Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/660 E. 2023/407 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
DAVA : Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
{}DAVACI TARAFIN İDDİASI: DAVACI TARAF VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; müvekkili bankanın dava dışı … Ticaret Ltd. Şti. lehine, davalılar … ve …’in müteselsil kefaletleri ile kredi hesapları açılarak krediler kullandırıldığını, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi üzerine kredi hesaplarının 18/07/2022 tarihi itibariyle kat edildiğini, müvekkili banka tarafından davalılara ve asıl borçluya ihtarname gönderilmesine rağmen kredi borçlarının ödenmediğini, bunun üzerine Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya ile davalı müteselsil kefiller aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalılar haklarında açılan icra takibinde borca itiraz edildiğini, icra müdürlüğünce takibin durdurulduğunu, davalıların itirazlarının zaman kazanma amacını taşıdığını, müvekkili bankanın alacağının varlığının kesin ve münhasır delil mahiyetinde olan müvekkili bankanın defter ve kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile sabit hale geleceğini, tarafların serbest iradesi ile imzalanan genel kredi ve teminat sözleşmelerinin hükümlerinin açık olduğunu, müvekkili bankanın alacağı krediler kat edildiğinden muaccel olduğunu, dava konusu icra dosyasına ait takip talebi ile davalılardan talep edilen akdi faiz oranının ve tutarlarının usul ve yasaya uygun olduğunu, bu hususun bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, icra takibinde talep edilen ihtarname masraflarının sözleşme hükümleri ile usul veya yasaya uygun olduğunu, müvekkili bankanın gayrinakit alacakları için nakden depo talep etmesinin usul ve yasaya uygun olduğundan bahisle Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra takibinin takip talebindeki koşullarla aynen devamına, haksız itiraz sebebi ile davalıların İİK 67/2 maddesinde belirtilen oranda tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
{}DAVALI SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davalı …’ e usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Davalı … davaya cevap dilekçesi vermemiş ise de 25/01/2023 tarihli duruşmadaki imzalı beyanı ile aynen; “Açılan davayı kabul etmiyorum, ben kredi sözleşme tarihinde diğer davalı … ile evli olmamdan dolayı imzam gerektiği söylendi ve tek sayfaya imza attım, benim kredi sözleşmesinin diğer kısımlarında her hangi bir imzam bulunmamaktadır, yapılan işlem hakkında dava önce de bilgilendirilmedim ben dava dışı … Ltd. Şti.’ nin o tarihte yetkilisi yada ortağı değildim, bu nedenle geçerli bir kefalet sözleşmesi bulunmamaktadır, bu nedenle açılan davayı kabul etmiyorum davanın reddine karar verilsin ayrıca tek sayfadaki imzaya her hangi bir itirazım bulunmamaktadır şuan da … ile boşanma sürecindeyiz üzerimde her hangi bir mal varlığı bulunmamaktadır bende mağdur oldum dedi” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Yine davalı … 22/02/2023 tarihli duruşmadaki imzalı beyanı ile aynen; “Davalı … önceki duruşmadaki kimliği tahtında huzura alındı; kendisine dosya içerisinde mevcut 04/07/2018 tarihli imzasının bulunduğu sözleşmedeki ilgili sayfa gösterildi, SORULDU: bana gösterilen sayfadaki “müteselsil, rakamla yazılan 04/07/2018 tarihi ve yine rakamla yazılan 5.000.000 TL yazısı ve bu yazıların altında bulunan …, TC kimlik numaram, adres bilgilerine ilişkin yazılar ve imza” bana aittir, ancak daha öncede ifade ettiğim gibi bana 03/07/2018 tarihinde her hangi bir şekilde ön bilgi formu verilmemiştir, bu itirazımı tekrar ediyorum dedi” şeklinde beyanda bulunmuştur.
İşbu dava; genel kredi sözleşmesi nedeniyle başlatılan icra takip dosyasına yapılan itirazın iptaline yönelik itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, taraflarca verilen diğer dilekçe ve belgeler, genel kredi sözleşmesi örneği, kefalet sözleşmesi örneği, kat ihtarnameleri örnekleri, ticaret sicilden gelen cevabi yazı ve ekleri, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya örneği, mahkememizce temin edilen bilirkişi rapor ve ek raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
TBK’nun Şekil başlıklı 583. maddesi; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.” hükmünü amirdir.
TBK’nun Eşin rızası başlıklı 584. maddesi; “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez. (Ek fıkra: 28/3/2013-6455/77 md.) Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.” hükmünü amirdir.
{}DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE{}
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; davacı banka vekilince davalılar aleyhine açılan bu davada; davalı borçluların Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazların iptali, takibin devamı ve %20 tazminat talep edilmiş olup; davalı … tarafından davaya cevap verilmemiş, davalı …’de duruşmadaki beyanları ile kendisi yönünden geçerli bir kefalet sözleşmesi bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi talep edilmiştir.
