Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/774 E. 2023/278 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Konya . Tüketici Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı ile dava dosyası mahkememize gönderilmekle: yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, … ili, … İlçesi, … Mah., … Ada, … Parsel’de kain dusleks mesken niteliğindeki taşınmazı dava dışı …’den, davalı ile … arasında 13/09/2019 tarihinde imzalanan … Park Villaları Satış Sözleşmesi başlıklı sözleşme uyarınca tamamlanacağına ilişkin daireyle ilgili bir takım broşürlerin gösterilerek sözlü taahhüt verilmesi doğrultusunda satın alındığını, ilk sözleşme gereğince sözleşmeden doğan haklarına alacağın temliki hükümleri uyarınca halef olduğunun kabulü gerektiğini, yani dava dışı satıcı tarafından yükleniciye karşı ileri sürülebilecek tüm haklar alıcı müvekkili tarafından da ileri sürülebileceğini, davalı dava konusu taşınmaz üzerinde inşaat yapma ve sözleşmede belirlenen hususları yerine getirerek teslim etme işini üstlendiğini, müvekkilinin devraldığı sözleşme gereğince kendisine düşen tüm edimleri yerine getirdiğini, fakat davalı yüklenici tarafından dava konusu taşınmaz eksik ve ayıplı olarak teslim edildiğini, müvekkili söz konusu taşınmazda ikamet ettiğini, teslimden sonraki ilk kullanımlarda birtakım sorunlarla karşılaştığını, hatta edimlerden birkaçının hiç yapılmadığını, davalının eksik ve ayıp teslimi nedeniyle müvekkilinin birtakım giderlere katlanmak zorunda kaldığını, müvekkili tarafından ankastre mutfak elamanlarını taktırma ve lavabo giderleri olmak üzere toplam 14.000,00 TL zarara uğradığını, Sulh Hukuk Mahkemesinde yapılan tespit sonucunda alınan bilirkişi raporu ile eksik imalatların ve ayıpların giderilmesi için gerekli bedel toplamda 81.000,00 TL olarak hesaplandığını, bu nedenlerle haklı davalarının kabulüne, ayıplı ifa nedeniyle doğan 1.000,00 TL maddi zararın faiziyle birlikte davalıdan tazminine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 09/02/2022 havale tarihli cevap dilekçesine özetle; müvekkili ile … arasında akdedilmiş bir inşaat sözleşmesinin olmadığını, eğer davacı, dava dışı … Tarım …. Şti’den ilgili taşınmazı satın alıp sözleşmenin halefi olduğunu iddia ediyor ise bu devir işleminin de tarafı müvekkili firma olmadığını, bu sebeple husumet yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin tacir olduğunu, müvekkilinin davaya konu taşınmazı sattığı … Tarım Ürün. Nak. Paz. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin de tacir sıfatı taşıdığını, söz konusu taşınmaz … şirketine satışı yapıldıktan sonra dava dışı şirket tarafından ayıp ihbarının yapılmadığını, bu sebeple görevli mahkemenin Konya Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle Husumet yokluğundan ve ayrıca ayıp ihbarı sürelerine uyulmadan dava açılmış olması nedeniyle hak düşürücü sürelere uyulmaması nedeniyle usulden reddine, husumet itirazımız gereğince birlikte değerlendirilerek görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olmasıylad davada görevsizlik kararı verilmesine, esasa girilmesi halinde yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE GÖREVLİ MAHKEMENİN TESPİTİ VE GEREKÇE:
Mahkemenin görevli olması, HMK 114/1-c maddeye göre dava şartıdır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir (HMK 1. md.). “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”(HMK115.md.).
Dava; Eksik ve ayıplı işten kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Türk Ticaret Kanununun Ticari davalar, çekişmesiz yargı işleri ve delilleri başlıklı 4. Maddesi “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.
Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükmünü içerir.
Yine Türk Ticaret Kanununun Ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler başlıklı 5. Maddesi “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmünü içerir.
Ticari davalar kendi aralarında, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılır. Mutlak ticari davalarda tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken Kanun o davayı ticari dava olarak tanımladığı için ticari dava sayılır. Mutlak ticari davalar, TTK nın 4/1/a-f bentleri arasında sayıldığı gibi, Kooperatifler Kanunu (md.99), İcra ve İflas Kanunu (md.154), Finansal Kiralama Kanunu (md.31) gibi bazı özel kanunlarda da belirlenmiştir.
Buna karşılık tarafları tacir olan ve her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olan davalara ise nispi ticari dava denir. Yani bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de tarafların tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Bu haliyle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin yukarıda belirtilen mutlak ticari davalar kapsamına girmediği gibi davacı …’in Ticaret Sicili Müdürlüğü cevabi yazısına göre; … A.Ş.’nin kuruluş tarihinden itibaren ortak ve yönetim kurulu üyesi olarak giriş yaptığını, ortaklık ve yönetim kurulu üyeliğinin halen devam ettiği bildirilmiştir. Davacının şahsi olarak tacir bulunduğuna dair herhangi bir kaydına rastlanılmamıştır. Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinin cevabi yazısına göre; davacının herhangi bir kaydının olmadığını, Meram Vergi Dairesi Müdürlüğü cevabi yazısına göre; davacının … … A.Ş.’nin şirket yetkilisi olduğu, şahsi mükellefiyetine ilişkin herhangi bir kaydın bildirilmediği anlaşılmakla, eldeki davanın nispi ticari dava kapsamında da kalmadığı açıktır.
Davacı her ne kadar dava dilekçesinde dava dışı …’den, davalı ile … arasındaki … Park Villaları Satış Sözleşmesi başlıklı sözleşme uyarınca tamamlanacağı vadedilen daireyi satın aldığını ve müvekkilinin dava dışı …’in ilgili sözleşmeden doğan haklarını alacağın temliki hükümleri uyarınca halef olduğunu beyan etmiş ise de; mahkememizce tanınan kesin süre içerisinde davacı vekilinin 17/02/2023 tarihli beyanında alacağın temlikine ilişkin yazılı sözleşme bulunmadığı bildirildiğinden nispi dava niteliğindeki işbu davadan asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin GÖREV YÖNÜNDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davaya bakmaya Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
3-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulduğu takdirde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmek üzere tevzii bürosuna tevdiine, H.M.K.’nun 331/2. maddesi gereğince yargılama, harç, masraf ve giderlerinin görevsizlik kararından sonra dosyanın gönderildiği mahkemede davaya devam edilmesi halinde gönderildiği mahkemece karar verilmesine,
4-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulmadığı takdirde, mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesine, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti, gider avansı vd hususların talep halinde, 6100 Sayılı HMK’nın 331/2. ve 331/2. maddesi gereğince mahkememizce hüküm altına alınmasına,
Dair, tarafa vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde içerisinde Konya Bölge Adliye İlgili Hukuk Dairesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 11/05/2023

Katip … Hakim …