Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/531 E. 2023/213 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil şirket 22.06.2021, 30.06.2021, 29.07.2021, 20.09.2021, 19.10.2021, 25.10.2021, 24.11.2021 tarihli 14 adet fatura alacağının tahsili için 23.06.2022 tarihinde Konya . İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, 29.06.2022 tarihinde borçlu şirket vekili yetkiye, borca ve icra takibine itiraz ettiğini, yapılan bu itiraz sonucu dosya 18.07.2022 tarihinde Niğde İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, Niğde İcra Müdürlüğü … Esas numarasını alan icra takibine, 27.07.2022 tarihinde borçlu vekili tarafından itiraz neticesinde icra takibinin durdurulduğunu, davalı borçlunun itirazları takibi sürüncemede bırakmak amaçlı olup itirazın iptali gerektiğini, Şöyle ki; davalı, takip konusu faturaların içeriğinde belirtilen nitelik ve miktarda ürün satın almış ve bunların bedelini müvekkil firmaya ödemediğini, takip konusu 14 adet fatura 22.06.2021, 30.06.2021, 29.07.2021, 20.09.2021, 19.10.2021, 25.10.2021, 24.11.2021 tarihli ve toplam 53.878,80 TL bedelli fatura olduğunu, davalı tüm uyarılara rağmen faturada belirtilen borcu ödemediğini, bunun üzerine faturalar yönünden davalı aleyhine Konya . İcra Müdürlüğünde … E. Sayılı dosya ile müvekkil şirket tarafından icra takibi başlatıldığını, fakat davalı müvekkil şirketi zarara uğratmak ve tahsili geciktirmek için 29.06.2022 tarihinde takibe itiraz ettiğini, yapılan bu itiraz sonucu dosya 18.07.2022 tarihinde Niğde İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, … esas numarasını alan icra takibi, 27.07.2022 tarihinde borçlu vekili tarafından itiraz edilerek durdurulduğunu, borçlu, takibe haksız sebeple ve müvekkil şirketin alacağını sürüncemede bırakmak için kötü niyetle itiraz ettiğini, davalı borçlunun yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesi, borçlunun kötü niyeti sabit olduğundan takip konusu alacağın % 20 sinden az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; Davacının; dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu sebeplerin hukuki mesnetten yoksun olduğunu, kabul edilebilir nitelikteolmadığını ve reddinin gerektiğini, şöyle ki; öncelikle müvekkili şirketin adresinin Niğde’ de olduğu hususu göz önünde bulundurulduğunda dava yetkisiz mahkemede açıldığından hukuka aykırı açılan işbu davanın reddi gerektiğini, bu nedenlerle davacının huzurunuzdaki yasaya aykırı ve kötü niyetli taleplerinin usul ve esastan reddine, takibinde haksız olan davacı hakkında takip konusu alacağın %20′ sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Mahkememizce; Niğde İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, uyap sistemi üzerinden celp edilerek incelenmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi …’ın 17/02/2023 tarihli raporunda özetle; Davacı firmanın incelemeye sunulan 2021 ve 2022 yıllarında E-defter mükellefi olduğu, defter beratlarının usulüne uygun ve süresinde gönderildiğinin görüldüğünü, davacı firma ticari defter kayıtlarına göre; davalı firma ile davacı firma arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, dava konusu faturaların, davalı firma hesaplarının takip edildiği, … nolu hesaba borçlandırılmak suretiyle, firmanın ticari defterlerinde, muhasebe usul ve esaslarına göre kayıtlı olduğu, BS formlarında beyan edildiği, ticari defter kayıtlarının kendi içinde birbirini doğruladığı görüldüğünü, dava konusu faturalara ilişkin teklif formlarında tarafların imzalarının olduğu, iki siparişin teklif formunun ise mail yolu ile teyitli olduğu tespit edilmiş olup fatura bilgileri ve teklif formu bilgilerine ilişkin tablo raporun inceleme ve tespitler bölümünde bilgilerinize sunulduğunu, dava ve takip konusu faturalar ve cari hesap ilişkisinden dolayı alacak borç tutarının tespiti, davacı firmanın incelenen ticari defter kayıtlarına göre; davalı firma ile arasında ticari ilişki olduğu, davacı firma nezdinde takip edilen davalı firmaya ait … nolu hesabın dava tutarı olan 53.878,80 TL. borçlu olduğu, icra takibine başlandıktan sonra bu hesabın şüpheli alacaklar hesabına atılmak suretiyle, karşılık ayrılarak gider yazıldığı tespit edildiğini, icra takibine ve davaya konu alacak tutarı davacı tarafından tahsil edilirse muhasebe usul ve esasları gereği gelir olarak kaydedilmesi gerektiğini, … A.Ş. tarafından düzenlenmiş olan 27.01.2022 tarihli mutabakat formunda, davacı firmanın davalı firmadan 53.878,80 TL alacaklı olduğu, tarafların bu tutarda mutabık kaldığı ve formun her iki firma tarafından da kaşe imza yapıldığı görüldüğünü, dolayısı ile davaçı firmanın ticari defter kayıtlarına göre; takip tarihi itibarı ile davacı firmanın davalı firmadan 53.878,80 TL alacaklı olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşbu dava; İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; Niğde İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının takibe konu 14 adet faturadan kaynaklı davacının alacağının bulunup bulunmadığı, itirazın haklı olup olmadığı, itirazın iptalinin gerekip gerekmediği hususları olduğu anlaşılmıştır.