Esasen davacı banka ile dava dışı … Ticaret Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi düzenlendiği ve davalıların bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıkları konularında bir ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf kefalet sözleşmelerinin TBK 583. ve 584. maddelerinde belirtilen yasal şartlara haiz olup olmadığı ve davacı bankanın GKS ve kefalet sözleşmelerinden kaynaklı takip tarihi itibariyle davalılardan takip miktarınca nakit ve gayri nakit alacağı olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
TBK 584. maddesi gereğince eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı imzasıyla kefil olabilir. Toplanan deliller ile takibin ve davanın dayanağı olan GKS’nin incelenmesinde davalı … hakkında 04.07.2018 tarihli kefalet sözleşmesi düzenlenirken, davalının o tarihteki resmi eşi olan …’in yazılı rızasının alınmadığı, bu nedenle davalı … hakkındaki kefalet sözleşmesinin yasal şartları haiz olmadığı anlaşıldığından davalı … hakkında açılan davanın ve tüm takiplerin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce toplanan deliller ve alınan rapor ve ek rapora göre; davacı banka ile dava dışı … Ticaret Ltd. Şti. arasında 4 farklı genel kredi sözleşmesi düzenlendiği, davalı …’in bu sözleşmelerin tamamını kefil olarak imzaladığı, dava konusu kredilerin tamamının 04.07.2018 tarihli GKS kapsamında kullanıldığı, davalı …’in dava dışı asıl borçlu … Ticaret Ltd. Şti. tek ortağı ve yetkilisi olmasından dolayı TBK 584/3. maddesi gereğince kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için eş rızasının aranmayacağı ve bu kapsamda … yönünden düzenlenen kefalet sözleşmesinin hukuken geçerli olduğu, davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalı … yönünden muaccel olmuş 3.696.162,16 TL asıl alacak, 64.338,73 TL işlemiş temerrüt faizi, 4.734,39 TL faizin %5 BSMV’si, 2.428,97 TL noter masrafı olmak üzere toplam 3.767.644,25 TL nakit alacağı olduğu anlaşıldığından, davacı banka vekilinin icra dosyasındaki talepleri de nazara alınarak nakdi alacak yönünden açılan davanın kısmen kabulüne ve kabul edilen alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine ve yine davacı bankanın davalı …’den 43 adet çek depo bedeli olan 154.800,00 TL alacağı olduğu kanaatine varıldığından, davacı banka vekilinin talebiyle bağlı kalınarak gayri riskten kaynaklı alacak talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
A-DAVALI … HAKKINDA AÇILAN DAVANIN VE TÜM TALEPLERİN AYRI AYRI REDDİNE.
B-DAVALI … HAKKINDA AÇILAN NAKDİ ALACAK DAVASININ; davacı vekilinin icra dosyasındaki talepleri de nazara alınarak KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davalı …’ in Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin 3.696.162,16 TL asıl alacak, 64.338,73 TL işlemiş temerrüt faizi, 4.734,39 TL faizin %5 BSMV’ si, 2.428,97 TL noter masrafı olmak üzere toplam 3.767.644,25 TL üzerinden takip tarihinden itibaren 3.696.162,16 TL asıl alacağın 48.605,91 TL lik kısmına takip tarihi itibari ile yıllık %25,20, 3.548.898,65 TL lik kısmına yıllık %63,70, 98.657,60 TL lik kısmına yıllık %22 oranında işleyecek temerrüt faizi ve faizlerin %5 BSMV’ leri ile birlikte devamına.
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine.
3-Hükmedilen 3.767.644,25 TL üzerinden %20 oranında hesaplanan 753.528,85 TL icra inkar tazminatının adı geçen davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine.
C-DAVALI … HAKKINDA AÇILAN GAYRİRİSK DAVASININ DAVACININ TALEBİYLE BAĞLI KALINARAK KABULÜ İLE; 43 adet çek depo bedeli olan 154.800,00 TL nin davacı banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine.
Gayririskin tazmin edilmesi halinde bedelinin tazmin tarihinden itibaren yıllık %22 oranında faizi ve faizin %5 BSMV’ si ile birlikte devamına.
D-Nakdi Alacak Yönünden alınması gereken 257.367,78 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin alınan 45.522,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 211.845,18 TL harcın davalı …’ den alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
Gayrinakdi Alacak Yönünden alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcına karşılık harç alınmadığından bakiye 179,90 TL harcın davalı …’ den alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
E-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2022 yılı tarifesine göre 3.200,00 TL arabuluculuk ücretinin Arabuluculuk Kanununun 25/9. maddesi gereğince davanın kabul/talep oranı olan %99,96 oranına isabet eden 3.198,72 TL arabulucuk giderinin davalı …’ den, davanın red/talep oranı olan %0,04 oranına isabet eden 1,28 TL arabulucuk giderinin ise davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına ve Harçlar Kanununun 28. ve 130. maddeleri, HMK’nun 302. maddesi ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 206. maddesi hükümleri kıyasen uygulanarak işbu kararın arabuluculuk ücreti yükümlüsüne tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmemesi halinde bir ayın bitiminden sonraki 15 gün içinde mahkememizce arabuluculuk ücretinin yükümlüsünden tahsili için müzekkere yazılmasına.
F-Yargılama giderinden ayrı olarak davacının peşinen karşıladığı 80,70 TL başvuru harcı, 45.522,60 TL peşin karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 45.603,30 TL harcın davalı …’ den alınarak davacıya verilmesine.
G-Davacının yaptığı 487,50 TL taraf davetiye ve posta gideri ile 2.750,00 TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 3.237,50 TL yargılama giderinden davanın kabul/talep oranı olan %99,96 oranına isabet eden 3.236,21 TL yargılama giderinin davalı …’ den alınarak davacıya verilmesine, davacının fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
H-Davalıların yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
İ-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nakdi alacak yönünden kısmen kabul edilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 263.352,89 TL vekâlet ücretinin davalı …’ den alınarak davacıya verilmesine.
I-Gayrinakdi Alacak Yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir ve hesaplanmış olan 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalı …’ den alınarak davacıya verilmesine.
J-İşbu hükümden sonra gerekli olan 126,00 TL karar tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davanın kabul/talep oranı olan %99,96 oranına isabet eden 125,95 TL sının davalı …’ den alınarak davacıya verilmesine, fazlasının davacının kendi üzerinde bırakılmasına.
K-HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
L-İş bu gerekçeli kararın 03.08.2023 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.05/07/2023

Başkan Üye Üye Katip