Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/662 E. 2023/393 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın … müşteri numaralı müşterisi …’in ilgili bankanın … şubesinden 18/06/2015 tarihinde çekmiş olduğu 500.000 TL limitli … numaralı genel kredi sözleşmesine kefil sıfatı ile taraf olduğunu, … 09/06/2021 tarihinde vefat ettiğini, vefat tarihinden sonraki ödemeler müvekkili … tarafından yapıldığını, bankanın müvekkilinden söz konusu ödemeleri haksız şekilde tahsil ettiğini, müvekkilinin … numaralı genel kredi sözleşmesi hakkında detaylı şekilde bilgilendirilmediğini, müvekkilinin sözleşmenin her sayfasında imzası olmadığını, …’ın … müşteri numaralı müşterisi …’in 09/06/2021 tarihinde vefat etmesi üzerine müvekkilinin borçtan sorumlu tutulduğunu, asıl borçlunun vefatı üzerine herhangi bir hayat poliçesinin olmadığı/süresinin dolduğu iddiası ile müvekkiline söz konusu borçlar yansıtılmaya çalışıldığını, müvekkilinin bankanın re’sen sigortayı yaptırmak/yeniletmek taahhüdünü yerine getirmemesi sebebiyle mağdur durumuna düştüğünü, bankaya ilgili hüküm gereğince verilen yetki banka tarafından ihmali hareket ile kullanılmamış ve bu sebeple müvekkilinin banka tarafından dolaylı olarak zarara uğratıldığını, bu nedenlerle; davanın kabulünü, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla faiz dahil şimdilik 100,00 TL’lik müvekkilinin yaptığı ödeme ve fer’ilerin müvekkiline iadesini, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, yargılama giderleri ile lehimize doğacak vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili davalı … T.A.Ş. … Şubesinden dava dışı … tarafından kullanılan … no’lu kredi nedeniyle davacı … müşterek-müteselsil borçlu sıfatıyla 18.06.2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesini imzalandığını, dava dışı … tarafından kullanılan kredi; Mevcut kredileri yeniden yapılandırılmasına yönelik olduğunu, 18.06.2017 tarihinde 2 ay ertelemeli 60 ay vadeli (58 taksit) Ticari kredi kullandırıldığını, işbu kredinin ilk taksitinden itibaren gecikmeli bir şekilde dava dışı … ve 3. Kişiler tarafından ödendiğini, davacı tarafından işbu kredinin her hangi bir taksitinin ödenmediğini, asıl kredi borçlusu … 08.06.2021 tarihinde vefat ettiğini, davacı tarafından iddia edilen 2 adet hesap hareketlerinde iddia edilenin aksine davacı tarafından dava konusu krediye ilişikin her hangi bir tahsilat/ödeme bulunmadığını, davacının müşterek-müteselsil borçlu sıfatıyla imzalamış olduğu Genel Kredi sözleşmesi dikkatle incelendiğinde davacının Genel Kredi Sözleşmesi yönünden sorumlu olduğu açıkça görüleceğini, davacı tarafından Genel kredi sözleşmesine atılan imza nedeniyle; kredi tahsisi yapılan banka müşterisi dava dışı … adına kredi kullanılabilmesini sağlandığı çok net ve açık bir şekilde bilindiğini, müvekkili bankaya sigorta yaptırmak konusunda zorunluluk getirilmediğini, bankanın kredi borçlularını yazılı olarak uyarmak gibi bir yükümlülüğünün bulunmadığını, davacı tarafından imzalanan 18.06.2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinde gerek sözleşmenin 1.sahifesinde sözleşmede kabul edilen limitin 500.000,00 TL. olduğu ve kendisi tarafından imzalandığı gibi gerekse davacının imzası bulunduğu son sayfada yere alan müteselsil kefil kısmında kefalet limiti olarak 500.000,00 TL. limit ve davacı kefile ait imza açıkça yer aldığını, bu nedenlerle; davanın usul ve esas yönünden reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 01/06/2023 tarihinde ıslah dilekçesi sunduğu görülmüştür.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Bankacı bilirkişi Mehmet Ali Tuğlu’nun mahkememize sunmuş olduğu 29/03/2023 tarihli raporunda özetle; Dava dışı … ile davalı bankanın …/Konya Şubesi arasında 18.06.2015 tarihinde 500.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin davacı … tarafından 500.000,00 TL azami tutar için müteselsil kefil sıfatıyla imza edildiği, sözleşme kapsamında dava dışı …’e 26.09.2017 tarihinde aylık %1,5833 yıllık %19 akdi faiz oranı ile, ilk taksit 23.752,34 TL olarak 26.12.2017 tarihinde, sonrasında 12.617,38 TL sabit taksitlerle 58 ayda ödenmek üzere 460.000,00 TL taksitli ticari kredi kullandırıldığı, vade sonunda toplam ödemenin 742.949,22 TL olacağı, kredi ödeme planının asıl borçlu ve davacı kefil … tarafından birlikte imza edildiği, kredi kapsamında kredi bağlantılı hayat sigortası yapılmadığı, kredi tutarının, …’in … no.lu hesabına kaydedilmesinden sonra daha önce kullanmış olduğu … no.lu, … no.lu … no.lu ve … no.lu 4 adet kredi hesabının kapatılması ve diğer borçlarının ödenmesinde kullanıldığı ve aynı günün sonunda hesap bakiyesinin (0) olduğu, kredi taksitlerinin asıl borçlu için Şube nezdinde açılan … ve … no.lu hesaplara yatırılan paralarla ödendiği, dava tarihine kadar kredinin, tamamı gecikmeli olarak 52 taksitinin tamamen 53 ncü taksitinin kısmen ödendiği, ödemelerin asıl borçlu … ve tamamı dava dışı farklı kişiler tarafından yapıldığı, davacı tarafından asıl borçlu hesaplarına herhangi bir para yatırma işleminin bulunmadığı, kredinin kullanıldığı tarihten dava tarihine kadar asıl borçlu ile birlikte dava dışı diğer kişiler tarafından toplam 728.683,00 TL para yatırıldığı, bu paralardan ödenen taksitler için 48.583,55 TL gecikme faizi ve BSMV tahsil edildiği, banka tarafından 14.08.2018 tarihine kadar %35, bu tarihten 14.06.2022 tarihine kadar %45 ve daha sonra %65 gecikme faizi oranı uygulandığı, uygulanan gecikme faizi oranlarının taraflar arasında imzalanan sözleşmeye uygun olduğu, dava tarihi itibariyle vadesi gelmiş olduğu halde ödenmemiş 2 taksit ve kısmen ödenmiş bir taksitten kaynaklanan 36.073,81 TL ile, henüz vadesi gelmemiş 3 taksitten kaynaklanan 37.858,36 TL olmak üzere toplam 73.932,17 TL Banka alacağının hesaplandığı, banka alacağından davacının müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu, incelemenin tamamlandığı 29.03.2023 tarihi itibariyle dava konusu kredi borçlarının tamamen ödendiği ve davalı bankanın herhangi bir alacağının kalmadığı, işlemler nedeniyle banka tarafından yapılmış fazla tahsilat bulunmadığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Menfi Tespit davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesiyle, müvekkili …’ın … müşteri numaralı müşterisi …’in ilgili bankanın … şubesinden 18/06/2015 tarihinde çekmiş olduğu 500.000 TL limitli … numaralı genel kredi sözleşmesine kefil sıfatı ile taraf olduğunu, …’in 09/06/2021 tarihinde vefat ettiğini, vefat tarihinden sonraki ödemeler müvekkili … tarafından yapıldığını, bankanın müvekkilinden söz konusu ödemeleri haksız şekilde tahsil ettiğini, asıl borçlunun vefatı üzerine herhangi bir hayat poliçesinin olmadığı/süresinin dolduğu iddiası ile müvekkiline söz konusu borçlar yansıtılmaya çalışıldığını, müvekkilinin bankanın re’sen sigortayı yaptırmak/yeniletmek taahhüdünü yerine getirmemesi sebebiyle mağdur durumuna düştüğünü, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle; müvekkili davalı … T.A.Ş. … Şubesinden dava dışı … tarafından kullanılan … no’lu kredi nedeniyle davacı … müşterek-müteselsil borçlu sıfatıyla 18.06.2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesini imzalandığını, kredinin ilk taksitinden itibaren gecikmeli bir şekilde dava dışı … ve 3. Kişiler tarafından ödendiğini, davacı tarafından işbu kredinin her hangi bir taksitinin ödenmediğini, müvekkili bankaya sigorta yaptırmak konusunda zorunluluk getirilmediğini, bankanın kredi borçlularını yazılı olarak uyarmak gibi bir yükümlülüğünün bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Dava konusu tüm kayıtlar davalı bankadan celp edilmiş ve dosya taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüm ve tespiti için bankacılık işlemleri alanında uzman bilirkişiye tevdii edilmiş olup, bilirkişi 29/03/2023 tarihli raporunda neticeten; Dava dışı … ile davalı bankanın …/Konya Şubesi arasında 18.06.2015 tarihinde 500.