Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/646 E. 2023/182 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO : … Esas
KARAR NO : …

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi ile özetle; Kazanın 07/07/2020 tarihinde davacı … … plakalı araç sürücüsü iken … plakalı tır ve ona bağlı … plakalı romörk kullanıcısı … uyruklu … arasında trafik kazası meydana geldiğini, somut olayda yetkili mahkeme, zararın meydana geldiği yer mahkemesi olmasına rağmen HSK kararı gereği Konya Mahkemesi olduğunu, yine müvekkilinin sosyal ve ekonomik durumu nedeniyle HMK madde 334/1 “Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, (Değişik ibare: 6459 S.K.-K.T: 11.04.2013-R.G.T: 30.04.2013/m.22) “taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması” kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler.” gereğince iş bu adli yardım taleplerinin kabul edilmesini talep ettiklerini, yeterli inceleme yapılmaksızın tutulan kaza tespit tutanağı müvekkilinin hak kaybına uğramasına sebebiyet vereceğinden mütalaa niteliğinde bilirkişi raporu alındığını, mütalaa niteliğinde bilirkişi raporuna göre;… plakalı araç sürücüsü … , 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 53/1-b maddesi “Sola dönüş kurallarına riayet etmemek” kuralını ihlal etmiş olup %75 oranında asli kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsü müvekkilinin ise, aynı kanunun 52/1-a maddesi “Kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmamak” kuralını ihlal etmiştir ve %25 oranında tali kusurlu olduğunu, … doğumlu davacı … geçirmiş olduğu kaza sebebiyle yüzünde iz kaldığını, sağ radius distal ucunda kırık meydana geldiğini, müvekkilinin sağ eli ile iş yapmakta zorlandığını, elini eskisi gibi kullanamadığını, kaza sebebiyle müvekkilinde sürekli iş göremez hali meydana geldiğini, müvekkilinin ameliyat olduğunu, müvekkilinin hayatını devam ettirmek için normal insanlardan daha fazla efor sarf etmek zorun kaldığını, müvekkilinin zararlarının giderilmesi amacıyla Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosuna başvurmuş (Hasar Dosya No:… ) ise de olumlu bir sonuç alınamadığını, davacının yaşına, aktif ve pasif dönem yaşam süresine, beden gücü kayıp oranına, davalı sürücünün kusuruna ve yargılama sırasında toplanacak delillere göre fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla; Kusurlu araç sürücüsüne ait … plâkalı aracın kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe ile davalı Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosuna Trafik Sigortalı olması nedeniyle limite kadar maddi tazminatın ödenmesi gerektiğini, Yargıtay . Hukuk Dairesi; AYM iptal kararından sonra geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri zararlarından sigorta şirketlerinin sorumlu olduğuna hükmedildiğini, bu nedenlerle davacı hakkında adli yardım kararı verilmesini, kazaya karışan araç ile davalıların tespit edilecek kıymet değeri mevzu olan tapu, araç vs. Teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, davacı müvekkilinin tazminatı dava sonrasında hak etme ihtimalinin yüksek olması ve müvekkilinin daha fazla zor durumda kalmaması sebebiyle Sayın Mahkemenin uygun göreceği bir tazminat miktarının davalıdan geçici ödeme olarak tahsiline karar verilmesini, davanın kabul edilerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla; 50 TL sürekli iş göremezlik tazminatının, 25 TL geçici iş göremezlik tazminatının, 25 TL bakıcı giderinin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri (Davada alınacak olan adli tıp rapor gideri dahil) ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkili Büronun, yabancı plakalı araçların ülkemizde sebebiyet verdikleri kazalarda ortaya çıkan hasarların tedvirinde bu araçların sahip veya sürücüleri adına hareket etmeyip kaza tarihini kapsayan geçerli Yeşil Kart sigortaları olması halinde yabancı sigorta şirketi adına hareket etmekte olduğunu, bu durumda, Karayolları Trafik Kanunu ve Ticaret Kanunu hükümleri gereği, yabancı plakalı bir aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonrası ortaya çıkan hasarlar için kusur esasına göre ve yabancı sigorta şirketi adına Mali Sorumluluk Sigortası limit ve şartları çerçevesinde müvekkili Büro’nun sorumluluğu doğduğunu, tedavi gideri, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri olmak üzere belirsiz alacak şeklinde talep edilen maddi tazminat taleplerinin hukuki yarar yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesini, kuruma başvuru yapılırken sunulması gereken zorunlu evraklar tam ve eksiksiz olarak sunulmamış