Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/626 E. 2023/289 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 2-
VEKİLLERİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle;Müvekkili ile davalı şirket aynı ticari iş kolunda faaliyet gösterdiğini, geçmiş dönemlerde uzun seneler karşılıklı ticari faaliyetlerde de bulunduklarını, fakat müvekkilinin hiç bir kusuru olmadan, davalı şirketin sürekli kötü niyetli hareketleri sonucunda aralarındaki ticari faaliyet sona erdiğini, takdir edilir ki ticari piyasada aktif olarak faaliyette bulunan şirketler için en önemli husus “ticari itibardır.” tacirin piyasa içerisinde sahip olduğu ticari itibarı, kişilik haklarının görünümünü oluşturduğunu, ticari itibar, tacirlerin faaliyet gösterdikleri alanda şeref ve haysiyetlerini de ifade ettiğini, ticari itibar nedeniyle haksız fiile uğrayan tacir hem şeref ve haysiyet bakımından hem de kaybedeceği müşteri çevresi bakımından maddi ve manevi olarak ciddi kayıplara uğrayacağını, davalı ile müvekkili arasındaki ticari ilişki devam ederken , davalı şirketin yönetim kurulu başkanı davalı “…” tarafından “Facebook” isimli sosyal medya platformunda görünürlüğü herkese açık şekilde “… Ltd. Şti. … Dolandırıcıdır Dikkat Edelim.” şeklinde paylaşımda bulunduğunu, müvekkilinin yıllardır aynı sektör de namusuyla çalışan asla ve asla daha önce hakkında “dolandırıcılık” suçlamasıyla bir soruşturma geçirmemiş köklü bir firma olduğunu, takdir edilir ki davalı …’ın yaptığı ve görünürlüğü herkese açık olan bu paylaşım müvekkilinin müşteri portföyünün düşmesine ve haysiyetini kaybetmesine neden olduğunu, davalının elinde herhangi bir belge veya delil olmadan dolandırıcılık gibi ağır bir ithamda bulunması asla kabul edilemez bir durum olduğunu, 6102 Sayılı TTK’nın 54. maddesinde belirtildiği üzere, haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasını, rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırı olduğunu, tüzel kişinin kişilik haklarından olan onur ve saygınlığı onun korunan değerlerinin başında geldiğini, bu sebeple tüzel kişi onur ve saygınlığından vazgeçemeyeceği gibi, bu değerlerini hukuka ve ahlaka aykırı olarak da sınırlayamayacağını, müvekkili ile aynı sektör de faaliyet gösteren davalı şirket, sırf müvekkilinin müşteri portföyünü kendisine çekebilmek amacıyla asılsız ve mesnetsiz olarak ” dolandırıcı” ithamında bulunduğunu, bu sebeple müvekkilinin ciddi şeklide müşteri kaybına uğradığını ve ciddi oranda maddi zararı olduğunu, keza bu mesnetsiz ithamla haysiyeti ve onuru zedelenen müvekkilinin kişilik hakları da ciddi oranda zarara uğradığını, tüzel kişinin kişisel haklarından olan adı, şerefi, onuru ve itibarı gibi varlıklarına yapılan haksız saldırının; bu manevi değerlerinde bir eksilmeye , manevi zarara sebep olacağını, müvekkilinin herkesin kullanımına açık bir mecra olan sosyal medya üzerinden davalının mesnetsizce ” dolandırıcı ” yakıştırması neticesinde ciddi oranda müşteri kaybı yaşadığını, zaten kötü niyetli davalının da amacı müvekkilinin müşteri portföyünü kendisine çekmek olduğunu, bu sebeple bu tarz paylaşımlar da bulunduğunu, müvekkiline yapılan bu haksız fiil neticesinde uğradığı maddi zararın bir nebze de olsa karşılanması amacıyla 100.000,00 TL maddi tazminat talep ettiğini, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Duruşma gününden davacının bilgisinin bulunduğu, davacı vekilinin 13/02/2023 tarihli duruşmaya katılmadığı, davacı vekilinin 13/02/2023 tarihli mahkememize gönderilen mazeret dilekçesinde, Ankara adliyesinde duruşması olması nedeniyle duruşmaya katılamayacağını bildirir mazeret dilekçesi sunmuş, ancak mahkememizce UYAP sisteminden yapılan kontrolde davacı vekilinin 13/02/2023 tarihinde yalnızca mahkememiz işbu dosyasına ilişkin duruşmasının bulunduğu başka duruşmasının olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından mahkememize açılan davada, davacının 13/02/2023 tarihli duruşma gün ve saatinden haberdar olduğu halde, duruşmaya gelmemesi ve geçerli bir mazeret bildirmemesi karşısında dosyanın süresinde yenileninceye kadar, HMK’nın 150/1. maddesi uyarınca takip edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, bu tarihten itibaren üç ay içerisinde de davanın yenilenmediği anlaşılmıştır. HMK’nın 150/5. maddesi gereğince üç ay yenilenmeyen davalar sürenin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır. Belirtilen nedenlerle HMK’nın 150/5. maddesi gereğince işlemden kaldırılma tarihinden itibaren üç ay içerisinde dosya yenilenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 150/1-5. maddeleri gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 3.415,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye ‭3.235,6‬0 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret ile ilgili 7. maddesindeki “(1) Görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.” açık hüküm gereğince takdir ve hesaplanmış olan 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu mahkeme masraflarının üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
6-Bakiye gider avansının HMK 333 madde gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi.16/05/2023

Katip Hakim