Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/436 E. 2022/556 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI/KARŞI
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI/KARŞI
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava üzerine Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/03/2022 tarih … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı ve HMK nun 20. maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde başvuruda bulunulması üzerine dava dosyası kararda görevli gösterilen mahkememize gönderilmekle, dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle; mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle: davacı ile davalının kardeş olduklarını, dava dışı kardeşi … ve babası … ile aralarında ortaklık ilişkisi olduğunu, tarafların bu ortaklığı 2011 yılında sonlandırma kararı aldıklarını, malları paylaştıklarını, tasfiye gereği bir kısım taşınmazların davacının kendisine devredileceğinin ve eski taksimden kalan 494.000,00 TL nin davacıya ödeneceğinin kararlaştırıldığını, tasfiyeye göre … Mahallesi … parsel … bağımsız bölüm ile … İlçesi … Mahallesi … ada … sayılı taşınmazda 157.500 m² ye isabet eden payın davacıya devredilmediğini ve tasfiyeye göre kendisine verilmesi gereken 494.000 TL’nin ödenmediğini belirterek tapuların iptali ile adına tescilini ve paranın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, tapu iptal ve tescil talebinin kabul edilmemesi halinde ikinci kademede taşınmazların rayiç bedellerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir .
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle: öncelikle açılan davanın husumetten reddi gerektiğini, taraflar arasında hiç bir sözleşme bulunmadığını, davacı tarafın gerçekleri haksız ve kötü niyetli olarak gizleyerek sebepsiz zenginleşmeye çalıştığını, …, … ve … şirketlerindeki ortaklıkları dışında taraflar arasında herhangi bir ortaklık ilişkisinin olmadığını, bu şirketlerden … ve … şirketlerinin faaliyetinin petrol istasyonlarına ilişkin olduğunu, asıl ticari faaliyetin … şirketi üzerinden yapıldığını, davacının dayandığı tasfiye anlaşmasının … şirketindeki hissesi nedeniyle yapıldığını, daha sonra diğer iki şirketin de tasfiyeye dahil edildiğini, tasfiyeye uygun olarak davacıya taşınır, taşınmaz, araba, traktör, tarım aletleri, tavuklarıyla birlikte tavuk çiftliği ve nakit para verildiğini, yapılan devirlere rağmen davacının şirket hisselerini devretmemesi nedeniyle dava konusu taşınmazlara ve nakit paraya ilişkin edimin ifa edilmediğini, davacının tasfiye anlaşmasına aykırı davrandığını, tasfiyeye rağmen davacının her üç şirket için fesih davaları açtığını, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile … Ltd. Şti. nin feshi talep edildiği, fesih davası sonucu davacının … şirketinden çıkma payının davacıya ödendiğini, davacının hem çıkma payı alması hem de aralarındaki harici tasfiye anlaşması gereği devraldığı mallar nedeniyle sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olduğunu belirterek asıl davanın reddini savunduğu ve karşı davasında şirket feshi davaları sonucu karşı davalının çıkma payı alması nedeniyle kendi şahsı adına kayıtlı iken daha önce yapılan tasfiye sonucu davacı/karşı davacı adına kaydedilen … Mahallesi … ada … , … ve … parsel (toplulaştırma sonucu … ada … parsel) sayılı taşınmazların davacı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davalı/karşı davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava ve karşı dava; tapu iptali ve tescil ve alacak davasıdır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, karşı dava dilekçesi ve karşı davaya cevap dilekçesi, taraf vekillerinin verdikleri diğer dilekçe ve belgeler, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı, ticaret sicil müdürlüğü ve esnaf ve sanatkarlar odasından gelen cevabi yazılar ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
İşbu davada öncelikle Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının ve mahkememizin görevli olup olmadığının üzerinde durulması gerekmiştir.
HMK nun görev-görevin belirlenmesi ve niteliği başlıklı 1. maddesi; “(1)Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmünü amirdir.
HMK nun görev-asliye hukuk mahkemelerinin görevi başlıklı 2. maddesi; “(1)Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2)Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” hükmünü amirdir.
