Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/480 E. 2023/228 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 2-
3-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;13.08.2020 tarihinde tarihinde davalı araç sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkili … ‘nın sevk ve idaresindeki motorsiklete çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde Konya Cumhuriyet Başsavcılığının … Sor. Dosyası ile soruşturma yapıldığını, Konya .Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. … K. Sayılı dosyası üzerinden yargılama yapıldığını, Trafik Kazası Tespit Tutanağına ve devamla 29.09.2020 tarihli bilirkişi raporuna göre davalı … tam ve asli kusurlu olduğu müvekkilinin ise herhangi bir kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini, yine Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi … E sayılı dosyası ile Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından alınan 07.02.2022 tarihli raporu ile Davalı …’ın asli kusurlu olduğu müvekkilin ise kusursuz olduğu bildirildiğini, iş bu kaza neticesinde Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyası ile davalılar aleyhine tazminat davası açıldığını, 17.08.2021 tarihinde sigorta şirketi tarafından 112.000,00 TL maddi tazminat adı altında ödeme yapılması neticesinde 09.12.2021 tarihinde davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini, ilgili kararın 28.06.2022 tarihinde kesinleştiğini, bilindiği üzere KTK 111. Maddesi ” – Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da,yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” hükmünün haiz olduğunu, müvekkilinin iş bu trafik kazası neticesinde yaralandığını ve aylarca tedavisinin devam ettiğini, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi … E. Sayılı dosyası nezdinde Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Rapor Birimi’nin 31.05.2022 tarihli … sayılı raporu alındığını, ilgili raporda; müvekkilinin 11.10.2008 tarih 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümlerine göre %24 daimi maluliyetinin bulunduğu, Geçici iş göremezlik süresinin 4 ay olduğu, Geçici İş Göremezlik dönemindeki bakıcı gideri süresinin 1 ay olduğu tespit edilmiş olup raporun aslı dilekçemiz ekinde mevcut olduğunu, kazaya karışan ve diğer davalı … Tic. Ltd. Şti’ye ait olan … plaka sayılı araç davalı … Sigorta Şirketi tarafından 02.06.2020 başlangıç tarihli … poliçe numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, KTK 97 madde hükmü gereğince davalılardan sigorta şirketine Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi … E. Sayılı dosyası nezdinde aldırılan Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Rapor Birimi’nin 31.05.2022 tarihli … sayılı rapor ile birlikte diğer tüm belgeler ekte de sunulan 08.06.2022 tarihli üst dilekçemiz ekinde … Kargo … gönderi numaralı gönderisi ile gönderilmiş ve ilgili belgeler davalı sigorta şirketine 09.06.2022 tarihinde teslim edildiğini, sigorta şirketi tarafından ise herhangi bir ödeme gerçekleştirilmemiş olup davalı sigorta şirketi 21.06.2022 tarihi itibari ile temerrüde düştüğünü, sigorta şirketince ödeme yapılmayınca 20.07.2022 tarihli son tutanak nazarınca başvurulan arabuluculuk faaliyeti sonucunda davacı ve davalılar arasında anlaşmaya varılamadığını, bu sebepler tahtında HMK 107 maddesi gereği müddeabihi artırma haklarımız saklı kalmak kaydıyla: 100,00 TL Geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL daimi iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici iş göremezlik dönemindeki bakıcı gideri olmak üzere toplam 300,00 TL bakiye maddi tazminata davalı sigorta şirketi açısından sigorta şirketinin temerrüt tarihinden, diğer davalılar …, … Ltd Şti açısından ise kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle beraber tahsili ile tüm davalılardan müteselsilen alınarak müvekkiline ödenmesi, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin ve arabuluculuk ücreti vekaletinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve … Gıda İnşaat Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; 13.08.2020 tarihinde müvekkili … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile karşı yan …’nın