Davalının yetkiye dair ilk itirazının değerlendirilmesinde; İcra İflas Kanunu 50. Maddesi gereği HMK 10. Maddesine göre sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yerdeki icra dairesi yetkili olduğundan ve davalı tarafından akdi ilişki de reddedilmediğinden, itirazın 6098 sayılı TBK. 89. maddesine göre para borcu götürülecek borç niteliğinde olması sebebiyle takipte alacaklının yerleşim yerinin yetkili olduğu, alacaklının yerleşim yerinin Konya olduğu ve sözleşmenin ifa edildiği yerin de Konya olması sebebiyle icra takibinde ve davada Konya mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşıldığından davalının yetki itirazı reddedilmiştir.
TMK’nun İspat kuralları, İspat yükü başlıklı 6. maddesi; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü amirdir.
HMK’nun İspat ve Deliller
, Genel Hükümler
, İspat yükü başlıklı 190. maddesi; “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. (2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” hükmünü amirdir.
HMK’nun Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. maddesi; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1) (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmünü amirdir.
Görüldüğü üzere ticari defterlerin sahibi lehine delil sayılması istisnai bir haldir. Ticari defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için bir takım şartların bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şartların neler olduğu 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Ticari Defterlerin İbrazı Ve Delil Olması” başlıklı 222. maddesinin 3. Fıkrasında ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde) yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde). Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklinde belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile somut dava dosyamızda HMK 222. Maddenin 3 fıkrasında belirtilen hususlardan ” ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde) yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” hükmünün uygulama alanı bulacağı açıktır.
Davacı ticari defterlerde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde; Takip ve dava konusu faturaların davacı ticari defterlerinde ve BA formlarında yer aldığı açıkca anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen nedenler ve açıklayıcı, gerekçeli, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporları ve diğer delil ve belgeler hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin davalı aleyhine açtığı itirazın iptali davasının kabulü ile; dosyaya konu Niğde İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki itirazın iptali ile; takibin 53.878,80 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacak likit olduğundan hüküm altına alınan 53.878,80 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 10.775,76 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davalı aleyhine açtığı itirazın iptali davasının KABULÜ ile;
1-Davaya konu Niğde İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasındaki İTİRAZIN İPTALİ ile TAKİBİN 53.878,80 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
2-Alacak likit olduğundan hüküm altına alınan 53.878,80 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 10.775,76 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 3.680,46 TL karar harcından peşin olarak alınan 650,73 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.029,73 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 vekalet harcı, 650,73 TL peşin harç, toplamı ‭742,93‬ TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 700,00 TL bilirkişi ücreti, 80,50 TL posta tebligat gideri olmak üzere toplam 780,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2020 yılı tarifesine göre 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
8-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.11/04/2023

Katip Hakim