Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/783 E. 2023/280 K. 12.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI : 3-
VEKİLLERİ :
DAVALILAR : 4-
5-
DAVA : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması ve dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda ,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ un, Konya Büyükşehir Belediyesi’nden almış olduğu ihale kapsamında Konya Büyükşehir Belediyesi Hafriyat Toprağı İnşaat ve Yıkıntı Atıkları Depolama Sahası’ nı 2013 yılından beri işlettiğini, müvekkilinin Konya Büyükşehir Belediyesi ile … Mevkiinde bulunan Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıkları Depolama Sahasının İşletmesi hakkında 29.01.2013 tarihli sözleşmesinin mevcut olduğunu, bu sözleşmenin 10 yıllık süreyi kapsadığını, müvekkilinin Konya Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisindeki belediyenin gösterdiği ve izin verdiği, tek yetkili sahanın mecuru olduğunu, buna göre, Konya ili sınırları içerisinde faaliyet gösteren tüm özel veya resmi kişi, kurum ve kuruluşlar, faaliyetleri esnasında çıkan hafriyat, moloz, inşaat ve yıkıntı atıkları ve benzerlerini, müvekkilinin işletmesine getirmekle yükümlü olduklarını, davalı şirket, kanun, yönetmelik vb. ilgili mevzuat hükümlerini çiğneyerek haksız fiil niteliğindeki hukuka aykırı davranışları neticesinde, müvekkilinin işlettiği sahaya getirip ücret ödeyerek dökmediği gibi, müvekkilinin üzerinde tasarruf etme, satma ve ekonomik değere çevirme olanağı bulunan malzemeleri müvekkilin sahasına getirilmeyerek müvekkili zarara uğratıldığını, hafriyat malzemelerinin satışından elde edeceği gelirden yoksun bıraktığını, ancak müvekkilinin uğradığı zararın tam olarak belirlenebilmesi şu aşamada mümkün olmayıp, müvekkilinin uğradığı zararlar, yapılacak keşif ve bilirkişi incelemeleri sonucunda ortaya çıkacağını, davalı şirketin çevreyi de kirletip kirletmediğinin de tespiti gerektiğini, yani ilgili hafriyatın kar amaçlı satıldıysa kimlere ve ton başına ne kadara sattığının tespiti, satılmadıysa mevki olarak nereleri kirlettiğinin ihale sözleşmesindeki GPS kayıtlarıyla tespit edilmesi gerektiğini, Konya Büyükşehir Belediyesi ile müvekkili arasında … Mevkiinde bulunan Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıkları Depolama Sahasının İşletmesi hakkında 29.01.2013 tarihli sözleşmesi mevcut olduğunu, davalı Selçuklu Belediyesi ihalenin şartnamesine, kendisi koymuş olduğu şarta uymadığını, yerine getirilip getirilmediğini kontrol etmediğini, Selçuklu Belediyesi kanunen de takip etmesi gereken hususları gözardı ettiğini, üretici bizzat kendi olduğu halde kendisi düzenlemediğini, diğer davalıdan da atık taşıma belgesini istemediğini, idare tarafından ihale edilen … İli, … İlçesi, … Mahallesi … Etap … Konut İnşaatı ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşi kapsamında çıkan olan hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atıklarının müvekkilinin işletmesine getirilmesi yasal zorunluluk olduğunu, Konya Büyükşehir Belediyesi’nin, Çevre Kanunu ve Hafriyat Toprağı İnşaat Ve Yıkıntı Atıkları Yönetmeliği’ne göre, çevreyi korumakla, bu husustaki bütün işleri denetlemekle yükümlü olduğu hususunda hiçbir şüphe bulunmadığnı, davalı Büyükşehir Belediyesi, kanunda açıkça yazılı olan görevlerini yerine getirmediğini, Büyükşehir Belediyesi’nin bu ihmal/fiilleri, tamamen hukuka aykırı haksız fiil niteliğinde olduğunu, müvekkilinin bu nedenle zarara uğradığı da izahtan vareste olduğunu, müvekkilinin almış olduğu ihale kapsamında söz konusu hafriyatın sahaya dökülmesi esnasında 2022 yılı için 3,00 TL/TON bedel tahsil etmekte olup, ayrıca sahasına dökülen malzemeyi değerlendirme / satma hakkı da müvekkiline ait olduğunu, yani müvekkili hem sahasına dökülen malzeme için ton başına ücret tahsil etmekte, hem de dökülen malzemelerin satışından para kazandığını, davalı şirketin yüklenicisi