Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/677 E. 2023/583 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
VEKİLİ :
DAVA : Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :

{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;

-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
{}DAVACI TARAFIN İDDİASI: DAVACI TARAF VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; müvekkilinin elektrik üretimi ve ticareti yapmak amacıyla kurulmuş bir şirket olduğunu, müvekkilinin Konya … Organize Sanayi Bölgesi (OSB) sınırları içerisinde kalan alanda güneş enerjisi santrali kurmak ve işletmek amacıyla davalı … OSB’den “Konya ili … İlçesi … Köyü … Ada … Parsel”de kayıtlı arsanın kendisine tahsis edilmesi talebinde bulunduğunu, … OSB’nin, öncelikle Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından görüş istediğini, Bakanlığın da 20/02/2014 tarihli ve … sayılı cevabi yazısında OSB’ler içindeki arazilerin GES kurulumu için tahsis edilip edilmeyeceğine OSB Yönetim Kurulu’nca değerlendirilerek karar verilmesi gerektiğini bildirdiğini, bunun üzerine … OSB Yönetim Kurulunun toplam 203.357 m2’lik alanın 915.106,50 TL bedelle müvekkili şirkete tahsisine karar verdiğini, bedelin tamamının müvekkili tarafından davalı … OSB’ye ödendiğini, müvekkilince diğer davalı … A.Ş.’ye bağlantı başvurusunda bulunulduğunu, davalı dağıtım şirketince bağlantı başvurusunun olumlu değerlendirildiğini ve projenin TEDAŞ tarafından onaylandığını, müvekkilinin GES’ lerin inşaatına başlayabilecek aşamaya geldiğini, müvekkili şirketin hisselerinin tamamına sahip olan … Ticaret A.Ş.’nin; … Tic. A.Ş., … Tic. A.Ş. ve … Tic. A.Ş. unvanlı üç grup şirketi için daha yine … OSB sınırları içerisinde GES projesi kurulması için arsa tahsisi yapıldığını, bu şirketler için de sürecin tamamlanarak projenin hayata geçirilmesine hazır hale getirildiğini, davalı OSB’ nin daha önceden görüş alınmasına rağmen tekrar Bakanlığın görüşünü sorduğunu, bu kez bakanlıktan sanayi parsellerinin güneş enerjisi santralı kurulması amacıyla kullanılmasının mümkün olmadığının belirtildiğini, davalı OSB’ nin bakanlık yazısınının …’ a ilettiğini, ortada herhangi bir arsa tahsisi iptali kararı olmamasına rağmen müvekkilinin proje haklarının elinden alındığını, … OSB Yönetim Kurulu Başkanlığının müvekkiline yapılmış olan arsa tahsisinin 29/09/2015 tarihli ve … sayılı … OSB Müteşebbis Heyeti kararıyla iptal edildiğinin öğrenildiğini, müvekkilinin ve müvekkili şirket ile aynı ortaklık yapısına sahip diğer 3 şirketin geliştirdiği projelerden boşa çıkan bağlantıların başka şirketlere aktarıldığının öğrenildiğini, müvekkilinin proje haklarını geri alabilmek amacıyla … . Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası nezdinde ve Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası üzerinden davalar açtığını, … . Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 16/02/2016 tarihinde arsa tahsisinin iptaline ilişkin kararın uygulanmaması için ihtiyati tedbir kararı verildiğini, bağlantı anlaşmalarının derhal imzalanması gerektiği …’ a bildirilmesine rağmen … tarafından müvekkiline herhangi bir işlem yapılmadığı gibi ihtarnameye cevap dahi verilmediğini, müvekkilinin davalılara noter ihtarnamesi göndererek uğramış olduğu zararın şimdilik 10.000.000,00 EURO’ luk kısmının giderilmesini talep ettiğini, davalılarca müvekkiline karşı gönderdikleri cevabi ihtarnamede herhangi bir sorumluluklarının bulunmadıklarını bildirildiğini, müvekkili şirketin aynı zamanda …’ ın