Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/738 E. 2023/73 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; davacı şirket … JENERATÖR markası ile elektrik jeneratörleri tasarlayan, üreten, dağıtan, satan ve servis eden bir firma olduğunu, borçlu … ise … Jeneratör ve Kurye Hizmetleri adı altında faaliyet gösterdiğini, Davalı/borçlu; 2021 yılı Şubat Mart ve Haziran aylarında davacıdan jeneratör sarf malzemesi veya muhtelif yedek parçaları satın aldığını ve satın aldığı bu mallara istinaden davacı tarafından 23/02/2021 tarihli … , 11/03/2021 tarihli … ve 25/06/2021 tarihli … sayılı e-faturalar keşide edilerek, borçluya “fatura e-arşiv portalı” üzerinden mail yolu ile tebliğ edildiğini, iş bu faturalar sebebi ile taraflar arasında cari hesap ilişkisi oluşturulduğunu, ancak davalı tarafından fatura bedellerine ne itiraz edildiğini, ne de bedelinin ödendiğini, davacı üzerine düşen edimlerini yerine getirildiğini, davacı tarafından e-fatura bedelleri talep edildiğini, ancak kendisi ile iyi niyetli görüşmelerin sonuçsuz kaldığını, borçlu şirketin davacıya olan borcunu ödememesi üzerine 09/03/2022 da Antalya Genel İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, Temerrüt faizi olarak yürürlükteki ticari avans faizi olan % 19,5 avans faizi istendiğini, ancak firma iş bu icra dosyasına olan borca itiraz etmesi üzerine icra takibi durdurulduğunu, Bilahare dosyada yetki itirazı olması sebebi ile dosya yetkili Konya İcra Müdürlüğüne gönderilerek bu sefer 01/06/2022 tarihinde Konya . İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosya ile takibe devam edildiğini ve borçlu tarafından aynı alacağa ilişkin bu dosyaya da itiraz edilmesi üzerine dosyanın durdurulduğunu, alacak mal satın alma sebebi ile keşide edilen üç adet faturaya ve bu faturalar sebebi ile açılan icra dosyasına ilişkin olup; arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, olay da faturalar borçlu tarafından itirazsız kabul edildiğini, teslim alınarak kayıtlarına işlenmiş olup 30 gün sonra temerrüt gerçekleştiğinden davacının temerrüt faizi isteme hakkı doğmuş ve bu hakkına istinaden de, borçluya takip tarihine kadar mer’i -TCMB tarafından yıllık ilan edilen “Mal ve Hizmet Tedarikinde Geç Ödemelerde Uygulanacak Temerrüt Faiz Oranı” üzerinden temerrüt faizi- işletildiğini, bu nedenle temerrüt tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesi gerektiğini, davalı taraf ititazında haksız olmakla kötü niyetli ve basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğüne aykırı davranışları sebebiyle davacının zararı her geçen gün artmakta olup; alacağın da, likit olduğu tartışmasız olduğundan takip miktarının % 20’ sinden az olmamak üzere ayrıca icra inkar tazminatına da hükmedilmesi gerektiğini, bu nedenlerle ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; davanın kabulü ile Konya . İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasına borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile; icra müdürlüğü tarafından durdurulan takibin asıl alacak ve temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ve diğer tüm fer’ileri yönünden aynen devamına karar verilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; davalı olarak açılan davayı kabul etmediğini, hakkında açılan davanın yersiz olduğunu, davalı oğluna Jeneratör bakımı için iş yeri açtığını, iş yerinin de kendi üzerinde olduğunu, davalı olarak davacı şirket ile şahsi olarak bir alışverişinin olmadığını, davalının, davacı firmadan mal aldığına dair gönderilen faturalarda davalı olarak imzasının olmadığını, dava dilekçesinde belirttiği mal alım için benim adıma – kesilerek kendisine gönderildiğini, bir faturadan da haberi olmadığını, kendisine tebliğ edilmediğini, kendisinin oğlu … …’in dükkana davacı firmadan mal aldığından da haberinin olmadığını, aylar sonra oğlunun kendisinden mal aldığını duyduğunu, ancak ne aldığını nasıl aldığını ve fatura ile alıp almadığından kendisinin hiçbir haberi