Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/570 E. 2023/85 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: …Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Rehin Karşılığında Ödünç Verme İşinden Kaynaklanan (TMK M. 962 – 969) (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Rehin Karşılığında Ödünç Verme İşinden Kaynaklanan (TMK M. 962 – 969) (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Banka …/…Şubesi ile dava dışı …Tic. Ltd. Şti. arasında akdedilen Kredi Genel Sözleşmelerine istinaden adı geçene kredi açıldığını ve kullandırıldığını, davalı, söz konusu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığından borcun tamamından asıl borçlu gibi sorumlu olduğunu, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin kredinin kullandırılmasından bir müddet sonra yerine getirilmemesi üzerine borçluya Ankara . Noterliğinin 27.06.2022 tarih, …yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek tüm ilgililere tebliğ edildiğini, ancak verilen süre içerisinde ihtarname gereği de yerine getirilmediğini, sözleşme ile kendilerine yüklenen ifa edimini yerine getirmeyen borçlu aleyhine Konya . İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyasına kayden icra takibine başlandığını, söz konusu takip davalının ana para, faize, ve tüm ferilerine ilişkin itirazları üzerine durduğunu, dava şartı olarak arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, davalının yapmış olduğu itirazın tamamen haksız, dayanaksız, süre kazanma amacına matuf ve kötü niyetli olduğunu, asıl alacak ve işlemiş faizlere dayanak olan ve taraflarından talep edilen temerrüt faiz oranını yasal dayanağını 3095 sayılı yasada bulunduğunu, ilgili kredi sözleşmesinde taraflar arasında faize ilişkin hükümlerin mevcut olduğunu, ihtarnameden sonra, muaccel borç için ana para üzerinden temerrüt faizi yürütüldüğünü ve temerrüt faizi takip talebinde açıkça gösterildiğini, bu nedenle borcun tamamına ve özellikle faize yapılan itirazların da yasal dayanağı olmadığını, 1 Temmuz 1987 tarihli Faiz Oranları Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı’nın 3.maddesi uyarınca “Bankalar 5.maddede belirtilen kredi ile reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulayacakları azami faiz oranlarını vade ve türlerine göre serbestçe tespit edileceğini, yasanın 4.Maddesine göre ise “Bankalar serbestçe belirledikleri kredi ve mevduat faiz oranlarını ve bunların yürürlük tarihlerini..Türkiye Cumhuriyeti Merkez bankasına bildirirler”, şeklinde hüküm bulunduğunu ve davacı banka tarafından faiz oranları genelgeler ile belirlenerek Merkez bankasına bildirildiğini, bu nedenle taraflar arasında düzenlen düzenlenen akitte belirlenen faiz oranı dışında bir faiz talep edilmediğini, uygulanan faiz oranı sözleşmeye göre uygulanan temerrüt faizi olduğunu, davalıların itirazları takibi uzatmaya yönelik olduğunu, müvekkili bankanın alacağının halen devam ettiğini ve davaya konu bankanın alacağı ile ilgili bildirilenlerin dışında herhangi bir ödeme bulunmadığını, itiraz dilekçesinde kabul edilebilir herhangi bir itiraz nedeni de gösterildiğini, dosyaya vaki itiraz haksız ve mesnetsiz olup müvekkili banka alacağı ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde talep ve hesap edildiğini ve banka kayıtları ile de sabit olduğunu, itiraz tamamen kötü niyetli ve zaman kazanma amacına yönelik olduğunu, bu sebeple de davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; davalının davacı bankaya herhangi bir borcu bulunmadığını, asıl dosya borçlusuna karşı dava ikame edilmeden sadece kefil sıfatına haiz müvekkiline işbu davanın ikame edilmesi de hukuka aykırılık teşkil ettiğini, takibe konu sözleşmede müvekkilin kefil sıfatına haiz olduğunu, bu nedenle müvekkilin kefil olarak belirlenebilmesi için eşinin rızasının alınması gerektiğini, ancak takibe konu sözleşmeden de anlaşılacağı üzere müvekkilin eşinin rızası hiçbir şekilde alınmadığı, bu sebeple müvekkilin kefaletinin geçersiz olduğunu, davacı taraf her ne kadar usulüne uygun olarak hesap kat ihtarının gönderildiğini iddia etmişse de bu iddia gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin hesap kat ihtarnamesinden usulüne uygun bir şekilde haberdar edilmediğini, IIK. m.68/b gereğince krediyi kullanan tarafa gönderilmesi zorunlu olan hesap kat ihtarnamesinin usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmemesi nedeniyle müvekkilinin, kanunda öngörülen hesap özetinin muhtevasına itiraz edebilme hakkını kullanamadığını, yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliğinin yapılmadığı hallerde borçlu aleyhine takip başlatılmasının mümkün olmayacağı birçok Yargıtay Kararında açıkça hükme bağlandığını, işbu nedenle de davacı banka tarafından yapılan icra takibi hukuka aykırı olduğu gibi davacı tarafın itirazın iptalini istemekte