Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/528 E. 2022/735 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı şirketin 03/08/2022 tarihine kadar münferiden temsile yetkili müdürünün ve %80 pay sahibinin müteveffa … olduğunu, müvekkilinin davalı şirketteki hissesinin %10, dava dışı …’ un hissesinin ise yine %10 olduğunu, müdür …’ un vefat etmesi üzerine şirket payı yasal miras payı oranında intikal edilerek müvekkili … %30, dava dışı …’ un %30, … ve …’ in ise %20 şer olmak üzere pay oranlarının değiştiğini, TTK 596. maddesine göre esas sermaye payının, miras, eşler arasındaki mal rejimine ilişkin hükümler veya icra yoluyla geçmesi hallerinde, tüm haklar ve borçlar, genel kurulun onayına gerek olmaksızın, esas sermaye payını iktisap eden kişiye geçtiğini, limited şirket ortağının ölümünden sonra, hissedarlığı nedeniyle otomatik olarak mirasçıların şirket hissedarı olduklarını, davacı pay sahibinin genel kurulun toplantıya çağrılmasına izin talebinin ileri sürüş biçimine göre Kanun’un 410, 411, 412 maddeleri kapsamında bir değerlendirmeye tabi tutulması gerektiğini, yönetim kurulunun toplanamaması, üye veya üyelerin toplantıya davet edilememesi ve bu durumun devamlı olması durumlarının mevcut olduğunu, iş bu dosya kapsamında müteveffanın aynı zamanda şirket müdürü olup münferiden yetkili kişi olduğunu, limited şirket ile ilgili Kanun’da hüküm bulunmayan durumlarda anonim şirketlere ilişkin kanun hükümleri uygulandığını, TTK’nun 596 maddesi uyarınca müteveffa …’un %80 mirasçılara intikal eden şirket payının iş bu davanın açılmasından evvel tescil ettirilmesine ve genel kurulun onayı bulunmasına lüzum bulunmadığını, şirket müdürü …’un vefatı ile ortada şirket müdürü kalmadığını, şirket müdürü olmadığından dolayı pay sahipleri aralarındaki husumetten dolayı bir araya gelemeyip genel kurulu da çağıramadıklarını ve yeni müdür de tayin edemediklerini, ayrıca pay sahibi mirasçılar arasındaki husumet sebebiyle bir araya gelerek genel kurulu toplantıya çağırma ihtimalleri olmadığını, pay sahipleri arasındaki husumet neredeyse 10 yıldır bulunduğundan dolayı genel kurulun toplantıya çağrılamaması durumunun devamlılık arz ettiğini, pay sahiplerinin birbirlerini ile bir çok davalarının bulunduğunu, bu nedenle pay sahiplerinin bir araya gelip genel kurulu toplantıya çağırmalarının imkansız olduğunu, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden … Tic. Ve San. Ltd. Şti.’nin tüm evrakları celp edildiğinde şirket kuruluşunun 30/12/1997 olduğu ve 28/11/2002 tarihinden itibaren müvekkili …’un pay ortağı olduğunun ve yaklaşık 20 senedir faal şekilde şirket işlerinde yer aldığının görüleceğini, bu nedenlerle müvekkili … 20 senedir şirketin tüm işleyişinde yer aldığından ve şirketin tüm ticari düzenini bildiğinden dolayı şirkete tensip ile birlikte kararın kesinleşmesine kadar geçici olarak kararın kesinleşmesi ile kalıcı olarak şirket müdürü olarak atanmasına karar verilmesinde şirketin ticari hayatının sürüncemesiz devamı için hukuki bir şart olduğundan bahisle müvekkili … lehine resen nazara alınacak sebeplere binaen, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla öncelikle dosya üzerinden inceleme yapılması taleplerinin kabulüne, akabinde davamızın kabulüne, … Tic. Ve San. Ltd. Şti. genel kurulunun TTK’nun 410/2 maddesi uyarınca olağanüstü toplantıya çağrılmasına karar verilmesini, gündemin hazırlanması için gerekli işlemleri yapmak ve gündemi düzenlemek üzere tensip ile birlikte kararın kesinleşmesine kadar geçici olarak kararın kesinleşmesi ile birlikte ise kalıcı olarak müvekkili %30 pay sahibi …’a çağrı için yetki verilmesine ve şirket müdürü olarak atanmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalıya dava dilekçesi ekli meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi vermediği gibi duruşmaya da katılmamıştır.
