Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/550 E. 2023/308 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :

{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;

-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-

{}DAVACI TARAFIN İDDİASI: DAVACI TARAF VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; müvekkili ile dava dışı … Ticaret Ltd. Şti. arasında akdedilen 08/05/2019 tarihli 1.000.000,00 TL tutarlı 03/04/2020 tarihli 3.000.000,00 TL tutarlı kredi sözleşmeleri uyarınca müvekkili bankaca borçluya kredi kullandırıldığını, kredilerin ödenmemesi üzerine asıl borçlu, müşterek-müteselsil kefiller yönünden Ankara . Noterliği’ nin 29/07/2021 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarname keşide edildiğini, ihtarnamede belirtilen süre içerisinde borcun ödenmemesi üzerine Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emri ve eklerinin kendisine tebliğ edilen borçlu/davalılar vekili tarafından müvekkili banka alacağının tahsilini geciktirmek ve güçleştirmek maksadıyla takibe itiraz edildiğini, başlatılan takibin usul ve yasaya uygun olduğunu, takipte uygulanan akdi faiz oranının %28, temerrüt faiz oranının ise %42 olduğunu, müvekkilinin alacağının genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığını, bu nedenle Yargıtay kararlarının da dikkate alınarak davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, arabuluculuk sürecinin olumsuz sonuçlandığından bahisle Davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptıkları usul ve yasaya aykırı haksız itirazlarının iptali ile davalılar yönünden takibin takip talebinde belirtilen tutarlar üzerinden tüm ferileri ile birlikte devamına, davalının %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
{}DAVALI SAVUNMALARININ ÖZETİ: DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, müvekkilinin davacı bankaya herhangi bir borcu bulunmadığını, asıl dosya borçlusuna karşı dava ikame edilmeden sadece kefil sıfatına haiz müvekkiline işbu davanın ikame edilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, müvekkilinin takibe konu sözleşmeye kefil olduğunu, bu nedenle müvekkilinin kefil olarak belirlenebilmesi için eş rızasının alınması gerektiğini, ancak müvekkilinin eşinin rızasının hiçbir şekilde alınmadığını, bu nedenle müvekkilinin kefaletinin geçersiz olduğunu, bu nedenle müvekkili aleyhine başlatılan Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyaya müvekkilinin haklı itirazı sonucu takibin durduğunu, müvekkilinin kat ihtarnamesinden usulüne uygun bir şekilde haberdar edilmediğini, bu haliyle faiz başlangıç tarihinin hatalı olacağından bahisle haksız davanın reddine, davacı aleyhine %20′ den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava; genel kredi sözleşmesine dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline yönelik itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf vekillerinin verdikleri diğer dilekçe ve belgeler, takibe konu genel kredi sözleşmesi örneği, genel kredi borçlusu şirkete ait ticaret sicil kayıt örnekleri, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası örneği, mahkememizce temin edilen bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
TBK’nun Kefalet Sözleşmesi, Eşin rızası başlıklı 584. maddesi; “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez. (Ek fıkra: 28/3/2013-6455/77 md.) Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.” hükmünü amirdir.
TBK nun Müteselsil kefalet başlıklı 586. maddesi; “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabilir.” hükmünü amirdir.
{}DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE{}
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; Davacı vekilince davalı aleyhine açılan bu davada, davalı borçlunun Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazların iptali, takibin devamı ve % 20 tazminat talep edilmiş olup; davalı vekilince müvekkilinin takibe konu GKS’lerde kefil sıfatı ile imza attığı, asıl borçlu yönünden takip yapılmadan kefiller yönünden takibe geçilemeyeceği ileri sürülmüş ise de; celbedilip incelenen kredi sözleşmelerinde davalının müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu, davalı tarafça imzaya herhangi bir itirazın bulunmadığı, sözleşmedeki kefalete ilişkin işlemlerin TBK 583. maddesindeki yasal şartlara haiz olduğu ve TBK 586/1. maddesi gereğince davacının asıl borçluya talep etmeden müteselsil kefil yönünden takibe geçmesinde yasal herhangi bir engel bulunmadığından bu itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilince kefalet sözleşmesi yönünden eşin rızası alınmadığı ileri sürülerek, kefalet işleminin geçersizliği ileri sürülmüş ise de; celbedilen Konya Ticaret Sicil kayıtlarına göre davalının asıl borçlu … Ticaret Ltd. Şti’nin tek ortağı ve yetkilisi olduğu ve bu bağlamda TBK 584. maddesi gereğince eş rızasının aranmayacağı anlaşıldığından bu itirazın da reddine karar vermek gerekmiştir.