olduğu, Selçuklu Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü tarafından ihale edilen “Kazı ve Yol Yapılması İşi” sırasında çıkan hafriyat, moloz, inşaat ve yıkıntı atıkları ve benzerleri müvekkilinin işletmekte olduğu Konya Büyükşehir Belediyesi Hafriyat Toprağı İnşaat ve Yıkıntı Atıkları Depolama Sahası’na getirilmemesi sebebiyle müvekkilinin uğradığı zararın tespiti ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini sağlamak için işbu davayı ikame etme zarureti hasıl olduğunu beyanla; Fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla;(yargılama sırasında miktarın tam ve kesin olarak belirlenebilir olduğu
anda arttırılmak üzere şimdilik 10.000,00 TL – Belirsiz Alacak Davası) davalarının kabulüne, müvekkilinin uğradığı zararların günümüz ekonomik koşulları da dikkate alınarak tespiti ve faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığının cevap dilekçesi özetle; Müvekkili belediye aleyhine açılan davada Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olup, bu nedenle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili belediye ile davacı arasında 29/01/2013 tarihli “… mevkiinde bulunan Hafriyat Toprağı ve İnşaat yıkıntı atıkları depolama sahasının 10 yıl müddetle 31.12.2022 tarihine kadar kiralanmasına ilişkin olarak kira sözleşmesi imzalandığını, davacı taraf iş bu davada müvekkili belediye ile yapmış olduğu kira sözleşmesi ile ilgili olarak müvekkili belediyenin sözleşmeye aykırı davrandığı ve davacının zararına sebep olduğu iddiası ile dava açtığını, kira sözleşmesinden kaynaklanan her türlü davada Sulh Hukuk Mahkemeleri görevli olduğunu, 6100 Sayılı HMK’nın 1. Maddesine göre göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olduğunu ve mahkemeler tarafından yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gerektiğini, bu nedenle öncelikle davanın görev noktasında reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın esas yönünden de reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili belediye tarafından 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre yapılan ihale neticesinde davacı ile 29/01/2013 tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, davacı tarafın iddia hususlara ilişkin olarak müvekkili belediyenin hem kira sözleşmesinden kaynaklı hem de yasal mevzuattan kaynaklı olarak herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davacı tarafın talepleri zamanaşımına uğramış olduğundan zamanaşımı itirazında bulunduklarını ve davanın zamanaşımı nedeniyle de reddine karar verilmesini talep ettiklerini beyanla; usul ve yasaya aykırı olarak açılmış bulunan davanın reddi ile yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Davalılardan Selçuklu Belediye Başkanlığının cevap dilekçesi özetle; İş bu davaya bakmada sayını mahkeme görevli olmadığını, müvekkili bir kamu kurumu olup yapmış olduğu hiçbir iş ticari olmadığını, sayın mahkemece de bilindiği üzere ihaleli işlerde ihale imzalanmadan önce çıkan uyuşmazlıklar İdari Yargı’ nın görev alanına girdiğini; ihale imzalandıktan sonra çıkan uyuşmazlıklar ise Adli Yargı’ nın görev alanına girdiğini, davaya konu iş müvekkili kurum açısından ticari bir iş olmadığından burada müvekkili kurum açısından davaya bakmaya görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, dosyanın müvekkili kurum yönünden tefrik edilerek Asliye Hukuk Mahkemesi’ ne gönderilmesi gerektiğini, davaya konu alacak zamanaşımına uğradığını, Konya Büyükşehir Belediyesi, 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunun 7/i Maddesinde ve 18.03.2004 tarih ve 25406 sayılı Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği doğrultusunda çalışmalarını yürüttüğün ve hu konu ile ilgili herhangi bir yetki devri bulunmadığını, Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilmekte olan iki adet dolgu ve rekreasyon alanı mevcut olduğu beyanla; Öncelikle müvekkili kurum yönünden görevsizlik kararı verilmesine, hukuki