olmadığını, oğlunun mal alıp borcu varsa kendisinin davacı firma avukatı ile görüştüğünü, ayrıca firma yetkilisi olan ve muhasebe müdürlüğü görevini yürüten şahıs ile de görüştüğünü oğlumun bir borcu varsa taksitle ana parasını ödeyeceğini söylediğini, ancak firma yetkilisi ve firma avukatı bu durumu kabul etmediğini, davacı firma benim kendilerinden mal almadığımı da bizzat bana söylediler kendileri de bu durumu bilmediğini, ayrıca firma yetkilileri ile benim yada oğlum arasında yapılmış ve imzalanmış bir sözleşmede olmadığını, ayrıca düzenlenmiş ve kendisinin imzasını taşıyan bir senette olmadığını, ayrıca Konya . İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına bu nedenlerden dolayı itirazda bulunduğunu, bu itirazın da yerinde olduğunu, ayrıca kendisinin bu konuda tanıkları da olduğunu, duruşmada mahkemece dinlenmesini talep ettiğini, bu nedenle, kendisine yöneltilen davayı kabul etmediğini, hakkında açılan davanın yersiz olduğunu, davanın reddine karar verilmesini, yapılan yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafına yükletilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE GÖREVLİ MAHKEMENİN TESPİTİ VE GEREKÇE:
Mahkemenin görevli olması, HMK 114/1-c maddeye göre dava şartıdır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir (HMK 1. md.). “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”(HMK115.md.).
Dava faturaya bağlanmış alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Türk Ticaret Kanununun Ticari davalar, çekişmesiz yargı işleri ve delilleri başlıklı 4. Maddesi “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.
Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükmünü içerir.
Yine Türk Ticaret Kanununun Ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler başlıklı 5. Maddesi “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmünü içerir.
Ticari davalar kendi aralarında, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılır. Mutlak ticari davalarda tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken Kanun o davayı ticari dava olarak tanımladığı için ticari dava sayılır. Mutlak ticari davalar, TTK nın 4/1/a-f bentleri arasında sayıldığı gibi, Kooperatifler Kanunu (md.99), İcra ve İflas Kanunu (md.154), Finansal Kiralama Kanunu (md.31) gibi bazı özel kanunlarda da belirlenmiştir.
Buna karşılık tarafları tacir olan ve her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olan davalara ise nispi ticari dava denir. Yani bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de tarafların tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Bu haliyle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin yukarıda belirtilen mutlak ticari davalar kapsamına girmediği gibi davalı …’in Ticaret Sicili Müdürlüğü cevabi yazısına göre; tacir kaydının bulunmadığı, Selçuk Vergi Dairesi Müdürlüğü cevabi yazısına göre; davalının işletme defterine tabi olduğu, Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinin cevabi yazısına göre; davalının 12/05/1999 tarihinde Seyyar Demir Kalıp Ticareti meslek dalında kayıt yaptırdığını, bu kaydının 07/02/2001 tarihinde silindiğinin bildirildiği tespit edildiğinden eldeki davanın nispi ticari dava kapsamında da kalmadığı açıktır.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; bu davalara bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-H.M.K.114/1-C, H.M.K. 115/1-2 maddesine göre mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, görevli mahkemenin KONYA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
2- HMK 20/1 maddesine göre kararın kesinleştiği tarihten itibaren kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, aksi halde HMK 20/2 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3- HMK 331/2 Maddesine göre harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin görevli mahkemede dikkate alınmasına,
4-Sair hususların gerekçeli kararda gösterilmesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.13/02/2023

Katip Hakim