olup dava şartı yokluğundan işbu haksız davanın reddinin gerektiğini, erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmelik kapsamında yeni rapor alınması gerektiğini, bununla birlikte başvuru sahibinin “geçici iş göremezlik” ve “geçici bakıcı giderine” ilişkin maddi tazminat taleplerinin, söz konusu istemlerin ZMMS sigorta poliçesi teminatı kapsamı dışında bulunması sebebiyle sorumluluğu bulunmadığından dolayı reddi gerektiğini, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri nedeniyle uğranılan zararlara ilişkin talepler Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında bulunmadığını, kaldı ki bilindiği üzere geçici bakıcı ihtiyacı, başvuru sahibinin kaza sebebiyle oluşan arazlarına bağlı olarak sağlık kurumunda tedavisinin halen devam etmesi sebebiyle, herhangi bir şekilde çalışamayıp % 100 malul sayıldığı Geçici İşgörmezlik Dönemindeki Bakım İhtiyacını ifade ettiğini, nitekim bu dönemde kişinin sağlık kurumunda halen tedavisi devam ettiğinden dolayı her türlü bakımı ilgili sağlık personeli tarafından yapıldığından dolayı, bu döneme ilişkin olarak ilave herhangi bir bakıcı ihtiyacından söz edilemeyeceğini, bu sebeple, ilgili geçici işgörmezlik dönemindeki geçici bakıcı gideri talebinin de reddinin gerektiğini, şayet sayın mahkemeniz davacının geçici bakıcı giderine yönelik talebi değerlendirilmeye alınacak ise; geçici bakıcı gideri talebinde bulunan davacının, aile içi bakım dayanışmasından yararlanacağı gözetilerek, hükmedilecek bakıcı giderinde hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, sigortalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmamakta olup müvekkili kurumun da sorumluluğuna gidilemeyeceğini, konu dosyada kaza tespit tutanağında da açıkça belirtildiği üzere 07.07.2020 tarihli kazanın meydana gelmesinde davacı … … plakalı aracı ile K.TK. 52/1-A maddesini ihlal ederek tam ve asli kusurlu olduğunu, müvekkili araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığını, müvekkili kurumun konu kazadan sorumluluğu ancak ve ancak poliçe limitleri dahilinde sigortalısının kusuru oranında olacağından işbu haksız davanın reddi gerektiğini, maluliyet hesabının, dava şartı mahiyetinde bulunduğu hususu tevsik edilen zmms genel şartlarında açıkça belirtildiği üzere “trh 2010 mortalite tablosu” ve “1,8 teknik faiz” formülüyle, davacının vergilendirilmiş ve tevsik edilebilir bir geliri yoksa “asgari ücret” üzerinden ve “aktüer sıfatını sahip bilirkişi vasıtasıyla” tespiti gerektiğini, davacının kazanın meydana geldiği sırada emniyet kemerinin takılı olup olmadığı tespit edilememiş olup söz konusu husus araştırılarak müterafik kusur indirimi(%20 oranında) yapılmasını gerektirdiğini, müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılması gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. Maddesi ve yerleşmiş Yargıtay Kararları gereğince, sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü belgelerin ibrazından itibaren 8 iş günü içinde, böyle bir başvurunun olmaması halinde ilgili bedel dava tarihinde muaccel hale geldiğinden bu tarihler öncesinde müvekkil şirketin faiz sorumluluğu da bulunmadığını, davacı tarafın müvekkili şirkete dava konusu olay ile ilgili olarak dava öncesınde geçerli başvurusu bulunmadığından temerrüt tarihi bulunmadığını, bu sebeple; müvekkili şirket açısından ancak ve ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini, dosya kapsamında usuli itirazlarının haklı olduğunun tespiti halinde davanın usulden reddine ya da açılmamış sayılmasına, davanın esasına girilmesi halinde, bilirkişi marifetiyle yukarıda belirtildiği üzere rapor tanzim edilmesi suretiyle dosyanın değerlendirilmesine ve itirazları nezdinde davanın reddine, faiz, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER
Konya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 01/11/2022 tarihli cevabi yazısında; davacı … iş kazası müracaatının olmadığı, herhangi bir gelir bağlanmadığı, geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenmediğinin bildirildiği görülmüştür.
Konya Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin 04/11/2022 tarihli cevabi yazısında; davacı … sağlık hizmet sonucunda ödenen tedavi giderlerinin bildirildiği görülmüştür.
Türkiye Noterler Birliğinin 04/11/2022 tarihli cevabi yazısında; … plakalı aracın tescil bilgilerinin gönderildiği, … … yabancı plakalı aracın kaydının bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
Ilgın Polis Merkezi Amirliğinin 17/11/2022 tarihli cevabi yazısında; davacı … sosyal ekonomik durumu hakkında bilgi verildiği görülmüştür.