dayanaktan yoksun iş bu davanın müvekkil kurum yönünden reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacının taraflarına vekâlet ücreti ödemeye mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Dava dilekçesinin incelenmesinden “Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nca gerçekleştirilen ihale sonrasında gerçekleşen fiiller neticesinde bakanlıklarına da husumet yöneltildiği anlaşıldığını, her ne kadar davalı taraflardan biri olarak bakanlıkları gösterilmiş ise de davacı tarafından tazmin talebinin dayanağı olarak gösterilen işlem, bakanlıklarının hiçbir dahli olmaksızın, tek başına ve doğrudan doğruya Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca tesis edildiğini, 09.07.2018 tarihli ve 30473 sayılı Resmi gazetede yayımlanan 02.07.2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 155′ inci maddesi ile 2985 sayılı Toplu Konut Kanununun EK 1′ inci maddesinde yapılan değişiklik ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, bakanlıklarına bağlanmış ise de aynı maddede Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’ nın kamu tüzel kişiliğine sahip olduğu da belirtildiğini, dolayısıyla Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen ihale ve sonrasında gerçekleştirilen ve tazminat istemine konu edilen fiiller yönünden bakanlıklarının icrai veya ihmali herhangi bir işlemi olmadığından tazminat talebinin bakanlıklarına yöneltilmesinde de hukuki dayanak olmadığını, nitekim dava dilekçesine bakıldığında da davacı tarafından, iddia edilen zararın doğmasına sebep fiiller yönünden bakanlıklarına atfedilmiş bir kusur da bulunmadığını, tazminat davalarının davaya konu eylemi veya işlemi gerçekleştiren merciler aleyhine açılmasının gerektiğini, yargılama hukukunun temel prensiplerinden olduğu açık olduğunu, dolayısıyla eldeki dava kapsamında, davacının iddiası doğrultusunda bakanlıklarına husumet yöneltilmesi ve devamında bakanlıklarından tazminat talep edilmesi söz konusu olamayacağını, bununla birlikte bakanlıkları ve taşra teşkilatı olarak Valiliklerce (İl Müdürlükleri) gerçekleştirilen işlemler, izin ve lisans talepleri bakımından, işletmelerin sağlaması gereken ve çevre mevzuatında belirtilen fiziki şartların sağlanıp sağlanmadığı ile ilgili olup bakanlıkları uhdesinde hafriyat toprağı ile inşaat yıkıntı ve atıklarının teslim sürecinin yönetimi ile alakalı yetki ve sorumluluk söz konusu olmadığını, davayı kabul ettiğimiz anlamına gelmemek kaydıyla talep edilen alacak zamanaşımına uğramış olup davanın zamanaşımı nedeniyle reddini talep ettiklerini, davacıya ait … ili … ilçesi … Mahallesi … Caddesi No: … adresinde yer alan hafriyat toprağı, inşaat, yıkıntı atıkları geçici depolama ve hafriyat kırma eleme tesisi, Çevre Mevzuatı bakımından hukuka aykırı olarak işletilmekte olup dava dilekçesinde sözü edilen maddelerin davacıya verilme zorunluluğu ve ayrıca davacı şirketin de hafriyat ve yıkıntı atıkları alma yetkisi bulunmadığın, bu nedenle davacı tarafın, söz konusu mevzuata dayalı olarak hak iddia etmesinde hukuki dayanak söz konusu olmadığını, diğer davalı şirket tarafından gerçekleştirilen eylemler de hukuka aykırı nitelik taşımamakta olup davacı tarafından, dava dilekçesine konu edilen maddi tazminat talebinde hukuki dayanak söz konusu olmadığını, ayrıca bakanlıklarının, yapılan ihale kapsamında gerçekleştirilecek iş ve işlemlerin denetimi bakımından sorumluluğu olmadığı gibi olası bir zararın oluşumu bakımından fiili de mevcut olmadığını, davaya konu edilen tazminat istemine ilişkin fiiller yönünden Çevre, Şehircilik ve İklim değişikliği Bakanlığının dahli bulunmaması nedeniyle husumet yönünden davanın reddini aksi halde davaya konu edilen fiiller ve dolayısıyla olası zarar yönünden bakanlıklarının icrai veya ihmali bir davranışı olmadığından kusur atfedilemeyeceğinden davanın reddini; vekalet ücreti ile yargılama giderinin davacıya tahmilini talep etmiştir.
