Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/79 E. 2023/234 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C. GEREKÇELİ KARAR

KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 2-
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sevk idaresindeki müvekkiline ait … plaka sayılı araç ile kırmızı ışıkta beklerken, sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın müvekkilinin aracının arka kısmına çarpması ve müvekkilinin aracının bu çarpmanın etkisiyle yine kırmızı ışıkta bekleyen önündeki … plaka sayılı araca çarpması neticesinde trafik kazasının meydana geldiğini, buna ilişkin kaza tespit tutanağının tutulduğunu, söz konusu kaza sebebiyle savcılık nezdince soruşturma başlatıldığını, müvekkilinin aracında meydana gelen zararların karşılanması amacıyla KTK 97 madde hükmü gereğince davalılardan … Sigorta Anonim Şirketi’ne 10.01.2022 tarihli dilekçe ve ekleri ile başvuruda bulunulduğunu, başvurunun sigorta şirketine 11.01.2022 tarihinde tebliğ edildiğini ancak sigorta şirketi tarafından müspet yahut menfi bir dönüş gerçekleşmediğini, haksız fiil tarihinde davalılar yönünden tazmin yükümlülüğünün muaccel hale gelmesi ve bu durumda geçici hukuki koruma yollarından ihtiyati tedbirde yakın ispat koşulunun gerçekleşmiş olması, davalı sürücünün asli kusurlu bulunması nedenleriyle davalılardan … adına kayıtlı bulunan ve kazaya sebebiyet veren dava konusu … plakalı araca ihtiyati tedbir konulması için tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise haksız fiil tarihinde davalılar yönünden tazmin yükümlülüğünün muaccel hale gelmesi ve bu durumda geçici hukuki koruma yollarından ihtiyati hacizde yakın ispat koşulunun gerçekleşmiş olması nedeniyle ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini, taleplerinin kabulü halinde davalı … (…) T.C. Kimlik Numarası ile UYAP üzerinden menkul ve gayrimenkul mallarının, üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacaklarıyla diğer haklarının sorgulanmasını talep ettiklerini, hem sigorta şirketi hem de diğer davalı ile Arabuluculuk müzakereleri yürütüldüğünü lakin olumlu sonuç alınamadığını, tüm bu nedenlerle belirsiz alacak davasının kabulü ile, müvekkilinin alacağının haksız fiil tarihinde muaccel hale gelmiş olması ve aracın hasarlı olması sebebiyle satılacak olması, yargılamanın hitamında davacının tazminata hak kazanacak olmasının kuvvetle muhtemel olması, ihtiyati tedbirde yakın ispat koşulunun gerçekleştiğinin kabul edilerek talep ile ihtiyati tedbir kararı verilmesine dair Yargıtayın içtihatları uyarınca … plaka sayılı araç üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulmasını, mahkeme aksi kanaatte ise davalı …’ın UYAP üzerinden menkul ve gayrimenkul mallarının, üçüncü şahısta olan hak ve alacaklarının sorgulanmasının yapılarak bu mallar üzerine ihtiyati haciz şerhi konulmasını, davalı … hakkında ihtiyaten haciz kararı verilmesine, 6100 sayılı HMK 107 madde hükmü gereğince toplanacak deliller neticesinde müddeabihi arttırma hakkımız saklı kalmak kaydıyla müvekkiline ait … plaka sayılı müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybına (şimdilik 100,00 TL) kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalılardan … Sigorta Anonim Şirketi teminat limiti ile sınırlı olmak kaydı ile tüm davalılardan teselsülen alınarak müvekkiline ödenmesini, aracın yapılarak tekrar çalışmaya başlayana kadar geçecek olan sürede araç yokluğu nedeniyle oluşan zarara (şimdilik100,00 TL) kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan …’dan alınarak müvekkiline ödenmesi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde, Motorlu Kara Nakil Vasıtaları Mecburi Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ( Trafik ) ile sigortalı olduğundan bahisle tazminat talep ettiğini, davacının davasını Konya Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığını, hâlbuki davaya bakmaya müvekkili şirketin yargı çevresinde bulunduğu İstanbul Anadolu Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, bu