Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/781 E. 2023/236 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Konya .Sulh Hukuk Mahkemesinin 22/09/2022 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilmekle ve dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirketin 2006 yılında … Mahallesi, … Caddesi No:… Karatay/KONYA adresindeki taşınmazı kullanmak üzere kiralamak istediğini, ancak taşınmazın sadece %30 oranında tamamlanmış olduğunu, kolon ve kirişler haricinde binada herhangi bir şey olmadığını, bunun üzerine davalı şirkete binayı tamamlayabileceğini ancak bedelini kendisinden alacağını beyan etmiş ve davalı taraf da müvekkilinin bu teklifini kabul ettiğini, davalı ile müvekkil şirketin bu şekilde mutabık kalmaları neticesinde müvekkili şirketin işbu davaya konu taşınmazı tamamladığını ve binayı kullanılabilir hale getirdiğini, müvekkili şirketin 11/05/2017 tarihine kadar da taşınmazı kullandığını, ancak davalı taraf ile yaşanılan tartışmalardan sonra 11.05.2017 tarihinde taşınmazı boşalttığını, davalı taraf, müvekkil şirketin işyerinde kiracı olarak bulunduğu dönemlerde müvekkil şirkete inşaat bedelini ödeyeceğini defalarca taahhüt etmesine rağmen işbu davanın açılmasına kadar herhangi bir ödeme yapmadığını, davalı tarafın, müvekkil şirkete yapılan inşaat bedeline dair ödeme konusunda sürekli oyalama taktiği kullandığını, müvekkili şirket ile arasındaki kira ilişkisini kötüye kullandığını, bu nedenlerle müvekkil şirket tarafından yapılan inşaat-imalat bedellerinin yapılacak keşifle tespit edilerek davalı taraftan tahsiline ve müvekkil şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İşbu davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, tarafların % 30′ u tamamlanmış inşaatın bitirilmesi karşılığında; artış yapılmaksızın 01.01.2014 tarihine kadar (sekiz yıl süreyle) aylık 1.000 TL kira ödeyerek davacı şirket tarafından kullanılması hususunda anlaştıklarını, diğer bir ifadeyle davacı şirkete % 30 oranında yapılan inşaatı tamamlaması ve aylık 1.000 TL ödemesi karşılığında, belli bir süre kullanım hakkı verildiğini, inşaat bedelinin ödeneceğine dair ne sözlü ne de yazılı hiçbir taahhütte bulunulmadığını, davacı şirket bugüne kadar (16 yıllık süre içerisinde) böyle bir iddiayı gündeme dahi getirmediğini, müvekkil şirkete gönderilen Konya . Noterliği’nin 01.10.2007 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı şirketin inşaatı hangi şartla tamamlayacağı hususu açıkça anlaşıldığını, söz konusu bu ihtarnameler davacı şirket için aynı zamanda birer yazılı ikrar mahiyetinde olduğunu, iş bu nedenlerle müvekkili şirket aleyhine haksız olarak açılan işbu davada öncelikle görevsizlik kararı verilmesine, talebinin kabul görmemesi halinde davanın zamanaşımından reddine, aksi halde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Konya . Sulh Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyası ve Konya . Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası UYAP sisteminden celp edilerek incelenmiştir.
Konya . İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası UYAP sisteminden celp edilerek incelenmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşbu dava; Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; eser sözleşmesi uyarınca davalının mülkiyetindeki taşınmazlar üzerinde davacı tarafından eksik imalatların tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise bedelinin ne olduğu, davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı hususları olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki ilişkide dosyaya sunulan dava dilekçesi ve cevap dilekçesinden de anlaşılacağı üzere davalıya ait taşınmaz üzerinde natamam vaziyette bulunan inşaatın davacı tarafından tamamlanıp belli bir süre davacı tarafından kullanılması husunda uyuşmazlık yoktur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık yukarıda da belirtildiği üzere davacı tarafından taşınmaza yapılan imalatların bedelinin davalıdan istenip istenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Davacının talebi dava dilekçesinde de belirttiği gibi eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağa (binanın tamamlanma masraflarına) yönelik bir taleptir. Bu nedenle eser sözleşmesine yönelik mevzuat hükümlerinin somut olayımızda değerlendirilmesi gerekmektedir.
Borç doğuran sözleşmelerden birisi olan “Eser sözleşmesi” 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 470. maddesinde “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” biçiminde tanımlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunduğundan tahkikat aşamasına geçmeden ön inceleme duruşmasında zamanaşımı def’inin değerlendirilmesi gerekmiştir.
Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin başladığı 2006 tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 126/4 ile 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TBK 147/6 maddesi hükümlerine göre eser sözleşmesinden doğan alacak davaları 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, BK’nın 128, TBK’nın 149. maddesi hükümleri gereğince zamanaşımı alacağın muaccel olması ile işlemeye başlayacaktır.
Türk Borçlar Kanunu hükümleri gereğince Eser sözleşmelerinde iş bedeli alacağı eserin tamamlanıp teslim edildiği tarihte muaccel hale gelmektedir.
Somut olayımıza bakıldığında davacının Konya . Noterliğinin 01.09.2007 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde ” Sayın Muhatap, bildiğiniz üzere müvekkil şirket ile Ankara yolu üzerinde bulunan ve mülkiyeti tarafınıza ait petrol istasyonu içerisinde bulunan %30 inşaatı tamamlanmış işyerinin inşaatının müvekkil şirket tarafından tamamlanmasına ve buna karşılık olarak da söz konusu yeri müvekkilin hiçbir kira artışı olmaksızın 8 (sekiz) yıllığına aylık 1.000.00 YTL (binYTL) bedelle kiralamasına karşılıklı olarak mutabık kalınmıştı. Söz konusu mutabakattan sonra sizin de gayet iyi bildiğiniz üzere müvekkil şirketçe inşaat bitirilmiş olup kullanmaya hazır hale getirilmiştir. Eksik inşaatın tamamlanmasında tarafınızın istediği şekilde değişikler ve tadilatlar yapılmış durumda olup yapılan değişikler inşaat aşamasında tarafınızca onaylanmış ve inşaat bitirilmiştir. Kaldı ki Ocak 2007 tarihinden beri her ay kira karşılığı olmak üzere 1.000.00 YTL şirketiniz banka hesabına yatırılmaktadır. Sayın muhatap, bildiğiniz üzere tarafımıza %30 bitmiş olarak teslim etmiş olduğunuz işyeri inşaatı tarafımızdan %100 olarak bitirilmiş ve yaklaşık 2007 Ocak ayı içinde de işyerine oturmuş bulunmaktayız ki ocak 2007 tarihi itibariyle kiranızda ödenmektedir.” denilerek inşaatın en geç 2007 yılı Ocak ayında bitirildiğini davacı kabul etmektedir.
Bir an için davacının eserin imal bedelinin ödenmesi gerektiğine ilişkin iddiası kabul edilse dahi davacının da kabulünde olduğu üzere eser 2007 yılında tamamlanmış ve yukarıda belirtilen 5 yıllık zamanaşımı süresi başlamıştır. Dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğu çok açıktır.
Tüm bu sebeplerle; zamanaşımı süresinin dolduğu ve davalı tarafından da zamanaşımı def’inin ileri sürüldüğü anlaşılmakla davacının davasının zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar harcının peşin olarak alınan 136,62 TL harçtan mahsubu ile bakiye 43,28 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2022 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
4-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2. maddesine göre belirlenen 8.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.14/04/2023

Katip … Hakim …