Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/589 E. 2023/287 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C. GEREKÇELİ KARAR
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Banka alacağından kaynaklı Kefalet Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Banka alacağından kaynaklı Kefalet Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili Banka … Şubesi ile dava dışı …. San. Tic. Ltd. Şti. arasında akdedilen Kredi Genel Sözleşmelerine istinaden adı geçene kredi açıldığını ve kullandırıldığını, davalı … söz konusu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığından borcun tamamından asıl borçlu gibi sorumlu olduğunu, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin kredinin kullandırılmasından bir müddet sonra yerine getirilmemesi üzerine borçlu firma ve kefiline Beşiktaş .Noterliğinin 13/06/2017 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve çek sorumluluk bedellerinin depo edildiği dava dilekçe ekinde yer alan başkaca ihtarnamelerin keşide edildiğini ancak verilen süre içerisinde ihtarname gereğinin yerine getirilmediğini, müvekkili bankanın alacak rakamı banka kayıtları ile sabit olduğunu ve bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, sözleşme ile kendisine yüklenen ifa edimini yerine getirmeyen müşterek borçlu ve kefil aleyhine Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ile ilamsız icra takibinin başlandığını, söz konusu takibin davalının ana para, faize ve ferilerine, ilişkin itirazı üzerine durduğunu, dava dilekçesi ekinde bulunan kredi sözleşmesinde taraflar arasında faize ilişkin hükümlerin mevcut olduğunu, ihtarnameden sonra, muaccel borç için ana para üzerinden temerrüt faizi yürütülmüş ve temerrüt faizi takip talebinde açıkça gösterildiğini, bu nedenle borcun tamamına ve özellikle faize yapılan itirazların da yasal dayanağının olmadığını, 1 Temmuz 1987 tarihli Faiz Oranları Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı’nın 3.maddesi uyarınca “Bankalar 5.maddede belirtilen kredi ile reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulayacakları azami faiz oranlarını vade ve türlerine göre serbestçe tespit ederler. Yasanın 4.Maddesine göre ise “Bankalar serbestçe belirledikleri kredi ve mevduat faiz oranlarını ve bunların yürürlük tarihlerini …Türkiye Cumhuriyeti Merkez bankasına bildirirler”, şeklinde hüküm bulunduğunu ve müvekkili banka faiz oranları genelgeler ile belirlenerek Merkez bankasına bildirildiğini, bu nedenle taraflar arasında düzenlen akitte belirlenen faiz oranı dışında bir faiz talep edilmediğini, uygulanan faiz oranı sözleşmeye göre uygulanan temerrüt faizi olduğunu, davalının itirazı takibi uzatmaya yönelik olduğunu, bu durumun bilirkişi raporuyla ortaya çıkacağını, davaya konu kredi sözleşmesinde imzası bulunan davalı kefilin kullandırılan kredinin şahsi teminatı olduğunu, müvekkilinin banka alacağının halen devam ettiğini, itiraz dilekçesinde kabul edilebilir herhangi bir itiraz nedeninin gösterilemediğini, itirazın tamamen kötü niyetli ve zaman kazanma amacına yönelik olduğunu, davalı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesini, davalının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptalini ve takibin takip tarihi itibari ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 7.593,74 TL üzerinden devamı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …’e usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının UYAP sisteminden gönderildiği görülmüştür.
