Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/746 E. 2022/712 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacıya ait … plaka numaralı araç, 10.02.2022 tarihinde … yolu üzerinde seyir halinde iken; karşı yönde seyir halinde olan ve plakası bilinmeyen bir aracın tekerinden fırlayan taşın davacıya ait aracın ön cama isabet etmesi ile tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, mezkur kazanın meydana geldiği tarihte davacıya ait araç, … poliçe numaralı Oto Genişletilmiş Kasko Sigortası ile … Sigorta A.Ş.’de sigortalı olup davalı sigorta şirketinin davacıya ait … plakalı 2015 model … marka araçta meydana gelen maddi hasar tazminat bedelinden sorumluluğu bulunmadığını, bu kapsamda taraflarınca davalı sigorta şirketine 12.10.2022 tarihinde başvuru yapılmışsa da Sigorta şirketi davacının gerçek zararını karşılamaktan imtina ettiğini ve başvurularına: “… plakalı aracın 10.02.2022 tarihinde ön camında meydana gelen hasara ilişkin anlaşmalı cam servisimize müracaat edildiği ve hasarlanan ön camı Şirketimizce tanzim edilen Kasko poliçesinin “12-Servis Şartı” ve “Cam kırılması teminatı” klozlarına uygun olarak değiştirildiği tespit edilmiştir. Sigortalımıza temin edilen ekli temlikname doğrultusunda anlaşmalı cam servisimize ödemesi 06/04/2022 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Anılan sebeple talebiniz mükerer olması sebebiyle tarafınıza herhangi bir tazminat ödemesi yapılamayacağı hususunu bilgilerinize sunarız.” denilerek cevap verildiğini, dava şartı zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin de anlaşılamadığını, davalı Sigorta Şirketinin ödemek durumunda olduğu tazminat, 2918 sayılı Kanundan kaynaklandığını, Karayolları Trafik Kanun’un 111. maddesine göre; ”Bu kanunda öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran yahut daraltan anlaşmalar geçersizdir.” düzenlemesi bulunduğunu, davacıya ait aracın halefi konumunda bulunan Oto Kasko Sigorta Şirketi konumunda olan davalı şirketin reel tazminat bedelinden sorumlu bulunduğu 6102 sayılı TTK 1409.maddesinde de;“Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir.” düzenlemesi olduğunu, taraflarınca yapılan araştırmalar neticesinde; davalı sigorta şirketi tarafından kendisinden beklenen ifa edimini eksik olarak yerine getirdiğini ve servis ile anlaşmalı olarak davacının aracına orjinal olmayan ön cam taktığını, Zira bu durumda davacıya aracına tedarik edilen cam sağlam olmadığı gibi hasarlara dayanıklılığı da daha az olduğunu, mezkur kaza sebebiyle davacının aracında maddi hasar meydana gelmiş olup davacıya ait araç, 2015 model … marka özelliklere sahip olduğunu, davacıya ait araçta 10.02.2022 tarihli trafik kazaları sebebiyle meydana gelen reel maddi hasar bedelinin tespiti amacıyla sigorta eksperine başvurulmuş olup olup … sicil numaralı sigorta eksperi … tarafından 440,78 TL karşılığında tanzim edilen … rapor numaralı ve 10.10.2022 tarihli eksper raporunda davacıya ait araçta meydana gelen reel hasar bedelinin 14.099,22 TL olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini, şimdilik 100,00 TL maddi hasar tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı Sigorta şirketinden tahsili ile davacı müvekkile ödenmesine karar verilmesini, 440,78 TL ekspertiz rapor ücreti, diğer yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
(II) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İncelenen dosya kapsamı değerlendirildiğinde; mahkememizce öncelikle HMK 115/1 maddesi gereği dava şartlarının incelenmesi gerekmiş ve HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olup olmadığı değerlendirilmiştir.
Bu kapsamda; mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2. maddesinde; “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı, Bu düzenlemeler ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği;
6502 sayılı TKHK’nun 73/1. maddesinde;”Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” şeklinde göreve ilişkin hükümlerin olduğu değerlendirilmiştir.
Tüketici mahkemeleri için ise ; 28/11/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 3/1-(k-l) maddesinde; ” Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” şeklinde,
6502 sayılı TKHK’nun 83/2.maddesinde; “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” şeklinde düzenlemelerin olduğu görülmektedir.
Yukarıda değinilen yasa maddeleri çerçevesinde dava dosyası değerlendirildiğinde; Davacı … ile davalı … Sigorta A.Ş. arasında genişletilmiş kasko sigorta poliçesi düzenlendiği, 10/02/2022 tarihin de meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacı aracında oluşan maddi zararının sorumluluğu ve tahsiline ilişkin uyuşmazlık olduğu anlaşılmıştır.
Davacıya ait araç kaydının hususi olması ve davacının tacir olduğuna dair herhangi bir kayıt ve delilin bulunmaması karşısında dava dilekçesinde talep edilen hususların tüketici ilişkisi kapsamında bulunduğu, Türk Ticaret Kanunun da düzenlenen hususlardan olmadığını, bu nedenle davalıların yukarıda kanuni metinleri yazılan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-(k-l) maddesinde düzenlenen tüketici tanımına girdiği, 6502 sayılı TKHK’nun 83/2.madde “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmü gereğince ve 6502 sayılı (TKHK) 73/1. maddesi gereğince dava tarihi itibariyle mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Konya Nöbetçi Tüketici Mahkemelerinin olduğu, HMK 114/1-c maddesi uyarınca görevin dava şartı olduğu, HMK’nın 115. maddesine göre de, mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorunda olduğu, bu nedenle dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, Konya Nöbetçi Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-H.M.K.114/1-C, H.M.K. 115/1-2 maddesine göre mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, görevli mahkemenin KONYA TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna,
2- HMK 20/1 maddesine göre kararın kesinleştiği tarihten itibaren kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, aksi halde HMK 20/2 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3- HMK 331/2 Maddesine göre harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin görevli mahkemede dikkate alınmasına,
Dair; tarafların yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/12/2022

Katip Hakim