Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/90 E. 2022/262 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkil aleyhine Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak söz konusu icra takibine dayanak olarak gösterilen sözleşmedeki borç miktarı müvekkiline ait olmadığını, müvekkilin davalıya borcu bulunmadığını, ödeme emrine zamanında itiraz edilemediğinden iş bu menfi tespit davasını açmak zorunda kaldıklarını, müvekkili ile davalı arasında mobilya satışı için sözleşme yapılmış fakat yapılan sözleşme miktarının 107.000,00 TL olduğunu, müvekkilin teslim aldığı mobilyaların bedelinin 77.000,00 TL olduğunu, müvekkilin bu borcun tamamını ödediğini, öncelikle Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin mümkünse teminatsız olarak durdurulmasını, şayet bu talebimiz kabul görmez ise müvekkilin ekonomik imkanlarının yetersiz olması sebeplerinden ötürü uygun görülecek bir teminat karşılığında durdurulmasını, şayet bu talebimiz de kabul görmez ise, teminatsız olarak icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilin Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinde borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline ve kötü niyetli takip başlatan davalı taraf için takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
(II) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İncelenen dosya kapsamı değerlendirildiğinde; mahkememizce öncelikle HMK 115/1 maddesi gereği dava şartlarının incelenmesi gerekmiş ve HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olup olmadığı değerlendirilmiştir.
Bu kapsamda; mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2. maddesinde; “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı, Bu düzenlemeler ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği;
6502 sayılı TKHK’nun 73/1. maddesinde;”Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” şeklinde göreve ilişkin hükümlerin olduğu değerlendirilmiştir.
Tüketici mahkemeleri için ise ; 28/11/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 3/1-(k-l) maddesinde; ” Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” şeklinde,
6502 sayılı TKHK’nun 4/5. maddesinde;”(5) Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir.” şeklinde,
6502 sayılı TKHK’nun 83/2.maddesinde; “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” şeklinde düzenlemelerin olduğu görülmektedir.
Yukarıda değinilen yasa maddeleri çerçevesinde dava dosyası değerlendirildiğinde;
Davacı … ile davalı … arasında hesap işlemlerine ilişkin uyuşmazlık olduğu, dava dilekçesinde talep edilen hususların tüketici ilişkisi kapsamında bulunduğu, davacının tacir vasfına ilişkin yapılan araştırmalar neticesinde davacının tacir vasfının, esnaf kaydının ve bilanço esasına göre defter tutma yükümlülüğünün bulunmadığı anlaşılmış olup, sair hususların Türk Ticaret Kanunun da düzenlenen hususlardan olmadığı, bu nedenle davalıların yukarıda kanuni metinleri yazılan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-(k-l) maddesinde düzenlenen tüketici tanımına girdiği, 6502 sayılı TKHK’nun 83/2.madde “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmü gereğince ve 6502 sayılı (TKHK) 73/1. maddesi gereğince dava tarihi itibariyle mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Konya Nöbetçi Tüketici Mahkemelerinin olduğu, HMK 114/1-c maddesi uyarınca görevin dava şartı olduğu, HMK’nın 115. maddesine göre de, mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorunda olduğu, bu nedenle dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, Konya Nöbetçi Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Dava dilekçesinin GÖREV YÖNÜNDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davaya bakmaya Konya Nöbetçi Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna,
3-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulduğu takdirde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmek üzere tevzii bürosuna tevdiine, H.M.K.’nun 331/2. maddesi gereğince yargılama, harç, masraf ve giderlerinin görevsizlik kararından sonra dosyanın gönderildiği mahkemede davaya devam edilmesi halinde gönderildiği mahkemece karar verilmesine,
4-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulmadığı takdirde, mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesine, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti, gider avansı vd hususların talep halinde, 6100 Sayılı HMK’nın 331/2. ve 331/2. maddesi gereğince mahkememizce hüküm altına alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde içerisinde Konya Bölge Adliye İlgili Hukuk Dairesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 04/04/2022

Katip … Hakim …