sevk ve idaresindeki motosikletle çarpışması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, Konya .Asliye Mahkemesince … E. ve … K numarası ile ceza dosyası neticelendiğini, sonrasın Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile açılan maddi tazminat davası sigorta şirketince ödeme yapılması ve sulh olunması sonucunda hükme bağlandığını, dava konusu olayda her ne kadar müvekkilinin asli kusurlu olarak gösterildiğini, Sayın mahkemenizce yapılacak ayrıntılı bir inceleme ile müvekkilinin söz konusu olayda asli kusurlu olmadığının tespit edileceğini, olay esnasında davacının sevk ve idaresindeki motorun trafiğe çıkmaya uygun olmadığı, tescil kaydının olmaması ayrıca davacının kask takma zorunluluğunu yerine getirmediği sabit olduğunu, bu durum söz konusu kaza neticesinde davacının aldığı zararın asıl nedeni olduğunu, Borçlar Kanunu madde 52’de zikredildiği üzere “Zarar gören zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.” Yargıtay .hukuk dairesi … Esas … karar numaralı kararında “davaya konu olan olayda davacıların kullandığı motosiklete kasksız bindiği, ….. trafik kazası ile husülü mümkün künt travmadan gelişen kafatası kemiği kırıkları ile birlikte beyin kanamasına bağlı kompilakasyonlar sonucu vefat ettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Desteğin motosiklete kasksız olarak binmiş olması halinde borçlar kanunun 52. Maddesi uyarınca zarar görenin müterafik kusuru kabul edilmeli ve bu sebeple de belirlenecek kusur oranında bir indirim yapılması zorunludur” demekte olduğunu, ayrıca kusur incelemesi yapılırken, eylemin yasa, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen kurallara aykırılığını saptamak yeterli olmayıp, hangi eylem ve davranışın zararı doğurduğu üzerinde durulması gerektiğini, Yargıtayın yerleşik içtihatlarına borçlar kanununa ve “kimse kendi kusurundan faydalanamaz” evrensel hukuk kuralı ilkelerine göre iş bu davanın reddi gerektiğini, Geçici iş göremezlik tazminatı yönünden; tıbbi şifa süresi bir başka deyişle tam iyileşme veya mesleki işten kalma süresi ya da çalışılamayan süre olduğunu, bu sürenin belirlenmesinde yaralanan kişinin mesleği, yaptığı işin özellikleri, bu işi yaparken daha çok hangi organını kullandığı, işyeri ile evi arasındaki uzaklık ve buna göre gidip gelme zorlukları gibi durumlar araştırması gerektiğini, kaldı ki bilindiği üzere geçici iş göremezlik durumu sigorta kapsamında olduğundan bu tür zararlardan sigortacı sorumlu olduğunu, tedavi giderleri açısından 6111 sayılı kanun Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Ve Diğer Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 59.Maddesi Gereğince “Trafik kazaları nedeniyle sağlık hizmet bedelleri sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanır” demekte olduğunu, davacı tarafından talep edilen kaçınılmaz ve belgeye bağlanamayan tedavi giderleri ise sigorta şirketinin sorumluluğunda karşılanması gerektiğinin açık olduğunu, davacının kaza tarihinden itibaren faiz istemi hukuka aykırı olup; bu konuda da itiraz ettiklerini, belirtilen itirazları doğrultusunda her iki müvekkil yönünden de haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu 13.08.2020 tarihinde meydana gelen kazaya ilişkin olarak davacı tarafından yine aynı taleplerle birlikte müvekkili sigorta şirketi aleyhine Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosya ile dava açılmış yargılama devam ederken davalı müvekkili … Sigorta Şirketi ile davacı … arasında dava konusu taleplerin tümü bakımından sulh anlaşması sağlandığını, haksız ve mesnetsiz olarak açılan iş bu davanın HMK’nın hem 303 maddesi gereği kesin hükme bağlandığından ve 315. maddesi uyarınca kesin hüküm sonucu doğurduğundan ayrıca sayın mahkemenizce iş bu davada kabul kararı verilmesi hukukun güvenirliğini sarsacağından iş bu davanın reddine karar verilmesini, zorunlu dava şartı olan sigorta şirketine usulüne uygun başvurunun davacı tarafça yerine getirilip getirilmediğinin ispat edilmesi gerektiğini, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve TTK’nın ilgili maddeleri gereğince Sigorta Sözleşmesinden kaynaklanan talep ve dava hakları 2 yılda zamanaşımına uğradığını, iş bu nedenle 2 yıllık dava açma süresinin geçtiğini, kaza ile sakatlık ve ölüm söz konusu ise kaza ile meydana gelen /ölüm arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, maluliyet oranının kaza tarihi itibariyle yürülükte olan yönetmeliğe göre Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi tarafından tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin ancak sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığını, kaza tespit tutanağında aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde kusur oranlarının tespitinin Adli Tıp Kurumu tarafından yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı talepleri trafik sigortası genel şartları uyarınca tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden teminat dışında olduğunu, ilgili giderlerin SGK tarafından karşılanması gerektiğini, davacının bakıcı gideri ihtiyacı olması halinde bakıcı gideri için hesaplanacak tazminat ve maluliyet için hesaplanacak tazminat tutarları toplamı en fazla kişi başı teminat limiti kadar olacağını, bu husus kaza tarihini kapsayan, sigorta sözleşmesinin devamı niteliğinde olan genel şartlarda açıkça belirtildiğini, Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona erdiğini, dolayısıyla, müvekkili şirketin Sağlık Gideri teminatı bulunmadığını, KTK hükmü ve Yargıtay uygulamalarını göz önüne alarak tazminatı hesaplamasında Mortalite Tablosu olarak TRH-2010 Tablosunun ve ZMMS Genel Şartları’nda belirtilen %1,8 teknik faizin uygulanmasını, davayı kabul manasında olmamak üzere söz konusu kazanın iş kazası olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, söz konusu kaza iş kazası ise; SGK tarafından bağlanan peşin sermaye değerinin sorulup tenzil edilmesi gerektiğini, kaldı ki SGK tarafından davacının geçici iş göremez kaldığı iddia edilen dönemde hastalık/geçici iş göremezlik kolundan ödeme yapılmış olabileceğinden mükerrer ödemeye mahal vermemek adına bu hususun SGK’ya müzekkere yazılarak bu hususun sorulmasını, Hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi mahkeme tarafından re’sen gözetilmesi gereken indirim sebepleri olduğunu, nitekim tazminat hukukunun bir ilkesi olarak, sorumluluk şartları gerçekleştiği takdirde, zarar veren, zarar görenin malvarlığında oluşan eksilmeyi gidermek zorunda olduğunu, ne var ki zararın tamamen giderilmesini amaçlayan “tam tazmin” ilkesinin katı uygulanması, haksız ve adil olmayan sonuçlara yol açabilmekte olduğunu, bu nedenle, dava konusu olayda meydana gelmiş olan özel sebepler sebebiyle yerel mahkeme tarafından işbu hususların re’sen araştırılarak tazminatta indirim yapılmasının hakkaniyet gereği olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, işbu dava tarihine kadar herhangi bir ihbarın bulunmadığını, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiği, daha önce yapılmış ödemelerin faizi ve güncellemesi yapılarak mahsup edilmesi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla teminatın tek, zarar görenlerin birden fazla olması durumunda Karayolları Trafik Kanunu 96. madde gereğince teminatın paylaştırılması gerekli olduğunu, bu nedenlerden dolayı; haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddine, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Mahkememizce Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilerek incelenmiştir.
Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilerek incelenmiştir.
Konya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 04/08/2022 tarihli cevabi yazısında; davacı …’nın tedavi bilgilerinin mahkememize gönderildiği, davacının sürekli iş göremezlik talebi bulunmadığı, geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığının mahkememize bildirildiği görülmüştür.
Türkiye Noterler Birliğinin 02/08/2022 tarihli cevabi yazısında; … plakalı aracın tescil bilgilerinin mahkememize bildirildiği görülmüştür.
… Polis Merkezi Amirliği 12/08/2022 tarihli cevabi yazısında; davalı …’ın sosyal ve ekonomik durumu hakkında mahkememize bilgi verildiği görülmüştür.
… Polis Merkezi Amirliğinin 25/08/2022 tarihli cevabi yazısında; davacı …’nın sosyal ve ekonomik durumu hakkında mahkememize bilgi verildiği görülmüştür.
Konya Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliğinin 24/08/2022 tarihli cevabi yazısında; …’nın tedavi evraklarının mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyasında düzenlettirilen 29/09/2020 tarihli kusur raporunda; Olay incelenmesinden, dosya üzerinde yapılan inceleme, kaza tespit tutanağı, kroki ve mevcut ifadelere göre; … plakalı Otomobil Sürücüsü …’ bu kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK nun 84.maddesinin asli kusurlardan kod No:8’e denk gelen Madde-5S7/1-A (Kavşaklarda geçiş önceliği olan araçlara ilk geçiş hakkını vermemek.) Kuralını ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğu, Tescilsiz Motosiklet Sürücüsü …’ ise bu kazada her herhangi bir kural ihlali yapmadığından kusursuz olduğunu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilimdalı Başkanlığı’nın mahkememize sunmuş olduğu 23/12/2022 tarihli raporunda özetle; Dava dosyasının incelenmesi, yapılan muayene ve tetkiklerden; mağdur davacı …’nın 13/08/2020 tarihinde trafik kazası geçirdiği, kaza neticesinde L2, L3 vertebralarda transvers proçes kırığı, sol fibula kırığı, sol 3-6 kaburgalarda kırık, sol akciğerde kontüzyon meydana geldiği, yaralanması nedeniyle konservatif tedavi gördüğü, bilateral diz eklem hareket açıklığının eşit ve 130 derece olduğu, sol baldırın sağa göre 1 cm atrofik olduğu, sol uyluğun sağa göre 1 cm atrofik olduğu anlaşılan şahsın arızasının kalıcı sakatlık niteliğinde olduğu, mevcut arızanın “Bel bölgesinde İndirekt muskulus kuadratus kesilmesine bağlı bir veya birkaç omur prosesüs spinozus, prosesüs transversus kırıkları” ve “Alt bacak kırıklarından sonra oluşan, hareketsizliğe bağlı kas atrofileri, kas kopma harabiyetlerinin kalıntısı, bacak sinirleri felci dışındaki nedenlerden ileri gelen kas atrofileri, hipertrofileri – 3 cm’ye kadar (3 cm dahil)” olarak değerlendirildiği, şahsın 1988 doğumlu olup, olay tarihinde 32 yaşını tamamlamış olduğu anlaşılmakla ve meslek grup numarası 1 (düz işçi) olarak kabul edilmekle; 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yayımlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre; I. Arıza: A cetveli= Arıza listesi: X, Arıza sıra no: 1C, Arıza ağırlık ölçüsü: 10, B cetveli= meslek grup numarası: 1 (düz işçi), C cetveli = Sürekli iş göremezlik simgesi: A, D cetveli = 38-39 yaşlarındaki sigortalının meslekte kazanma gücü azalma oranı: 14, II. Arıza: A cetveli — Arıza listesi: Xli, Arıza sıra no: 37a, Arıza ağırlık ölçüsü: 3, B cetveli — Meslek grup numarası: 1 (düz işçi), C cetveli — Sürekli iş göremezlik simgesi: A, D cetveli — 38-39 yaşlarındaki sigortalının meslekte kazanma gücü azalma oranı: 7, Balthazard formulü ile: 14+(86×7/100)=20 , E cetveli — 32-33 yaşlarındaki kişinin meslekte kazanma gücü azalma oranı: 18.2 tespit edilmiş olmakla; Kişide meydana gelen arızanın %18.2 oranında kalıcı sakatlık (sürekli iş göremezlik) niteliğinde olduğunu, 20/02/2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “”Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre; L2 ve L3 vertebra proçes kırığı için tablo 1.7’ye göre kişinin engel oranının %10 olduğu, Sol uyluk atrofisi için tablo 3.5a’ya göre kişinin engel oranının %2 olduğu, Sol baydır atrofisi için tablo 3.5b’ye göre kişinin engel oranının %2 olduğu, Balhazard 1: 2+(98×2/100)=4, Balthazard 2: 10+(90×4/100)=14, Balthazard ile kişinin engel oranı %14 tespit edilmiş olmakla; Kişide meydana gelen arızaların %14 oranında tüm vücut (sürekli iş göremezlik, kalıcı maluliyet, raporun geçerlilik süresi-süresiz) neden olduğunu, Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından: … adına düzenlenen 25/05/2022 tarihli rapor ile 11/03/2021 tarihli rapor arasındaki farkın; 25/05/2022 tarihli raporda yeni bir arıza olarak “Diz eklem hareketlerinde kısıtlanmaya neden olan sertlikler – 0-130- arası hareketli – Tek Taraflı” eklenmesi nedeniyle ortaya çıktığı, söz konusu “Diz eklem hareketlerinde kısıtlanmaya neden olan sertlikler – 0-130- arası hareketli – Tek Taraflı” arızasının; her iki diz eklem hareket açıklıklarının eşit olması ve şahısta meydana gelen fibula şaft kırığının yaralanma ağırlığı ve bölgesi dikkate alındığında sol diz eklem hareketlerinde kısıtlılığa neden olmasının tıbben beklenmemesi nedeniyle değerlendirilmeye alınmasının uygun olmayacağı, Multiple kosta kırığı, akciğer kontüzyonu, vertebra proçes kırığı arızalarının emsallerine göre iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceğini, kişinin bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceğini, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilebileceğini, dosya kapsamında tedavi giderlerine ilişkin herhangi bir fatura, fiş ya da makbuza rastlanılmadığını, tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanmış olduğunu, ancak bu nitelikteki bir yaralanmada yukarıda “III-Tedavi ve İyileşme Giderleri Kavramları ile İlgili Değerlendirme” başlığı altında belirtildiği şekilde tedavi sırasında yapılan zorunlu harcamaların olacağını (Refakatçi, özel bakıcı ve özel beslenme giderleri; hastanın ve yakınlarının hastanelere, sağlık kurumlarına, doktor muayenehanelerine, fizik tedavi merkezlerine gidip gelme yol giderleri; hastanın başka bir şehirde veya yurt dışında tedavisi gerekiyorsa, kendisinin ve yakınlarının otomobil, otobüs, tren, uçak gibi taşıt ve her türlü yol giderleri; tedavi için gidilen yerde hastanın ve yakınlarının otel, lokanta, ulaşım gibi barınma ve beslenme giderleri vs), bu tür kaçınılmaz ve zorunlu giderlerin niteliği, tarihleri ve yerleri tam olarak bilinemeyeceğinden, yaralanmanın ağırlığı, uygulanan tedavi ve ameliyatlar, refakatçi ihtiyacı olup olmadığı, hastanede yatış süresi, kontrol muayeneleri, kişinin yerleşim yerinin sağlık kuruluşlarına uzaklığı, yerleşim yeri ile sağlık kuruluşları arasında kullanılan ulaşım aracı vs gibi durumlar dikkate alındığında, söz konusu giderlerin tek tek belirlenmesinin mümkün olmadığı, takribi olarak belirlenmesinin uygun olduğunu, şahsın geçirdiği kazanın yeri, ikametgahı, tedavi gördüğü sağlık kuruluşu, yaralanmasının ağırlığı ve tedavi süreci dikkate alındığında, SGK kapsamı dışında kalan kaçınılmaz giderlerin olay tarihi itibarıyla 2.000,00 TL olarak değerlendirildiği (500,00 TL ulaşım, 1.500,00 TL diğer giderler), …’nın yaralanan vücut bölgesi ve yaralanma ağırlığı dikkate alındığında; 1 ay boyunca bakıcıya ihtiyaç duyacağını ve dosya kapsamında bakıcı tutulduğuna ilişkin bir belgeye rastlanılmadığı ve bakım işinin aile bireyleri tarafından yapılmış olabileceği, bu nedenle bakıcı gideri hesaplanırken asgari net ücret üzerinden hesaplama yapılmasının uygun olacağı görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilimdalı Başkanlığı’nın mahkememize sunmuş olduğu 28/02/2023 tarihli raporunda özetle; Dava dosyası ile davacı ve davalı İtiraz dilekçelerinin incelenmesi neticesinde; … adına Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından düzenlenen 25/05/2022 tarihli rapor ile 11/03/2021 tarihli rapor arasındaki çelişkinin; 25/05/2022 tarihli raporda yeni bir arıza olarak “Diz eklem hareketlerinde kısıtlanmaya neden olan sertlikler – 02-130? arası hareketli – Tek Taraflı” eklenmesi nedeniyle ortaya çıktığı görüldüğü, söz konusu arızasının; Tarafımızca düzenlenen 28/12/2022 tarihli raporda, 16/12/2022 tarihindeki Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon uzmanı tarafından yapılan muayenesinde şahsın bilateral diz eklem hareket açıklığının eşit ve 130 derece olduğu ve şahısta meydana gelen fibula şaft kırığının yaralanma ağırlığı ve bölgesi dikkate alındığında sol diz eklem hareketlerinde kısıtlılığa neden tıbben beklenmemesi nedeniyle değerlendirilmeye alınmasının uygun olmayacağı” tespit edildiği bu nedenle tarafımızca düzenlenen 28/12/2022 