İşbu dava; şirket genel kurulunu toplantıya çağrıya izin davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, davalı şirketin ticaret sicil dosyası örneği, davalı şirketin ortaklarını ve yöneticilerini gösterir sicil belgeleri, …’ a ait veraset belgesi örneği, şirket pay sahipleri arasında görülmekle olan davalarla ilgili olarak Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi, Konya . İcra Hukuk Mahkemesi, Konya . Asliye Ceza Mahkemesi, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi ve Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinden gelen cevabi yazı ve ekleri ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler incelenmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ nun Çağrı başlıklı 617/3. maddesi; “Toplantıya çağrı, azlığın çağrı ve öneri hakkı, gündem, öneriler, çağrısız genel kurul, hazırlık önlemleri, tutanak, yetkisiz katılma konularında anonim şirketlere ilişkin hükümler, Bakanlık temsilcisine ilişkin olanlar hariç, kıyas yoluyla uygulanır. Her ortak kendisini genel kurulda ortak olan veya olmayan bir kişi aracılığıyla temsil ettirebilir.
” hükmünü amirdir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ nun Yetkili ve Görevli Organlar başlıklı 410/2. maddesi; “(2) Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir. Mahkemenin kararı kesindir.” hükmünü amirdir.
Tüm dosya kapsamı ve özellikle ticaret sicili müdürlüğünden gelen cevabi yazı ve eklerinden; davalı şirketin üç ortaklı bir şirket olduğu, hali hazırdaki ortaklarının davacı …, dava dışı … ve müteveffa … olduğu ve şirketi temsile …’ un münferiden yetkili olduğu anlaşılmaktadır.
Müteveffa …’ un dosyaya sunulan veraset ilamına göre mirasçılarının …, …, … ve … olduğu anlaşılmaktadır. Müteveffanın ölümü ile mirasçılar davalı şirketin yasal hissedarı durumundadırlar. Yasal hissedarı olan mirasçılar arasında bir çok davanın bulunduğu toplanan delillerden anlaşılmıştır. Bu durum dikkate alınarak mirasçıların husumetli oldukları ve bu nedenle bir araya gelemediklerinden davalı şirket genel kurul toplantısının yapılamadığı anlaşıldığından, şirketin maddi ve manevi olarak zarara uğramaması ve devam eden işlerinin ilerleyebilmesi için TTK 410/2. maddesi gereğince davalı …’ nin olağanüstü genel kurulunun yapılabilmesi için genel kurulu toplantıya çağrı için davacı …’ a izin verilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
Davacı vekilince her ne kadar müvekkilinin şirket müdürü olarak da atanması talep edilmiş ise de; davacıya genel kurulu toplantıya izin için verilen yetki davacının yasal prosedürü gerçekleştirmesi için her türlü işlemi yapmasını sağlandığından ve şirket müdürü olarak atanmasında bu aşamada hukuki yararı olmadığından ve yine şirket müdürü olarak tayin hak ve yetkisi şirket genel kurulunda olduğundan bu talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; davalı … TİCARET VE SANAYİ LTD. ŞTİ.’ nin olağanüstü genel kurulunun yapılabilmesi için TTK’ nun 410/2. Maddesi gereğince davacı … (TCKN:…)’ a GENEL KURULU TOPLANTIYA ÇAĞRI İÇİN İZİN VERİLMESİNE.
2-DAVACININ SAİR TALEPLERİNİN REDDİNE.
Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına.
Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça yargılama gideri, vekalet ücreti ve vs. talep etmediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden davacının lehine bir karar verilmesine yer olmadığına.
İşbu hükümden sonra gerekli olan karar tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafın dava dilekçesinde yargılama gideri talep edilmediğinden davacının kendi üzerinde bırakılmasına.
HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının talep halinde taraflara iadesine.
İşbu gerekçeli kararın 23/05/2019 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli KESİN olmak üzere oy birliği ile verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …