Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/576 E. 2023/635 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR: 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
{}DAVACI TARAFIN İDDİASI: DAVACI TARAF VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; müvekkili ile davalı şirketin borçlu, diğer davalıların da müşterek ve müteselsil kefil oldukları 23/05/2019 tarihli genel kredi ve teminat sözleşmesi imzalandığını, sözü geçen sözleşmeye istinaden çeşitli ticari kredi hesaplarının açıldığını ve çeşitli kredilerin kullandırıldığını, borçlularca verilen taahhütname hükümlerinin yerine getirilmemesi üzerine açılan hesaplar kapatılarak Beyoğlu . Noterliği aracılığıyla 22/07/2022 tarih … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, ihtarname ile ödenmeyen toplam 782.716,19 TL nakit alacağın ödenmesinin istenildiğini, ihtara rağmen ödeme yapmayan davalıların temerrüde düştüklerini, bunun üzerine alacaklarının tahsili için Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalılar hakkında icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe davalılarca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmelerinin de sonuçsuz kaldığını, davalı kredi borçlusu olan şirketin kullandığı kredilere müşterek ve müteselsil kefil olan diğer davalıların her birinin borcun 1.000.000,00 TL sinden sorumlu olduklarını, hesapların kat edildiği tarihler itibari ile müvekkilinin alacağının 782.716,19 TL olduğunu, müvekkili bankanın defter ve kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde alacaklarının varlığının tespit olunacağını, ayrıca davalı borçluların söz konusu sözleşmeye atmış oldukları imzalara ilişkin herhangi bir itirazları bulunmadığından bu konunun tartışmadan vareste olduğunu, davalıların faiz oranına itirazlarının da yerinde olmadığından bahisle fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak üzere davalıların haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
{}DAVALI SAVUNMALARININ ÖZETİ: DAVALILAR VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; itirazın iptali davalarında dava konusunun genişletilemeyeceğini, huzurdaki davanın teknik bir dava olup, yargılamanın konusunun yalnızca takibe dayanak borç ve dayanak belge ile sınırlı olduğunu, davalının imzası bulunmayan ve bağlantı kurulmayan eski tarihli genel kredi sözleşmesi ile kullandırılan kredi ve teminat mektubundan sorumlu tutulamayacağının açık olduğunu, davacı banka ile davalı şirket arasında bir kısım ticari kredi ve iş ilişkisi olduğunun açık olduğunu, ancak söz konusu kredilerin uzatmalarında davalılar … ve …’ ın müteselsil kefil ya da bu yönde herhangi bir kayıtla imzası yada onayının bulunmadığını, yenilenen banka teminat mektuplarının ve ek kredi sözleşmeleri ya da uzatılan kredi sözleşmelerinin davalıların şirket ortaklığından çıkmasından sonraki dönemlere ilişkin olduğunu, davalılarca kefil olunulan ve imzalarının bulunduğu kredi, teminat mektubu vb olarak kullanılan tüm kredilerin ödenerek kapatıldığını, gerçek kişi olan davalıların icra takip tarihindeki banka teminat mektubu ve borçlardan herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını, bu nedenle yapılan icra takibinin tarafları yönünden yasal dayanaktan yoksun olup reddinin gerektiğini, emsal Yargıtay uygulamalarının da bu yönde olduğunu, birden fazla kredi sözleşmesinin bulunduğu hallerde her kefilin sorumluluğunun ayrı ayrı esas alınması gerektiğini, sözleşmeye aykırı olarak uzatılan teminat mektubuna izin ve onayı bulunmayan müteselsil kefilin sorumluluğunun da düşünülemeyeceğini, müvekkillerinin hiçbir bilgisinin, şahsi kefaletinin olmadığı, kefil olduğu önceki kredilerden sonra imzalanan başka sözleşmelerden kaynaklanan borçlarının haksız ve kötü niyetli olarak tahsil edilmeye çalışıldığını, bu nedenle davacı bankanın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğinden bahisle açılan davanın usul ve esas yönünden reddine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava; genel kredi sözleşmesine dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline yönelik itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, dosya içerisinde bulunan diğer dilekçe ve belgeler, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası örneği, davaya konu genel kredi ve Teminat Sözleşmesi örneği, davacı tarafından keşide edilen ihtarname örneği, davalıların vekili aracılığıyla icra takibine yaptıkları borca itiraz dilekçesi örneği, mahkememizce temin edilen bilirkişi rapor ve ek raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Davalılar vekilince takibin dayanağı olan 23/05/2019 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesindeki kefil imzalarına itiraz edildiğinden; bu sözleşmenin aslının ibrazı sağlanarak, davalı gerçek kişi borçluların bu hususta beyanlarının ve imza örneklerinin temini için Ilgın Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/03/2023 tarihli talimat duruşmasında davalı … ve … tarafından sözleşmedeki imzaların kendilerine ait olduğunu beyan ettikleri anlaşılmıştır.
