazanın bulunduğu yerdeki mobese kayıtlarının izlenmesi halinde davacıya ait aracın sürücüsü, … Sokak Selçuklu Alt geçidinde tüm trafik kurallarına uymuş, kırmızı ışıkta bekledikten sonra kendisi için yeşil ışık yandığında yol üzerinde basiretli bir sürücüden beklenecek tüm kontrollerini yaptıktan sonra harekete geçtiğini, davacının kayın pederi … Alt geçidinde kendisi için yeşil ışık yandıktan sonra aracıyla tüm kurallara uyarak harekete geçtiğini, ancak … plaka sayılı aracın sürücüsü davalı …, tüm trafik kurallarını ihlal ederek tespite konu kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olan kişi olduğunu, … plakalı aracın sürücüsü olan davalı taraf, kazanın meydana geldiği yere trafik levhalarına ve kırmızı ışık kurallarına uymayarak aşırı hızla girmiş ve kazanın meydana gelmesine tam kusurlu olarak sebebiyet verdiğini, … plaka sayılı araçta meydana gelen zararın sigorta tarafından karşılanmayan 7.077,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren uygulanan en yüksek avans faizi ile birlikte her bir davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkile ödenmesine, Mahrum kalınan kâr miktarının (aracın hasarlı olduğu dönemde kullanılmamasından kaynaklı) tam ve kesin olarak belirlendikten sonra artırılmak üzere 500,00 TL mahrum kalınan kârın (aracın hasarlı olduğu dönemde kullanılmamasından kaynaklı) kaza tarihinden itibaren uygulanan en yüksek avans faizi ile birlikte davalı …’tan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına, … araç üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına, bu taleplerin uygun görülmemesi halinde aracın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, fazlaya ilişkin her türlü hak ve istemlerinin saklı tutulmasına, yargılama sırasında daha yüksek bir tazminat çıkması halinde dava değerini bu miktara yükseltme veya ek dava açma haklarının saklı tutulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı …’ın 09/03/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından; 01.08.2021 tarihinde yaşanmış olan trafik kazasına istinaden tam kusurlu olduğu iddiasıyla tarafına açılmış olan bu dava haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup sırf maddi anlamda lehine hak çıkarmak için maddi gerçekliği yansıtmadığını, yargılamaya konu olayın yaşandığı 01.08.2021 tarihinde Kamu Personeli Seçme Sınavına katılmak için Konya’nın Akşehir ilçesinden … plakalı şahsına ait aracıyla yolculuk yaptığını, sınav yeri istikametinde yol aldığı esnada … Mahallesi … Caddesi mevkinde yargılamaya konu trafik kazasının olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde aracın sevk ve idaresini gerçekleştiren kayın pederi …’un trafik kurallarına tam anlamıyla uyduğunu, şahsının ise tam kusurlu olduğunu iddia ettiğini, ancak söz konusu bu iddiaların maddi gerçekliği yansıtmadığını, sınava girmek için geldiği Konya şehrinde bir aksilik yaşamamak adına çok dikkatli sürdüğünü, davacı tarafın iddia ettiğinin aksine aracını kazanın gerçekleştiği konumun, hız sınırı kurallarına uygun olarak sürdüğünü, bu güzergahtaki kırmızı ışık kurallarına uyduğunu, davacı tarafın ise trafik kurallarına aykırı bir şekilde aracı sevk ve idare ettiğini, geçiş hakkı kendindeyken hızını kesmeyip fren dahi yapmaması üzerine aracına çarptığını, kazanın davacı yanın kusurlu davranışı neticesinde oluştuğunu, davacı yanın, yargılama konusu kazada asli kusurlu taraf olduğunu, ancak davacı yanın asli kusurlu olmasına rağmen sırf maddi zararını gidermek ve lehine menfaat sağlamak için açtığını, trafik kazası yaşandıktan sonra olay yerine intikal edilmesi için polis ekiplerinin arandığını ancak polis ekiplerinin gelmemesi üzerine trafik kazası tespit tutanağı tutulduğunu, kazada hiçbir kusurunun bulunmamasına rağmen maddi gerçekliği yansıtmayacak iddialarla dava açılmış olması içerisinde bulunduğu durumu daha da zora soktuğunu, yaşanan bu kaza neticesinde hem uzun zamandır hazırlanmış olduğu Kamu Personeli Seçme Sınavına giremediğini, dolayısıyla emeklerinin boşa gittiğini, hem de aracının maddi anlamda hasar gördüğünü, davacı tarafın kusurlu hareketi dolayısıyla yaşanan bu trafik kazası neticesinde aracında tamiratlar yapılmış ve bu tamirat sürecinde aracından mahrum kaldığını, davacı tarafça Konya . Sulh Hukuk Mahkemesi’nce hasar tespitine ilişkin açılmış olan … D.