tarihli raporun Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından düzenlenen 11/03/2021 tarihli rapor ile uyumlu olduğu, tarafımızca düzenlenen 28/12/2022 tarihli raporda belirtilen %14 oranında tüm vücut fonksiyon kaybının (sürekli iş göremezlik, kalıcı maluliyet, raporun geçerlilik süresi-süresiz) geçerli ve nihai olduğunu, söz konusu oranın Necmettin Erbakan Universitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından düzenlenen 11/03/2021 tarihli raporda belirtilen oran olduğu, 25/05/2022 tarihinde belirlenen oranın geçerli olmadığı, bu nedenle şahısta artan maluliyet bulunmadığı görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşbu dava; Artan maluliyet nedeniyle haksız fiilden kaynaklı maddi tazminat davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde ve mahkememizdeki taleplerinde,13/08/2019 tarihinde meydana gelen kazada davacının yaralandığı, bu yaralanma nedeniyle düzenlenen 11/03/2021 tarihli maluliyet raporunda 18.02 maluliyet oranının tespit edildiği, daha sonra düzenlenen 25/05/2022 tarihli raporda %24 oranında maluliyetinin tespit edildiği, bu maluliyet raporları arasındaki fark nedeniyle artan maluliyete ilişkin geçici iş göremezlik, daimi iş göremezlik, bakıcı gideri zararının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, davanın kabulünü talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve ….Şti. vekili cevap dilekçesinde, meydana gelen kaza ile alakalı Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında sigorta şirketince ödeme yapıldığını ve sulh olunduğunu, müvekkilinin meydana gelen kazada bir kusurunun olmadığını, davacının belirttiği tazminat taleplerinin hiçbirinin gerçekleşmediğini, bu nedenle davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde, meydana gelen kaza ile alakalı Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davacının davasından feragat ettiğini, bu nedenle davanın reddini savunmuştur.
Sigorta poliçesi incelenmesinde, … plakalı aracın ZMSS’in bünyesinde davalı … Tic. Ltd. Şti. tarafından sigortalandığı anlaşılmıştır.
Davacı … hakkında yapılan sosyal ekonomik durum araştırmasına göre; fabrikada çalıştığı, aylık gelirinin asgari ücret olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyasında düzenlettirilen 29/09/2020 tarihli kusur raporunda; … plakalı Otomobil Sürücüsü …’ın asli kusurlu olduğu, Tescilsiz Motosiklet Sürücüsü …’nın kusursuz olduğu tespit edilmiştir. Davacının kusurunun olmaması ve ceza dosyasının derecattan geçerek kesinleşmesi nedeniyle, kusurun tespitinde değerlendirilmesi gereken delillerin ceza dosyası ile işbu dosya açısından aynı mahiyette olması ve farklılıklar içermemesi karşısında Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosya kapsamında usulüne uygun şekilde düzenlettirilen 29/09/2020 tarihli kusur raporu mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır. Usul ekonomisi ve yargıda hedef süreler de gözetilerek yeniden kusur raporu tanzim ettirilmemiştir.
Maluliyet tespiti için dosya Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp ABD Başkanlığına gönderilmiş ve düzenlenen 23/12/2022 tarihli raporda, Davacının … doğumlu olup, olay tarihinde 32 yaşını tamamlamış olduğu anlaşılmakla ve meslek grup numarası 1 (düz işçi) olarak kabul edildiği, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazarıma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre; kişide meydana gelen arızanın %18.2 oranında kalıcı sakatlık (sürekli iş göremezlik) maluliyetinin bulunduğu, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliği hükümlerine göre; meydana gelen arızanın %14 oranında kalıcı sakatlık (sürekli iş göremezlik, kalıcı maluliyet) maluliyetinin bulunduğu, 4 aya kadar geçici iş göremezlik süresinin uzayabileceği, bu sürede 1 ay boyunca bakıcıya ihtiyaç duyacağını, 2.000,00 TL kaçınılmaz tedavi giderinin bulunduğu tespit edilmiştir.