Davalılardan … Tic. A.Ş. Ve … Ticaret A.Ş. vekilinin cevap dilekçesi özetle; Öncelikle; huzurdaki davanın derdestlik, zamanaşımı, hak düşürücü süre, husumet, görev ve yetki yönünden itirazlarlarını sunduklarını, müvekkili şirketler ile davacı arasında akdedilen sözleşme ya da ticari münasebet bulunmaması sebebiyle; öncelikle iş bu davanın husumet yönünden aksi kanaate ise; ilk itirazlanı yineliyerek davanın görev yönünden reddine karar verilmesini, müvekkili şirketler iş ortaklığı şeklinde, T.C, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından 24.06.2020 tarihinde ihale edilen … İli, … İlçesi, … Mahallesi … Etap … Adet Konut, 6 Adet Dükkan İnşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi işi inşaat işlerinin yapımı için anlaşmış ve sözleşme akdedildiğini, ihale makamı T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile akdedilen sözleşme uyarınca bir kısım inşaat işleri, alt yapı ve çevre düzenlemeleri işi müvekkilleri tarafından yapıldığını, müvekkili şirketler davaya konu inşaat sahasından çıkan hafriyatı yine aynı inşaatın dolgu ve rekreasyon çalışmalarında kullanmış olup,üzerine düşen yükümlülükleri eksiksiz olarak ifa ettiğini, müvekkili şirketin davacı ile hiçbir ticari münasebeti bulunmayıp; davacıya karşı da hukuki sorunluluğu bulunmadığını, bu sebepten dolayı; öncelikle iş bu davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketler … Tic. Anonim Şirketi ve … Ticaret A.Ş., sahip olduğu ticari konum olarak yaptığı iş kapsamında bilinen ve bünyesinde yürüttüğü işe ilişkin rutin denetim ve gözetim için gerekli her türlü özen ve hassasiyeti sağlayan saygın firmalar olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte; davaya konu 20.01.2013 tarihli sözleşmenin 14.4. Maddesi “Konya Büyükşehir Belediyesi ve Merkez İlçe Belediyeleri, dolgu ve rekreasyon amacı ile hafriyat toprağının Hafriyat sahası dışına dökülmesi hususunda serbest olduğunu, bu hususta kiracı herhangi bir hav ve talepte bulunamayacağını kabul ve taahhüt eder.” hükmünü içerdiğini, maddeden de anlaşılacağı üzere Konya Büyükşehir Belediyesi ve Merkez İlçe Belediyeleri bu hususta tek yetkili karar mercii olduğunu, ayrıca kabul anlamına gelmemekle birlikte; dava konusu olayda davacının belirttiği üzere ton fiyatı ve çıkabilecek hafriyat oranını belirli olduğunu, iş bu sebeple alacak miktarı bilinebilir olduğundan huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını beyanla; davacı tarafından açılan mesnetsiz ve hukuken yersiz olan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacının davasının davalılardan Konya Büyükşehir Belediyesi ile arasındaki Kira Sözleşmesinden kaynaklanan Alacak/Tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK Sulh hukuk mahkemelerinin görevi başlıklı 4. Maddesi “Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;
a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,
b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları,
c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları,
ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler.
” hükmünü içerdiği görülmüştür.
Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır. Kat mülkiyetinden kaynaklı davaların bakma görevi KMK ek 1. maddesine göre Sulh Hukuk Mahkemelerinde olduğundan mahkememizin görevsizliğine Konya Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Dava dilekçesinin GÖREV YÖNÜNDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davaya bakmaya Konya Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
3-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulduğu takdirde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmek üzere tevzii bürosuna tevdiine, H.M.K.’nun 331/2. maddesi gereğince yargılama, harç, masraf ve giderlerinin görevsizlik kararından sonra dosyanın gönderildiği mahkemede davaya devam edilmesi halinde gönderildiği mahkemece karar verilmesine,
4-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulmadığı takdirde, mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesine, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti, gider avansı vd hususların talep halinde, 6100 Sayılı HMK’nın 331/2. ve 331/2. maddesi gereğince mahkememizce hüküm altına alınmasına,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde, Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/05/2023

Katip Hakim