Esastan yapılan değerlendirmeye ve dosyamızda toplanan tüm deliller ile özellikle bankacı bilirkişinin 06.03.2023 tarihli raporuna göre; davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalı borçludan takipteki talepleri de nazara alındığında 1.057.957,21 TL asıl alacak 297.944,27 TL işlemiş temerrüt faizi, 14.897,21 TL faizin % 5 BSMV’si olmak üzere toplamda 1.370.826,69 TL kredi borcundan kaynaklı alacağı olduğu anlaşıldığından davacının davasının kısmen kabulü ile hükmedilen miktar üzerinden % 20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin davacı talebi haksız olmakla birlikte kötü niyetli takip yapıldığı davalı tarafça ispatlanamadığından davalı tarafın tazminat talebinin ise reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilince bu davada aynı zamanda 13 adet çek depo bedeline ilişkin gayri nakit alacağa davalı borçlunun itirazlarının iptali talep edilmiş olup; toplanan deliler ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacının 13 adet çek depo bedeli olan 46.800,00 TL alacağı olduğu ve kefil olan davalı yanın davaya konu GKS’lerin yanında vadelendirilmesine ilişkin sözleşmenin 5. maddesi gereğince bu gayri nakit borç(çek depo bedeli)’tan sorumlu olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin bu talebininde takipteki talebiyle bağlı kalınarak kabulü ile 46.800,00 TL gayri nakdi risk alacağının davacı banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine, gayri riskin tazmin edilmesi halinde ise tazmin tarihinden itibaren yıllık % 42 temerrüt faizi ile faizin % 5 BSMV’si ile davalıdan tahsiline dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
DAVACININ DAVASININ KISMEN KABULÜ İLE;
A-1-Davalı Borçlunun Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin davacı tarafın takipteki talepleri de nazara alınarak 1.057.957,21 TL asıl alacak, 297.944,27 TL işlemiş temerrüt faizi, 14.897,21 TL faizin %5 BSMV si olmak üzere TOPLAM 1.370.826,69 TL üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %42 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV si ile devamına.
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine.
3-Hükmedilen 1.370.826,69 TL üzerinden %20 oranında hesaplanan 274.165,33 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine.
4-Davalı tarafın şartları bulunmayan tazminat talebinin reddine.
B-DAVACININ GAYRİNAKDİ ALACAK TALEBİNİN, TALEBİYLE BAĞLI KALINARAK KABULÜ İLE; 13 adet çek depo bedeli olan 46.800,00 TL gayri nakdi risk alacağının davacı banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine. Gayri nakdi riskin tazmin edilmesi halinde tazmin tarihinden itibaren yıllık %42 temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV si ile davalıdan tahsiline.
Nakdi Alacak Yönünden alınması gereken 93.641,17 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 93.560,47 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
Gayrinakdi Alacak Yönünden alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcına karşılık harç alınmadığından bakiye 179,90 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2022 yılı tarifesine göre 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin Arabuluculuk Kanununun 25/9. maddesi gereğince davanın kabul/talep oranı olan %90,52 oranına isabet eden 1.412,11 TL arabulucuk giderinin davalıdan, davanın red/talep oranı olan %9,48 oranına isabet eden 147,89 TL arabulucuk giderinin ise davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına ve Harçlar Kanununun 28. ve 130. maddeleri, HMK’nun 302. maddesi ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 206. maddesi hükümleri kıyasen uygulanarak işbu kararın arabuluculuk ücreti yükümlüsüne tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmemesi halinde bir ayın bitiminden sonraki 15 gün içinde mahkememizce arabuluculuk ücretinin yükümlüsünden tahsili için müzekkere yazılmasına.
Yargılama giderinden ayrı olarak davacının peşinen karşıladığı 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL peşin karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 161,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
Davacının yaptığı 105,50 TL taraf davetiye ve posta gideri ile 1.500,00 TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 1.605,50 TL yargılama giderinden davanın kabul/talep oranı olan %90,52 oranına isabet eden 1.453,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nakdi alacak yönünden kısmen kabul edilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 157.666,14 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nakdi alacak yönünden kısmen reddedilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 22.531,46 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
Gayrinakdi Alacak Yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir ve hesaplanmış olan 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
İşbu hükümden sonra gerekli olan 68,00 TL karar tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davanın kabul/talep oranı olan %90,52 oranına isabet eden 61,55 TL sının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlasının davacının kendi üzerinde bırakılmasına.
HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.24.05.2023

Başkan Üye Üye Katip