İş sayılı dosyada davacı yanın aracının hasar yönünden incelemesi yapıldığını, tarafların kusur durumlarının tespit edilmediğini, davacı tarafça tanık olarak bildirilen …, davacı …’in kayın pederi olduğunu, aralarındaki bu hısımlık ilişkisinden kaynaklı olarak gerçekleri anlatma hususunda tarafsız bir tutum sergilemeyeceğini düşündüğünü ve tanıklığına itibar edilmemesini ve bu tanıklığın hükme esas alınmamasını talep ettiğini, kusursuzluğuna rağmen davacı tarafın talep etmiş olduğu maddi tazminat taleplerinin fahiş miktarda olduğunu, bu durumun yargılama sırasında bilirkişi incelemesiyle sabit hale geleceğini, davacının talep ettiği maddi tazminat miktarının uğradığı zararların ötesine geçtiğini ve adeta bir kazanç elde edimi amacına dönüştüğünü, bu sebeple davacının maddi tazminat talebine itiraz ettiğini, yaşanan bu trafik kazası neticesinde daha fazla mağduriyet yaşamamak adına tarafına açılan bu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekilinin 17/03/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, sigorta şirketinin genel merkezinin İstanbul Üsküdar olması sebebiyle yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu ve davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından davacının hasar bedeli sigortalı aracın eksper raporuna göre %50 kusur sorumluluğu gözetilerek hesaplamalara göre ödendiğini ve davacının başkaca hak ve alacağının kalmadığını, müvekkili şirketin eksper raporuna göre davacıya hasar ödemesini yapmış sorumluluğunu yerine getirdiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; Sayın Mahkemece yapılan inceleme sonucunda bakiye alacak çıkması halinde ise yapılan ödemenin mükerrer ödeme olmaması sebepsiz zenginleşmeye mahal verilmemesi adına ödemenin faiziyle birlikte tenzil edilmesini ve hasar dosyasının celbini talep ettiklerini, 7.077,43 TL hasar ödemesi yapıldığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; mahkeme kusur durumuna ilişkin olarak aksi kanaate ise; kusur oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesi gerektiğini, Mahkemece söz konusu aracın daha önce kazaya karışıp karışmadığının araştırılması gerektiğini, kazanın varlığı halinde hangi bölgeden hasar aldığı önem arzettiğini ve aynı bölgeden hasarlı olması halinde değer kaybı meydana gelmeyeceğinden davanın reddinin gerektiğini, mahkeme tarafından davacının sebepsiz zenginleşmesine sebebiyet vermemek adına Sigorta Bilgi Merkezine müzekkere yazılmasını ve kaza tarihi itibariyle davacının belirttiği araçlarının kasko şirketinin öğrenilmesi gerektiğini, ve bu kasko şirketine müzekkere yazılarak uyuşmazlık konusu olaya ilişkin açılan hasar dosyasını ve eksper raporunu, davacıya bir ödeme yapmış ise bu ödemelere ilişkin dekontların talep edilmesi gerektiğini, bu hususun yargılamanın esasına etki edecek olduğundan bu durum değerlendirilmeden bir karar verilmesi durumunda davacının sebepsiz zenginleşeceğini ve bu nedenlerle davanın reddi ile yargılama gideri ve ücreti vekâletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava değer arttırım dilekçesi özetle; Meydana gelen zararın belirlenmesine yönelik tanzim edilen 18/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda; araç üzerinde tespit edilen hasar tutarı 14.154,00 TL, araç mahrumiyetinden doğan zarar ise 6.250,00 TL olarak belirlendiğini, tarafların kusur oranlarının belirlenmesine yönelik Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 08/11/2022 tarihli raporunda davalı sürücü …’ın %100 kusurlu olduğu belirlenmiş, Trafik Fen Heyetince 13/02/2023 tarihinde tanzim edilen bir başka raporda da davalı sürücü …’ın %100 kusurlu olduğu yönünde belirlemelere yer verildiğini ve buna istinaden dava değerini ıslah etme gerekliliği hasıl olduğunu, dava dilekçesinde sonuç ve istem kısmının (2) nolu bendinde yazılı miktarla ilgili olarak ıslah taleplerinin kabulü ile gerek dava dilekçesi gerekse iş bu ıslah dilekçesi doğrultusunda; … plaka sayılı araçta meydana gelen zararın sigorta tarafından karşılanmayan 7.077,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren uygulanan en yüksek avans faizi ile birlikte her bir davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesini, 6.250,00 TL mahrum kalınan kâr miktarının (aracın hasarlı olduğu dönemde kullanılamamasından kaynaklı) kaza tarihinden itibaren uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte davalı …’tan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, fazlaya dair haklarının saklı tutulmasını, … araç üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasını, bu talep uygun görülmemesi halinde aracın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, fazlaya ilişkin her türlü hak ve istemin saklı tutulmasını, yargılama sırasında daha yüksek bir tazminat çıkması halinde dava değerini bu miktara yükseltme veya ek dava açma haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Konya . Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasına ait tüm evrakların UYAP sistemi üzerinden mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Konya İl Emniyet Müdürlüğü’nün 18/04/2022 tarihli müzekkere cevabında; kaza görüntülerinin CD formatında mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Türkiye Noterler Birliği’ne yazılan müzekkere cevabında; … ve … plakalı araçların belirtilen tarih itibariyle tescil kayıtlarını kapsar tabloların mahkememize gönderildiği görülmüştür.
