Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/495 E. 2023/383 K. 16.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas -…
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Beyşehir . Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalıya karşı başlattığı Beyşehir İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı icra takibine davalı tarafça haksız yere itiraz edildiğini ve durdurulduğunu, tarafların tacir olduğundan ve takibe konu alacak da taraflar arasındaki ticari faaliyetten kaynaklandığından işbu itirazın iptali davasında görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, takip konusu alacağın yine taraflar arasındaki ticari faaliyetten kaynaklandığı için ve iki taraf da tacir olduğundan dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, müvekkili şirket ile davalı arasında 27/02/2018 tarihinde yapılan Agrega Alım / Satım Sözleşmesi uyarınca bir ticari faaliyet vukuu bulduğunu, işbu sözleşmeye göre müvekkilinin, davalı şirketin Toki Şantiyesine sözleşmede belirlenen fiyatlar çerçevesinde agrega mal teslimini üstlendiğini, sözleşmede herhangi bir ton taahhüt edilmediğini, her ay yapılacak olan sevkiyatların ay sonu hesaplama yapılıp ne kadar mal teslim edilmiş ise takip eden ayın 15′ inden sonra davalı tarafça müvekkili şirkete ödeneceğini, müvekkili ile davalı şirket arasında cari hesap şeklinde işleyen ticari ilişkiden doğan bu fatura kapsamındaki malların davalı tarafa teslim edilmesine rağmen bedellerinin ödenmediğini, davalının müvekkili şirketçe 2019 senesinde başlatılan icra takibine öncelikle yetki ve borca itirazda bulunduğunu, dosyanın taraflarınca yetkili yere gönderilmesi ve davalıya 25/04/2022′ de yeniden tebliğ edilmesi üzerine de 26/04/2022 tarihinde haksız yere itiraz ettiğini, yasal süresi içerisinde işbu davayı açarak itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmek zorunluluğunun doğduğunu, müvekkili şirketin aslen Nevşehir’ de bulunup buradaki şantiyede faaliyetlerini sürdüren bir firma olmasının yanında, söz konusu sözleşme yapılmadan önce Konya Ladik’ te bulunan taş ocağını, içerisindeki araç gereçleri ile birlikte devir almak maksadı ile meskene yerleştiğini, iş ve sözleşmelerine başladığını, ancak ocak sahibinin ruhsatı devredememesinden ötürü devir süreci uzadığından taş ocağının mevcut sahibi ile aralarında kira sözleşmesi düzenleyerek işlerine başlamak durumunda kaldığını, bu süreç 1 seneye yakın sürdüğünü ve müvekkilinin devir maksatlı yerleştiği şantiyeye 1 sene boyunca kira ödemek zorunda kaldığını, üstelik bu bekleyiş de sonuçsuz kaldığını, nihayetinde müvekkili şirketin hiçbir kusuru olmaksızın eski sahibin üzerinde bulunan ruhsatın devredilmesi yine kendisinden kaynaklanan bir sebepten ötürü mümkün olamadığını, hal böyle olunca, Nevşehir’ de mevcut sahası bulunan müvekkili şirket, boş yere kira ödemeye devam etmemek için, Konya şantiyesindeki araç ve malzemelerini de alarak Nevşehir’ e dönmek ve burada mevcut bulunan şantiyede ticari faaliyetlerine devam etmek zorunda kaldığını, müvekkili şirket bu zorunluluk halini (ticari devamlılığın sekteye uğraması ihtimaline binaen davalı şirketin zarara uğramaması için) derhal davalı yana bildirdiğini, bunun üzerine taraflarca 04/05/2018 tarihinde ana sözleşmeye ek olarak 5 maddelik bir ek sözleşme imzalandığını, bu ek sözleşme ile müvekkili şirket davalıyı zarara uğratmamak adına, bu süreçte veremeyeceği ve davalının dışarıdan temin etmek zorunda kalacağı malın fiyat farkını üstlenmeyi taahhüt ettiğini, buna göre davalı, başka yerden temin etmek zorunda kalacağı mal ile müvekkiliyle anlaştıkları fiyatın farkını müvekkili şirkete temin edilemeyen agrega fiyat farkı adı altında fatura edecek, bu fatura ise aralarında 2 taksit şeklinde Mayıs ve Haziran ayı hesaplarından mahsup edileceğini, bu doğrultuda davalı İncer Beton, 04/05/2018 tarihinde müvekkiline 50.000 TL fiyat farkı + KDV olacak şekilde 59.000 TL fatura kestiğini, müvekkili şirket bunu kabul ettiğini, Mayıs ve Haziran aylarında davalıya yapmış olduğu mal tesliminden mahsup ettiğini, tarafların üzerinde anlaştıkları bu süreçte ek sözleşmedeki edim ve yükümlülükler yerine getirildikten sonra müvekkili ile davalı arasındaki ticari faaliyet aynen devam ettiğini, ancak davalı, müvekkilince teslim edilen bu malların bedelini müvekkiline ödemekten imtina ettiğini, buna karşılık, 26/07/2018 tarihinde müvekkiline göndermiş olduğu … yevmiye numaralı ihtarname ile kendince müvekkilinin anlaşılan malı teslim edemediği ve başka satıcıdan temin edilmesi durumunda doğacak fiyat farkının, yeniden fiyat farkı faturası düzenlemek sureti ile müvekkilinden 7. ayda temin ettikleri malzemelerin tutarından mahsup edecekleri yönünde bir ihtarname