sebeple davanın yetkisizlikten reddinin gerektiğini, 6704 sayılı torba kanunu uyarınca davadan önce başvuru yapmak ve gerekli belgeleri ibraz etmenin zorunlu hale getirildiğini, ancak davacı tarafından gerekli belge ibraz edilmeden işbu davayı açtığını, bu nedenle esas hakkında inceleme yapılmasına gerek olmadan, davanın usulden reddinin gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili şirketin sorumluluğu bakiye poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, yeni trafik sigortası genel şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girdiğini, dava konusu kaza 24.10.2021 tarihinde gerçekleştiğini ve ayrıca poliçe vadesi de 29.06.2021/2022 olduğunu, dava konusunun kaza trafik sigortası yeni genel şartları kapsamında olduğunu, yeni genel şartlar uyarınca değer kaybı hesaplama yönteminin değiştiğini, davacı tarafın kasko sigortacısına 32.922,43 TL araç hasarı ödendiğini, davacı tarafça sigortalının kusurunu ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, müvekkili şirketin faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, müvekkili şirkete değer kaybı nedeniyle davadan önce başvuru yapıldığını ancak gerekli belgenin ibraz edilmediğini, karayolları trafik kanunu’nun 99.maddesi gereğince, sigorta şirketinin hasar ödeme mükellefiyeti hak sahibinin belgeleri ile usulen sigorta şirketine müracaatından itibaren 8 işgünü sonra başlandığını, söz konusu olayın haksız fiilden kaynaklandığını, müvekkili şirketin sorumluluğu poliçe sebebiyle değil haksız fiil sebebiyle olduğunu, taraflar arasında ticari bir ilişkinin olmadığını, bu sebeple davacı taraf ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğini, davanın açılmasına sebebiyet verilmediğinden ücreti vekâlet ve mahkeme masraflarından da sorumlu tutulmamasını talep etmiştir.
Davacı vekili 05/04/2023 tarihli dava değerinin artırılması talepli dilekçesinde özetle; Belirsiz alacak davası şeklinde açılan davada, araçta meydana gelen değer kaybı için zarar için harca esas değer 100,00 TL ve aracın yapılarak tekrar çalışmaya başlayana kadar geçecek olan sürede araç yokluğu nedeniyle oluşan zarar bedeli olarak 100,00 TL gösterildiğini, gelinen aşamada ilk defa olmak üzere ve tekrar müdabihi artırma hakkımız saklı kalmak kaydıyla HMK 107 madde gereğince araç değer kaybı (30.000,00 TL) ve araç yokluğu nedeniyle oluşan zarar yönünden (10.000,00 TL) talebimizi toplam 40.000,00 TL’ye yükselttiğini, iş bu değer kaybından tüm davalılar müştereken ve müteselsilen sorumlu olup davalılardan sigorta şirketinin sorumluluğu ise teminat limiti miktarınca olduğunu, sigorta şirketi tarafından toplam teminat limitinin 43.000,00 TL oduğu, bu limitten 33.175,83 TL hasar ödemesi olarak ödendiği, kalan teminat limitinin 9.824,17 TL olduğu belirtildiğini ve davada eksik harç ikmal edileceğini, bilirkişi raporuna itirazlarının kabulü ile tekrar HMK 107. madde gereği müddeabih artırma ve ek dava, ıslah haklarımız saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davasının kabulünü, müvekkiline ait araçta meydana gelen toplam 30.000,00 TL değer kaybına (davalı sigorta şirketi açısından sorumluluğun bakiye teminat limiti nazara alınarak belirlenmesi) araç maliki ve sürücüsü açısından kaza tarihinden itibaren, sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte tüm davalılardan teselsülen alınarak müvekkile ödenmesini, aracın yapılarak tekrar çalışmaya başlayana kadar geçecek olan sürede araç yokluğu nedeniyle oluşan toplam 10.000,00 TL zarara kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan sadece …’dan alınarak müvekkiline ödenmesi ile yargılama giderleri ile ücreti vekâletin, arabuluculuk ücreti ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ettiği görülmüştür.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Türkiye Noterler Birliği’ne yazılan müzekkere cevabında ; … plakalı araca ait tescil bilgilerinin gönderildiği ve … plakada araç kaydına rastlanmadığının bildirildiği görülmüştür.
