Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/518 E. 2023/70 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin, davalı şirketten alacağına ilişkin olarak Konya . İcra Müd. … sayılı dosyasıyla cebri icra yoluna başvurduğunu, borçlu ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurduğunu, 06/06/2022 borçlu davalının ödeme emrine itirazı gerçeği yansıtmadığı gibi kötüniyetli ve alacaklarının tahsilini geciktirmeye yönelik olduğunu, davalı borçlu her ne kadar ödeme emrine itirazda yetkiye itiraz etse de, fatura alacağına ilişkin itirazın iptali davalarında, icra dairelerinin İİK md. 50’de düzenlenen yetki kurallarının, HMK hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini, buna göre de Konya İcra Müdürlüklerinde icra takibi yapılmasının, yetki yönünden itiraz edilecek bir yanı olmadığını, davacı şirketin davalı borçlu şirketle olan cari hesap ilişkisi incendiğinde takibe dayanak fatura alacağının gerçekten asılsız olmadığı görülecek ve böylece davalı borçlunun ödeme emrine itirazının haksız ve yersiz olduğunun anlaşılacağını, davacı şirketin, davalı şirketten, 88.593,10 TL’lik asıl alacağı olduğunu,
davalı şirket davacıdan birtakım ürünler satın aldığını, bu ürünlerin bedeline dair fatura kesildiğini, davacı şirket, davalı şirket ile yaptığı işler sebebiyle 09.11.2021, 29.12.2021 ve 31.01.2022 tarihlerinde fatura kesildiğini, …, … ve … numaralı faturaların toplam bedeli ise 88.593,10 TL olduğunu, mal teslimine ilişkin düzenlenen fatura konusu bu alacak davacı şirketin ticari defterlerinde mevcut olduğunu, aynı şekilde davalı borçlu şirketin ticari defterleri incelendiğinde de takiplerine dayanak faturanın konusunu oluşturan ticaret ilişkisine dair kayıtların mevcut olduğunun görüleceğini, kesilen faturayı davacı şirketin davalı şirkete gönderdiğini, gönderilen ve takibe dayanak olan faturaya yönelik TTK m.21/2-3 uyarınca 8 günlük itiraz süresi içerisinde borçlu tarafından bir itirazda bulunulmadığını, dolayısıyla borçlunun fatura içeriğini ikrar ettiğini, bu durumun düzenleyen lehine karine teşkil edeceğini, böylece ispat külfeti davalı üzerine yüklenebileceğini, davacı şirket ile davalı borçlu arasında gerçekleştirilen mal satımına ilişkin sözleşmenin ifası kapsamında davacı şirket, 09.11.2021 tarihinde davalıya mal teslim ettiğini ve buna ilişkin olarakta … numaralı, 24.12.2021 tarihinde davalıya mal teslim ettiğini ve buna ilişkin olarakta … numaralı, 26.01.2022 tarihinde davalıya mal teslim ettiğini ve buna ilişkin olarakta … numaralı, e-irsaliyeleri düzenlendiğini, davalı borçlu şirket tüm sevk irsaliyelerinin altına malları teslim aldığına dair imza attığını, ayrıca yapılan icra takibinde söz konusu fatura sunulmuş olmasına rağmen davalı borçlu haksız ve kötü niyetli bir itirazda bulunarak takibin durmasına sebep olduğunu, takip konusu alacak likit olduğunu, çünkü borçlu ödeme emri ile kendisinden istenen alacak bakımından borçlu olduğunu bilmekte veya bilmek durumunda olduğunu ve buna rağmen itiraz ettiğinden dolayı itirazında haksız olduğunu, bu hususta Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bir çok kararında belirttiği gibi “alacağın gerçek miktarı belli ve sabit ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte ve böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesi mümkün ise başka bir ifadeyle, borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise” alacağın likit olduğunu, bu tür alacağa karşı yapılan itiraz haksızdır ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini gerektiğini, fatura,irsaliye ve cari hesap kayıtlarının dikkate alınarak davalı tarafından icra takibine haksız olarak itiraz edildiğinden bahisle davanın kabulü ile icra takibinin devamına karar verilmesini, ayrıca davalı tarafından haksız olarak takibe itiraz edildiğinden ve alacak likit olduğundan dolayı davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılarak karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa, dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER
Mahkememizce Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
SMMM Bilirkişisi … mahkememize sunmuş olduğu 26/12/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı şirketin incelenen 2021 ve 2022 yıllarına ait e-defterlerinin beratlarının yasal süresinde onaylandığı, tasdike tabi envanter defterinin açılış tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığı bu itibarla davacı ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu, Davacı Şirket Ticari Defter Kayıtlarına Göre; Davalı şirket ile 2021 yılındaki ticari ilişkisinde, davacı şirket tarafından toplam 359.003,91 TL tutarında fatura düzenlediği, 250.873,66 TL davalı tarafından ödeme yapıldığı, 22.190,73 TL de davalı tarafından düzenlenen iade faturası bulunduğu, davalı yandan 85.939,52 TL alacaklı olarak göründüğü, Açıklama- Tutar= Davacı Şirket Tarafından Düzenlenen Fatura Toplamı – 359.003,91 TL, Tahsilat Toplamı – 250.873,66 TL, İade Faturası Toplamı – 22.190,73 TL; davalı şirketten alacak bakiyesi 85.939,52 TL, taraflar arasındaki ticari ilişkinin açık hesap şeklinde devam ettiği, davalı tarafından yapılan ödemelerin fatura bazında değil kısmi ödemeler şeklinde yapıldığı, davalı aleyhine 28.04.2022 tarihli 88.593,10 TL fatura alacağına ilişkin icra takibi başlattığı, icra takibinde fatura bilgileri yer almadığı, neticeten davacı şirket ticari defterlerine göre; icra takip tarihi 28.04.2022 itibariyle davacı şirketin faturalardan kaynaklanan cari hesap bakiye alacağının 85.939,52 TL olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava faturaya bağlanmış alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf dava dilekçesiyle, davalı adına düzenlenen faturanın davalı tarafından ödenmemiş olduğunu, bu cihetle icra takibi başlatıldığı, itirazların haksız ve yersiz olduğunu, bu nedenlerle vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa, dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
Mahkememizce tarafların ticari defterleri sunulması ve yerlerinin bildirilmesi hususunda süre tanınmış olup, davalı tanınan kesin süre içerisinde defter yerlerini bildirmemiştir. Toplanan deliller itibariyle, davacının sunmuş olduğu ticari defterler üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere dosya bilirkişi … tevdi edilmiş olup, bilirkişi raporunda neticeten; defter kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği taşıdığı usulüne uygun düzenlediği, davacı şirket ticari defter kayıtlarına göre, davalı şirket ile 2021 yılındaki ticari ilişkisinde, davacı şirket tarafından toplam 359.003,91 TL tutarında fatura düzenlediği, 250.873,66 TL davalı tarafından ödeme yapıldığı, 22.190,73 TL de davalı tarafından düzenlenen iade faturası bulunduğu, davalı yandan 85.939,52 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Ayrıntılı gerekçeli denetlenebilir bilirkişi raporu mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır.
HMK’nun 222/3. Maddesi ” …İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir…” hükmüne havidir.
Mahkememiz 1. Celsesinde 5 nolu ara kararı c bendinde ticari defter ve belgelerin tanınan kesin süre içerisinde sunulmadığı veya bilirkişi incelemesine açılmadığı takdirde usulüne uygun tutulmuş karşı taraf defterlerinin aleyhlerine delil olarak değerlendirilebileceği taraflara ihtar edilmiştir.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; yargılamaya esas alınan bilirkişi raporlarındaki tespitlere göre davacının, davalıdan 85.939,52 TL alacaklı olduğu anlaşılmış olup, ilgili bedelin ödendiğine dair davalı tarafından sunulan muhteber herhangi bir delil bulunmadığından ve fazlaya ilişkin taleplere dair alacak hakkının bulunduğuna ilişkin davacı tarafından muteber bir delil sunulmadığından davaya konu Konya . İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasındaki itirazın kısmen iptali ile, takibin 85.939,52 TL üzerinden devamına karar verilmiş, fazlaya ilişkin talepler reddedilmiştir. Alacak likit ve muayyen olduğundan hükmedilen miktar üzerinden takdiren % 20 oranında hesaplanan 17.187,90 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davaya konu Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki itirazın KISMEN iptali ile, takibin asıl alacak 85.939,52 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Hükmedilen miktar üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 17.187,90‬ TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 5.870,52 TL karar harcından peşin olarak alınan 1.069,98 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭‭4.800,54‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 1.069,98 TL peşin harç toplamı ‭‭1.162,18‬ TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 850,00 TL bilirkişi ücreti, ‭67,00 TL posta tebligat gideri olmak üzere toplam: ‭‭917‬,00 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre hesaplanan ‭‭889,49‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 13.750,32 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul-red oranına göre hesaplanan ‭‭1.513,2‬0 TL’nin davalıdan, ‭‭46,8‬0 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
8-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.09/02/2023

Katip Hakim