elektrik piyasası mevzuatına aykırı eylemleri dolayısıyla EPDK’ya şikayet başvurusunda bulunduğunu, başvuru neticesinde EPDK’ nın …’a 572.186 TL tutarında idari para cezası uyguladığını, …’ ın para cezasının iptali için idare mahkemesine açtığı davanın reddedildiğini, davalı … OSB’ye karşı arsa tahsisinin iptaline ilişkin işlemin iptali talebiyle açılan davada ise nihai yargılama neticesinde … OSB Müteşebbis Heyetinin 29/09/2015 tarihli ve … sayılı arsa tahsisinin iptaline ilişkin kararının iptaline karar verildiğini, söz konusu kararın istinaf ve temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiğini, aynı dönemde müvekkili şirket ile aynı ortaklık yapısında bulunan diğer şirkete yapılan arsa tahsislerinin iptaline ilişkin verilen kararın da iptaline hükmedildiğini ve bu kararların da kesinleştiğini, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan çağrı mektuplarının geçersiz hale geldiğine ilişkin kararın iptali talebiyle açılan davanın reddedildiğini, sözü geçen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, sözü geçen davada alınan bilirkişi raporlarında davalı …’ ın kusurlarının açıkça ortaya koyulduğunu, müvekkili grup şirketlerinin açtıkları diğer davalarda ise davacıların haksız zarara uğratıldıklarının anlaşılması üzerine davaların kabul edildiğini, davalıların sözleşmeye ve kanuna aykırı kusurlu davranışları ile proje hakkının elinden alındığını, müvekkilinin projeyi hayata geçirmesine sürekli engel olduklarını, gelinen aşamada müvekkilinin projeyi hayata geçirebilme imkanının kalmadığını, bu nedenle müvekkilinin uğradığı zararın tanzimini istediğini, davalıların hukuka aykırı davranışlarının ve kusurlarının kesinleşmiş yargı kararları ile sabit olduğunu, davalıların sözleşme ve kanuna aykırı kusurlu davranışları ile müvekkili şirketin uğramasına birlikte sebep oldukları zarardan müteselsil sorumlu olduklarını, müvekkillinin uğradığı zararların davalıların müteselsilen sorumlu olduklarına ilişkin hukuki mütalaa ile yeminli mali müşavirden alınan uzman raporu ile de zarar tutarının tespit edildiğinden bahisle davalılar tarafından müvekkili şirkete yapılmış olan arsa tahsisinin ve bağlantı anlaşmalarına çağrı mektubunun sözleşmeye ve mevzuata aykırı bir şekilde iptal edilmesi ve proje haklarının iadesinin hukuka aykırı bir şekilde engellenmesi nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararın, fazlaya ilişkin tüm talep ve alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 501.000,00 TL’sinin, davalılardan 27/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı üzerinden hesaplanacak ticari temerrüt faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
{}DAVALI SAVUNMALARININ ÖZETİ: DAVALI … ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; Davacının eldeki dava konuları ile aynı talep ve tarafları içerir … . Asliye Hukuk Mahkemesi … E numaralı dosyasında yine davacı sıfatı ile yer aldığını, dava dilekçesi ve taleplerinin dahi aynı olduğunu, sözü geçen dosyanın derdest olduğunu, bu nedenle tarafları ve konusu aynı olan dava için derdestlik itirazında bulunduklarını, derdestlik nedeniyle işbu davanın reddedilmesi gerektiğini, davada müvekkili kurumun doğrudan taraf sıfatının bulunmadığını, davaya konu hususların tamamının davacı ile davalı … A.Ş. arasındaki ilişkiden kaynaklandığını, davanın müvekkili yönünden taraf sıfatı yokluğundan reddinin gerektiğini, işbu davanın İdari yargıda çözümlenmesi gerektiğinden görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, dava konusunun ve miktarının açıklatılmasının davanın usul yönünden yürütülüp yürütülemeyeceği açısından zorunlu olduğunu, davacı tarafça açılan bu dava süre içerisinde açılmadığından davanın hak düşürücü süre yönüyle de reddinin gerektiğini, davacı tarafça dosyaya sunulan raporların ücreti karşılığında adrese teslim hazırlandığını, sunulan raporlarda bir çok eksiğin bulunduğunu, detaylı inceleme yapılmadan sözü geçen raporların hazırlandığını, bu raporun dosyaya sunulmasının iyi niyetle bağdaşmadığını, davacı şirket hesaplarının bilirkişilerce incelenmesi sonucunda şirketlerin paravan kurulmuş şirket havasında olduğunun net olarak ortaya çıkacağını, sözü geçen … . Asliye Hukuk Mahkemesi … E numaralı tazminat konulu davada sona gelindiğini, sözü geçen dosyada bilirkişi raporlarının temin edildiğini, davacının dosyaya sunulan bilirkişi raporları neticesinde davayı kaybedeceklerini düşünerek davayı takip etmeyerek dosyanın HMK 150. Madde uyarınca işlemden kaldırıldığını, yenileme süresi dolamayan dosyanın hâlen derdest olduğunu, eldeki davanın konusu itibari ile temelde uğranıldığı iddia edilen zararın tazminine yönelik olduğunu, dava dilekçesinde açıkça belirtildiği üzere uyuşmazlığın davalı … A.Ş. ile davacı arasındaki ilişkiden kaynaklandığını, dava dilekçesindeki hususların müvekkili kurumun etkisi ve yetkisinde olmayan hususlar olduğunu, müvekkilinin bağlantı anlaşması cağrı mektuplarının geçersizliğine ilişkin talep yada görüşünün bulunmadığını, davacının GES projesinin iptal edilmesinin tamamen … A.Ş nin tasarrufunda olduğunu, müvekkili kurumun müteşebbis heyeti tarafından bir an için arsa tahsisinin iptali yönünde bir karar alınmamış olduğu düşünülse dahi, bağlantı başvurularının … A.Ş tarafından reddedilmesi ve çağrı mektuplarının geçersiz sayılması böyle bir yaptırımın yapılmasını engelleyeceğinden dolayı talep ettikleri tazminat miktarı ile müvekkili kurumun almış olduğu karar arasında uygun illiyet bağı bulunmadığından müvekkili kurumun tazmin yükümlülüğünün bulunmadığını, eldeki dava tarihi itibariyle dahi proje sunulabilecek ve inşaata başlanabilecek durumda olunduğunu, davacının kötü niyetli olduğunun açık olduğunu, davacının tahsis tarihinden itibaren 1.5 yıl geçmesine rağmen fesih tarihine kadar gerçekleştireceği yapıya ilişkin projeyi sunmadığını, ortada tazminata konu edilebilecek bir girişim dahi bulunmadığını, feshin bir yıl içerisinde proje tasdikinin yaptırılmaması ve yapı ruhsatının alınmamasından kaynaklandığını, mahkemelerce verilen iptal kararlarının gerekçesinin tahsisin iptaline dair kararın müteşebbis heyeti tarafından değil yönetim kurulu tarafından alınması gerektiği yönünde olduğunu, usuli eksikliğin yönetim kurulu tarafından alınacak bir kararla düzeltilebilecek nitelikte olduğunu, dava tarihi itibariyle kurulmuş veya kurulabilmesi için malzeme tedariki yapılmış bir güneş enerji santralinin olmadığının açık olduğunu, bu nedenle müvekkilinin kusurunun olmadığının sabit olduğundan bahisle davacının davasının reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