HMK nun yargı yeri belirlenmesini gerektiren sebepler başlıklı 21. maddesi; “(1)Aşağıdaki hâllerde, davaya bakacak mahkemenin tayini için yargı yeri belirlenmesi yoluna başvurulur: a)Davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin davaya bakmasına herhangi bir engel çıkarsa. b)İki mahkeme arasında yargı çevrelerinin sınırlarının belirlenmesi konusunda bir tereddüt ortaya çıkarsa. c)İki mahkeme de görevsizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse. ç)Kesin yetki hâllerinde, iki mahkeme de yetkisizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse.” hükmünü amirdir.
HMK nun inceleme yeri başlıklı 22. maddesi; “(1)Yetkili mahkemenin bir davaya bakmasına herhangi bir engel bulunduğu yahut iki mahkeme arasında yargı çevrelerinin sınırlarının belirlenmesinde tereddüt ortaya çıktığı takdirde, yetkili mahkemenin tayininde, ilk derece mahkemeleri için bölge adliye mahkemelerine, bölge adliye mahkemeleri için Yargıtaya başvurulur. (2)İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir.” hükmünü amirdir.
TTK nun 4. maddesinde ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumu düzenlenmiştir. TTK nun 4. maddesine göre; Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Yine tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; TTK ndan, TMK nun 962–969. maddelerinden, TBK nun 202, 203, 444, 447, 487–501, 515–519, 532–545, 547–554, 555–560 ve 561–580. maddelerinden, fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuattan, borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerden ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerden doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.
TTK nun 5. maddesinde de ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumundan hareket ederek asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu dava ve işler düzenlenmiştir. TTK nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Yine özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere asliye ticaret mahkemesinde bakmakla görevlidir.
Bir davaya asliye ticaret mahkemesinin bakmakla görevli olabilmesi için görülecek dava veya işin; 1-Ya her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davası olması, 2-Ya da TTK nda düzenlenen bir konudan doğan hukuk davası olması, 3-Veyahut TTK 4/1. maddenin (b), (c), (d), (e), (f) bentlerinde sayılan konulardan doğan hukuk davası olması, 4-Yahut da diğer özel kanunlardan doğan hukuk davası olması gerekmektedir.
Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarına asliye ticaret mahkemeleri bakar.
Eldeki dava TTK nda düzenlenmiş bir dava ve iş de değildir.
Eldeki dava özel kanunlarda sayılan asliye ticaret mahkemelerinin bakacağı dava ve işlerden de değildir. Bilakis eldeki dava tapu iptali ve tescil davası olup TMK da düzenlendiği açıktır.
Aynı yerdeki farklı mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, mahkemelerce görev hususu resen nazara alınır. HMK nun 114. maddesi gereğince mahkemenin görevli olması hususu dava şartlarındandır. HMK nun 115. maddesi gereğince de mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartındaki noksanlığın sonradan giderilmesi mümkün değildir. Mahkemenin görevsizliği halinde de davanın usulden reddi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmelidir.
Nitekim Yargıtay . Hukuk Dairesi’ nin … Esas … Karar sayılı ilamında da aynen; “Dava, adi ortaklığın hükmen tasfiyesi, hisseye düşecek bedelin, (katılım ve kâr payının) tahsili istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; bu tür davalara hangi mahkemenin bakacağı hususundadır. Hangi davaların ticari dava olduğu 6102 sayılı TTK’nın 4.maddesinde sayılmıştır. Bundan başka, özel kanunlarda bazı davalara ve işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir( TTK. m.5 ). Bu hükümlerde sayılan ticari davalar mutlak ve nispi ticari dava olmak üzere ikiye ayrılır. 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi gereğince, bir davanın ticari dava olabilmesi için; uyuşmazlığın, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekir. Somut olayda, mahkemece; uyuşmazlığın ticari işletmeden kaynaklandığı ve 6102 sayılı TTK’nın 4-a maddesinde TTK’da öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava niteliğinde olduğu belirtilerek, görevsizlik kararı verilmiş ise de; uyuşmazlık, taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Adi ortaklık sözleşmesi; iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir(TBK. 620/1 md.). Bu sözleşme türü Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bu nedenle, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkin davalara bakma görevi de genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemelerine aittir. Hal böyle olunca, mahkemece; tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilip, tüm deliller toplandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle görevsizlik karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” denilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; davacı vekilince davalı aleyhine açılan bu davada taraflar ve tarafların kardeşi ile babası arasında yapılan adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin anlaşma çerçevesinde bir kısım ortaklık mallarının paylaşıldığı, ancak bir kısım alacak ve malların davacıya teslim edilmemesi nedeniyle tarafların yeniden bir araya gelerek yazılı sözleşme düzenledikleri, davalının bu sözleşmede üzerine düşen edimleri yerine getirmediği ileri sürülerek, … İli … İlçesi … Mahallesi … parsel … bağımsız parsel ile … İli … İlçesi … Mahallesi … ada … sayılı sayılı gayrimenkulün 157.500 m² lik kısmının tapusunun iptali ile davacı adına tapuya tescili ve 494.000,00 TL nin davalıdan tahsili talep edilmiş olup; davalı vekilince verilen cevap ve karşı dava dilekçesinde; davaya ve sözleşmeye konu edilen taşınmaz ve alacakların davacının … Ltd. Şti. hisselerinden kaynaklı çıkma payı olmasına rağmen; Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında bu hususların davacı tarafından inkar edilerek, mahkemece hükmedilen çıkma payını aldığı, bu davayı açmak suretiyle davacının hisse karşılığı olarak ikinci kez sebepsiz zenginleşmeye çalıştığı ileri sürülerek davanın reddi talep edilmiştir.
