Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/81 E. 2022/440 K. 25.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA GEREKÇELİ KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili … kendi çapında toptan gıda alım-satım ve tadariği ticareti ile uğraştığını, ticaretinde küçük bakkal ve dükkanlara toptan tahin satışı da bulunduğunu, davalı …, … Tahinlerinin üreticisi ve sahibi olduğunu, müvekkili …’in kendi ürettiği ve farklı firmalara ait tahinlerin satışını önlemek için müvekkilinin müşterilerine asılsız iddialar ile sahte tahin satıyor, ürünlerini almayın vs. Sözler ile müvekkilinin ticaretine engel olduğunu, bu süreçte davalı asılsız iddialarda bulunmaya devam ederek, müvekkili hakkında aynı şekilde asılsız iddialarla Konya Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğunu, gelinen süreçte şikayet davaya dönüşmüş, ceza davası Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayı davasında görüldüğünü, davalı kendi müşterisi olan … isimli şahısa bir kısım kendi ürettiği ürünlerden bozuk ürünler teslim etmiş ve bu ürünlerin müvekkili tarafından davadışı … tarafından satıldığını iddia ettiğini, lakin iddiasını somut olarak ispat edemediğini, yargılamanın neticesinde davalının asılsız iddialarına mahkeme itibar etmeyerek müvekkili …’ in beraatına karar verdiğini, verilen karar Yargıtayca da onanarak kesinleştiğini, davalının asılsız iddia ve şikayetlerle müvekkili toplum içerisinde küçük düşürdüğü, davalının kusurlu davranışlarından dolayı müvekkilinin müşterileri, müvekkilinden ürün almayı red ettiğini hatta bu asılsız iftiralardan ötürü de müvekkili müşterileri tarafından kötü gözle bakılmış, uğraşmış olduğu ticaretinde ciddi anlamda güvensizliğe yol açtığını, davalı Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından yapmış olduğu şikayette lehine hak arama özgürlüğü sınırları dışına çıktığını, hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamayacağının açık ve net olduğunu beyanla; fazlaya dair talep ve dava hakları saklı tutarak davalarının kabulü ile; 25.000,00 TL Maddi Tazminatın davalıdan alınarak müvekkile ödenmesi, 45.000,00 TL Manevi Tazminatın davalıdan alınarak müvekkile ödenmesi, vekalet ücretinin ve yargılama giderinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ile özetle; Davacı taraf müvekkilinin zarar verme kastıyla kötü niyetli olarak hareket ettiğini iddia ettiğini, bu iddiaların kabulü ne taraflarınca ne de hukuk düzenince mümkün olmadığını, Öyle ki; Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … S. Sayılı dosyasında da yer aldığı üzere müvekkilinin ifadeleri sabit olduğunu, Yürütülen soruşturma neticesinde 04/01/2015 tarihli iddianame düzenlendiğini, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nca davacının adının dahi geçmediği müvekkilinin şikayeti üzerine soruşturmaya başlandığını ve bu soruşturma neticesinde şüpheli ifadesine binaen davacı soruşturmaya dahil olduğunu, müvekkili eylemden şikayetçi olduğunu, Ceza yargılamasında ki şikayette eyleme ilişkin olduğunu, bu sebeple şikayetin bölünemezliği ilkesi söz konusu olduğunu, Ceza yargılaması ile sabit olan eyleme ilişkin müvekkilinin şikayet hakkını kullanmasının zarar verme amaçlı ve kötü niyetli olarak değerlendirilebilmesi mümkün olmadığını, Ceza yargılaması ile zarar görenin müvekkili olduğu sabit olduğunu, müvekkilinin şikayetçi beyanı tamamen yasal bir hakkın kullanılmasından ibaret olup, hedef göstermeksizin suç teşkil eden eylemi göstermekte olduğunu, soruşturma aşamasında alınan 12/12/2014 atihli bilirkişi raporu ile suç olduğu sabit olan eyleme ilişkin olarak şikayeti bulunan müvekkilinin davacıya nasıl bir iftira attığı ve ticari hayatına zarar verdiği merak konusu olduğunu, dava dilekçesinde iddia edildiği üzere müvekkilinin iftira atması ve kötü niyetli hareket etmesi gibi bir hususun bulunmadığı Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … S. Sayılı soruşturma dosyası ile sabit olduğunu, hal böyle iken iş bu davanın müvekkiline ikamesinin kötü niyetli olduğu aşikar olduğunu, müvekkili hiç bir zaman adına davacıya iftira atmamış, yasal bir hak olan şikayet hakkını suç teşkil eden eyleme ilişkin olarak kullanmış ve adaletin tecelli etmesini beklediğini, soruşturmaya dahi kendiliğinden dahil olan bir tarafın müvekkilce iftiraya uğradığı iddiası gerçek dışı olduğu kadar mantık dışı olduğunu, davacının herhangi bir zarara uğradığını kesinlikle kabul etmemekle birlikte, şayet uğradığı bir zarar var ise bu zararın sorumluluğu müvekkiline ait olmadığını, davacı tarafın dava dilekçesi ile ileri sürdüğü ve iddia ettiği hususların her biri ispata muhtaç olduğunu beyanla;Davacının hukuki dayanaktan yoksun haksız ve mesnetsiz davasının her bir talebi yönünden (maddi tazminat – manevi tazminat) ayrı ayrı REDDİNE, Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin her bir talep (maddi tazminat – manevi tazminat) yönünden ayrı ayrı davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesi ile özetle; Davalı tarafın cevap beyanlarında belirtmiş oldukları hususları kabul etmediklerini, davalı vekili müvekkilinin Konya . Asliye Ceza Mahkemesini … Esas sayılı dosyasına konu olan şikayetini yasal hakkı olan şikayet hakkını kullandığını, muhatap olarak kendisinin olamayacağını beyan ettiğini, bu hususların hiç birini kabul etmediklerini, davalı