Bankacı Bilirkişi … 21/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava dışı asıl borçlu “…. San.Tic. Ltd. Şti.” ile banka arasında 04.03.2016 tarihinde 6.000.000 TL limitle imzalanan sözleşmede; davalı kefil-müteselsil kefil, …’in 9.000.000TL’er kefalet limitinin olduğunu, kredi Genel sözleşmesinin 29. sayfasında kefalet hükmü bölümünde, belirtilen koşullarla kefalet vermeyi kabul ettiklerini, dava dışı asıl borçlu ve kefilin imzalarının banka yetkilileri ile birlikte atıldığının görüldüğünü, kredi borçlarının ödenmemesi nedeniyle, banka tarafından davalılara gönderilen Ankara . Noterliği’nin 04.12.2018 tarih ve … yevmiye numaralı kat” ihtarnamesinin dava dışı asıl borçlu “…. San ve Tic. Ltd Şti.””ne 05.12.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, ihtarnamede bir gün süre verildiğinden davalıların 06.12.2018 tarihinde temerrüde düştükleri temerrüt tarihinin 06.12.2018 tarihi olduğunu, taleple bağlılık kuralı gereği; davalı kefil-müteselsil kefil …’ten, 22.09.2021 icra takip tarihi itibariyle Gayri Nakdi Ticari Çek Kredisi İle İlgili 3.870.00 TL anapara alacak, 3.542.66 TL işlemiş temerrüt faizi, 177.13 TL BSMV olmak üzere Toplam 7.589.79 TL banka alacağının olduğuna ilişkin görüş ve kanaatini bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşbu dava; İtirazın İptali (Banka alacağından kaynaklı Kefalet Sözleşmesi) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyada davacı bankanın genel kredi sözleşmesinden kaynaklı dava tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği varsa alacak ve ferileri hususları olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, dosyadaki diğer dilekçe ve belgeler, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi örneği, bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Dosyamız ve tüm ekleri, davacı bankanın kayıt ve belgelerinin bulunduğu yerde inceleme yetkisi de verilerek bankacılık iş ve işlemlerinde uzman bilirkişi İsmail Dirican’a tevdi edilmiş olup bankacı bilirkişiden 21/02/2023 tarihli bilirkişi raporu temin edilerek incelenmiştir.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; taleple bağlılık ilkeleri nazara alınarak yukarıda özeti yapılan ve mahkememizce gerekçeli, açıklamalı ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kabul edilen 21/02/2023 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının davalı taraftan raporda belirtilen miktarlarda alacaklı olduğu takdir ve kanaatine varılmıştır.
İcra İnkar Tazminatı talebine yönelik olarak; İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötüniyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likid bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (HGK’nun 07.06.2006 tarih … Esas, … Karar sayılı kararı).
Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Davacı … Bankası Türk Anonim Ortaklığı’nın davalı aleyhine açtığı itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile; dosyaya konu Konya . İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasındaki itirazın kısmen iptali ile takibin, 3.870,00 TL asıl alacak, 3.542,66 TL işlemiş temerrüt faiz 177,12 TL BSMV olmak üzere toplam:7.589,78 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Alacak likit olduğundan hüküm altına alınan 7.589,78 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 1.517,96 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davalı aleyhine açtığı İtirazın İptali davasının KISMEN KABULÜ İLE;
Dosyaya konu Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında itirazın kısmen iptali ile takibin 3.870,00 TL asıl alacak, 3.542,66 TL işlemiş temerrüt faiz, 177,12 TL BSMV olmak üzere toplam: 7.589,78 TL üzerinden DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak Likit olduğundan hüküm altına alınan 7.589,78 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 1.517,96 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı banka harçtan muaf olduğundan ve bu nedenle peşin harç alınmadığından alınması gereken 518,73 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
4-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Ücret Tarifesi 13/1 maddesi gereğince kabul edilen miktar nedeniyle hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 7.589,78 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 1.160,00 TL bilirkişi ücreti, 270 TL posta tebligat gideri toplamı olan 1.430,00 TL kabul ret oranına göre hesaplanan 0,99 oranı üzerinden 1.415,7 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından davalıların ilk oturuma katılmadığı hususu da nazara alınarak Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 25/9 maddesi gereği 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ret oranına göre hesaplanan 0,99 oranı üzerinden 1.544,4‬0 TL’nin davalıdan, 15,60 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
7-Davacı tarafça yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK 333 m gereğince karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.16/05/2023

Katip Hakim