… Sigorta A.Ş’ne yazılan müzekkere cevabında; 801489 numaralı hasar dosyasının mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Türkiye Noterler Birliği’ne yazılan müzekkere cevabında ; … plakalı aracın … şasi numaralı araç tescil özet raporunun düzenlenerek mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı 29/06/2022 tarihli raporunda özetle; Davalı sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri sırasında yola gereken dikkatini vermeyip kırmızı ışıkta duraklamakta olan otomobile tehlikeli biçimde yaklaşıp arkadan çarpması sonucu meydana gelen olayda, asli kusurlu olduğunu, davacı sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile kırmızı ışıkta durakladığı esnada, gerisinden gelen davalı sürücünün kullandığı otomobilin aracına arkadan çarpması ve çarpmanın etkisiyle önünde duraklamakta olan … plakalı otomobile çarpması sonucu meydana gelen olayda, kazaya hatalı tutum ve davranışı olmadığından, sonuçta atfı kabil kusuru olmadığını, davalı sürücü …’ın % 100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, davacı sürücü …’ün kusursuz olduğu görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Hasar Bilirkişisi …’ın 13/12/2022 tarihli raporunda özetle ; Aracın hasara uğramadan önceki rayiç değerinin 340.000,00 TL, aracın hasara uğradıktan sonraki rayiç değerinin 310.000,00 TL, aracın uğramış olduğu değer kaybının 30.000,00 TL olduğunu ve aracın uğrayacağı toplam mahrumiyet bedelinin 500,00 x 20 = 10.000,00 TL olacağını, … plakalı aracın kaza tarihindeki değer kaybı tutarının 30.000,00 TL olduğu, … plakalı aracın mahrumiyet bedelinin 10.000,00 TL olduğu görüş ve kanaatini bildirdiği görülmüştür.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşbu dava;Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; Davacıya ait … plakalı aracında trafik kazası nedeniyle hasarın oluşup oluşmadığı oluşmuş ise hasar nedeniyle araçta değer kaybının gerçekleşip gerçekleşmediği ve araç mahrumiyetinden kaynaklı zararın oluşup oluşmadığı oluşmuş ise değer kaybı ve mahrumiyet zararının ne miktar olduğu ile davalılardan zararın tazminin gerekip gerekmediği hususları olduğu anlaşılmıştır.
Öncelikle davalının yetki ilk itirazı değerlendirmesinde; Davalı vekili yetki itirazında bulunmuş ise de yapılan yetki itirazının reddi gerekmiştir. 6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir hükmü yer almaktadır. Her ne kadar davalı vekili cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ise de kazanın meydana geldiği ve zarar gören davacının yerleşim yerinin Konya olması nedeniyle yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Kusur yönünden yapılan incelemede; Mahkememizce Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’ndan alınan ve yukarıda özeti yapılan 29/06/2022 tarihli raporunda kabul edilen tarafların kusur oranları Karayolları Trafik Kanunu ilgili maddeleri ile değerlendirildiğinde belirlenen kusur durumunun kazanın oluşumuna göre uygun ve isabetli olduğu, alınan bilirkişi raporunun açıklamalı gerekçeli denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu görüldüğünden; … tarafından sevk ve idare edilen … plakalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Hasar ve zarar yönünden yapılan incelemede; Mahkememizce alınan bilirkişi raporlarından … tarafından tanzim edilmiş raporların açıklamalı gerekçeli denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmakla bu bilirkişi raporları hükme esas alınmış ve zarar gören davacıya ait aracın hasara uğramadan önceki rayiç değerinin 340.000,00 TL, aracın hasara uğradıktan sonraki rayiç değerinin 310.000,00 TL, aracın uğramış olduğu değer kaybının 30.000,00 TL olduğunu ve aracın uğrayacağı toplam mahrumiyet bedelinin 500,00 x 20 = 10.000,00 TL olacağı, görüş ve kanaatini bildirdiği görülmüştür.
2918 Sayılı KTK.nun 91/1. maddesi yollaması ile 85. maddesi ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının 1. maddesine göre trafik sigortası işletene düşen hukuki sorumluluğu azami sigorta limitine kadar teminat altına almaktadır. Davalı kazaya karışan karşı aracın zorunlu trafik sigortacısı olup davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zararı limit dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Dava konusu trafik kazası sonrasında davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı da gerçek zarar kalemleri arasında bulunmakta olup, davalı trafik sigortası değer kaybından sorumludur.
Trafik kazaları dayanağını 2918 sayılı KTK’dan alan haksız fiil niteliğinde olaylardır. Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde etken olan hususlarda olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekir.
Yargıtay .HD’nin … E- … K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendiilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmiştir.