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin davacı … tarafından 500.000,00 TL azami tutar için müteselsil kefil sıfatıyla imza edildiği, sözleşme kapsamında dava dışı …’e 26.09.2017 tarihinde aylık %1,5833 yıllık %19 akdi faiz oranı ile, ilk taksit 23.752,34 TL olarak 26.12.2017 tarihinde, sonrasında 12.617,38 TL sabit taksitlerle 58 ayda ödenmek üzere 460.000,00 TL taksitli ticari kredi kullandırıldığı, vade sonunda toplam ödemenin 742.949,22 TL olacağı, kredi ödeme planının asıl borçlu ve davacı kefil … tarafından birlikte imza edildiği, kredi kapsamında kredi bağlantılı hayat sigortası yapılmadığı, kredi tutarının, …’in … no.lu hesabına kaydedilmesinden sonra daha önce kullanmış olduğu … no.lu, … no.lu … no.lu ve … no.lu 4 adet kredi hesabının kapatılması ve diğer borçlarının ödenmesinde kullanıldığı ve aynı günün sonunda hesap bakiyesinin (0) olduğu, kredi taksitlerinin asıl borçlu için Şube nezdinde açılan 318007204 ve 318007185 no.lu hesaplara yatırılan paralarla ödendiği, dava tarihine kadar kredinin, tamamı gecikmeli olarak 52 taksitinin tamamen 53 ncü taksitinin kısmen ödendiği, ödemelerin asıl borçlu … ve tamamı dava dışı farklı kişiler tarafından yapıldığı, davacı tarafından asıl borçlu hesaplarına herhangi bir para yatırma işleminin bulunmadığı, kredinin kullanıldığı tarihten dava tarihine kadar asıl borçlu ile birlikte dava dışı diğer kişiler tarafından toplam 728.683,00 TL para yatırıldığı, bu paralardan ödenen taksitler için 48.583,55 TL gecikme faizi ve BSMV tahsil edildiği, banka tarafından 14.08.2018 tarihine kadar %35, bu tarihten 14.06.2022 tarihine kadar %45 ve daha sonra %65 gecikme faizi oranı uygulandığı, uygulanan gecikme faizi oranlarının taraflar arasında imzalanan sözleşmeye uygun olduğu, dava tarihi itibariyle vadesi gelmiş olduğu halde ödenmemiş 2 taksit ve kısmen ödenmiş bir taksitten kaynaklanan 36.073,81 TL ile, henüz vadesi gelmemiş 3 taksitten kaynaklanan 37.858,36 TL olmak üzere toplam 73.932,17 TL Banka alacağının hesaplandığı, banka alacağından davacının müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu, incelemenin tamamlandığı 29.03.2023 tarihi itibariyle dava konusu kredi borçlarının tamamen ödendiği ve davalı bankanın herhangi bir alacağının kalmadığı, işlemler nedeniyle banka tarafından yapılmış fazla tahsilat bulunmadığı tespit edilmiştir. Ayrıntılı, gerekçeli, denetlenebilir bilirkişi raporu mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 01/06/2023 tarihli ıslah dilekçesinde; dava değerini fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydıyla faiz dahil şimdilik 187.640,16 TL’lik müvekkilinin yaptığı yahut müvekkilini adına yapılan ödeme ve ferilerinin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; yargılamaya esas alınan bilirkişi raporuna göre davacı tarafından davalı bankaya dava dışı müteveffa adına ödenen herhangi bir bedel olmadığı anlaşılmış olup, her ne kadar davacı vekili ıslah dilekçesi ekinde dava dışı … ve … isimli kişilerin davalı bankaya yaptıkları ödemeleri davacı adına yaptıklarına dair tarihsiz belge sunulmuş ise de, ilgili belgeler banka kayıtlarında olmayıp sonradan tanzim edilebilir mahiyette görüldüğünden mahkememizce muteber delil sayılmamış ve davacının bu yöndeki soyut beyanlarına da itibar edilmemiştir. İzah edilen hususlar nedeniyle davacının davalı bankaya ödemesi bulunmadığından haksız açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin alınan 80,70 TL peşin harç ve 3.204,25 TL ıslah harcın mahsubu ile fazla yatırılan 3.105,05 TL karar ve ilam harcının Harçlar Kanunun 31. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 29.146,02 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 1.600,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına)
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/06/2023

Katip Hakim