Esastan taraflar arasında tarihsiz =SÖZLEŞMEDİR= başlıklı tek sayfadan ibaret bir sözleşme düzenlendiği hususunda ve Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında tarafların ortak olduğu … … Tic. Ltd. Şti.’ nin feshi için açılan davada davacının ilgili limited şirket ortaklığından çıkarılmasına ve mahkeme veznesine depo edilen 1.014.074,57 TL lik davacı …’ nun çıkma payının kararın kesinleştiğinde iadesine ilişkin hüküm verildiği hususlarında her hangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
İhtilaf taraflar arasındaki adi ortaklığın feshi ve tapu iptal tescil ile alacak davasında mahkememizin görevli olup olmadığı ve davacı tarafın davaya konu ettiği taşınmaz ve alacağın, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında hükmedilen çıkma payı kapsamında olup olmadığı, hususlarında toplanmaktadır.
Her ne kadar davanın açıldığı Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/03/2022 tarih ve … Esas … K. sayılı ilamında uyuşmazlığın şirket ortaklığı ilişkisi içinde çözülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de; davada tacir olmayan taraflar arasında adi ortaklığın tasfiyesine ve tasfiyeye konu malların tapu iptal tescil ve tahsiline yönelik bir uyuşmazlık söz konusudur ve TBK 520. Maddesi kapsamında kalan bu uyuşmazlıkta mahkememiz görevli olmayıp, asliye hukuk mahkemesi görevlidir.
Ayrıca Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen fesih ve tasfiye davalarında davalı tarafça aynı hususlar ileri sürülerek bu husustaki iddialarını ispatlayamayan davalı tarafa yemin hakkı hatırlatıldığı, davacı … tarafından kendisine yöneltilen yemin 12/06/2019 tarihli celse de usulüne uygun olarak eda edilmekle kesin delil ile davalı iddialarının ispatlanamadığı, bu kapsamda dava konusu taşınmaz ve alacağın şirket çıkma payına ilişkin olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; işbu davaya bakmaya mahkememiz görevsiz olup, davaya bakmaya asliye hukuk mahkemeleri bakmakla görevlidir. Bu nedenle HMK nun 114/1-c maddesi ve HMK nun 115/2. maddesi gereğince dava şartlarından olan bu hususun sonradan giderilmesi mümkün olmadığından bu konuda davacıya ek süre vs. verilmesine gerek olmaksızın dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ve daha önceden görevsizlik kararı veren ve görevsizlik kararı yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleşen Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna ve adı geçen mahkeme ile mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
{HÜKÜM:} Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK nun 114/1-c maddesi ve HMK nun 115/2. maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE.
Daha önceden görevsizlik kararı veren KONYA . ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA.
Mahkememiz ile adı geçen mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan işbu görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi ve talep edilip gerekli posta giderlerinin verilmesi halinde GÖREV UYUŞMAZLIĞININ ÇÖZÜMÜ (MERCİ TAYİNİ) İÇİN DOSYANIN KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA GÖNDERİLMESİNE.
HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına.
Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına.
İşbu gerekçeli kararın 17/10/2022 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 05/10/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …