Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/806 E. 2023/478 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Borçlu hakkında Ereğli İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasıyla giriştikleri icra takibine itiraz edilerek takibin durduğunu, borçlu tarafından yapılan itirazın 04/10/2021 tarihinde taraflarına tebliğ edildiğini, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi olduğunu, müvekkili şirket ile borçlu arasında 30/04/2018 düzenleme tarihli 122.133,27 TL meblağındaki fatura düzenlendiğini, borçlunun borcunu ödemediğini, borçlu tarafından yapılan itirazda icra takip dosyasına sunulan ile ilgili herhangi bir açıklama getirmediğini ve ödemeye ilişkin belgede sunulamadığını, davalı tarafın faturaya ilişkin bir itirazda bulunmamakla taraflar arasındaki iş sözleşmesinden kaynaklı faturaya dayalı bir borç ilişkisinin varlığını kabul etmiş olduğunu, davalı tarafından ödeme emrinde haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, takip konusu meblağın davalı tarafça gayet iyi bir şekilde bilindiğini, aynı zamanda likit bir alacak olduğunu, borçlunun itirazının haksız olup olmadığına bakmak gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına, borçlunun takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafından müvekkiline karşı haksız takip başlatıldığını ve süresi içerisinde takibe itiraz edildiğini, davacı tarafından kağıt ortamına her zaman düzenlenebilir faturaya istinaden başlatılan takibin açıkça hukuka aykırı olduğunu, faturada belirtilen mallar ve ürünlerin müvekkiline teslim edilmediğini, teslim edilmesinin teklif dahi edilmediğini, davacı tarafından malların teslim edildiğine ilişkin herhangi bir belge ibraz edilmediğini, faturaya karşı süresinde itiraz edilmemiş olmasının taraflar arasında sözleşme ilişkisinin kurulduğunu ve bir alacağın doğduğu anlamına gelmediğini, tüm bu nedenlerle öncelikle davacının – fatura düzenleme zorunluluğunun araştırılması, e-fatura mükellefi olması halinde kağıt ortamına düzenlediği faturanın geçersiz olması nedeniyle davanın reddine, düzenlenen faturaya karşı itiraz edilmemiş olsa dahi malların teslim edilmemesi nedeniyle herhangi bir hak ve alacak doğmayacağının açıkça ortada olup, davacı tarafından faturada belirtilen teslimine ilişkin herhangi bir belge dava dilekçesinde ibraz edilmediğinden davacı yanın davasını ispatlamayamadığı için haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, başlatılan takip ve açlan iş bu davada davacının açıkça kötü niyetli hareket ettiği ortada olup davacının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER
Mahkememizce Ereğli (Konya) İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Beyşehir Vergi Dairesi Müdürlüğünün 27/09/2022 tarihli Ereğli (Konya) . Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği cevabi yazısında, …’ın 2016-2021 yıllarında bilanço usulüne göre defter tuttuğunu, 2022 yılında işletme hesabına göre defter tuttuğu bildirilmiştir.
Beyşehir Ticaret Sicil Müdürlüğünün 05/10/2022 tarihli Ereğli (Konya) . Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği cevabi yazısında, davalı …’ın ticaret sicil bilgileri bildirilmiştir.
SMMM bilirkişisi … mahkememize sunmuş olduğu 06/06/2023 tarihli raporunda özetle; Davacı şirket …’nin davaya konu hususların tespiti için 2017-2018-2019 yılı ticari defterleri üzerinde yapmış olduğum incelemeye göre; Tarafımdan davacı şirket …’nin 2017-2018-2019 yılları Ticari Defterler üzerinde yapılan incelemede şirketin 2017-2018-2019 yılı defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun şekilde süresi içerisinde yapılmış olduğu, defterlerin birbirini doğrular şekilde olduğu, defter kayıtlarının usulüne uygun olarak yapılmış olduğunu, davacı şirket tarafından Gelir İdaresi Başkanlığına bildirilen BS formu ile düzenlenen ve kayıt altına alına faturaların – birbirini doğrular şekilde olduğunu, davacı şirket ticari defter kayıtlarına göre davacı şirket tarafından yapılan mal ve hizmetler karşılığı davalıya 2017 ve 2018 yılında toplam 5 adet 471.064,05 TL tutarında (KDV dahil) fatura düzenlendiği, bunun karşılığında da davalının kendisine ait 3 adet çek (2018 yılında çeşitli vade tarihli) karşılığı davacı şirkete 172.133,00 TL ödeme şapmış olduğu , bunun sonucunda da davacı şirketin davalı … dan 2018 yılı sonu itibari ile toplam 298.931,05 TL alacaklı olduğunu, davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre 2019 yılına davalıdan alacak olarak devir edilen 298.931,05 TL 2019 yılı sonunda da aynı bakiyeyi 2020 yılına devir ettiği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
SMMM bilirkişisi …’ın mahkememize sunmuş olduğu 19/06/2023 tarihli raporunda özetle; Davalı …’a ait 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun şekilde süresinde yapıldığı, 2017 yılına ait Yevmiye defterinin usulüne uygun tutulduğu, ancak 2017 yılına ait Envanter ve Defter-i Kebirin olmadığı, 2018 yılı defterlerinin olduğu ve defterlerin birbirini doğrular şekilde tutulduğu, defter kayıtlarının usulüne uygun olarak kaydedildiği, dava konusu 30.04.2018 tarihli 122.133,37 TL’lik faturanın davalıya ait yevmiye defterine 30.04.2018 tarih ve … yevmiye numarası ile kaydedildiği, davalının davacıya 2017 yılından 50.050,00 TL ve 2018 yılından 356.014,00 TL olmak üzere toplamda 406.064,05 TL borçlandığı, 2018 yılında 262.133,00 TL ödeme yaptığı 2019 yılına devreden borç miktarının 143.931,05 TL olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava faturaya bağlanmış alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf dava dilekçesiyle, taraflar arasında devam eden ticari ilişki olduğunu, bu ticari ilişki çerçevesinde 122.133,37 TL fatura alacağının tahsil edilemediğini, davacı tarafından icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe davalı tarafça itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, bu nedenlerle vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesiyle, dava konusu faturada belirtilen malların davalıya teslim edilmediğini, faturanın kayıt üzerinde düzenlendiğini, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defterleri sunulması ve yerlerinin bildirilmesi hususunda süre tanınmış olup, toplanan deliller itibariyle, davacı ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere dosya bilirkişi …’a tevdi edilmiş olup, 06/06/2023 tarihli raporda neticeten; Davacı şirket …’nin davaya konu hususların tespiti için 2017-2018-2019 yılı ticari defterleri üzerinde yapmış olduğum incelemeye göre; Tarafımdan davacı şirket …’nin 2017-2018-2019 yılları Ticari Defterler üzerinde yapılan incelemede şirketin 2017-2018-2019 yılı defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun şekilde süresi içerisinde yapılmış olduğu, defterlerin birbirini doğrular şekilde olduğu, defter kayıtlarının usulüne uygun olarak yapılmış olduğunu, davacı şirket tarafından Gelir İdaresi Başkanlığına bildirilen BS formu ile düzenlenen ve kayıt altına alına faturaların – birbirini doğrular şekilde olduğunu, davacı şirket ticari defter kayıtlarına göre davacı şirket tarafından yapılan mal ve hizmetler karşılığı davalıya 2017 ve 2018 yılında toplam 5 adet 471.064,05 TL tutarında (KDV dahil) fatura düzenlendiği, bunun karşılığında da davalının kendisine ait 3 adet çek (2018 yılında çeşitli vade tarihli) karşılığı davacı şirkete 172.133,00 TL ödeme şapmış olduğu , bunun sonucunda da davacı şirketin davalı … dan 2018 yılı sonu itibari ile toplam 298.931,05 TL alacaklı olduğunu, davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre 2019 yılına davalıdan alacak olarak devir edilen 298.931,05 TL 2019 yılı sonunda da aynı bakiyeyi 2020 yılına devir ettiği tespit edilmiştir. Davalı ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere dosya bilirkişi …’a tevdi edilmiş olup, 19/06/2023 tarihli raporda neticeten; Davalı …’a ait 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun şekilde süresinde yapıldığı, 2017 yılına ait Yevmiye defterinin usulüne uygun tutulduğu, ancak 2017 yılına ait Envanter ve Defter-i Kebirin olmadığı, 2018 yılı defterlerinin olduğu ve defterlerin birbirini doğrular şekilde tutulduğu, defter kayıtlarının usulüne uygun olarak kaydedildiği, dava konusu 30.04.2018 tarihli 122.133,37 TL’lik faturanın davalıya ait yevmiye defterine 30.04.2018 tarih ve … yevmiye numarası ile kaydedildiği, davalının davacıya 2017 yılından 50.050,00 TL ve 2018 yılından 356.014,00 TL olmak üzere toplamda 406.064,05 TL borçlandığı, 2018 yılında 262.133,00 TL ödeme yaptığı 2019 yılına devreden borç miktarının 143.931,05 TL olduğu tespit edilmiştir. Ayrıntılı, gerekçeli, dosya muhtevası ile uyumlu, denetlenebilir mali müşavir bilirkişi raporları mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davalı vekili fatura konusu hizmetli ürünlerin teslim edilmediğini beyan etmiş ise de, düzenlenen bilirkişi raporlarında dava konusu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiş olup, bu husus teslime karine oluşturduğundan aksi yöndeki savunmalara itibar edilmemiştir. Davalı takibe ilişkin borca itirazda bulunmuş ise de; taraflar arasındaki sözleşmenin varlığına dair herhangi bir uyuşmazlık bulunmayıp bu durumda davacı kayıtlarında bulunan bedelin ödendiğine dair ispat külfeti davalı – borçlu üzerinde olup buna ilişkin muteber herhangi bir delil sunulmadığından, davacının davalıdan 122.133,37 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmış olup, vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiştir. Dava değeri miktarı üzerinden takdiren % 20 oranında hesaplanan 24.426,67 TL icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ İLE;
1-Davaya konu Ereğli İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki itirazın iptali ile, takibin DEVAMINA,
2-Dava değeri miktar üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 24.426,67 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken‭ 8.342,93 TL karar harcından peşin olarak alınan 1.475,07 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭‭6.867,86‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 1.475,07 TL peşin harç toplamı ‭‭1.567,27‬ TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, ‭‭1.060‬,00 TL posta tebligat gideri olmak üzere toplam: ‭‭‭3.460‬,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 19.541,34 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
8-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/09/2023

Katip … Hakim …