… Sigorta A.Ş.’ne yazılan müzekkere cevabında; … poliçe nolu aracın tamirat masrafını gösterir ekspertiz raporunun mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce 28/06/2022 tarihinde keşfin icra edildiği görülmüştür.
Bilirkişi … ve …’ün 18/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu aracın uğradığı hasar ve araç mahrumiyeti kalemleri yönünden yapılan değerlendirmede davacıya ait araçta 8.854,00 TL yeder parça, 5.300,00 TL işçilik olmak üzere toplam 14.154,00 TL hasar oluştuğunun tespitinin yapıldığı, ayrıca aracın oluşan hasar nedeniyle tamiri için gerekli olan sürenin 25 gün olarak hesap edildiği, yakıt amortisman ve bunun gibi zorunlu giderlerin günlük 75 TL olduğu, bunların tenzihi ile birlikte günlük 250 TL’den hesap edilen 6.250,00 TL araç mahrumiyet zararı olduğu hesap edilmiştir. … plakalı Otomobil Sürücüsü …’ın bu kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK Madde-57/1-d (Işıklı trafik işaretleri izin verse bile, trafik akımı, kendisini kavşak içinde durmaya zorlayacak veya diğer doğrultudaki trafiğin geçişine engel olacak ise, sürücülerin kavşağa girmeleri yasaktır.) Asli kural ihlali olup % 50 (yüzde elli) oranında kural ihlalinin olduğunu; … plakalı Kamyonet Sürücüsü …’un bu kazanın oluşumunda Madde-57/1-d (Işıklı trafik işaretleri izin verse bile, trafik akımı, kendisini kavşak içinde durmaya zorlayacak veya diğer doğrultudaki trafiğin geçişine engel olacak ise, sürücülerin kavşağa girmeleri yasaktır.) Asli kural ihlali olup % 50 (yüzde elli) oranında kural ihlalinin olduğunu, Davalı sigorta şirketi tarafından davacıya ödenmesi gereken hasar tazminat tutarının ödendiğini, bu itibarla davacının davalı sigorta şirketinden hasar tazminatına ilişkin herhangi bir alacağının olmadığını, davacının mahrumiyet kaybının ise % 50 kusur tenzili yapıldıktan sonraki tutarının 3.125,00 TL olduğu görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 08/11/2022 tarihli raporunda özetle; Davalı sürücü … idaresindeki otomobil ile olay mahalli kavşağa geldiğinde, kavşağı kontrol etmesi ve geçiş için güvenli bir ortam oluştuğunda geçişini yapması gerekirken, yeterince müteyakkız davranmayıp, kendisine hitap eden kırmızı trafik işaret lambasını dikkate almayarak, duraklamadan seyrine devam ettiği esnada sağından yeşil ışıkta kavşaktan geçiş yapmak isteyen ilk geçiş hakkı bırakmadığı kamyonet kavşak içerisinde çarpışması neticesi meydana gelen olayda asli kusurlu olduğunu, davacı taraf sürücüsü … sevk ve idaresindeki kamyonet ile gündüz vakti olay mahalli kavşakta seyir istikametine yeşil ışığın yanması ile hareket ederek kavşaktan geçiş yaptığı esnada solundan kırmızı ışık ihlali yaparak kavşağa giriş yapan sürücünün idaresindeki otomobil ile çarpışması sonucu meydana gelen kazada kusursuz olduğunu, davalı sürücü …’ın % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, davacı taraf sürücüsü …’un kusursuz olduğu görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Ankara . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyasından alınan Karayolları Fen Heyeti bilirkişi raporunda özetle; Davalı Sürücü … yönetimindeki … plakalı araç ile seyir halindeyken kendisine yönelik kırmızı ışıkla verilen DUR talimatını dikkate almayarak hızını azaltmaksızın mevcut seyir hızı ile kırmızı ışıkta kavşağa girip sağındaki kavşak kolunu takiben yeşil ışıkta kavşaktan geçiş yapmak isteyen … plakalı aracın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47. Maddesi (b) bendi, 52. Maddesi (a) ve (b) bendi hükümlerine aykırı davranarak 84. Maddede sayılan asli kusurlu hallerden kırmızı ışık ihlalinde bulunmakla, meydana gelen olayda tamamen kusurlu olduğunu, dava dışı sürücü … yönetimindeki … plakalı araç ile olay yerinde kendisine yeşil ışığın yanması ile geçiş yaptığı sırada