haklı olmadığı ortada olup huzurdaki davanın reddedilmesi gerektiğini, davacı yan tarafından belirtilen ihtarnameler müvekkile usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, bu nedenle faiz başlangıçlarının hatalı olarak tespit edildiğini, yine icra takibine konu sözleşmede belirtilen faiz miktarları kanuni sınırın oldukça üzerinde olup bu oranlar oldukça fahiş nitelikte olduğunu, müvekkiline sözleşme sırasında davacı banka tarafından hiç bir bilgilendirme yapılmamış sözleşme maddeleri faiz oranları açıklanmadığını, bu oranlar üzerinden yapılan icra takibinin taraflarınca kabulü kesinlikle mümkün olmadığını, davacı yanca Konya İcra Müdürlüğü’nün …E. , …E., …E. Sayılı dosyalarının her birinden ayrı ayrı dava açtığını, ancak görüleceği üzere bu davalar tek bir dosyadan açılabilecekken her bir dosya için davacı tarafından ayrı ayrı dava açılmış olması usul ekonomisini aykırılık teşkil etmekte olup davacı yanca bu davalar ayrı ayrı açılarak haksız kazanç iktisap edilmeye çalışıldığını, bu durum davacının kötü niyetini gösterir nitelikte olduğunu, davacının icra inkar tazminatı talebi de yersizdir alacak likit ve muayyen değildir. Nitekim Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin E…, K…24.11.2016 tarihli kararında da “İcra İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi gereğince itirazın iptali davalarında borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için itirazında haksız ve alacağın likit olması zorunludur.” hükmünün olduğunu, bu nedenle haksız davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Mahkememizce Konya . İcra Dairesinin …Esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilerek incelenmiştir.
Konya Ticaret Odası Sicil Müdürlüğünün 28/12/2022 tarihli cevabi yazısında; …Ticaret Limited Şirketi’ne ait belgelerin mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Bankacı Bilirkişisi …mahkememize sunmuş olduğu 20/01/2023 tarihli raporunda özetle; Dava dışı asıl borçlu …Tic.Ltd.Şti ile davacı bankanın …/…Şubesi arasında 01.11.2019 tarihinde 1.000.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin aynı gün davalı … tarafından 1.000.000,00 TL azami tutar için 10 yıllık süre ile müteselsil kefil sıfatıyla imza edildiği, sözleşmede davalı kefil için eş rızası beyanının bulunmadığı, dava konusu kredi kartı için en son 10.05.2022 tarihinde 2.050,00 TL ve 28.05.2022 tarihinde 2.000,00 TL olmak üzere toplam 4.050,00 TL olarak 09.05.2022 hesap kesim tarihli ekstre borcu için ödeme yapıldığı daha sonra herhangi bir ödeme yapılmadığı, davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu ve davalıya hitaben Ankara .Noterliği aracılığıyla 27.06.2022 tarih, …yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiği, ihtarnamede, kredi kartı hesabının 23.06.2022 tarihinde kat’ edildiği, ihtarname tarihi itibariyle toplam 4.887,26 TL borçlu oldukları, borcun 1 gün içinde ödenmesi aksi takdirde yasal takip işlemlerine başlanacağının ihtar edildiği, ekinde bulunan tebliğ şerhinden ihtarnamenin davalının bizzat kendisine 29.06.2022 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, buna göre ihtarnamede verilen 1 günlük sürenin sonu olan 01.07.2022 tarihinin davalı için temerrüt tarihi olarak belirlenmesi gerektiği, kredi kartı borçları ile ilgili olarak 29.07.2022 tarihinde Konya . İcra Dairesinin …E.sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, 16.08.2022 tarihli itiraz dilekçesi ile davalı yönünden takibin durduğu, …no.lu kredi kartı nedeniyle, 29.07.2022 icra takip tarihi itibariyle, taleple bağlılık kuralı uygulanarak yapılan hesaplamada, 4.795,38 TL anapara, 46,34 TL işlemiş akdi faiz, 94,62 TL işlemiş temerrüt faizi, 5,90 TL BSMV ve 570,51 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 5.512,75 TL banka alacağının hesaplandığı, takip konusu borç için takip tarihinden sonra herhangi bir tahsilat yapılmadığı, takip tarihinden sonra 4.795,38 TL anapara alacak tutarı için (29.07.2022-31.08.2022) arası için %25,20 olmak üzere TCMB tebliğleri gereği TABLO-3 te gösterilen tarih aralıkları için belirlenen oranlarda temerrüt faizi uygulanması gerektiği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava Genel Kredi Sözleşmesinde alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Konya .İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasının incelenmesi neticesinde açılan mezkûr itirazın iptali davasının süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Somut olaya bakıldığında; davacı ile dava dışı …Ticaret Limited Şirketi arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı …’in kefil sıfatının olduğu, davalının ödemeleri aksatması nedeniyle hesabın kat edildiği ve neticeten icra takibinin başlatıldığı, davalının ilamsız icra takiplerine süresinde itirazda bulunduğu ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalı cevap dilekçesinde; Hesap kat ihtarının usulüne uygun olmadığını, faiz miktarlarının kanuni sınırın üzerinde olduğunu, davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesiyle yapılan ödemelere dair tüm kayıtlar davacı bankadan celp edilmiş ve dosya taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüm ve tespiti için bankacılık işlemleri alanında uzman bilirkişiye tevdii edilmiştir. 