taraf kötü niyetli olduğunu, ceza davasına konu olan bir kaç bozuk ürünü bir müşterisinin bakkal dükkanına bıraktığını, akabinde de müvekkilini şikayet ettiğini, ceza davası yargılaması devam ederken müvekkilinin müşterilerini dolaşan davalı, bu şikayete konu dosyayı örnek göstererek müvekkilinden ürün almamalarını satmış olduğu ürünlerin sahte ve bozuk olduğu iftiraları ile müvekkilinin ticaretine mani olduğunu, bu hususu bildirecekleri tanıkları ile ispat edeceklerini müvekkilinin müşterilerinin bir çoğu davalının sözlerine inanarak müvekkilinden ürün almayı red ettiğini, dava dilekçelerin de de belirttikleri üzere davalı hak arama özgürlüğünün ve şikayet hakkının dışına çıkarak müvekkilinin gerek kişilik haklarına gerekse de ticaretine mani olarak maddi manevi zarara uğrattığını, davalı bu davranışı ile kendisine rakip görmüş olduğu müvekkilinin esnaflara toptan ürün satışının önüne geçerek, kendisinin satmış olduğu ürünlerin satışını sağlamak olduğu mahkememizce de kabul edilmesi gerekmekte olduğunu beyanla; cevaba cevap beyanlarının kabulü ile en nihayetinde haklı davalarının kabulüne karar verilmesi, yargı gideri ve vekalet ücretini karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası fiziken celp edilmiştir.
Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünün 04/04/2022 tarihli yazısı ile davacı … unvanlı tacir kaydına rastlanılmadığının bildirildiği görülmüştür.
Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nin 16/06/2022 tarihli yazısı ile davacı … Sicil Müdürlüklerinin … /… sicil numarasına 15.09.1998 tarihinde Toptan Gıda Maddeleri alım satımı meslek dalında kayıt yaptırdığını, sicil kaydı 16.06.2022 tarihi itibarı ile devam ettiğini, bildirildiği görülmüştür.
Konya Vergi Dairesi Başkanlığı Meram Vergi Dairesi Müdürlüğünün 28/06/2022 tarihli yazısı ile davacı … 01/01/2012 tarihinde, “Belli Bir Mala Tahsis Edilmemiş Mağazalarda Gıda (Dondurulmamış), İçecek ve Tütün Toptan Ticareti” işi ile faaliyete başladığını, 31/12/2012 tarihinde faaliyetini sonlandırdığını bildirildiği görülmüştür.
Bozkır Kaymakamlığı’nın 06/04/2022 tarihli yazısı ile davalı …’ın bilanço esasına göre defter tuttuğu bildirildiği görülmüştür.
(II)DAVANIN VE GÖREVLİ MAHKEMENİN TESPİTİ VE GEREKÇE:
Mahkemenin görevli olması, HMK 114/1-c maddeye göre dava şartıdır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir (HMK 1. md.). “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”(HMK115.md.).
Türk Ticaret Kanununun Ticari davalar, çekişmesiz yargı işleri ve delilleri başlıklı 4. Maddesi “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.
Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükmünü içerir.
Yine Türk Ticaret Kanununun Ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler başlıklı 5. Maddesi “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmünü içerir.
Ticari davalar kendi aralarında, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılır. Mutlak ticari davalarda tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken Kanun o davayı ticari dava olarak tanımladığı için ticari dava sayılır. Mutlak ticari davalar, TTK nın 4/1/a-f bentleri arasında sayıldığı gibi, Kooperatifler Kanunu (md.99), İcra ve İflas Kanunu (md.154), Finansal Kiralama Kanunu (md.31) gibi bazı özel kanunlarda da belirlenmiştir.
Buna karşılık tarafları tacir olan ve her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olan davalara ise nispi ticari dava denir. Yani bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de tarafların tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Uyuşmazlık konusunun taraflar arasındaki Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davası olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda eldeki somut davaya bakıldığında; Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü, Meram Vergi Dairesi Müdürlüğü, onya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nin ve Bozkır Kaymakamlığı’nın, dava dilekçesi incelendiğinde, davacının tacir olmadığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin yukarıda belirtilen mutlak ticari davalar kapsamına girmediği gibi davacının tacir olmaması sebebiyle eldeki davanın nispi ticari dava kapsamında da kalmadığı açıktır.
Bu hali ile bu davalara bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin GÖREV YÖNÜNDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davaya bakmaya Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
3-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulduğu takdirde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmek üzere tevzii bürosuna tevdiine, H.M.K.’nun 331/2. maddesi gereğince yargılama, harç, masraf ve giderlerinin görevsizlik kararından sonra dosyanın gönderildiği mahkemede davaya devam edilmesi halinde gönderildiği mahkemece karar verilmesine,
4-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulmadığı takdirde, mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesine, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti, gider avansı vd hususların talep halinde, 6100 Sayılı HMK’nın 331/2. ve 331/2. maddesi gereğince mahkememizce hüküm altına alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde içerisinde Konya Bölge Adliye İlgili Hukuk Dairesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.

Katip Hakim