solundan Yeni İstanbul caddesine takiben gelip kırmızı ışıkta kavşağa giriş yaparak seyir şeridini kapatan … plakalı araca çarptığı olayda olayın oluşumu ile illiyetli herhangi bir kural ihlali bulunmadığından olayda kusursuz olduğunu, daha önce alınan … ve Numan Okan bilirkişi raporunda belirtilen görüş ve kanaatlere heyetçe iştirak etmediklerini, Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda belirtilen görüş ve kanaate heyetce iştirak edildiğini, davalı sürücü …’ın meydana gelen olayda % 100 (yüzde yüz) oranında tamamen kusurlu olduğunu, dava dışı sürücü …’un olayda kusursuz bulunduğu görüş ve kanaatlerini bildirdiği görülmüştür.
III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşbu dava;Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; Trafik kazası nedeniyle kazaya karışan tarafların kusur durumlarının ne olduğu kaza nedeniyle davacı aracında karşılanmayan hasar bedeli zararı ile araç mahrumiyetinden kaynaklı zararın oluşup olmadığı oluşmuş ise miktarının ne olduğu ve davalılardan tazminin gerekip gerekmediği hususları olduğu anlaşılmıştır.
Öncelikle davalının yetki ilk itirazı değerlendirmesinde; Davalı vekili yetki itirazında bulunmuş ise de yapılan yetki itirazının reddi gerekmiştir. 6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir hükmü yer almaktadır. Her ne kadar davalı vekili cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ise de kazanın meydana geldiği ve zarar gören davacının yerleşim yerinin Konya olması nedeniyle yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Kusur yönünden yapılan incelemede; Öncelikle Adli Trafik Bilirkişisi …’ten alınan 18/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda; … plakalı Otomobil Sürücüsü …’ın bu kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK Madde-57/1-d (Işıklı trafik işaretleri izin verse bile, trafik akımı, kendisini kavşak içinde durmaya zorlayacak veya diğer doğrultudaki trafiğin geçişine engel olacak ise, sürücülerin kavşağa girmeleri yasaktır.) Asli kural ihlali olup % 50 (yüzde elli) oranında kural ihlalinin olduğunu; … plakalı Kamyonet Sürücüsü …’un bu kazanın oluşumunda Madde-57/1-d (Işıklı trafik işaretleri izin verse bile, trafik akımı, kendisini kavşak içinde durmaya zorlayacak veya diğer doğrultudaki trafiğin geçişine engel olacak ise, sürücülerin kavşağa girmeleri yasaktır.) Asli kural ihlali olup % 50 (yüzde elli) oranında kural ihlalinin olduğu hususu değerlendirilmiştir. Tarafların itirazı üzerine dosya Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’na gönderilmiştir. Yukarıda özetlenen Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 08/11/2022 tarihli raporunda; davalı sürücü …’ın % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı taraf sürücüsü …’un kusursuz olduğu görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Alınan bilirkişi raporları arasında kusur oranlarına yönelik çelişki oluştuğundan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosya Ankara . Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek … Talimat sayılı dosyasından Karayolları Fen Heyeti bilirkişilerinden rapor alınmıştır.
Yukarıda özetlenen Karayolları Fen Heyeti bilirkişileri raporuna göre ; raporlar arasındaki çelişki gerekçeli ve açıklamalı olarak giderilmiştir. Mahkememizce de çelişkiyi gideren son bililrkişi heyet raporu hükme esas alınmıştır.
Hasar ve zarar yönünden yapılan incelemede; Mahkememizce yukarıda özeti yapılan ve hasar bilirkişisi … tarafından tanzim edilmiş raporun açıklamalı gerekçeli denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmakla bu bilirkişi raporu hükme esas alınmış ve zarar gören davacıya ait araçta oluşan hasar miktarının ; 14.154,00 TL ve araç mahrumiyet zarar bedelinin ; 6.250,00 TL olduğu görüş ve kanaatine iştirak edilmiştir.