20/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda; Dava dışı asıl borçlu …Tic.Ltd.Şti ile davacı bankanın ……Şubesi arasında 01.11.2019 tarihinde 1.000.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin aynı gün davalı … tarafından 1.000.000,00 TL azami tutar için 10 yıllık süre ile müteselsil kefil sıfatıyla imza edildiği, sözleşmede davalı kefil için eş rızası beyanının bulunmadığı, dava konusu kredi kartı için en son 10.05.2022 tarihinde 2.050,00 TL ve 28.05.2022 tarihinde 2.000,00 TL olmak üzere toplam 4.050,00 TL olarak 09.05.2022 hesap kesim tarihli ekstre borcu için ödeme yapıldığı daha sonra herhangi bir ödeme yapılmadığı, davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu ve davalıya hitaben Ankara .Noterliği aracılığıyla 27.06.2022 tarih, …yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiği, ihtarnamede, kredi kartı hesabının 23.06.2022 tarihinde kat’ edildiği, ihtarname tarihi itibariyle toplam 4.887,26 TL borçlu oldukları, borcun 1 gün içinde ödenmesi aksi takdirde yasal takip işlemlerine başlanacağının ihtar edildiği, ekinde bulunan tebliğ şerhinden ihtarnamenin davalının bizzat kendisine 29.06.2022 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, buna göre ihtarnamede verilen 1 günlük sürenin sonu olan 01.07.2022 tarihinin davalı için temerrüt tarihi olarak belirlenmesi gerektiği, kredi kartı borçları ile ilgili olarak 29.07.2022 tarihinde Konya . İcra Dairesinin …E.sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, 16.08.2022 tarihli itiraz dilekçesi ile davalı yönünden takibin durduğu, …no.lu kredi kartı nedeniyle, 29.07.2022 icra takip tarihi itibariyle, taleple bağlılık kuralı uygulanarak yapılan hesaplamada, 4.795,38 TL anapara, 46,34 TL işlemiş akdi faiz, 94,62 TL işlemiş temerrüt faizi, 5,90 TL BSMV ve 570,51 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 5.512,75 TL banka alacağının hesaplandığı, takip konusu borç için takip tarihinden sonra herhangi bir tahsilat yapılmadığı, takip tarihinden sonra 4.795,38 TL anapara alacak tutarı için (29.07.2022-31.08.2022) arası için %25,20 olmak üzere TCMB tebliğleri gereği TABLO-3 te gösterilen tarih aralıkları için belirlenen oranlarda temerrüt faizi uygulanması gerektiği tespit edilmiştir. Ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu hesaplama yöntem yönüyle mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; davacı bankanın talebiyle bağlı kalınarak takibe konu sözleşmelerden kaynaklı takip tarihi itibariyle davalıdan yukarıda zikredilen Genel Kredi kullandırılması ve icra takibi dolayısıyla; Takibin, …nolu kredi kartı borcu sebebiyle, 4.795,38 TL anapara, 46,34 TL işlemiş akdi faiz, 94,62 TL işlemiş temerrüt faizi, 5,90 TL BSMV ve 570,51 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 5.512,75 TL üzerinden; takip tarihinden itibaren asıl alacağa %25,20 faiz uygulanması ve faizin %5 BSMV si ile takibin devamına karar verilmiştir. Hükmedilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 1.102,55 TL İcra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
1- Konya . İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile; Takibin, …nolu kredi kartı borcu sebebiyle, 4.795,38 TL anapara, 46,34 TL işlemiş akdi faiz, 94,62 TL işlemiş temerrüt faizi, 5,90 TL BSMV ve 570,51 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 5.512,75 TL üzerinden; takip tarihinden itibaren asıl alacağa %25,20 faiz uygulanması ve faizin %5 BSMV si ile takibin devamına.
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE.
2-Hükmedilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 1.102,55 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine.
3-Davacı banka harçtan muaf olduğundan alınması gereken 376,57 TL karar ve ilam harcı ile 179,90 TL başvuru harcın mahsubu ile bakiye ‭‭‭‭556,47‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.150,00 TL bilirkişi ücreti, ‭‭‭88,00 TL posta tebligat gideri olmak üzere toplam:‭‭‭1.238‬,00 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre hesaplanan ‭‭‭‭1.213,24‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.512,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen ‭56,79‬ TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ret oranına göre hesaplanan ‭‭1.528,8‬0 TL’nin davalıdan, ‭‭31,2‬0 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
8-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/02/2023

Katip Hakim