İlgili raporda artan maluliyete ilişkin ve daha evvel düzenlenen maluliyet raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesine ilişkin herhangi bir tespit bulunmadığından dosya yeniden S.Ü. Tıp Fakültesine tevdii edilmiş ve düzenlenen 28/02/2023 tarihli raporda dava dosyası ile davacı ve davalı İtiraz dilekçelerinin incelenmesi neticesinde; … adına Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından düzenlenen 25/05/2022 tarihli rapor ile 11/03/2021 tarihli rapor arasındaki çelişkinin; 25/05/2022 tarihli raporda yeni bir arıza olarak “Diz eklem hareketlerinde kısıtlanmaya neden olan sertlikler – 02-130? arası hareketli – Tek Taraflı” eklenmesi nedeniyle ortaya çıktığı görüldüğü, söz konusu arızasının; Tarafımızca düzenlenen 28/12/2022 tarihli raporda, 16/12/2022 tarihindeki Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon uzmanı tarafından yapılan muayenesinde şahsın bilateral diz eklem hareket açıklığının eşit ve 130 derece olduğu ve şahısta meydana gelen fibula şaft kırığının yaralanma ağırlığı ve bölgesi dikkate alındığında sol diz eklem hareketlerinde kısıtlılığa neden tıbben beklenmemesi nedeniyle değerlendirilmeye alınmasının uygun olmayacağı” tespit edildiği bu nedenle tarafımızca düzenlenen 28/12/2022 tarihli raporun Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından düzenlenen 11/03/2021 tarihli rapor ile uyumlu olduğu, tarafımızca düzenlenen 28/12/2022 tarihli raporda belirtilen %14 oranında tüm vücut fonksiyon kaybının (sürekli iş göremezlik, kalıcı maluliyet, raporun geçerlilik süresi-süresiz) geçerli ve nihai olduğunu, söz konusu oranın Necmettin Erbakan Universitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından düzenlenen 11/03/2021 tarihli raporda belirtilen oran olduğu, 25/05/2022 tarihinde belirlenen oranın geçerli olmadığı, bu nedenle şahısta artan maluliyet bulunmadığı tespit edilmiştir. Ayrıntılı gerekçeli, denetlenebilir 28/02/2023 tarihli maluliyet raporu mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır.
Mahkememiz … Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; Davacısı …, davalılarının …, … Sigorta Şirketi, …… Ltd. Şti olduğu, davanın geçici iş göremezlik, daimi iş göremezlik, bakıcı giderleri, belgelendirilen ve belgelendirilemeyen tedavi giderlerinin tazminine ilişkin tazminat davası olduğu, taraflar arasında sulh anlaşması olmasından dolayı davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği ve kararın 28/06/2022 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememiz … Esas sayılı dosyadan işbu dava konusu olaya ilişkin olarak davacının geçici işgöremezlik ve bakıcı giderlerine ilişkin talepleri hususunda sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiğinden ve ilgili hüküm taraflar arasındaki bu taleplere ilişkin kesin hüküm teşkil ettiğinden ilgili taleplere ilişkin kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Artan maluliyet taleplerine ilişkin olarak Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından tespit edilen maluliyet raporundan sonra mahkememizce yargılamaya esas alınan maluliyet raporunda davacının artan maluliyetinin bulunmadığı tespit edildiğinden artan maluliyet nedeniyle sürekli işgöremezlik tazminat taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının artan malüliyet nedeniyle sürekli işgöremezlik tazminat taleplerinin REDDİNE,
2-Davacının Geçici iş göremezlik ve Bakıcı gideri tazminat taleplerinin kesin hüküm nedeniyle REDDİNE,
3-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından 1.600,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına)
7-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı, sigorta vekilinin yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.13/04/2023

Katip Hakim