Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/91 E. 2023/108 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C. GEREKÇELİ KARAR
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 2- … – …
3-
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil; uzun yıllardır Konya ilinde inşaat yapım ve mühendislik faaliyetleri ile uğraşan bir şirket olduğunu, davacı müvekkil şirketin temsilcisi olan …’da davalılardan … Konut Yapı Kooperatifinin üyesi olduğunu, davacı müvekkil şirketin temsilcisinin üyesi olduğu davalı kooperatif dava dışı arsa sahipleri ile inşaat yapım işi nedeniyle birtakım sorunlar yaşadıklarını, daha sonra dava dışı arsa sahipleri tarafından davalı kooperatif ile imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesi mahkeme kararıyla feshedildiğini, bu fesih sonucunda davalı yüklenici kooperatif tarafından yapılan imalat bedelinin tahsili amacıyla Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas ve … karar sayılı dava dosyası ile alacak davası açıldığını, dava devam ederken mahkemece davalı … Konut yapı kooperatifine; “taraflar arasında fesh edilen kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle davacı kooperatif tarafından dava konusu taşınmazlar üzerinde yapılan inşaatlar açısından mevcut imar durumu, deprem yönetmeliği, yapı ruhsatı vs. Açısından yapılan mevcut fiili imalatların yasal hale getirilebilmesi için inşai ve mimari açıdan gerekli bütün resmi işlemlerin yapılabilmesi için davalı kooperatife süre ve yetki verildiğini, bu nedenlerle açılan davanın kabulüne, Sözleşme bedeli 210.000,00 TL+31.000,00 olmak üzere toplam; 278.800,00 TL olup, bu aşamada HMK. m.109 kapsamında 10.000,00 TL kısmı dava konusu yapıldığından) 10.000,00 TL imalat bedeli alacağının teslim tarihi olan 27.12.2016 tarihinden itibaren ticari işlere uygulanan en yüksek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, yapılan yargılama giderleri ve masrafların davalılardan tahsil edilerek davacıya verilmesine, davacı müvekkil lehine vekalet ücretine hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
İşbu dava Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
HMK nun DAVA ŞARTLARI başlıklı 114. maddesi; “(1)Dava şartları şunlardır: a)Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması. b)Yargı yolunun caiz olması. c)Mahkemenin görevli olması. ç)Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması. d)Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması. e)Dava takip yetkisine sahip olunması. f)Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması. g)Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması. ğ)Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi. h)Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması. ı)Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması. i)Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması. (2)Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmünü amirdir.
HMK nun DAVA ŞARTLARININ İNCELENMESİ başlıklı 115. maddesi; “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2)Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3)Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” hükmünü amirdir.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanunla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi, ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasını dava şartı haline getirmiştir.
TTK’nin 5/A maddesine göre, “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” denilmektedir.
Mahkememizce bu tespit yapıldıktan sonra dava dosyası incelendiğinde;
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18 A, ” (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.
Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü gereği 09.03.2022 tarihli dava tensip zaptının 6. Maddesi ile davacı vekiline arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin sunulması için 1 haftalık KESİN SÜRE verildiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceğinin ihtarının yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı vekilinin verilen kanuni kesin süreye rağmen arabuluculuk tutanağı ile ilgili gereğini yapmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar mahkememizce ön inceleme duruşma tutanağı ile davacıya yeniden bu hususta süre verilmiş ise de, HMK Madde 94
(1) Kanunun belirlediği süreler kesindir.
(2) (Değişik:22/7/2020-7251/6 md.) Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Bu takdirde hâkim, tayin ettiği kesin süreye konu olan işlemi hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklar ve süreye uyulmamasının hukuki sonuçlarını açıkça tutanağa geçirerek ihtar eder. Kesin olduğu belirtilmeyen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir; bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez.
(3) Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.” maddesi gereğince kanun gereği verilen kesin süre için ikinci kez kesin süre verilemeyeceği açıktır.
Ayrıca Yargıtay . Hukuk Dairesi | Esas No: … – Karar No: … – Tarih: 17.06.2020 sayılı kararında da “Uyuşmazlık, davacı vekilince arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dosyaya ibraz edilmemesi halinde bu belgelere UYAP sisteminden ulaşılabilmesi nedeniyle suretinin ( fotokopisinin ) yeterli olup olamayacağı noktasında toplanmaktadır. 7036 Sayılı Kanunda öngörülen belgenin dosyaya ibraz yükümlülüğü taraf ve vekillerine aittir. Bu meyanda, iş yargılamasında resen araştırma ilkesi de geçerli olmadığından, araştırma mükellefiyetinin hakime yüklenmesi de yerinde olmayacaktır. Aksi halin kabulünde UYAP sistemi üzerinden ulaşılabilecek her türlü bilgi ve belgenin hakimlerce toplanması sonucu ortaya çıkar ki bu durumunda mevcut yargılama sistemi ile bağdaşmayacağı açıktır. Açıklanan nedenlerle; taraf veya vekillerinin 7036 Sayılı Kanun’un 3/2. maddesi mucibince “arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini” elden veya UYAP sistemi üzerinden dosyaya ibraz etmemesi halinde, bu belgelere UYAP sistemi üzerinden erişebilme imkânının olmasının sonuca etkisinin bulunamayacağı cihetle, bu durumda davanın dava şartı yokluğunda usulden reddi gerekir.” hükmü verildiğinden kesin süre içerisinde dosyaya arabuluculuk son tutanağı sunulmadığı görülmekle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18 A/2 maddesi gereğince davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açtığı davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere 7155 sayılı yasanın 20. maddesi ile eklenen 5/A, 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunu’nun 7155 sayılı yasa ile eklenen 18/A-2 ve 6100 Sayılı HMK’nın 114/2, 115/1-2 maddeleri gereğince DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar harcının peşin olarak alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 9,12 TL harcın karar davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
4-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 7/2gereğince 9.200,00 TL nin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK 333. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
Dair; Davacı vekilinin, davalılar vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde, Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/03/2023

Katip … Hakim …