{}DAVALI SAVUNMALARININ ÖZETİ: DAVALI … VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; davacının dava dilekçesinde menfi zararını mı yoksa müspet zararını mı talep ettiğinin anlaşılamadığını, davacının zarar iddiasının soyut ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenle de dava dilekçesindeki taleplerini somutlaştıramadıklarını, ayrıca dava kısmi dava olarak açıldı ise hukuki yarar yokluğunda reddedilmesi gerektiğini, davacıya kesin süre verilerek taleplerini somutlaştırmasına karar verilmesini talep ettiklerini, davacının zarara sebebiyet verdiğini iddia ettiği işlemlerin 2015 yılında tesis edildiğini, bu nedenle de davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı şirketin de aralarında bulunduğu grup şirketlerin davalı OSB aleyhinde arazi tahsislerinin iptali dolayısıyla uğranılan zarara ilişkin olarak … . Asliye Hukuk Mahkemesinde (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) … E. sayılı dosyası ile 500.000,00 TL bedelli tazminat davası açtığını, bilirkişi raporu söz konusu davada davacı aleyhinde olduğundan davacının sözü geçen dosyayı takipsiz bıraktığını, davanın açılmamış sayılmasına karar verme süresinin henüz dolmadığını, sözü geçen davanın işbu dava ile aynı talepleri içerdiğinden davanın derdestlik sebebiyle reddinin gerektiğini, davacı şirket tarafından aynı işlem nedeniyle çağrı mektubunun iptali işleminin geçersizliğinin tespiti talebiyle açılan davanın Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile reddedildiğini, dolayısıyla davanın reddine ilişkin bu kararın davacının işbu huzurdaki davasında da haksız olduğunun delili olduğunu, müvekkili şirketin bağlantı başvurusu taleplerini lisanssız elektrik üretimine ilişkin yönetmelik kapsamında ve ilgili mevzuat hükümlerine göre değerlendirdiğini, bu kapsamda davacının arsa tahsisini kaybetmesinden dolayı hayata geçirilmemiş soyut ve hayali projelerden yola çıkarak zarara uğradığını iddia etmesinin ve bu zararı müvekkil şirketten talep etmesinin hiçbir hukuki mesnedinin bulunmadığını, davacının başvurusunun mevzuat hükümleri çerçevesinde değerlendirmeye alındığını, T.C. Bilim Ve Teknoloji Bakanlığının … OSB’ye söz konusu parsellerin güneş enerjisi santrali kurulması amacıyla kullanılmasının mümkün olmadığı ve söz konusu parseller üzerinde tesis kurulmadan ve üretime geçirilmeden kiraya verilmesinin mümkün olmadığı yönünde görüş bildirdiğini, T.C. Bilim ve Teknoloji Bakanlığı tarafından verilen bu görüş Seydşehir OSB tarafindan gereği yapılmak üzere müvekkili şirkete bildirildiğini, başvuru sırasında müvekkil şirkete ibraz edilmiş olan üretim tesisinin kurulacağı yere ait tapu kaydı veya kira sözleşmesi veya kullanım hakkını gösterir belge niteliğindeki yer tahsis belgesi geçersiz hale geldiğinden dolayı müvekkil şirket tarafından yapılan Bağlantı Anlaşması Çağrı Mektupları da geçersiz hale geldiğini, davacıya bu durumun yazılı olarak bildirildiğini, … OSB Yönetim Kurulunun da Bakanlığın görüşü doğrultusunda arazi tahsis işlemini iptal ettiğini, davacı tarafından başvuru sırasında müvekkili şirkete sunulan arazi tahsis belgesinin geçersiz hale geldiğinden dolayı dava konusu işlemin hukuku uygun olduğunu, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasına sundukları Prof. Dr. … hazırladığı uzman görüşünde konunun detaylı olarak değerlendirildiğini, davacının zarara uğradığını iddia ettiği müvekkili şirket işleminin hukuka uygun olduğunun teknik olarak da tespit edildiğini, bu nedenle de davanın reddinin gerektiğini, EPDK tarafından müvekkili şirket hakkında tesis edilen bir idari işleme karşı açılan ve birden fazla hususun tartışıldığı bir davada verilen kararının işbu davada bağlayıcı bir delil niteliğinin olmadığını, sözü geçen Ankara . İdare Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında verilen kararın henüz kesinleşmediğini, davacı tarafından … Organize Sanayi Bölgesine karşı açılan … . Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) … E. sayılı tazminat davasında alınan bilirkişi raporunda müvekkili şirketin dava konusu işlemde bir kusuru olmadığının açıkça tespit edildiğini, yine davacı tarafından dava konusu işleme karşı müvekkili şirkete karşı hukuka aykırılığın tespitine ilişkin … Organize Sanayi Bölgesine de yine dava konusu işlem sebebiyle ilişkin olarak … Asliye Hukuk Mahkemesi … E. Sayılı dosya nezdinde tazminat davası açıldığını, sözü geçen dosyada bilirkişi raporunun ibraz edildiğini, bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere müvekkili şirketin herhangi bir kusurlu eyleminin bulunmadığından bahisle öncelikle davanın derdestlik sebebiyle reddine, aksi takdirde soyut iddialar dışında hiçbir delile dayanmayan işbu davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava; güneş enerji santrallerinden lisanssız elektrik üretimi projesinden dolayı davacının uğramış olduğu zararların tazminine yönelik maddi tazminat davasıdır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, taraf vekillerinin verdikleri diğer dilekçe ve belgeler, … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına ait gerekçeli karar örneği, davacı tarafından davalı …’ a gönderilen ihtarname örneği, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosya örneği, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosya örneği, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosya örneği, … . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ve ekleri, … . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosya örneği, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından gelen cevabi yazı ve ekleri, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosya örneği, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosya örneği, Konya BAM . Hukuk Dairesinin … Esas sayılı dosyasına ait karar örneği, … Organize Sanayi Bölgesinden gelen cevabi yazı, … . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosya örneği, … . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosya örneği, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosya örneği, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosya örneği ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
{}HUKUKİ DELİLLER{}
TBK nun Seçimlik haklar başlıklı 125. maddesi; “Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir.
” hükmünü amirdir.
HMK nun Dava şartları
başlıklı 114/1-h. maddesi; “(1) Dava şartları şunlardır:…h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması.
..” hükmünü amirdir.
HMK nun Dava şartlarının incelenmesi
başlıklı 115. maddesi; “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.
” hükmünü amirdir.
{}DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE{}
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; davacı vekilince davalılar aleyhine açılan bu davada; davacı ile davalı … OSB arasında yapılan anlaşma uyarınca davacı şirket adına yapılmış olan arsa tahsisinin iptal edilmesi ve davalı … tarafından da bağlantı anlaşmalarına çağrı mektubunun iptal edilmesi nedeniyle davacının lisansız elektrik üretimi projesini hayata geçirme imkanının kalmadığı ileri sürülerek uğranılan zararın fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak şimdilik 501.000,00 TL’sinin 27.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanunun 2/2.maddesi uyarınca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının kısa vadeli avanslar için uyguladığı temerrüt faiz oranı nazara alınarak ticari faizi ile davalılardan müteselsilen tahsili talep edilmiştir.