Sonuç olarak haksız fiilin türü olan trafik kazalarına olayın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan kanun hükümlerinin uygulanması, davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanununun 90. maddesi gereğince genel hükümlerin esas alınması gerektiğinden Yargıtay uygulamalarına uygun olarak bilirkişi raporunun ilgili kısmı hükme esas alınmıştır.
Faizin ticari avans faiz / yasal faiz olup olmayacağı değerlendirmesinde, kazaya sebebiyet veren ve davalı sigorta şirketinin Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı ile teminat altına alınan aracın ticari vasıfta olmaması nazara alınarak yerleşik Yargıtay uygulaması gereği davacının talebi de değerlendirilerek yasal faize hükmedilmesi gerekmiştir.
Temerrüt tarihi ve faiz değerlendirmesinde, 2918 Sayılı Kanun’un 99. maddesinde, sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel sartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluslarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar. Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı 2918 Sayılı KTK’nun 98/1, 99/1, ZMMS Genel Şartlarının B.2-c maddesi uyarınca hak sahibine kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağının ve bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya başvurmasından itibaren 8 iş günü sonunda tazminat miktarını ödememesi halinde, bu tarihte, böyle bir başvurunun yapılmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşeceğinden, temerrüt faizine bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir. Dosya içerisinde mevcut belge ve bilgilerin değerlendirilmesinde davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinin 05/02/2022 tarihi olduğu tespit edilmiştir. Sigorta şirketi yönünden davacının faiz talebinin bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; yukarıda belirtilen izahat çerçevesinde ve alınan hüküm kurmaya elverişli, denetime açık, gerekçeli ve açıklamalı bilirkişi raporları da nazara alınarak; davacının davasının kabulü ile davacının araç değer kaybından kaynaklanan maddi zarar talebi yönünden 30.000,00 TL’nin davalı … yönünüden kaza tarihi olan 24.10.2021 tarihinden itibaren, diğer davalı zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi olan … Sigorta A. Ş. yönünden ise poliçe teminat limitinden bakiye kalan 9.824,17 TL’si ile sınırlı ve sorumlu olmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla temerrüt tarihi olan 05.02.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının diğer talebi olan araç mahrumiyetinden kaynaklanan maddi zarar talebi yönünden; 10.000,00 TL’nin, davalılardan …’dan kaza tarihi olan 24.10.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine yönelik karar verilmesi kanaati oluşmuştur.
Yukarıda izah edilen, değerlendirilen ve açıklanan sebeplerle ve Anayasa’nın 138. maddenin 1. Fıkrası “Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasa’ya, kanuna ve hukuka uygun olarak, vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler.” hükmü gereğince ; davacının davası ve talepleri hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmesine vicdani kanaat getirilmiştir.
IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Davacının davasının KABULÜ İLE,
1- Dava dilekçesi ve bedel artırım dilekçesine bağlı kalınarak,
a- Araç değer kaybından kaynaklanan maddi zarar talebi yönünden; 30.000,00 TL’ nin davalı … yönünüden kaza tarihi olan 24.10.2021 tarihinden itibaren, diğer davalı zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi olan … Sigorta A. Ş. yönünden ise poliçe teminat limitinden bakiye kalan 9.824,17 TL’si ile sınırlı ve sorumlu olmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla temerrüt tarihi olan 05.02.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
b- Araç mahrumiyetinden kaynaklanan maddi zarar talebi yönünden; 10.000,00 TL’ nin,
Davalılardan …’ dan kaza tarihi olan 24.10.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Yargılamaya ilişkin sair hususların gerekçeli kararda yazılmasına,
4-Alınması gereken 2.732,40 TL karar harcından peşin olarak alınan 80,70 TL harç ile 679,68 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.972,02 TL harcın davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 vekalet harcı, 80,70 TL peşin harç, 679,68 TL ıslah harç toplamı 852,58‬ TL’nin, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 700,00 TL bilirkişi ücreti ve 945,00 TL ATK Fatura ücreti, 312,25 TL posta ve tebligat masrafı toplam 1.957,25 TL’nin kabul ret oranına göre hesaplanan 0,2456 oranı üzerinden davalılardan … Sigorta Şirketi’nin 480,70 TL’sinden sorumlu tutulması kayıt ve şartıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2022 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.600,00 TL’ arabuluculuk ücretinin kabul ret oranına göre hesaplanan 0,2456 oranı üzerinden 392,96 TL’sinden sigorta şirketinin sorumlu tutulması kayıt ve şartıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
8-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.14/04/2023

Katip Hakim