gönderdiğini, müvekkili şirket ise 01/08/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile cevaben basiretli bir iş adamı gibi hareket etme yükümlülüğü gözeterek, gönderilen ihtardaki hususların taraflar arasında zaten çözümlendiğini, aralarındaki ticaretin, dolayısıyla sevkiyatın halen devam ettiğini, stokta malzemelerinin bulunduğunu, ve sevke hazır olduklarını, sevkiyatı gerçekleşen malların faturalarının da ayrıca bildirilerek davalı tarafça ödenmesi gerektiği hususunu ihtaren ilettiğini. bunun üzerine davalı 16/08/2018 tarihinde müvekkiline yeniden temin edilemeyen agrega fiyat farkı adı altında 42.750 TL + KDV olmak üzere 50.445,00 TL fatura düzenlendiğini, ancak düzenlenen bu fatura hukuka aykırılık teşkil etmekte olup müvekkilince de kabul edilmediğini, 20 Ağustos tarihinde iadeli taahhütlü gönderi ile davalıya iade edilmiş ancak davalı taraf bunu kabul etmekten imtina ettiğinden, bu kez 07/09/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile yeniden gönderildiğini, taraflar arasında mevcut ticari anlaşma gereği müvekkili şirket davalıya ilgili sevkiyatları gerçekleştirmiş, ancak her türlü uyarı ve ihtara rağmen davalı sevk olunan malın bedelini müvekkiline ödemekten imtina ettiğini, bunun üzerine müvekkilince başlatılan … esas sayılı icra takibine de haksız ve kötü niyetli olarak itirazda bulunduğunu, tüm bu sebeplerden işbu davayı açmak zorunluluğu hasıl olduğunu beyanla; Davalarının kabulüne, itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’ sinden aşağı olmamak üzere, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmaları da takip etmemiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Mahkememizce; Beyşehir İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden incelenmiştir.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Bilirkişi … 21/02/2023 tarihli raporunda özetle; Dosya kapsamına çıktıları sunulan Beyşehir İcra Dairesi’ nin … Esas sayılı dosyasına ait belgelerin incelenmesinde … Ltd. Şti.’ nin 07.11.2019 tarihli İlamsız Takiplerde Ödeme Emri ile İncer … İnşaat Nakliyat ve Taahhüt Ltd.Şti. hakkında 56.094,20 TL takip başlattığını, davalının itirazı üzerini takibin durduğunu, … Ltd. Şti.’ nin incelemesi yapılan 2018 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikinin süresi içinde yapıldığını, kapanış tasdikini notere görüldü ibaresi ile yaptırdığını, ticari defterlerin birbirini teyit ettiği TTK ve VUK hükümlerine uygun tutulduğunu, … Ltd.Şti.’nin ticari defterlerinde nihai anlamda yapılan incelemede İncer … Ltd.Şti’nin cari hesabının … numaralı hesapta takip edildiğini, ticari ilişkinin 28.02.2018 tarihinde başladığını, İncer … Ltd.Şti.’nin 04.05.2018 tarihinde düzenlemiş olduğu … numaralı 59.000,00TL’ lik faturanın … Ltd.Şti. ticari defterlerinde kayıtlı olduğu yalnız İncer … Ltd.Şti.’ nin 16.08.2018 tarihli … numaralı ve Nevşehir . Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile itiraz ettiği 50.445,00TL’ lik faturanın kayıtlarda bulunmadığını, 2018 sonu itibari ile … Ltd.Şti.’ nin İncer … Ltd.Şti.’ den 52.415,21 TL alacaklı olarak kayıtlı olduğu takipte talep edilen tutarın 56.094,20 TL olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İş bu dava; İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; Beyşehir İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı faturadan kaynaklı takipte, takip tarihi itibariyle davacının muaccel alacağının bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa miktarının ne olduğu, davalının takibe itirazının haklı olup olmadığı ve itirazın iptalinin gerekip gerekmediği hususları olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ile davacının davalı aleyhine; Beyşehir İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile 07/11/2019 tarihinde 56.094,20 TL üzerinden icra takibine giriştiği, ödeme emrinin davalıya usulen tebliğ edildiği, davalının yasal itiraz süresi içinde 02/08/2021 tarihinde verdiği itiraz dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurulduğu anlaşılmıştır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesinin 1. Fıkrasında yer alan açık kanun hükmü uyarınca; uyuşmazlığın çözümü için mahkeme kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine vereceği karar ile ticari defterlerin ibrazını isteyebilir ve ticari defterleri delil olarak inceleyebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesinin 2. Fıkrasındaki “kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulma, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış olma ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olmasıdır.” hükmüne uygun olmaları aranmaktadır. Genel hukuk kuralları dâhilinde bir kimsenin kendi düzenlemiş olduğu belgenin kendi lehine delil sayılması mümkün değildir.