2918 Sayılı KTK.nun 91/1. maddesi yollaması ile 85. maddesi ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının 1. maddesine göre trafik sigortası işletene düşen hukuki sorumluluğu azami sigorta limitine kadar teminat altına almaktadır. Davalı kazaya karışan karşı aracın zorunlu trafik sigortacısı olup davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zararı limit dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Dava konusu trafik kazası sonrasında davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı da gerçek zarar kalemleri arasında bulunmakta olup, davalı trafik sigortası değer kaybından sorumludur.
Trafik kazaları dayanağını 2918 sayılı KTK’dan alan haksız fiil niteliğinde olaylardır. Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde etken olan hususlarda olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekir.
Faizin ticari avans faiz / yasal faiz olup olmayacağı değerlendirmesinde, kazaya sebebiyet veren ve davalı sigorta şirketinin Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı ile teminat altına alınan aracın ticari vasıfta olmaması nazara alınarak yerleşik Yargıtay uygulaması gereği davacının talebi de değerlendirilerek yasal faize hükmedilmesi gerekmiştir.
Temerrüt tarihi ve faiz değerlendirmesinde, 2918 Sayılı Kanun’un 99. maddesinde, sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel sartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluslarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar. Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı 2918 Sayılı KTK’nun 98/1, 99/1, ZMMS Genel Şartlarının B.2-c maddesi uyarınca hak sahibine kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağının ve bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya başvurmasından itibaren 8 iş günü sonunda tazminat miktarını ödememesi halinde, bu tarihte, böyle bir başvurunun yapılmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşeceğinden, temerrüt faizine bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir. Dosya içerisinde mevcut belge ve bilgilerin değerlendirilmesinde davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinin 21/12/2021 tarihi olduğu tespit edilmiştir. Sigorta şirketi yönünden davacının faiz talebinin bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; yukarıda belirtilen izahat çerçevesinde ve alınan hüküm kurmaya elverişli, denetime açık, gerekçeli ve açıklamalı bilirkişi raporları da nazara alınarak; davacının davasının kabulü ile davacının hasar bedeli talebi yönünden; dava dilekçesine bağlı kalınarak kabulü ile; 7.077,00 TL’nin, davalılardan … yönünden kaza tarihi olan 01.08.2021, diğer davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 21.10.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Davacının diğer talebi olan araç mahrumiyeti talebi yönünden; dava dilekçesine ve talep artırım dilekçesine bağlı kalınarak kabulü ile; 6.250,00 TL’nin, kaza tarihi olan 01.08.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesi kanaati oluşmuştur.
Yukarıda izah edilen, değerlendirilen ve açıklanan sebeplerle ve Anayasa’nın 138. maddenin 1. Fıkrası “Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasa’ya, kanuna ve hukuka uygun olarak, vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler.” hükmü gereğince ; davacının davası ve talepleri hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmesine vicdani kanaat getirilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının hasar bedeli talebi yönünden; dava dilekçesine bağlı kalınarak KABULÜ İLE; 7.077,00 TL’nin, davalılardan … yönünden kaza tarihi olan 01.08.2021, diğer davalı Sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 21.10.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacının araç mahrumiyeti talebi yönünden; dava dilekçesine ve talep artırım dilekçesine bağlı kalınarak KABULÜ İLE; 6.250,00 TL’nin, kaza tarihi olan 01.08.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 910,37 TL karar harcından peşin olarak alınan 129,40 TL harç ile 98,20 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 682,77 TL harcın, davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 vekalet harcı, 129,40 TL peşin harç, 98,20 TL ıslah harç toplamı 319,8 TL’nin, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 4.680,00 TL bilirkişi ücreti, 1.560,00 TL Ankara Adli Tıp fatura ücreti, 816,50 TL posta tebligat ve dosya masrafı toplam 7.056,50 TL’nin kabul ret oranına göre hesaplanan 0,5310 oranı üzerinden davalılardan … Sigorta Şirketi’nin 3.747,00 TL’sinden sorumlu tutulması kayıt ve şartıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ret oranına göre hesaplanan 0,5310 oranı üzerinden 700,92 TL’sinden sigorta şirketinin sorumlu tutulması kayıt ve şartıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
7-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan … Sigorta Şirketi’nin 7.077,00 TL’sinden sorumlu tutulması kayıt ve şartıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/05/2023

Katip Hakim