Davalı … OSB vekilince davada görevli yargı yerinin idari yargı olduğu ileri sürülerek yargı yolu görev itirazında bulunulmuş ise de; Uyuşmazlık Mahkemesinin 30.11.2015 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile görevli yargı yolu Adli Yargı olarak tespit edildiğinden bu itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalılar vekillerince aynı konuda … . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile müvekkilleri yönünden daha evvelce açılmış dava olduğu ileri sürülerek derdestlik itirazında bulunulmuş ise de; celbedilip incelenen … . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasınında mahkemenin 10.01.2023 tarih ve … Karar sayılı ilamı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden bu itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … OSB vekilince müvekkilinin davada husumet ehliyetinin bulunmadığı ileri sürülmüş ise de; davacı tarafça adı geçen davalıdan arsa tahsis işleminin iptali nedeniyle tazminat talep edildiğinden husumet itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalılar vekillerince davada hak düşürücü sürenin ve zamanaşımı süresinin dolduğu ileri sürülmüş ise de; TBK’nın 146. maddesinde belirtilen 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından ve davada resen nazara alınması gereken hak düşürücü süre bulunmadığından bu itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalılar vekillerince Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyasının neticesinin ve kesinleşmesinin beklenilmesi talep edilmiş ise de; ilgili dosyada … OSB’nin taraf olmaması ve gelinen aşamada ilgili dosyanın halen istinaf incelemesinde bulunması nedeniyle bu taleplerin reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce yargılama sırasında 08.03.2023 tarihli duruşma zaptının 3 nolu ara kararı ile davacı vekiline davadaki talepleri doğrultusunda ifadan vazgeçerek müspet zarar talep ettiklerine ilişkin davalılara bildirim yapılmış ise buna dair belgelerini sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, davacı taraf vekilince davadan önce ifadan vazgeçme iradelerini ortaya koyan herhangi bir belge ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
Davada öncelikli hukuki ihtilaf davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır.
TBK’nın 125. maddesine göre her ne kadar alacaklı temerrüte düşen borçlulardan tazminat talep edebilecek ise de; bunun için ilgili maddede seçimlik haklar düzenlenmiştir. Yani alacaklı bu madde kapsamında ya borcun aynen ifasını ve gecikme tazminatını ya da borcun aynen ifasından ve gecikme tazminatı hakkında vazgeçtiğini hemen borçluya bildirerek, borcun ifa edilmemesinden kaynaklı müspet zararını ve yahut da sözleşmeden dönme hakkını kullanarak menfi tazminat talep edebilecektir. Alacaklı bu seçimlik haklarından birini kullandığı takdirde diğer seçimlik haklarını isteyemeyecektir.
Bu açıklamalardan sonra somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; davacı tarafça her ne kadar TBK’nın 125. maddesi kapsamında aynen ifadan vazgeçip müspet zarar talebinde bulunulmuş ise de; davadan önce aynen ifadan vazgeçildiğinin davalı tarafa usulüne uygun olarak bildirilmediği gibi, gerek … . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında, gerek Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan … Esas sayılı dosyasında iradesini aynen ifadan yana kullandığı anlaşılmıştır. Davacı bu iradesini ve seçimlik hakkını kullandıktan sonra eldeki davada seçimlik hakkını değiştiremeyeceğinden ve TBK’nın 125. Maddesi gereğince müspet zarar sebebiyle maddi tazminat talep edemeyeceğinden davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı kanaatine varılarak davacının davasının her iki davalı yönünden hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
DAVACININ DAVASININ HUKUKİ YARAR YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE.
Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 8.555,83 TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 8.285,98 TL harcın Harçlar Kanunu 31. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2022 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle 2.955,93 TL davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına ve Harçlar Kanununun 28. ve 130. maddeleri, HMK’nun 302. maddesi ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 206. maddesi hükümleri kıyasen uygulanarak işbu kararın arabuluculuk ücreti yükümlüsüne tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmemesi halinde bir ayın bitiminden sonraki 15 gün içinde mahkememizce arabuluculuk ücretinin yükümlüsünden tahsili için müzekkere yazılmasına.
Davacının yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Davalıların yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7/2 maddesi gereğince takdir ve hesaplanmış olan 17.900,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine.
İşbu hükümden sonra gerekli olan 30,00 TL karar tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davacının kendi üzerinde bırakılmasına.
HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
Dosyamız arasındaki DOSYALARIN karar kesinleştiğinde derhal iadesine.
İşbu gerekçeli kararın 23.11.2023 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı mazeretleri kabul edilen davalılar vekillerinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/10/2023

Başkan Üye Üye Katip