Dosyamız ve tüm ekleri, davacı bankanın kayıt ve belgelerinin bulunduğu yerde inceleme yetkisi de verilerek bankacı bilirkişi …’ na tevdi edilmiş olup bankacı bilirkişiden 12/07/2023 havale tarihli rapor ve 03/10/2023 havale tarihli ek rapor temin edilmiştir.
Mahkememizce temin edilen bilirkişi rapor ve ek raporunun incelenmesinde; davacı bankanın icra takibinde istemiş olduğu alacak kalemlerine istinaden bilirkişice hesaplanmış olan toplam alacak miktarının 815.537,49 TL olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
{}HUKUKİ DELİLLER{}
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun eşin rızası başlıklı 584. maddesi; “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez. (Ek fıkra: 28/03/2013-6455 S.K./77. md) Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.” hükmü amirdir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun müteselsil kefil başlıklı 586. maddesi; “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabilir.” hükmü amirdir.
{}DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE{}
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; davacı banka vekilince davalılar aleyhine açılan bu davada; davalı borçluların Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve davalıların %20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi talep edilmiştir.
Mahkememizce toplanan deliller ve özellikle bankacı bilirkişinin rapor ve ek raporuna göre; davacı banka ile davalı şirket arasında 22/05/2019 tarihli 1.000.000,00 TL limitli bir adet Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, yapılan sözleşmeye diğer davalıların müteselsil kefil olarak yer aldığı, davalı gerçek kişilerin davalı şirketin ortakları olduğu, bu sebeple TBK 584/3. maddesi gereğince eş rızasına gerek bulunmadığı, kefalet sözleşmesinin TBK 584 ve 586. maddelerine uygun olarak düzenlendiği, banka tarafından gönderilen ihtarname ile tüm davalıların 30/07/2022 tarihinde temerrüde düştüğü, talepte bağlılık ilkesi de nazara alınarak davacı bankanın takip tarihi itibariyle 768.917,90 TL asıl alacak, 40.816,73 TL işlemiş temerrüt faizi, 2.040,84 TL BSMV, 3.762,02 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 815.537,49 TL alacağının olduğu anlaşıldığından davacının davasının kısmen kabulüne ve kabul edilen alacaklar üzerinden %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatının da davalılardan tahsiline dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-DAVACININ DAVASININ İCRA TAKİBİNDEKİ TALEBİ DE NAZARA ALINARAK KISMEN KABULÜ İLE; Davalı Borçluların Konya . İcra Müdürlüğünün … Takip dosyasına yaptığı itirazlarının kısmen iptali ile takibin tüm davalılar yönünden;
768.917,90 TL asıl alacak,
40.816,73 TL işlemiş temerrüt faizi,
2.040,84 TL faizin %5 BSMV’ si ve
3.762,02 TL ihtarname masraf olmak üzere TOPLAM 815.537,49 TL üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %63,70 oranında faiz ve faizin %5 bsmv’ si ile devamına.
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine.
3-Hükmedilen 815.537,49 TL üzerinden %20 orarında hesaplanan 163.107,49 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine.
4-Alınması gereken 55.709,37 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin alınan 10.039,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 45.670,36 TL harcın davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
5-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 1.600,00 TL davanın kabul/talep oranı olan %98,11 oranına isabet eden 1.569,76 TL arabulucuk giderinin Arabuluculuk Kanununun 25/9. maddesi gereğince DAVALILARDAN, davanın red/talep oranı olan %1,89 oranına isabet eden 30,24 TL arabulucuk giderinin Arabuluculuk Kanununun 25/9. maddesi gereğince ise DAVACIDAN alınarak Hazine’ye gelir kaydına ve Harçlar Kanununun 28. ve 130. maddeleri, HMK’nun 302. maddesi ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 206. maddesi hükümleri kıyasen uygulanarak işbu kararın arabuluculuk ücreti yükümlüsüne tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmemesi halinde bir ayın bitiminden sonraki 15 gün içinde mahkememizce arabuluculuk ücretinin yükümlüsünden tahsili için müzekkere yazılmasına.
6-Davacının yaptığı 62,25 TL taraf davetiye gideri ve 1.500,00 TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 1.562,25 TL yargılama giderinden davanın kabul/talep oranı olan %98,11 oranına isabet eden 1.532,72 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
7-Davalının yaptığı 304,50 TL talimat ve posta giderinden davanın red/talep oranı olan %1,89 oranına isabet eden 5,75 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, davalıların fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
8-aAvukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kısmen kabul edilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 119.709,12 TL vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine.
b-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesi gereğince kısmen reddedilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 15.678,43 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine.
9-İşbu hükümden sonra gerekli olan 20,00 TL karar tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davanın kabul/talep oranı olan %98,11 oranına isabet eden 19,62 TL sının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlasının davacının kendi üzerinde bırakılmasına.
10-HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
11-İşbu gerekçeli kararın 18/12/2023 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.22/11/2023

Başkan Üye Üye Katip