Trafik Bilirkişisi … tarafından düzenlenen 16/01/2023 tarihli kusur raporunda özetle; Dosya kapsamındaki trafik kazası tespit tutanağı ve tüm belgeler esas alındığında kazanın oluşumunda, … plakalı otomobil sürücüsü … araç hareketinin olduğu yerleşim yeri dışı yolda, Dönel Kavşağa yaklaşırken hızını azaltarak gerakli tedbiri almadığı, yol ve trafik durumuna dikkat etmediği ve herhangi bir tehlike karşısında güvenle duramayacak şekilde hızını azaltarak kontrollü bir şekilde kavşağa girmediği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52/1-a maddesinde belirtilen “Kavşaklara yaklaşırkeri, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, … Hizlarını azaltmak, zorunludurlar” Kuralı ile aynı kanunda belirtilen Madda 56/1-c “Önlerinde giden araçları güvenli ve yeterli bir mesafeden izlememek (Yakın takip)” kuralını ihlat ederek, Karayolları Trafik Kanunun trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller başlıklı 84. maddesinde yer alan asli kusurlardan (d) bendindeki (Arkadan çarpma) kurallarını ihlal ettiği; %100 kusurlu olduğu, … Plakalı(… yarı römork takılı) çekici sürücüsü … kazanın oluşumunda kural ihlalinin olmadığı ve kusurunun bulunmadığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 09/03/2023 tarihli kusur raporunda özetle;Davacı sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahal dışında, devlet karayolunda sol şeridi takiben seyri sırasında geldiği olay mahalli kavşağa daha tedbirli ve kontrollü şekilde hız azaltarak yaklaşmaya özen göstermemiş, ön ilerisinde kavşakta sola dönüş yapmakta olan çekiciye tehlikeli biçimde yaklaşıp bu çekiciye karşı fren tedbiri almasına rağmen duramayarak arka kısmına çarpması sonucu meydana gelen olayda, asli kusurlu olduğu, Sürücü … sevk ve idaresindeki çekici ile meskun mahal dışında, devlet karayolunda seyir halinde iken geldiği olay mahalli kavşakta sola dönüş yaptığı sırada, gerisinden gelen davacı sürücünün kullandığı otomobilin aracına arkadan çarpması sonucu meydana gelen olayda, kazaya etken hatalı tutum ve davranışı olmadığından, sonuçta atfı kabil kusurunun olmadığı görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat davasıdır.
Davacı dava dilekçesiyle, 07/07/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının bedensel zararlarının meydana geldiğini, kazada … plakalı tır ve ona bağlı … plakalı römorkun kusurlu olduğunu ve sorumlu ZMSS şirketi olan davalıdan zararlarının tazminin talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesiyle, davacı tarafından yapılan sigortaya başvuru işlemlerinde evraklarının eksik olduğu, sorumluluklarının poliçe limitleri dahilinde olduğu, dava konusu kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığı, bu nedenle davanın reddini savunmuştur.
Trafik kayıtları incelemesinde; … plakalı araç sahibinin dava dışı … olduğu görülmüştür.
Dosya tarafların kusurunun tespiti için Trafik Bilirkişiye tevdii edilmiş ve düzenlenen 16/01/2023 tarihli raporunda neticeten; … plakalı otomobil sürücüsü … bu kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu; … … yarı römork) tır sürücüsü … kusursuz olduğu tespit edilmiştir. İşbu düzenlenen rapor ile dava konusu aynı kazaya ilişkin mahkememiz … Esas sayılı dosya kapsamında düzenlettirilen kusur raporu arasında oransal çelişkiler bulunduğundan çelişkiler giderilerek yeniden kusur tespitinin yapılması için dosya Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığına tevdii edilmiş ve düzenlenen 09/03/2023 tarihli kusur raporunda neticeten; Davacı sürücü … %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Sürücü … kusursuz olduğu tespit edilmiştir. Ayrıntılı, gerekçeli, denetlenebilir olay yeri görüntü kayıtları ile ve olay örgüsü ile uyumlu bilirkişi raporu yargılamaya esas alınmıştır.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde;yargılamaya esas alınan kusur raporuna göre dava dışı sürücü … herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacı sürücünün meydana gelen kazada tam kusurlu olduğu anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın REDDİNE,
1-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
2-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
3-Davacı tarafın yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına)
5-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.30/03/2023

Katip Hakim