Görüldüğü üzere ticari defterlerin sahibi lehine delil sayılması istisnai bir haldir. Ticari defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için bir takım şartların bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şartların neler olduğu 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Ticari Defterlerin İbrazı Ve Delil Olması” başlıklı 222. maddesinin 3. Fıkrasında ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde) yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde). Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklinde belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile somut dava dosyamızda HMK 222. Maddenin 3 fıkrasında belirtilen hususlardan ” ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde) yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” hükmünün uygulama alanı bulacağı açıktır.
Zira davalı vekiline 16.12.2022 tarihli celsede kesin süre içinde ticari defter ve belgelerin bulunduğu yerin bildirilmesi için ara karar kurulmuş ve ihtarlı tebliğ mazbatası ile istenmiş ama süresi içerisinde cevap ve beyanda bulunulmamıştır. HMK 222/3. Madde hükmü gereğince davacı ticari defterleri lehine delil olarak kabul edilmiştir.
Davalı vekilinin ödeme iddiasında bulunduğu davacı vekilinin ise13.06.2023 tarihli celsede “Davalı tarafın ödemeye yönelik beyanı savunmanın genişletilmesi kapsamında kalmaktadır ayrıca ilgili bankaya yazılan müzekkere de kısmen olumsuz gelmiştir, bu nedenle yargılamanın daha fazla uzamaması adına bankaya yeniden müzekkere yazılmadan davamızın kabulünü talep ederiz, ancak mahkeme ödeme yönünden yeniden müzekkere yazılması kanaatinde ise biz ödemenin düşüklüğü de nazara alınarak yargılamanın daha fazla uzamaması adına ödemeyi kabul ediyoruz, bu şekilde karar verilmesini talep ederiz” beyanında bulunduğu, bu nedenle mahkememizce ödeme hususunda yeniden bir inceleme yapılmadan davacının kabulü doğrultusunda dosya kapsamına göre ödeme iddiası kabul edilmiştir.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; yukarıda izah edilen nedenlerle, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ve davacı vekilinin ödemeye ilişkin kabul beyanı da dikkate alınarak; Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; dosyaya konu Beyşehir İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında itirazın kısmen iptali ile takibin 50.445,03 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olduğundan hüküm altına alınan 50.445,03 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 10.089,01 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
Dosyaya konu Beyşehir İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında itirazın kısmen İPTALİ ile takibin 50.445,03 TL üzerinden DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alacak Likit olduğundan hüküm altına alınan 50.445,03 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 10.089,01 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 3.445,90 TL karar harcından davacı tarafından yatırılan 957,95 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye ‬ 2.487,95‬‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 vekalet harcı, 957,95 TL peşin harç toplamı 1.050,15 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 700 TL bilirkişi ücreti, 113,75 TL posta tebligat gideri olmak üzere toplam: 813,75 TL yargılama giderinin kabul-ret oranına göre hesaplanan 724,23 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktara göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.649,17 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin (kabul/talep oranına göre) 1.388,4‬ ‬TL’sinin davalıdan, (red/talep oranına göre hesaplanan) 171,60 TL’sinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
9-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/06/2023

Katip Hakim