Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/581 E. 2023/121 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalı banka müvekkilimin ticari hesabından TBK 20 maddesi ve devamı Genel İşlem Koşulları ve Emsal Banka uygulamalarına , sözleşmeye aykırı kesintiler yaptığını, şöyle ki; davalı banka müvekkilimden haksız kesinti yapmış bu kesintinin iadesi için Antalya Genel İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ve Antalya Genel İcra Dairesinin … E. sayılı dosyaları ile ödeme tarihlerinden itibaren işlemiş faizler ile birlikte takip başlattıklarını, davalı banka takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalı banka müvekkilinin ticari hesabından kullanmış olduğu kredilerden zaten masraf tahsilatı yapmasına rağmen kredi kullanmadığı tarihlerde Kredi Tahsis Ve Değerlendirme Ücreti adı altında tek taraflı kesintiler yaptığını, bu nedenlerle ödeme tarihinden itibaren değişen oranlarda Ticari Avans Faizi ile iadesine, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve takibin devamına, yargılama Giderleri ve Vekalet Ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesi ile özetle; Öncelikle belirtmek gerekir ki davacının dava dilekçesinin içeriğini kabul etmediklerini, davacı tarafın iadesini talep ettiği kesintiler gerek yasal mevzuat ve gerekse yüksek yargı kararları doğrultusunda, ticari kredilerden alınan ücret ve masraflar olduğunu, bu nedenle davacının usul ve yasaya aykırı davasının reddine karar verilmesini, sonuç olarak alınan tüm komisyon, masraf ve ücret tutarları yapılan hizmetlerin bedeli olarak belirlenmiş olup kredi tahsis ve kullandırımı belirli bir operasyonel işlem gerektirdiğinden, sözleşme ve yasal mevzuata uygun olarak alındığını, bu nedenle iade edilmesinin söz konusu olmayacağını, zira müvekkilinin banka tarafından alınan ücret vs., tamamen davacı taraf bilgilendirilerek ve emsal bankacılık esaslarına uygun olarak alındığını, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz olarak açılmış bulunan huzurdaki davanın reddini, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilerek incelenmiştir.
Bankacı İsmail Dirican 09/01/2022 tarihli raporunda özetle; Dava dosyasında sunulu sözleşme ve tarafımdan Bankadan temin edilerek rapora eklenen belgeler neticesinde; Davalı Bankanın Davacının Banka hesabından yaptığı kesintilerin yasal dayanağı olmadığı ve yapılan kesinti açıklamaları ile uyumlu kredi kullanımı bulunmadığı, 1 tanesinde Makul ve diğer Bankalar uygulaması ile örtüşen 525.00 TL Kredi tahsisi ve Değerlendirme ücreti aldığı halde 06.08.2015 Tarihinde tekrar 210.00 TL Aynı açıklama ile müşteri hesabına borç kesinti yansıtıldığı bunun makul olmadığıda değerlendirilmiş ve toplam kesintiler yukarıda ayrıntılı tablolar ile gösterilerek, Davacı Alacağı talebe bağlılık kuralı gereği icra takip tarihleri itibarıyla tarafından hesaplandığını, toplam davacı … alacağı: 1.627.42 + 984,78 = 2.612.20 TL olduğunu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İş bu dava; Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … ve … Esas sayılı dosyalarında Kredi Tahsis ve Değerlendirme Ücreti İadesi Talepli takipte, takip tarihi itibariyle davacının muaccel alacağının bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa miktarının ne olduğu, davalının takibe itirazının haklı olup olmadığı ve itirazın iptalinin gerekip gerekmediği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, dosyadaki diğer dilekçe ve belgeler, Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi örneği, bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Dosyamız ve tüm ekleri, davacı bankanın kayıt ve belgelerinin bulunduğu yerde inceleme yetkisi de verilerek bankacılık iş ve işlemlerinde uzman bilirkişi İsmail Dirican’a tevdi edilmiş olup bankacı bilirkişiden 09/01/2022 havale tarihli bilirkişi raporu temin edilerek incelenmiştir.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; taleple bağlılık ilkeleri nazara alınarak yukarıda özeti yapılan ve mahkememizce gerekçeli, açıklamalı ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kabul edilen 09/01/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının davalı taraftan raporda belirtilen miktarlarda alacaklı olduğu takdir ve kanaatine varılmıştır.
İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötüniyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likid bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (HGK’nun 07.06.2006 tarih … Esas, … Karar sayılı kararı).
Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; mahkememizce kabul kararı verilen miktar banka kayıtlarında ve yapılan sözleşmeler uyarınca bilebilecek durumda iken takibe itiraz etmiş olduğundan hükmedilen miktarın likid bir alacak olduğunun kabulü gerekir. Alacak likit ve muayyen olduğundan hükmedilen miktarlar üzerinden %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı … vekilinin davalı … Bankası A.Ş. aleyhine açtığı itirazın iptali davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
A- Dosyaya konu Antalya Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasındaki itirazın KISMEN İPTALİ İLE, taleple bağlı kalınarak;
a-945,00 TL asıl alacak, 649,99 TL işlemiş avans faizi olmak üzere toplam: 1.594,99 TL üzerinden TAKİBİN DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren geçerli değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
b-Alacak likit olduğundan; hüküm altına alınan1.594,99 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 319,0TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin taleplerin Reddine,
B- Dosyaya konu Antalya Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasındaki itirazın KISMEN İPTALİ İLE, taleple bağlı kalınarak;
a-472,50 TL asıl alacak, 487,89 TL işlemiş avans faizi olmak üzere toplam: 960,39 TL üzerinden TAKİBİN DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren geçerli değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin taleplerin Reddine,
b-Alacak likit olduğundan; hüküm altına alınan 960,39 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 192,08 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 174,56 TL karar ve ilam harcına karşılık davacı harçtan muaf olup peşin harç alınmadığından 80,70 TL karar ve ilam harcı ile 80,70 TL başvuru harcı ve 11,50 vekalet harcı olmak üzere toplam 172,90 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 700.00 TL bilirkişi ücreti, 69,50 TL posta tebligat gideri olmak üzere toplam: 769,50 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre hesaplanan 733,14 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.555,38 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Ücret Tarifesi 13/1 maddesi gereğince kabul edilen miktar nedeniyle hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 126,74 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından davalının ilk oturuma katılmaması hususu da nazara alınarak; buna göre 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ret oranına göre hesaplanan 1.486,29 TL’sinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına)
8-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
Dair ; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/03/2023

Katip Hakim