Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/566 E. 2023/254 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalı … Tic. Ltd. Şti. davacı şirketten sap toplama makinası ve haşbaysız Balya Makinası satın aldığını, bu malların vekil eden tarafından davalıya teslim edildiğini, vekil eden bu malların bedeli için davalıya toplamda 145.000,00-TL değerinden fatura kestiğini, faturanın davalıya tebliğ edildiğini, fatura bedelinden 15.000,00-TL ödeme yaptığını kalan 130.000,00-TL’yi ödemediğini, fatura bedellerinin ödenmesi için davalı ile defalarca görüşülmüş ancak herhangi bir netice alınamadığını, bunun üzerine vekil eden davalıdaki alacağını tahsil etmek için davalı hakkında Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas dosyasıyla faturaya dayalı olarak genel haciz yoluyla takip yapıldığını, davalı 28.06.2022 tarihinde borca ve yetkiye itiraz ederek takibi durdurduğunu, arabuluculuğa yaptıkları başvuru üzerine davalı ile herhangi bir anlaşma sağlanmadığını, arabuluculuk tarafından düzenlenen anlaşmama belgesi dilekçe ekinde olduğunu, davalının vaki itirazı haksız olup iptali gerekli olduğunu, davalı borçlunun yapmış olduğu yetki itirazı haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı borçlu, icra dairesinin yetkisine itiraz ederken bu itirazında taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını açıkça inkâr etmediğini, bu durumda vekil eden ile davalı arasındaki hukuki ilişkinin; karşılıklı edimleri içeren (iki taraflı) satım sözleşmesine dayandığı ve bu durumun da çekişmesiz olduğu anlaşıldığını, bu sonuçla yetkili icra dairesi yükümlü tarafın borcunu ifa edeceği yer icra dairesi yetkili olduğunu, HMK’daki yetki kuralları ilamsız icra takiplerinde kıyasen uygulandığını, HMK’nın 6. maddesine göre ilamsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi iken, sözleşmeden doğan para borçlarının takibi için başlatılan takipte sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılındığını, takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda sözleşmede aksine bir şart konulmamış ise para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödeneceğinden, ifa yeri de alacaklının yerleşim yeri olacağını, bu durumda iş bu icra takibinde yetkili olan icra dairesi vekil eden alacaklının ikametgahı olan Konya İcra Daireleri yetkili olduğunu, vekil eden şirket faturada belirtilen malları davalıya teslim ederek edimini yerine getirdiğini, faturalar davalıya tebliğ edilmiş ve davalının ticari defterlerine de işlendiğini, davalı ise fatura bedelini bu zaman kadar vekil eden şirkete ödenmediğini, davalı şirket takip konusu fatura alacağına itiraz etmekle yersiz ve haksız itirazı ile vekil edenin alacağına kavuşmasını geciktirdiğini beyanla; Davanın kabulü ile; Davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayısına kayıtlı takip dosyasına vaki borca ve yetkiye itirazlarının iptali ile takibin devamına, itirazında kötü niyetli olan davalının asıl alacak üzerinden hesap edilecek olan % 20 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınıp vekil eden davacıya ödemesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Mahkememizce; Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilerek incelenmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi … 18/03/2023 tarihli raporunda özetle; Davacı şirketin defter kayıtlarına göre davacı şirketin, davalı şirketten 24.05.2022 takip tarihi ve dönem sonu itibariyle 130.000 TL. alacaklı olduğunu, 30.03.2021 tarihli düzenlenen BS formunda bildirimin yapıldığını, iade faturası kaydının olmadığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşbu dava; ticari satımdan kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında faturadan kaynaklı takipte, takip tarihi itibariyle davacının muaccel alacağının bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa miktarının ne olduğu, davalının takibe itirazının haklı olup olmadığı ve itirazın iptalinin gerekip gerekmediği hususları olduğu anlaşılmıştır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesinin 1. Fıkrasında yer alan açık kanun hükmü uyarınca; uyuşmazlığın çözümü için mahkeme kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine vereceği karar ile ticari defterlerin ibrazını isteyebilir ve ticari defterleri delil olarak inceleyebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesinin 2. Fıkrasındaki “kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulma, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış olma ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olmasıdır.” hükmüne uygun olmaları aranmaktadır. Genel hukuk kuralları dâhilinde bir kimsenin kendi düzenlemiş olduğu belgenin kendi lehine delil sayılması mümkün değildir.
Görüldüğü üzere ticari defterlerin sahibi lehine delil sayılması istisnai bir haldir. Ticari defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için bir takım şartların bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şartların neler olduğu 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Ticari Defterlerin İbrazı Ve Delil Olması” başlıklı 222. maddesinin 3. Fıkrasında ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde) yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde). Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklinde belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile somut dava dosyamızda HMK 222. Maddenin 3 fıkrasında belirtilen hususlardan ” ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde) yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” hükmünün uygulama alanı bulacağı açıktır.
Zira davalı tarafın hazır bulunmadığı 13/01/2023 tarihli duruşma tutanağında kesin süre içinde ticari defter ve belgelerin bulunduğu yerin bildirilmesi için ara karar kurulmuş, 23/01/2023 tarihinde 13/01/2023 tarihli ön inceleme duruşması davalı tarafa tebliğ edilmiş ama süresi içerisinde davalı ticari defterleri sunulmamıştır. Bu nedenle HMK 222/3. Madde hükmü gereğince usulüne uygun tutulmuş davacı ticari defterleri lehine delil olarak kabul edilmiştir.
Yukarıda belirtilen nedenler ve diğer delil ve belgeler hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının davalı aleyhine açtığı İtirazın İptali davasının kabulü ile Dosyaya konu Konya . İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasındaki itirazın iptali ile, takibin 130.000,00 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %15,75 ve değişen oranlarda işleyecek avans faizi üzerinden devamına, alacak likit olduğundan hüküm altına alınan 130.000,00 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 26.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,, karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davalı aleyhine açtığı itirazın iptali davasının KABULÜ İLE,
Dosyaya konu Konya . İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasındaki itirazın İPTALİ İLE, takibin 130.000,00 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %15,75 ve değişen oranlarda işleyecek avans faizi ÜZERİNDEN DEVAMINA,
2-Alacak likit olduğundan hüküm altına alınan 130.000,00 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 26.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 8.880,30 TL karar harcından peşin olarak alınan 1.570,08 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭7.310,22‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 vekalet harcı, 1.570,08 TL peşin harç, toplamı ‭1.662,28‬ TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.160,00 TL bilirkişi ücreti, ‭390,00 TL posta tebligat gideri olmak üzere toplam 1.550,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 20.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre toplam 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
7-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.25/04/2023

Katip Hakim